21 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

21 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çuval elbise Herşey — dümdüz!.. beşte, sekizde ve gece — yarısı bam- başka bir dekolte ile karşımıza çık- maktadır ve bunun için birk ha- reket yapmak, eşarbın yerini değiş- tirmek kâfidir. Tayyörler lâsik tayyör diye birşey artık kal- mamıştır. Ekseri düz bir kılıf-elbi- senin üzerine ilâve edilen küçük bir ceket, bu vazifeyi görmektedir. Bu ceket bazan oldukça bol ve kısadır, bazan bolluğu belde veya belden aşa- ğıda bir kemerle toplanarak bağlan- makta böylece mekik hattına sadık kalmaktadır. Umumiyetle ceketler ya çok kısadır ve kadına uzun bacaklı görünmek imkânını vermektedir, ya da çok uzundur ve kısacık, küçük bir etekle tezat teşkil etmektedir. Tay- yörden vazgeçemiyen birçok kadın- lar, çaresiz klâsik tayyörden vazgeç- mek zorunda kalacak ve daha ziyade fantaziye kaçan bir etek-ceket takımı ile iktifa edeceklerdir. Bu ceketin o- AKİS, 22 EYLÜL 1957 muzları bu sene oldukça genişlemiş- tir, kol evleri düşüktür, klâsik bir ya- kası yoktur. Ya tamamiyle yakasız- dır, ya enseye binmeyen açık ve bü- yücek bir yakası, kürklü bir eşarbı vardır. Kollar kafıyen uzun değildir, trois guarts'dır ve bluzun uzun kolla- rı, süs şeklinde gözükmektedir. Bu ceket hiçbir zaman bedene oturma- makta, beli, göğüsleri meydana çı- karmamaktadır Sırt kısmında bir bolluk meydana getirerek, belden aşa- ğıda kemerle toplandığı zaman ona "kanadiyen" ismi verilmektedir. Bu yeni tip tayyörün eteği gittikçe darla- şan bir etektir. Parisli meşhur tay- yör mütehassısı Raphael gittikçe dar- laşan eteğe rahatlık verebilmek için onu bir taraftan yan dikişten düğme- lemiştir. Yalancı döpiyesler 57-58 sonbahar ve kış modasının en büyük hususiyeti de döpiyes hıssı veren elbiselerdir. Ekseri belden olan kılıf-elbiseler, bel hiza- sından biraz aşağıda kesildiği zaman dış bir dikişle, bu kesintiye bir bole- ro-ceket manzarası verilmektedir. Düşük beller Mekik hattı unutulduğu zaman or- a atılan modeller oldukça sı- kı bedenlı ve düşük belli elbiselerdir. Bu elbiselerin etekleri — daralacağı yerde hafifçe bollanmaktadır. Düşük bellerde, ekseri tokalı, kalın, gevşek kemerler vardır. Christ Dior' bu tıp elbiseleri hatta kabartılmış e- tekli elbiseleri de vardır. Fiyonklar, bal petekleri, drapeler mekik hattını beğenmiyecek — kadınlar için — düşü- nülmüştür. Mantolar antoların beden ve yaka kısım- ları gayet zengindir, boldur, ısı- tıcıdır, kürklerle adeta şişirilmiştir fakat gittikçe daralmakta, bacakla- ra doğru çıplaklaşmaktadır ve kısa- cık bitmektedir. Kürkler bile ceket ve trois-guarts olarak kullanılmak- tadır. Bu süslü mantoların beden zen- ginliği —ustalıklı kuplarla, "pli"lerle, bazan da yalnızca büyük yakalarla elde edilmiştir, Christian Dior'un çok : bağla- toları düz hatlıdır ve kürk eşarplarla çok abiye duran bu mantolar gayet pratiktir. Tweed modası Yumuşak ve dökük kumaşlar için icad edilen yeni moda klâsik "t- weed"e de büyük bir yer ayırmıştır. Çünkü tweed moda ile yumuşaması- nı bilmiş, modaya uygun gevşek do- kumak, geniş mesamattı bir kumaş olmuştur. Tweed ile yapılmış bir kı- lıf-elbise, üzerine ilâve edilen bir ce- ketle, ideal bir sokak kıyafetidir. Ay- nı elbise biraz saten garnitürle ak- şam saatleri için de biçilmiş kaftan- KADIN dır. Uzun tüylü kürklerle yapılan t- weed mantolara gelince, bunlar son modadır. Akşam saatleri için deal kıyafet ince siyah — yünlüler- den, kalın ipeklilerden yapılmış kılıf- elbıselerdır Bunlar drapeli e- şarplar, çiçekler, kürk şapkalar ve kürk manşonlarla 'geniş kenarlı tüy şapkalarla zenginleştirilmiştir, — saa- tine göre kimisi kolsuz, sırttan açık— tır, kimisi zengin bir dekolteye rağ- men uzun kolludur. Bu dar ve siyah pıl çıcı kokteyl elbıselerı de b ük rağ- bet gormektedır fakat unları an- cak çok ağır yemeklere ve dansa giy- mek mümkündür. Bu şahane elbise- lerin bedenleri vücudu sarmaktadır, boyları kısadır. Hem gündüz elbise- leri kadar kısadır. Zaten günün her- hangi bir saatinde giyilecek herhangi bir elbisenin boyu, bu sene çok kısal- ır. Kılıf elbise Altı şişhane....

Bu sayıdan diğer sayfalar: