19 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

19 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat Defterinden YAPRAKLAR Doğdu * Akşam gazetesi mensup- larından Doğ an Canın bir oğlu oldu. Bebeğe Ilgaz adı konuldu. Nişanlandılar, Eski Ticaret Ba- kanlarından Fahrettin Ulaşın kıza ile Şadan Sadıkoğlunun oğlu nişanlandı- lar. Gençler ilk defa dünyaevine gi- receklerdir!". Evlendiler. -İsveç büyük Elçiliği sekreterlerinden, Başkentin tanınmış mankeni Deniz Onursal ile, yüksek makine mühendisi Mehmet Adanalı evlendiler. Deniz Onursal bundan ev- vel, eski Bağdat Basın ataşelerinden Naci Serez ile evliydi. Mehmet Ada- nalının bu, ilk evliliğidir. Mehmet Adanalı 31, Deniz ise 2b yaşındadır. Evlendiler. 1961 Dünya Güzeli Rosemary Frankland, Londranın Ba- biâlisi sayılan Fleet Street'in tanın- mış gazetecisi Ben Jones ile evlendi. Rosemary Frankland 19, Ben Jones ise 32 yaşındadır. Genç çiftin bu, ilk evlilikleridir Evlendiler * o Tiyatrocu ve gazete- ci Ali Oraloğlu ile "Butik Canan'ın sahibi Semai Güçlü evlendiler. o Ali Oraloğlunun bu, üçüncü evliliğidir. Beyoğlu (oOEvlendirme Dairesinde kıyılan nikâhta tarafların şahitliğini Kemal Onar ile Evin Zorlu yapmış- lardır. Semai Güçlü 21, Ali Oraloğ- lu ise 42 yaşındadır. Evlendiler. Ulus gazetesi gece sekreterlerinden Cemalettin Ünlü ile TE Uğan evlendiler. Nikâh töre- 16 Ocak 1962 çarşamba günü, An- bii Türkocağı salonunda yapıldı. Her ikisinin de bu, Ok evlilikleridir. Öldü. İstanbulun tanınmış iş a- damlarından müteahhit Rıza İnceka- ra öldü. İncekara öteden beri şeker, böbrek sancısı ve albumin gibi has- talıklardan şikâyetçiydi. AKİS/30 ter Şu bni verdi: maçta oynıyabilmem için vaktiyle idarecilerin yaşımı büyüt- müş olmalarına. Tem yazarak, hem konuşarak bü- yük şöhret sağlayan gazeteci-spi ker Halit Kıvanç altı ay için BBC'ye gidiyor. Kıvanç, Milliyetteki yazı- larına Londradan devam edecek. A- ma İstanbul Radyosundaki maç na- killerine pek tabii ara verecek. Ar- kadaşları, Kıvancın, dönüşte Mit- hatpaşa stadındaki maçları radyoda ingilizce anlatacağından endişe edi- orlar. Ünlü bir yazar, kaybolan otomobi linin bulunması için Polise o baş- vurmuştu. Mucizeye bakın ki, oto- mobilini kendisi buldu ve sevinçle binerek evinin yolunu tuttu!. Fakat, işler bundan sonra sarpa sardı: Ün- lü yazar adım başında polisler o ta- rafından durdurularak arabadan in- diriliyordu. o Trafik ekipleri, hırsız sandıkları adamın arabanın sahibi olduğunu öğrenince özür dilemek zo- runda kalıyorlardı. .Bu da komedi nin üçüncü perdesi!.. Habeşistana tâyin edildiği için Şu- batın başında Ankaradan ayrıla- cak olan Hindistan Büyük Elçisi Ata) ile kibar ve zarif eşi evlerinde bir veda kokteyli verdiler. Arkasında pek çok dost ve kendisini seven kim- se bırakarak gidecek olan sportmen Büyük Elçinin daveti bir -Güzel Ka- dın Meşheri" halindeydi. Üç sarışın *leylâ Çelikbaş, Mrs. Lâitinen ve sırtı açık kan kırmızı elbise giymiş olan dilber- İle iki Uzakdoğulu -En- donezya Büyük Elçisinin eşi Mrs Subijakto ile Vietnam Büyük Elçisi- in eşi rs. Lam-le-trinh- bilhaasa dikkati çekiyorlardı. Buna rağmen büyük alâkayı, Yı- lın Kadını seçilmiş bulunan Ferüzan Yolga gördü. Zira o gün, A.P. Om- punda "Bayan Yolga Meselesi" gö- rüşülmüştü. Bayan Yolganın, Mecli- sin çalışması için 40 - 50 A.P. mil- letvekilinin Meclisten atılması gerek- tiğini söylediği iddia olunuyordu. Pa- zı gazeteciler sevimli-Roma sefire- mize: "— Bir tekzip gönderin. Rakam- da hata olduğunu söyleyin.." diye ta- kıldılar. "Vapur Düdükleri" adlı"sıne- ro- manının yunanca ve ingilizceyi çevrildiğini söyleyen Ayhan Hünalp İstanbul gazetelerini bir bir dolaşa- rak meslekdaşlarına veda etti. Babı âlide iş bulamadığı için bundan son- ra semaristlük yapacağını ve Kıbrıs en ümit verici yazarı geçildiğini de- eklemektedir.', Yakınıda almanlar tarafından kuru- lacak olan televizyon için şimdi- den dört hanımın, ihtisas mak3adil? Almanyaya gönderilmesi o katileşmiş gibidir. Biri ressam, biri sanatkâr, i ki güzellikleriyle rinin başında fotojenik olmaları ve yabancı dil bilmeleri geliyor. Eskişehirin eki bir öğretmeni tara- fından keşfedilen 32 ressam, 750 tablodan müteşekkil sergilerini tatarı* bulde açtılar. Ressamların en küçü- gü üç yaşında. Bilhassa oniki yaşın- daki Kenan Çizerin resimleri çok a- lâka topladı. Çizerin Hasan Kap- tanın istifade ettiği "Hârika Çocuk Kanunu" ile Parise, resim tahsiline * gönderilmesine devletçe karar veril- i. Suavi Sonarın Gen - Arda açtığı fo- toğraf sergisinin en büyük husu- siyeti, fotoğrafların, dünyanın ünlü kişilerinin fotoğrafları oluşu... Her bin milyonlarca tirajı olan Avrupa mecmuaları tarafından kapak resmi olarak (o kullanılan bu fotoğrafların Eli en çok alâka çekeni, Farah Di- Çapkınlığı ile meşhur Suavi So- nar: — Ah bir Elizabeth Taylor'un resmini çekebilsem!" diye hayıflanır- ken, sosyete hanımları da hayran hayran sergiyi gezmekte ve: h, bir Suavi Sonara resmi mizi çektirtebilsek!" diye yanıp tu- tuşmaktalar... ANKARA PALAS ANKARA (AKİS - 17)

Bu sayıdan diğer sayfalar: