29 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

29 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Basketbol Ümitsiz şampiyonlar Hafta içinde Sofyada haslayan 1957 Basketbol Basketbol Milli takımı, şampiyona- dan önce bir Avrupa turnesi yapacak, bilhassa turnuvanın oynanacağı Sof- yada Bulgar milli ekibi ile hazırlık maçları yaparak sahaya alışgeaktı. Sert tenkidlere rağmen organize edi- len bu turistik turnenin neticeleri hayli endişe vericiydi. Takım, şampi- yonaya ıddia ile hazırlanan Bıulgaris- tanla yaptığı iki maçı farklı kaybet- miş, Avrupa Basketbol klâsmanında “hiç” den ileri gidemiyen A vusturya müsabakalarını çok kötü oyunlarla güc kazanmıştı. Türk Basketbolünün Avrupa klâsmanında iyvi bir yer ala- cağını iddia etmek safdillikti. Bu- nunhnla befaber, basketbolde iştirak ettiğimiz bircok şampiyonalar, turnu- valar ve enternasyonal karşılaşma- lardan bir fayda temin edemediğimiz aşikârdı. İddia bunun tam aksiydi. BütUn turnuvaların bize birşeyler ge- Fakat bu "bir- neticeydi. Bir yıl durup dinlenmeden Avrupa Basketbol Şampiyonasına ha- zırlanan yirmi millet arasında, turne- teri hadise dolu basketçi ve idarecile- rimizle “final” lâfı etmek gilliinçtül. Nitekim, takımımız Sofya şampiyo- kalmıstı. Bu, on senedir bildiğimiz hikâye idi. Ha- zırlıklar kifayetsizdi, ciddi değildi. Basketbolcular, en zor sporlardan bi- rinin hudutlarını fersah fersah aşan AKİö, &8 BAZİRAN 1457 küy / &- 4 n d N h Basketbolcularımız kampta. Sayı yeme idmam... bir disiplinsizlik içindeydi. “Teknik noksanlık çok” denilemez, “Teknik yok"” denebilirdi. Türk basketbhol mek- tebi henliz teessliis etmemişti. Teşkilât şahsi çekişmelerle meşgulken, aene- er ilerliyor, fark artıyor, mağlübi- yetler çoğulıyordu. Türkiyede basket- bol sporuna olan merak hergün faz- lalaşıyor, fakat hedeftsiz ve kalitesiz çalışmalar, bu alâkayı fayda temin e- decek ollara sokamıyordu. 'Türk basketbulunda Özenilen şekil “Ame- Ka Galatasaray - Altay maçından görünüş Hakemi baş yere arumayınız rikan tarz” idi. Fakat bu stilin in- celikleri, tatbiki için lâzım gelen şart- ların tetkiki ve mevdana getirilmesi, bazan tahsisatsızlık, bazan elemansız- leık yüzünden mümkün olmuyordu. A- merika, basketbolda dığer miltetlere nazaran çok ilerdeydi. FaRat Avru- pa da bu işe ciddi olarak el atmış programlı, büyük ve teknik plânlarla, ilk okullardan Üniversitelere kadar çalışma kademeleri vücuda getirmiş- ti. Türk basketbolü, elbette, cok ipti- dai idi. En modern şekillere yuükar- dan başlanıyor, gerisi düşÜnülmüyor- du. Böyle basketbol olmazdı. Netice- ler meydandaydı. Bır oyuncunun se- nesıni, saatlerine inerek programli- yan 'üleriler” in yanında sahada ve masada çok “geri” idık. Ceşitli” şam- piyonalara iştırak eımek az fayda sağlardı. Mesele, mpiyonalara ciddi Ümitlerle katılabılmek için ya- pılması lâzım gelen ilk calışınaları yapabilmekti. Hakemler Hoca'nın ettikleri G eçen hafta, İtalyada maç idare et dare elmem için teklifler yapıldı.” eminin, çirkin terg- nelerle çınlayan sahalarımızdan çıkş> rak futbolun bır ilim olarak kabul #- dildiği memleketlerde maç idare gp— ..

Bu sayıdan diğer sayfalar: