1 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

1 Ocak 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

cihetine ler. Bu misyon, gidilmesinde ısrar etmektedir- teklifleri incelemekte olan ko- her esasın üzerinde sıkı sıkıya durmak lüzumu hissetmektedir. vekilleri bilhassa Emrullah Nutku ve Server Somuncuoğlu'nun teklifleri rindedirler, her ikisinin meczedilmek su- reti ile serbestiyi kaldıran ve kira mik- tarlarına tadit koyan bir esasa doğru gidilmesini zaruri bulmaktadırlar. Hü- ümet, getirdiği kanun tasarısının eksik olduğunu anlamış, kavramıştır müzakerelerden, Hükümetin böyle bir kanun tasarısını Meclis'e sev- ketmekten biraz da üzüntü duyduğu an- laşılmaktadır. Çünkü, milletvekillerinin komisyondaki izahatları, mesken sının «vahim» taraflarını olduğu gibi ortaya sermiştir. Fakat, Bakanın bu me- selede bir ihmali yoktur. Bakanlığının teknik elemanları, kanun tasarısının ha- zırlanışında birinci derecede Trol oynu- yan kimseler, meseleyi lâyıki veçhile tetkik etmiş değildir. Komisyonda Ba- kanın bu nokta üzerine de» olsa durması çıkarmaktadır. Bir isi oldu bittiye bağ- latmak için, akla gelebilecek suallerin hemen hepsini cevaplandırma imkânla- rım elde tutmak, bulmak ve bilhassa böyle geniş vatandaş kitlesini ilgilendi- ren mevzular olursa, bunları «bertâfsil» tespit etmek gerekirdi. etrafa yayılan hakikat şudur ki, Hükümet bu meselede istenildiği şekilde hareket et- memiştir; esasları tespit etmiş değildir. u söz, bir bakanlığın -hemde ilgi- li bakanlığın- müşaviri tarafın- dan bir milletvekiline «sizler daha iyi hazırlanmışsınız» ifadesi ile kuvvet bu- lursa bu takdirde mılletvekıllerının elle— bir gayret sarfedecekleri tabii olur ve beklenir. Bugün Meclis'e hâkim olan hava, kiraların serbest bırakılmaması ve mes- tasarısında geniş tâdilleri göze alması ile mümkün olacaktır. Aksi takdirde, Hükümet tasarısının — geldiği gibi Meclis'ten çıkmasına imkân yok- tur. Fedakârlık edilmesi beklenmekte- dir. Fakat, Hükümet serbestiden vaz- geçmek istemiyecektir. Bu takdirde, ki- ralara ak kanun teklifinin Meclis'te uzun müddet kalacağı — muhakkaktır. Halbuki, bu tasarının Meclis'in yaz ta- tiline girmesinden önce çıkarılması lâ- zımdır, çünkü ihtiyati bir tedbir olarak geçen hafta kabul edilen kanunun hük- müne göre, yaz ortasında kira nizamın- da serbestıye gidilecektir. Bu hareket, serbestiyi uzatan kanunun kabulü gi- bi, sessiz sedasız olmıyacak, binlerce va- tandaşı mutazarrır edecektir. omisyonlarda kabul edilen — bazı kanun tatarı ve tekliflerinin, Meclis'in heyeti umumiye toplantılarında — geniş değişikliklere Uuğrayarak kanunlaştığını görenler, bilenler vardır. Bu hakikati dikkate alanlar, Hükümetin serbesti prensibinden pek vazgeçmemek kararın- AKİS, 1 OCAK 1955 SOSYAL HAYAT Sosyal Politikada politika nasıl tesbit edilir? S osyal Politika geniş — manasiyle; «bir cemiyet içinde müşterek hayatı tahammül edilir bir hale sokmak için tedbirler» ve dar manasiyle de evvel- ce meydana gelmiş ve bu — nizamın tahakkukunu ihlâl eden durumu ber- taraf etmek için «İşçiye kapıtalısl gelişme neticesi vaki olabilecek veya olmuş zararların telâfisi için alman tedbirler» olarak ele alınınca, ortaya çıkan ilk mesele bu tedbirlerin ma- hıyetlerının tesbiti oldu. n durumunu islah için alı- nacak tedbırler bunlara vaki Biyolo- jik, Ekonomik, ve Psikolojik zararla- rın telâfisine taallük ediyordu. An- cak nihat gaye «müşterek hayatı ta- hammül edilir hale sokmak» olduğu- na göre, daha bidayetten itibaren bü- tün tedbirlerin bu gayeye yönetilme- si, bütün bir cemiyetin göz önüne alınarak hareket edilmesi gerekiyor- du. Aksi halde tedbirler bir taraftan cemiyete bir kısım fertleri zarardide edecek hale gelmek istidadını gös- terebilirdi. arihi tekâmülüne göre bu ted- birlerdeki hareket noktalarını müte- addit goruşlere gore şöylece sırala- mak mümkü 1 — Dıncılere göre: Dünyada ideal bir nizam teminine imkân yok- tur. Dünyada ancak aşka bir muka- vemet hali — mevcuttur, bu aşk ise Allaha olan imandan neş'et eder. O halde dünya yüzündeki sosyal Politi- kanın vazifesi sadece bu aşka muka- vemet edilecek inançta, hareket tar- zındadır — Materialistlere göre: yat, kuvvetlerinin — galip geldiği bir mücadeleden ibarettir. Bu sebeple Politika müteaddit insan gu- Ha- — İdealistlere — göre: Sosyal Politika insanı hakikata, iyiye ve gü- zele yaklaştıracak bir usuldür Sosyal Politikanın materialist bir nıfın menfaa- Ekonomik tarihi goruşe uygun düşmektedir ve bu gö- rüşe göre sosyal gelişme, gayesine, sınıflar arası mücadele ile varacak- tır. Görüşlerinin hareket — noktasını umumi olarak Ekonomik menfaatler değil de yalnız işçinin ekonomik olduğunu göz önünde tutmakta ve kanun teklifinin umumi müzakerede ye- niden tâdile uğrayabileceğine inanmak- tadırlar. Fakat gene söylenmektedir ki, Hükümet serbestinin aleyhinde Meclis'- ten karar isterken, kati ve kuvvetli bir Dr.. Kemal — BEKATA menfaatları teşkil eden radikal sosya- listlere göre, bu sınıfm gelişmesi için kapitalist gelişmenin zararlarıyla mücadele yanında, sosyalist bir cemi- yet nizamıda gayeyi teşkil etmekte- dir. Yani, mücadelenin mevzuu aynı zamanda gayeyi etmektedir. Yani, mücadelenin Za- manda müteşebbisin istihsal vasıtala- rı Üüzerindeki serbest tasarruf hak ve selâhiyetinin bertaraf edilmesidir. üşün muarızları ile mute— miyet fertlerini mevzu dan kalkacaktır n bu görüşler Cemiyet ni- amını esas olarak ele alan kımından ancak tarihi kıymeti haiz- dir. 8 inci yüz yıldan cemiyet nizamını önüne alarak: «Sınıf farklarını itibaren devlet: ve mâli asayişi göz- bertaraf edici ve ekonomik, kültürel kalkınmaya müsait tedbırlerı» sosyal politikada Politika' tayin edici kıstaslar olarak ele ald una göre sosyal sigortalar için bir taraftan sigortaların — tahakkuku imkânı sağlanacak, ancak bu sebeb- le alınacak primler ne bisle- rin teşebbüs kabiliyetlerini kıracak ve ne de mal fiyatlarına müessir caktır. lş ve işçi bulma teşkilâtı faalıye— tini memleket şartlarına göre a yacak; eğer İş ahlâkı, kültürü Ve ter— biyesi tam — teşekkül — etmemiş bir memleket mevzubahis ise, aynı Za- manda bir iş ve işçi zabıtalığı yapa- cak, sadece tavassutu muayyen bir safhaya erişmeğe terkedecektir. Koalisyon haklanın hududları da yine memleket şartlarına göre tayin ve tahdid edilebilecektir. nazari ve pratik gelişme gös- teriyor ki, sosyal politika statik bir politika değil, zaman ve mekâna tâbi dinamik bir politikadır. ola- bu şartları anlayabilmek ve lüzumlu fanteziye de sahip bulunmak lâzımdır. esbabı mucibe bulmak — zorunda kala- caktır. Böyle serbestiyi ihtiva eden bir tasan Meclis'ten çıkarken, milletvekille- rinin tatmin edilmesinden daha mühim olan bir cihet vardır, bu da demokratik bir rejimde en fazla üzerinde durulma- 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: