1 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

1 Ocak 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR tekrar bu işin başına getirilen Ulvi Ye- nal'in başkanlık edeceği heye'te Orhan Şerefin vazife almasına ihmal — vermek güçleşmektedir. Federasyonu birbirlerine devreder- ken fikir ayrılıklarını ortaya — koyarak, karşılıklı münakaşalara kadar giden iki şaftısın, bu defa aynı heyette bir araya gelip fikirlerinden vazgeçmeleri herhal- ümkün olmasa gerektir. Ulvi Yenal federasyonu, Orhan Şe- ref Apak'a vazife teklif etmek suretiyle, kendisinin muvaffak — olmadığını fiilen göstermek suretiyle umumi efkârın bes- lediği kanatı en sonunda kabul etmiş olmaktadır. Bu, acaba izharı-acz değil- midir? Yenal mademki iki defa tecrübe etmesıne rağmen bu işde muvaffak ola- maktadır, ve Orhan Şeref'ın muvaf fakıyetım kabul etmektedir, o halde ç ilip, yerlerini tamamen onlara devret— melidir. Orhan Şeref Apak'ın da, prensıple— Ulvi Yenal'ın bugünkü federasyonunda vazife kabul etmesi doğru değildir. Bu koalisyona, taraflar razı olur da Yenal Apak heyeti teşekkül ederse, bızımde temennimiz <«iyi olur inşallah» Atletizm Koçak'ın zaferi tatürk'ün Ankara'ya gelişlerinin 35 inci yılında Ank: yine bayram yaptı. 27 Aralık Pazartesi günü sabah- tan akşama kadar yollara dökülen An- karalı'lar, mıllı kıyafetleri ile çaldılar, soyledıler oynadl ada, fası- lalarla tekrarlanan Atatürk koşusunun da 20 ncisi yapıldı. Ankara ve memle- ket gençliği, onun Ankara'yı ilk gör- düğü ve Ankara'lılar tarafından ilk kar- şılanıp istikbal edildiği Dikmen sutla- rından, kopup gelerek vilâyet önünde tamamladıkları bu yarışda büyük insa- nmanın sevincini — bir defa daha paylaştıl Kalabalık bir gurubun katıldığı ya- rışlardan büyük koşuda 43, üçüncü kü- me ve İiseler yarışında 82, kızlar yarı- şında 18, orta okullar yarışında 53 genç, Oo gün ter döktüler, mucadele ettiler. Kazandıkları mükâfatlar yanında biç şüphesiz en büyük sevınçlerı Atatürk'- ün 1zınde koşmak o yük yarışın dort favori adamı vardı Ekrem Koçak, Abdullah Kökpı- nar, Mustafa Özcan ve Hüseyin Topsa- kal. Yarış başlarken atletler kadar takip edenlerde heyecanlı idiler. Geçen yılın birincisi Abdullah, bu senede hemen hemen iki aydır parkurda devamlı ola- rak çalışmış, Ekrem Koçak ise pistten kısa bir müddet evvel ayrılarak çalış- malarını krosa intikal ettırmıştı Bu iti- barla ekseriyet yine — Abdullah Kökpı- nar'ı şanslı görmekte idi. Yarış bu iki atletin hemen rakiple- AKİS, 1 OCAK 1955 Ekrem Koçak Kupayı hak etti rinden kopup başı almaları ile başladı. Dikmen camii önüne gelindiği zaman aradaki mesafe 40 metreyi çoktan aş- mıştı. Bu kadar kısa mesafe içinde far- kın böylece amşı asfaltm ıslak olma- sına rağmen yarışın çok hızlı götürül- mekte olduğunu gosterıyordu Nitekim bu tempo ile diğerlerinden açılan iki at- let Dikmen yokuşunu inip Harp Okulu eteklerine vardıklarında kendilerini ta- kibeden Mustafa Özcan'dan 200 metre kadar ilerdeydiler. —Aynı şekilde. Kızı- lay'a gelindiğinde Ekrem'in çok akıllıca yaptığı atak, — Abdullah'ı — mağlubetti. Tam Kızılay'ı dönerken ileri fırlayan E rem, 20 metre kadar mesafe kazandı e bunu yarışın sonuna kadar devam ettırerek geçen yılın revanşını kı li rakibinden güzel bir derece ile aldı Bu atak karşısında ani bir sarsıntı geçi- ren ve adele küsmesine uğrayan Kökpı- nar, fazla gayret gösteremedi ve kıy- metli bir rakibe geçılmemn havası için- de ikinciliği elde e Yarışın teknik neticesi şöyledir: 1 — Ekrem Koçak (Ferdi). 32.56,8 2 — Abdullah Kökpınar (Muh. .) 33.21,3 3 — Mustafa Özcan (Ferdi) 34. 13 5 4 — Hüseyin Topsakal (H.T.) 3 5 — Yusuf Akkaya (H.T.) 6 — Haydar Erturan (A.G.) Diğer etaplarda yapılan yarışların en enterasanı da, ncC ler arasında Kızılaydan başlayan yarış idi. Seksen küsur genç atletin koştuğu bu etapta iki favori vardı: Güneş Tecel- li ve Altan Türkeri. Nitekim bu istik- bal vadeden iki genç kısa zamanda ka- labalıktan sıyrılıp başta birincilik mü- cadelesine başladılar. Fakat Güneş, pos- tane önünde mücadeleyi rakibi lebine bıraktı. Bu arada onları yakından taki- beden ve çok iyi bir geleceğe namzet görünen Hasan Oğlan Öğretmen Oku- lundan Hikmet, yokuş olmasına rağmen yaptığı fevkalâde atakla Altan'ı yaka- ladı ve mucadeleye başladı. Bu mücade- leden, Altan'ın azda olsa tecrübesi ga- lip çıktı Işte bu heyecanlı küçük yarı- şın celeri 1 — Altan Türken (Ferdi) 8.22 2 — Hikmet Koçar (Has. oğ.) 3 — Yalçın Öke (Ferdı) 4 — İsmet Cant r (GS) 5 — Ersal Tog 8 — Güneş Tecellı (GS) Hokey Şampiyon İngiltere B elçıka daki enternasyonal turnuvada Belçika Hokey Birliğinin Jü- bılesını orada bir hafta — kalarak tesit eden ve bir ay kadar evvel memleket» lerine dönen Britanyalı hokey oyuncu- ları ve idarecileri daha üzüntülü ve fa- kir, fakat ümit ederiz ki eskisine naza- ran daha tecı'ubelı 1dıler Daha ün- tülü idiler, çünkü Avrup: İ takımı 1çınde şampıyon olarak başladık ları halde, kendilerine misafir oldukları Belçıkalılardan hiç beklenilmeyen fakat haklı olan bir mağlubiyet aldıktan son- ra, eski ve ezeli rakipleri Hollanda ile ancak berabere kaldılar ve Hollandalı- lar ile birlikte, anya şampiyon ve Belçika ikinci olmak üzere, pek te kıy- meti olmayan bir üçüncülük aldılar. fakirdiler, çünkü Brüksel harpten sonra Büyük Britanya'da genış mikyasta unutulan neşeli, parlak ve eğ- lendirici halini muhafaza etmekle bera- ber, demir perde ile Amerikadaki Hür- riyet abidesi arasındaki en pahalı şehir- di. Hakikat şudur ki Avrupa'daki ho- key standardı en az Britanyadaki ka- dar gelişmiş ve Britanya'nın bütün dün- yayı bu branşta mağlüb edebildiği gün- ler tarihe karışmıştır. Belçikada'ki bu turnuvaya şahit olup ta Almanya'yı harpten sonra ilk defa olarak şampiyonluğa ulaştıran ya- pıcı takım çalışmasını ve sağlam meto- du kabul ve takdir etmemeye imkân yoktu. Şunu da — söylemeliyiz ki Belçika da bu maçlarda parlak ve — cesur bir müdafaa tatbik etmiş, her maçta bir- den fazla olmamak üzere yaptığı beş maçta dört gol yemiştir. Britanya takımım en ufak bir ha- böyle rakip takımla- evsım sonundak Deniş Eagen geçen sene Uzak-Doğuda- ki vazifesi dolayısiyle — 1952 yazından beri hiç bir Enternasyonal mahiyette- ki hokey müsabakasına iştirak etmedi- ğinden onu oyn: atmak tehlikeliydi ve iyi bir netice vermedi 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: