4 Nisan 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

4 Nisan 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA l Dr. Fazıl Küçük Zoraki aday mevzua dönülecektir. u iki hâdise bile daha başlangıçta Makariostan en ufak bir iyi niyet bekle- nemiyeceğini apaçık göster- mektedir. "İyi niyetten sağ- lam garanti olmaz" diyen Dışişleri Bakanı — Zorlunun sözleri henüz hafızalardan silinmeden — vukubulan tam OLUP BİTENLER. Vatan Cephesi için Telgraf Örnekleri on gunlerde ne anlatırsam anlatayım, ağızlarını açmıyan müşterilerimi güldürmek için son bir çare olarak 251 müşteri ve 3 kalfamla beraber Va- tan Cephesine geçmeye karar verdik. Allah talihinize usturamın keskinliğini Versı Berber Murtaza Perdahçı E t kuyruğundan hava alıp pide kuyruğunda pinek- lerken içimin geçmesi sırasında hidayet erdim ye 25 senedir bağlı bulunduğum C P. den istifa ederek Vatan Cephesine girdim. Mev'ud nurlu istik- bali, Cenabı Hakkın bize ve çocuklarımıza değilse bi- le torunlarımıza göstermesini niyaz eder, ellerinizden öperim . İlhamı Kuyrukçu * H iç bir vaadini yerine getiremiyen programını nutan ve ucuzlugu bir daha dünyaya dönmeme- cesine toprağa gömen D.P. den istifa ederek büyük bir şevkle Vatan Cephesine girdik. Tek ümidimiz kaybettiğimiz eşeğimizi yeniden bulmaktır. Nasreddin Hoca ve ailesi I nönünün 5 milyona yakın seçmeniyle Vatan Cep- hesine katılarak bu işi kökünden halletmekte gös- terdiği ihmal karşısında duyduğum öfkeyle C. H. P.- den ayrılarak cephenize katıldığımı arzederım Alla- hını seven arkamdan gelsin. Razi Kurnazoğlu Rauf Benktaş Alternatif di ini tutarsa, Fazıl Küçük Ankarada verdiği sözü tu- tacaktır. Adada asayiş ber- kemaldir. Meşhur sopalı çarşı kont- rolü icabatından olarak A dadaki toptancı Rum carlarından alınan gomlek um dükkânlarında pera- 2 Tİngilize satıldıgı hâdiseler Kıbrıs Cumhuriyetinin akı- beti hakkında en ıyımserlerı bile te- reddüde düşürmektedi Asayiş berkemal üstakbel Kıbrıs Cumhurbaşka- nının uzlaşmazlık yarışına çıktı- ği şu günlerde, müstakbel Kıbrıs Cumhurbaşkanı da, Türkiyeden ge- len en iyi niyetli ikazlara aldırmadan D. P. ocak kongreleri hatiplerinden farksız bir dil kullanmaktadır. Lar- naka kasabasında, Larnaka ve civar köyleri halkının — iştirakiyle yapılan bir toplantıda Fazıl Küçük, essiz türkçesiyle, "efendiler, daha bir kaç sene önce, daha doğrusu demokrat hükümetimiz iktidara geçmeden önce nalimiz çok feci idi. Hiç unutamıya- dâğım, o zamanlar bir heyet halinde Ankaraya gittiğimizde — hükümetin her çaldığımız kapısı yüzümüze ka- panmıştı. Çok şükür şimdi o hortlak devir maziye karışmıştır. Arslan Menderesimiz, demokrat hükümeti- miz Kıbrıs dâvasını istediğimizden çok âlâ halletmiştir. Herşeyi onlara 'borçluyuz, vs. vs." diye nutuklar at- maktadır. Cumhurbaşkanlığı yardım- cılıgım hakikaten demokrat iktidara orçlu olan Küçük, — Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve İstanbul Vilâ- yeti kapılarında sigara üstüne sigara eklediğini çoktan unutmuş, hatırla- 12 madiği devirlerin; muhasebesini yap- alaktadır? Adım başı birlik lâfi eden bir liderin birliğe çok yakışan bu söz- leri. Ada Türklerinin endişelerini art- tırmaktan başka bir işe yaramamak- tadır. 120 bin Türkün uzlaşmaz Ma- karios'a karşı tek bir insan gibi ha- reket etmesini Zzaruret sayan kimse- lerin, mecburi liderin yeni yeni ikilik- ler yaratma gayretinden üzüntüye düşmemeleri elbette ki imkânsızdı. Bu arada D. P. ocak başkam ola- rak bir imtihan geçiren mecburi lider, Ankara seyahatinden beri mahrum kaldığı bir silâhı, — hasretle hatırla- maktadır. Bu silâh Küçükü Küçük yapan meşhur dayaklardır. Kıbrıs Türktür lideri, hiç değilse — şimdilik dayaktan vazgeçmiştir. Gezdiği do- laştığı yerlerde Küçük, "Dua etsinler Ankarada dayak atmayacağıma dair söz verdim" diye hayıflanmaktadır. Demek ki 1959 başlarında akşam vakti diş çektirmeğe geldik diyen üç adam tarafından dövülen diş dokto- ru Mahir Adataş, maskeli meçhul şahısların 1slatt1g1 Avukat Ahmet Gürkan ve "şüpheli" bir çok kimse şimdilik emniyettedir. Dayakla uslan- mıyacakların öldürüleceklerini klüp- lerde ilân eden mukavemet teşkilâtı tebliğlerine, hâlen rastlanmamakta- ır. Eğer herkes uslu uslu oturur, halde, aynı gömleğe Türk dükkânla- rında mecburen 2,5 İngiliz odenme sinin pek ehemmiyeti yoktur. Her- kes tarafımdan istenen. Ada Türkle- rinin iktisadi kalkınmasının, bu şe- kilde yapılamıyacağı aşıkardır Ama çarşı kontrolünün hiç değilse "gizli yergiler"i Aarttırdığım kabul, efmek lâzımdır. Denizcilik İş bilenin, kılıç kuşananın... G eçen haftanın sonuna doğru Cu- m ünü öğleden sonra 3.30 da Liman Lokantasında bir başın top- lantısı yapan Denizcilik Bankasının uzun boylu esmer ve basık çehreli Umum Müdürü Sami Şehbenderler pek neşeliydi. Neşesinin sebebi, mu- vaffak 'bir Umumi Heyet toplantısı yapmasından ileri geliyordu. Deniz- cilik Bankası ilk defa olarak kâr et- mişti. Polatkanın 1y1 arkadaşı sabık Gelirler Umum Müdürü için, kârın son zamların neticesi olmasının -zam- lar Denizcilik Başkasına 75 milyon liralık gelir sağlanıştır- pek ehemmi- yeti yoktu. Kârın sererine derhal hakkı huzurlar 125 ten 250 ye çıkarıl- dı, denetçilerin maaşları bir misli. AKİS, 4 NİSAN 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: