22 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

22 Mayıs 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Evet, "e " adlı film çok iyi ha- sılat yaptı amma, yüz yirmi bin liraya çıktı. Benim basit müzikal komedim ise otuz, otuz beş bin lirayla — mey- dana geldi. Hasılat bakımından — bü- yük rağbet gören filmden sadece yir- mi bin lira az kazandı. Yüz yirmi bin lira koyup, yüz bin lira kazanmak de- ğil, otuz beş bin lira koyup seksen bin lira kazanmak marifet. ara- türlü u sözlerde mübalâğa payı mak maalesef yukarıda saydığımız bir iki sebep yü- zünden hasılat rekoru kırmaktadırlar. Bizce fılmcılıgımızın kalkınması i- çin her şeyden evvel "Zevk Sansürü" lâzım gelmektedır. Bu işi de halkımız yapacak ve kötü filmlere paydos bo- rusu çalarak, temiz eydana ge- tirenlerin cesaretlerini arttıracaktır. Bu yıl çevrilen filmler arasında en azından sekız kalıtelı eser sayılabilir. Kırk üç mden kiz filmin kaliteli olması şuphesız f'ı]mcı]ıgımız için Övü- nülecek bir hadise değildir. Fakat ne de olsa bu, filmciliğimizin yarını hak- kında biraz olsun iyimser düşünmiye vesile teşkil etmektedir. Tiyatro Mevgim kapandı Istanbul mayıs sonunda kapan- lâzım gelen tiyatro mev- sımını 15 gün evve sona erdırdı Kü gafletine düştü. Çünkü aleyhine bir mukayese imkânı verdi ki, bu aynı za- manda rejisörlüğün de pek ışının ehli olmadığını gösterir. İyi bir rejisörün vasfı, her şeyden evvel, kusurları gös- termemek değil midir? Şehir komedi kısmına gelince, bu sahnede hemen her mevsim bir Vasfi Rıza hâdisesi olur. Gene de oldu. Ce- vat Fehmi Başkut'un bir komedisinde rol almak ıstemedı, bu yüzden tem- ikti. Sonra?!... Sonra hiç Bilindiği gibi, İstanbulda Şehir Ti- ir Eminönü sahnesi de Haftanın, kendisi için belli, fakat halk tarafından bir türlü akılda tutulamayan günlerinde temsiller ve- rir Vermese daha iyi. nkü bu sahne, Çün bilhassa genç müelliflerin eserlerının genç artıstler tarafından oynanabilmesi orada "a- vant garde" temsiller verilmesi — için yapılmıştı Tamamen aksine, meselâ "Renkli Fener" gibi yarım asır evveline alt bir melodram adaptasyonu eserler oynan- d üthiş de rağbet gördü. Yerli filmler gıbı İstanbulun en sevimli artistlerinden AKİS, 22 Mayıs 1954 Muammer Karaca, bu mevsim Türk sahne tarihine geçecek bir şey yaptı: "Cibali Karako'u" isimli adapte — bir vodvilin üç yüzüncü temsiline — mu- vaffak oldu. Hattâ bu sayıyı aştı bile. r Karaca, şimdi kendisine hususi bir sahne yaptırmaktadır Mevsim kapanırken, İstanbul Be- lediyesinin İpek Sinemasını tahliye ettirttiğini de ilâve edelim. Melek de yakında boşaltılıyor. Fakat Sümer Si- neması dâvası neticelenmeden, Şehir Tiyatrosu, sahnelerini buralara nakle- demiyecektir ü duğu üzere adı geçen si- nemaların binaları belediyenindir, ti- yatroları buraya — getirmek niyeti var. — fa. Bir Japon Şiiri Unutulmuş Şeyler Kumun üzerinde Bırakılmış bir su parçası Denizin — bir unutkanlı,gıdır Uzak — dağlarda Kaybolmuş bir — bulut Rüzgârın — bir. - unutkanlığıdır... Toprağa — düşmüş Gümüşlü — bir. - kanat, Geçen bir kusun unutkanlığıdır... Ve hülyaya — dalmak Ve ağlamak ihtiyacı Gençlik günlerinin — unutkanlığıdır. (Başo'dan) Çinicilik Fureya Kılıç Sergisi skı mimari eserlerimizin özellik- i yapan çiniyi bu gün de evlerde parkla rda — kullanmak şüphe yok ki, benliğimize — dönüş olacaktır. Fakat her şeyde olduğu gibi, çiniyi de yeni mefhumlara göre yapmak, günün şartlarına uygun hale getirmek — lâ- md Fureya Kılıç bir denemeye girişmiş ve muvaffak da olmuştur. Onun altı y evvel Ankarada Helıkon galerisin- de bir sergi açtığı hatırlardadır. Şimdi de İstanbulda Olgunlaşma Enstitüsü eserlerine yer vermiş bulunuyor Doğrusu Fureya Kılıç kendisine en uygun dekoru bulmuş. Enstitü teshir katına Beyoğlu caddesinden girerken vvelâ Olgunlaşmanın Türk eski mo- lif]erini ne büyük bir zevk ve meha- retle yenilemiş — olduğunu — görüyor, hayran kalıyoruz. Aynı duygu Fu- reya Kılıç'ın sergisine girince de de- vam ediyor. Çünkü Olgunlaşma ens- titüsünün kumaş ve nakışta yaptıkla- rını, Fureya Kılıç, çinide tekrarla- maktadır. İnsanın Türk sanatı adına iftiharla göğsü kabarıyor, Fureya — Kılıç bu sergisinde 145 parça eser teşhir etmektedir, Arala- SANAT DÜNYASINDA rında 36 guaş vardır. Geri kalanlar masa haline konulmuş, tabak, desti, tepsi ve pano halinde çinilerdir. Mayıs sonuna kadar açık kalacak sergideki çinilerden çoğu daha verni- saj günü, şehrimizin seçkin ve aydın kimselerinden mürekkep davetliler ta- tarafından satın alınmıştır. —fa. Dünyadan haberler Alman arkeologlarının bayram günü Berlin — Batı Almanyadaki bütün arkeoloji araştırma enstitülerinin tem- silcisi sıfatiyle Berlindeki Alman ar- keoloji enstitüsü, kuruluşunun 125 nci yıldönümünü — kutlamıştır. — Enstitü- nün reisi Prof. Böhringer bu müna- sebetle yapmış olduğu bir konuşma- da, Alman arkeoloji enstitülerinin bu güne kadar Antik sahadaki keşiflerini belirtmiş ve bilhassa Alman arkeolog- ları tarafından keşfedıle Olımpıa ve mabetlerinin ehemmiyeti ü- zerınde durmuştur Olimpia mabedi- nin keşfedilmesiyle bu yolda yürüne- rek diğer tarihi eserlerin de ortaya çı- karıldığını — söyleyen Prof. Böhringer, bundan sonra 1829 yılında kurulan Al- man arkeoloji enstitüsünün önceleri yalnız kendi parası ile hayatını ida- meye çalıştığını, müteakiben Prusya Kralı ve onu takiben de Prusya Dev- leti tarafından finanse edildiğini böylece daha verimli bir hale geldiğini konuşmasına ilâve etmiştir. Egk'in <<Sihirli Kemanı>> Stuttgart — Werner Egk'in "Sihir- li keman" isimli operası, bestekârın yapmış olduğu tadillerle Wurtemberg Devlet Operasında yenid sil dilmiş ve büyük bir muvaffakıyet ka- Bestekârın ilk operası olan i Keman" 1935 yılında sahneye konulmuş ve bundan sonra hemen bü- tün opera sahnelerinde yer almıştı. Fakat Werner composition'daki tecrübesizliğini ileri surerek bu opera- sının ilk şeklini pek beğen iş ilk fırsatta bunun inde tadiller yapmaya karar vermıştı Werner Egk şimdi bu eserini yeni şekli ile temsil ettirmiş ve eskisinden daha fazla bir başarı kazanmıştır. «Tannhaeuser»deki çoban ocuğu Bayreuth — Rejisör Wieland Wag ner, bu seneki Bayreuth festıvalmde sahneye — koyacağı "Ta nhaeuser perasında çoban çocuğu rolüne ilk de- fa olarak bir çocuk koyacaktır. Şim- diye kadar umumiyetle bu rolü kadın sanatkârlar yapmakta idiler. d agner, bu ro talebeleri dadır. rası ile bunlar temsil edeceklerdir. Re- jisör Wagner aynı zamanda, ayni o- peradaki dört has oğlan rolü için de sahneye kadınlar yerine çocuklar çı- karmak kararındadır 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: