21 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

21 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Akşam saatlei için şık ki kıyfet Yakalara ları hususıyetlerı bakımından ayır- mak doğru değildi. Bir kadın yazar- dan beklenilen şeyler bir erkek yazar- dan beklenilen şeylerden farklı olma- malıydı. Müşerref Hekimoğlu bugün- kü şartlara rağmen gene de mesleği- ni çok seviyordu. Gazeteci yalnızca güzel anlatan, tatlı konuşan, lisana hakim olan kimse değildi, — gazeteci herşeyden evvel fikir adamı demekti. Dior'un bir manto modeli Çıkıntılara paydos paydos Bir memlekette seviyeli gazeteciliği kuracak kimselerin fikirlerinde dö- nüşler kaydedilmeyen kimseler olma- sı şarttı. Bu bakımdan Hüseyin Ca- hiti örnek olarak seçen, genç bir ne- sil gayet ümit verici idi. Müşerref Hekimoğlu Türk basınında tanınmış kıymetli 1mzalar yanında daha genç. şöhretleri, Aziz Nesini, Emil Galip Sandalcıyı düşündü.. Daha bırçokları vardı. Hep inandıkları fikirleri, sa- mimiyetle müdafaa ediyorlardı. Genç kızın içi sevinçle doldu, kalemini kâ- ğıdını aldı, dertli kadın okuyucusuna vaadettiği yazıyı yazmaya başladı. Moda Dior ve mekik biçimi eşhur Fransız terzisi Christian Dior'un bu sene ortaya attığı ye- ni hattan ismi "mekık . hattıdır. Bu demektir ki, önü zdekı mevsımde mekik bıçımı gorunuşune sahip olan kadın göze hoş gelecektir. Mekik hat- tı, ince uzun bir boyundan sonra kalçalara doğru yuvarlak şekilde ge- nişleyen ve gene aynı nisbetler da- hilinde bacaklara doğru çok incelen bir hattır ve bilhassa Dior, ekseri modellerini bu hatta sadık kalarak çizmiştir. Mekik hattı böylece kışlık mantolarda ve bilhassa tayyörde çok büyük bir değişiklik meydana getir- miştir. Umumi görünüş ücudu yumuşak şekilde saran dümdüz, teferruatsiz bir kılıf-elbi- se tasavvur ediniz. Bu kılıf-elbise yal- nız, kalçalara dayanmakta göğüs ve bel kısmında gevşek bir manzara ar- zetmektedir. Bu kılıf- elbıse bacakla- a doğru daralmaktadır. Ekseri ya- kasızdır, kol kapakları, herhangi bir süsü yoktur İşte 1957-58 modasını en iyi temsil edecek elbise bu elbisedir. Omuzlardan kalçalara kadar herşey yumuşak ve rahattır, kalçalardan itibaren ince, uzun, akıcı ve bacak- ları saran bir hat nazarı dikkati cel- betmektedir. Elbise ve ötesi . şte bu sade kılıf-elbise, sonbahar ve kış modasının temel kıyafeti, esası olmuşt e birçok sokak, bir- çok gece elbıselerı hep bu kılıf elbi- seye ilave edilen bir küçük ceket, bir şal, bir eşarpla meydana gelmıştır Çok düz ve teferruatsız olduğu için kadının biçimini meydana çıkaran, guç giyilen bu elbise, ilâve parçaları e kadına sempatik gosterılmege ça- lışılmış ve bunda muvaffak olunmuş- tur. — Elbisenin üzerine ğ ile raptedilen, yer değiştirebilen eşarp- lar, bazan eski etolleri hatırlatacak kadar uzun ve bir ceketin yerini tu- tabilecek kadar ısıtıcıdır. Zaten bu eşarplar yalnız gündüz elbiselerinde değil, tayyörlerde, hattâ gece elbise- lerinde nazarı dikkati celbetmektedir. Bu eşarpların bazıları kürkle tarlanmıştır, bazıları kürkle miştir, bazılarının ucu ü mdüz kılıf- elbıselerı katen çok güzelleştiren bu çeşitli eşarplar kah elbise — üzerinde nefis rapeler vücuda getirmektedir, kâh kadının vücudunu sarmaktadır. Böy- lece çıplak bir elbıseyı kapamak, gü- haki- nün saatine göre münasip bir veçhe vermek mü mkun olmaktadır. Böylece tek bir elbise, akşam saat Dior'un bir kreasyonu Düşük bel, bol etek AKİS, 21 EYLÜL 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: