26 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

26 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

I Kitap Okudum Adı: Kelleci Memet. Yazan: Kemal Tahir. Türü: Roman. Baskı: Yüksel Matbaası, İstanbul 1962, Remzi Kitabevi, Yeni Türk Ya- zarları serisi 24, 335 sayfa 10 lira) Konu: Kelleci Mehmet, Kemal Tabi- rin romanının adı olduğu kadar kah- ramanıdır da. Kelleci sıfatı (Okendi- sine, kahramanlığından, yiğitliğin- den, kelleler koparmasından ötürü değil, yoksulluğundan, garipliğinden verilmiştir. Memet, biçilmiş tarla- larda, harman sonunda kazara kal- mış buğday veya arpa kelleleri top- ladığı için, kendisine ve dolayısıyla ailesine "Kelleci" sıfatı (o takılmıştır. Kelleci Memet, köyün varlıklı bir ailesinin yanında yanaşma olarak ça- lışmakta, ağasının üvey kızım sev- mektedir. Ağanın karısı da üvey oğ- lu ile arayı yapmıştır. Tek kollu, mız- mız, ama kan dökücü kocasını orta- kaldırtmak istemektedir. dan ağanın oğlu, öldürmesi için kışkırtırlar. Kelleciye, türlü düzen ve yalanlarla, ağasını vurdurturlar. Kelleci, onal- tı-onyedi yaşlarında hapse girer. Kemal Tahir romanında, İkinci Dünya Savaşının ilk yıllarında Çan- kırı hapishanesini, bu aradada Kel- lecinin, hapishanedeki hayatını anlat- maktadır. Okuma yazma öğrenme- ye, dünyayı tanımaya meraklı Kelle" ci, neden sonra kendisine oynanan oyunu öğrenir. o Sevdiği kızı, öldür- düğü ağanın oğluna alıvermişlerdir. ile kız, ayni adamın koynuna girmektedirler. Kelleci, hapishane- i hali- hazır Türk edebiyatının ses veren tek dalı olan roman dalının üç-beş ustasının en büyüklerinden biridir. Anadoluyu, onun gerçeklerini, hapis- hane hayatını, Anadolu insanını, o- nun saflığını, temizliğini, cahilliğini, basit kurnazlığını çok iyi biliyor. Bil- mekten de öteye, bunları değerlendi- riyor da. Üstelik dili iyi, konuyu e- le alışı iyi. Kemal Tahir soylu bir romancı. Eserleri, çağdaş dünya romanları arasında dahi rahatça yer tutabilir. Sonuç: Kelleci Memet, Kemal Ta- hirin bütün romanları gibi okunması gereken bir roman. Büyük roman. İlhami SOYSAL AKİS/28 AKiSÇiLER S iZiN iÇiN GÖRDÜLER, DİNLEDİLER, SEÇTİLER Yılık 1963: Türk Edebiyatçılar Bir- liğinin ikinci yıllığı. Sait Madenin yaptığı nefis bir kapak düzeni içinde, Türk Edebiyatçılar Birliğinin 97 üye- sinin imzaları: Şiirler, hikâyeler, de- nemeler, etüdler, fıkralar, tiyatro e- serlerinden Oo sahneler, o biyografiler.. Üye sayısı günden güne artan Türk Edebiyatçılar Birliğinin 1963 yıllığı, edebiyat ve sanatla ilişkisi oObulunan Sulh Ceza Mahkemesi kanalıyla aldığımız tekziptir. A kis Dergisinin 10.1.903 tarih ve 446 sayılı nüshasında ve 28. sahife 2.inci sütununda şahsımla il- Sili yazıya karşılıktır: 1. Hariciye mesleğinde, anlatılar skandal havası içinde tokat yiyen” lere vazife verilmez. Bu, her yerde umumi kaidedir. 2. Ben ise, tertipli bir iftira be- linde yayınlanan, hadiseden sonrada yine Komadaki vazifeme döndüm. Yaş haddime kadarda mühim mese- lelerin müzakeresine memur edildim. muhtelif memleketlerde devleti tem- silede devam ettim. aka, devlet itabarı meselelerinde son derece hassas ve titiz olan sa- yın İnönünün Cumhurbaşkanlığı za- manında geçmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı (opera ha- disesi ile şahsi ilgim olmadığının hükümetce tespit edildiğini) zama- nın Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ö- nünde bana bizzat tebliğ etmişler ve vazifeme dönmemi emir buyurmuş- lardır inci Emekli Büyük Elçi Cemal Hüsnü Tarây herkesin okuması, edinmesi gereken bir eserdir. T. E. Birliği, gecen yıl verdiği sözü yerine getirmiş, bu yıl daha güzel, daha derli - toplu bir yıl- lıkla okurları e er Sa- lık veririz. (T. B. - Ankara Cad- desi 45/1 9 - Eamba Türkçe Hayyam: Ömer Hayyam de- yince, yaşama sevinciyle gözleri pı- rıl - pırıl etmiyecek okumuş insan yok gibidir, Epükirvenizmi şiir diliy- le anlatan en güçlü filozo: Hayyamdır. Onun dörtlüklerini oku- yup da dünyaya dört - elle sarılmaya- cak babayiğit pek azdır. Batıda Hav- yam cemiyetleri kuruluşu boşuna de- ğildir. Bakın, ne diyor Ömer Hay- yam: "Canımın li hoş gelip safalar getirdin, - Geld ya ikircikliyim, bilmem ki sen ii - Bir gönülcük değil, çok otur allahı seversen, - Çok otur, bileyim geldin mi, gerçek mi sen misin ? Dr. Hüseyin Karakan, Hayyamı bu güne kadar türkçeye kazandırmağa çalışmış olan ünlü kişilerin -mesela Yahya Kemal, İhsan Hamamizade, Rüştü Şardağ, Enver Gökçe, Orhan Veli, İbrahim Alâeddin, Sabahattin Eyuboğlu, Cemal Yeşil, A. Kadir, Ahmet Aymutlu, Rifat Moralı, Vasfi Mahir Kocatürk, Cemil Miroğlu, Hü- seyin Rifat, Feyzullah Sacit, Necmi Tarkan, Ahmet Hayyat, İshak Refet, Muhyiddin Raif, İhsan Unaner ve Hüseyin Karakanın- çevirilerini, çe- virenlerin kısa biyografileriyle bir- likte bir araya getirmeğe o çalışmış. Sanatçı Dr. Hüseyin Karakanın bu değerli antolojisi, Hayyamı sevenlere salık verilir. (Posta Kutusu No. 2 Fatih - İstanbul) Karaburçak: Tanınmış ressamlardan İhsan Cemal Karaburçak, 20 parça- dan ibaret resimlerini 20 Ocak günü Ankarada, Güzel Sanatlar Galerisin- de sergiledi. Resimler, o "Yelkenliler". "Gazhane", "Meydan", "Mavi üstü- ne", "Figürler 1", "Balkon", "Figür- ler II". "Figürler III", "Sahne", "Menderek", "Kuşbakışı", "Kemen- ce", "Ağıl", "Yuvarlaklar", "Sem- boller", "Telgraf direkleri", "Ara- besk", "Baykuş", "Vapurlar" adları- nı taşımaktadır. Sergi 5 Şubat 1933 gününe kadar açık kalacaktır. Esirkuş: Tokatta resim öğretmenliği yapmakta olan Mustafa Esirkuş, son resimlerini oOTürk - Alman Kültür Merkezinde sergiledi. Bedri Rahmi Atelyesinde yetişmiş olan Esirkuşun, son resimlerinde deformasyona gitti- ği görülmektedir. Tülay Tura: Soyut çalışan genç res- samlardan biri de Tülay Tura. Sa- natçı, soyut çalışmalarını Türk - Al- man Kültür Merkezinde sergiledi. Sanatseverler, Turayı, kendi tarzın- da başarılı görmektedirler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: