5 Mart 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

5 Mart 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Tavsiyeler İktisadi hayatın planlanması : Alına- tedbirlerin başında yüksek bir plân komıte sinin — ihdası gelmektedir. Bu komitede en iyi muhendısler, ikti- satçılar, ıçtımaıyatçılar, teknisyenler ve be imilel bazı mütehassıslar yer alacaktır Şurasını belirtmek gerekir unutulmuştur. Fakat bu hiçbir suretle Türkiyede — Türkiyenin — meselelerini anlıyacak ve fikirlerini bunlara uıtıbak ettirecek mutehassıslarm ademi cudiyeti manasını şılmamalıdır Şurasını katiyetle ıfade etmek m kündür ki Türkiyede iktisadiyatı plan- hyacak ne bir yüksek komite ve ne de bir iktisat planı vardır. Fak: bakanlıkların bunların birkaç yıllık faaliyet programl a — mevcuttur: sağlık, nafia vekâletleri gibi. Lâkin aralarında irtibat yoktur. .Buna rağmen acaba ilerde böyle bir plân meydana getirilecek midir? Buna pek ihtimal vermek gerekir. Çünkü hü- kumet Amerika Birleşik Devletlerinde de olduğu gibi plânsız faalıyetlerın müsmir neticeler vereceğine kanidir. Kaldı ki böyle bir ıktısat komitesinin ıhdası Türk hükümetinin yüksek ikti- t müşavirlerince ıyı karşılanmıyacağı gıl)ı hükümeti daima plansızlıkla ıtha etmiş <lan muhalefete de hak vermek demek olacak ve muhalefet bunu ıstıs- mar edecektir. İçtimaf ve mali müsmiriyet: Önem- li noktalardan biri de yatırımların bir- yatırı! panlarla cemıyete sağladıgı faydalar her zaman — aynı değildir. Bu hususun tefriki yatırımlar uzermde karışık hesaplar yapmağa alışmış, ıçtımaı fayda ile mali faydayı birbirinden tefrik edebilecek, derinle- mesine tetkıkler yapmaga ehıl yükse bir komitenin ihdas aruri kılm tadır. Şayet böyle bır komıte ,mevcut ortaya çıkmış olacağı gibi tesbit edilmiş cudiyeti içtima etmeyenleri de olurdu. Yatırımların kullanılması: Türki- yenin iç yatırım imkânları aha el- verışlı bır şekılde kullanmak gerekir. Yatı tasarrufuna bağlı ol- dugunu bıldıren klasık telakki Türki- yeye amen uymaz. Onun için hu- susi muesseselenn fonlarım içtimai müsmiriyeti olan diğer sahalara doğ- ru teşvik etmek gerekir. Meselâ bunun ıçın ucuz halk evleri tilkinde inşa edil- mış evler istisna edilmek şartıyla yeni inşa edilmiş binalardan vergi muafiye- ti kaldırılmalıdır. Bu gayrı menkül ve arsalar üzerindeki spekülasyonu daha azip kılacaktır. Diğer Türk iktisa- dıyatını meteorolo_ıık degışmelerden az 16 müteessir edecek teksifi tetkiklere gi- rişilmeli, Turkı enin su ve maden kaynakları, toprağı ince tetkiklere mevzu teşkil etmelidir. Devalüasyon hatalıdır: azı kim- seler Turkıyeye devalüasyon yapma- sını tavsiye etmekt ırler Bunlara göre 1 dolar — 2,80 Türk lirası tarçın- daki parite 1 dolar — 4 Türk 1lirası tarzında değiştiril dir. Bunlara göre karaborsada bir dolar altı Türk lirası dol değerindedir ve n fiatı gün geç- tikçe yukselmektedır Burada doların Türk lirasına prim yapmasının Türki- ye ve Amerika Birleşik devletlerindeki fiatlar umumi seviyesiyle pek alakası olmadığını belirtmek isteriz. Dolar karaborsada altı lırayadır Halkın ya- bancı memleketlere seyahat arzusu ve lüks maddelere karşı duyduğu ıhtıyaç aborsa rizikosu edin doların fiatını yukseltmektedır Sanı— yen, devalüasyon ne gibi bir fayda sağlıyacaktır? — Türkiyenin ticaret bi- lançosunun uzun yıllar açık kalacağını belirtmiştik. Bu açık bir hakikat iken devalüasyon olsa olsa ithal edilen malların fiatlarını yükseltecek ve ih- racat üzerinde az bir tesiri olacaktır. Şurasını da kaydetmek gerekir ki eğer Türkiye dış ticaret borçlarım uzun va- deli kredıler halıne getirmeğe muvaf- fak olabilir: Amerikan yardımı devam ederse Turk parası yavaş yavaş eski değerini yeniden iktisap edecek- tir. Köylerde enflasyon zayıf: Türki- yeye gelen yabancılar hayat pahalılı- ğını veya geçim şartlarını İstanbul ve Ankarada yaptıkları masraflara ve bu masrafların Batı Avrupa memleketle- rindeki pahalarına göre mukayese et- mektedirler. Halbuki Türkiye gibi ik- tisaden geri kalmış memleketlerde nakliye, eğlence, lüks eşya fiatları pek tabii, haylı yuksek olacaktır. Keza ha- yat pah ı endeksi ve toptan eşya fial rinde yapılan tetkikler Türk parasının deg rinin büyük Ölçüde düş- tüğünü göstermemektedir. Koylunun satın aldığı eşyalara ge- lince bunla yukselmıştır, fakat bazılarının fiatları da düşmüştü! Mesela naklıye masraf- ları köy yolla inşasını müteakip azalmı ş r, koylu bazı vergılerı eskisi- ne nazaran daha az ödemektedir. Kre- dinin faızı düşük, hacmi boldur. Keza köylü tamamen para iktisadım yaşa- mamaktadır. Bu da enflasyonun köyde az hissedilmesinin sebeplerinden bırı- dir. Gene bu sebep Turkıyenın deva- lüasyon yapmı ttirir. Köylü yıyecegını yak ğım hemen kendi tedarik etmektedır Fıat tahav- vüllerine karşı ise altın İ arı yo- luyla korunmaktadır. Bir kelımeyle köylü fiat degışmelerınden fazla teessir olmamaktadır Hububat fiatları muhafaza edilme- lidir: Hububat fiatları Türkiyede süb- vansıyonlarla desteklenmektedir. Bu- nun gayesi iyi ve kötü mahsül yılla- rInı e dünya zirat mahsüller hatla- rındaki temevvüçlerde — hububat hat- sabit tutmaktır. Bazıları bu usulün enflasrona müncer olduğunu iddia etmektedirler. Halbuki hububat hatlarındaki istikrar bilakis enilasyona istihsali teşvik, koylunun gerçek g rinin düşmesini mek suretıyle mani olmaktadır. Kaldı ki koylunun istihsal ettiğinden daha fazla satın al- ma gücüne kavuşman keyfiyeti gelırın istimali - bakımınd. enflasyonist tazyiki amaktadır. Çunku köylü bu gelirle ya birikmiş borçlarını öde- mekte veya altın ve mücevherat gibi ziynet eşyaları satın almaktadır. Ama bu küçi Öylü tipi dışında büyük zirai, işletmelere sahip köylülerin ge- lirlerinin vergilendirilmesi enflâsyonla mücadele babında faydah olur. Buğ- ol a maliyeti ise 23 kuruştur. Bugdaya otuz kuruşun altında bir fiat takdir eritti cek olursa koylu ziraat teçhizatını ye- nilemiyeceği gibi ıstıhsalını de teşvik etmeyecektir. dı ki para ekonomisi köye hakim olmadıgından koylu zaten pek az şeyini parayla pazardan satın almaktadır. Onun için buğday fiatları düşürülse - bile enflasyonist tazyikin onlenecegı katiyette söylene- mez. Zaten sübvansiyonlara yapılan sübvansiyonların mail yönle- rinden zıyade teknık yonlerı üzerinde- dir: sübvan dii sahal, daha faydalı olabılecek ınsanları ziraat yapmağa sürüklemektedir, sübvansi- yonlar meraların unhasını tevlid et- mektedir, sübvansiyonlar buğdayların kalitesinin düzelmesine mani olmakta- dır : Tek netice Y ukardakı tavsiyelerin hepsi dal de gereken yenilikleri tahakku ettırse bıle Türkiye kendi mali imkân- rım programının finansma- nını temin edemez. is: Turkıye gıbı kalkınma hamlelerıne gırışm ş ik- saden geri kalmış mleketlerin hamlelerının de netıcesız kalmasını tevlid eder. Halbuki T kıye gayet el- verişli şartlar ıçındedır iyi niyetli ve müstakar bir hukumet ardır Türk halkı dinamiktir, yirm zarfında egıtımd büyük esafeler kaydedıl- tabii servetler boldur. Eğer ve mümasili devletler Batının hayat seviyesine ulaşamazsa batı âle- mi totaliter bir dünya karşısında ya- şamaga hazır olmalıdır. Çünkü totali- tarizm saden geri kalmış memle- ketlerde bıter Onun için batılı dev- letler ıktısaden gerı kalmış memleket- lere ve bilhas Türkiyeye yardım mek mecburıyetındedırler Çünkü Turkıye kollektif barışın sağlanması hususunda kendi unkanlarının fevkin- de iştirak etmektedir. Lâkin dış yar- dımın sağlanması için alınması iktiza eden iç tedbirlerin bir an önce tahak- kuk ettirilmesi şarttır. Zira ancak em- niyet havası içinde dış yatırımlar Tür- leşik devletlerinin uzun yıllar Türki- yeye yapacagı 50 milyon dolarlık yar- dım Türkiyenin dış ticaret açıkları! kapatılmasına tahsis edilmeli ve Tur- e daha az istihlak malı ithal etmeğe çalışm ıdır. AKİS, 5. MART 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: