2 Mart 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

2 Mart 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Evli evine... Â dalet Partisi, Alpaslan Türkeşle -sahi, bu zatın asıl "ismi nedir?- onun Harika Çocuklarına ne kadar te- şekkür etse azdır. Alpaslan Türkeşle -sahi, bu zatın asıl ismi nedir?- onun Harika Çocukları A. P. yi bir keşmekeşten kurtarmışlardır. Artık bu siyasi teşekkü- lün, menşelerini D. P. ye bağlamış mensuplarıyla "öte- kiler"in bir arada yaşamasına fiili imkân kalmamıştır. Gerçi bizde, "Politika" sanılan bir "İdarei maslahat sa- natı" vardır. Zannedilir ki en biçimsiz İttifaklar bile bir belirli hedefe varmak için mübahtır ve böyle ittifaklar kurmanın hiç bir ayıbı yoktur. Halbuki, işin ayıp ta- rafı bir yana, böyle ittifakların teşekkülleri biç bir ye- re götürmediği, fikirlere ise biç bir zafer kazandırma- dığı çoktan belli olmuştur. Eski Havadis gazetesinin başına oturmuş olan Gök- --- Takımının, A. P. nin kuruluşunda birinci eee rol oynadığı hiç kimsenin meçhulü değildir. Evliyaoğlu gibi tiplerin her marifeti kendilerinden men- kul gösterme teşebbüsleri ve gayretleri gülünçtür. Zira, hâdiselerden haberdar herkes mükemmelen bitmektedir Gökhan Evliyaoğlu ağabeysinin değil, Kâmuran Ev- liyaoğlu küçük ırkçı kardeşinin dümen suyunda gitmiş- tir ve nefes ağabeyin değil, küçük ırkçı kardeşin mikro ciğerlerinden çıkmıştır. Böylece, siyasi hayatımızın bü- Mütesanit begler! SI, Türkeşin gelişi, bütün Basında bir tek gazete tarafından "lanse" edildi: Yeni İstanbul! Sadece A.P. nin Genel İdare Kurulu üyesi ve za- man zaman Mecliste pak müptedi sözcüsü olan Gökhan Evliyaoğlu- nun, ideal arkadaşı Hami Tezkan bizim ona ve temsil ettiği ideolo- jiye düşman olmamamızı mez" diye itiraflarının sebebini söy- lediler. Buna rağmen İsviçrede Ali Fuat Başgil tarafından da vaftiz e- dilen Türkeşle Yeni o İ bağlarını kesmeyi kabul etmediler. Bundan dolayıdır ki o zümre ile yük acubelerinden biri Türkeşin "İhtilâlin Kudretli Al* bayı" sıfatını muhafaza ettiği sıralarda kurulmuştur. D.P.den, enaz C. H. P. den nefret ettikleri kadar nef- ret eden bir belirli mektebin salikleri D. P. etiketli bir parti kurmuşlardır ve bu parti şimdiye kadar A. P. is- mi altında icrayı lübiyat etmiştir. Zaman zaman işin püf noktası gözler Önüne serilmiş, D. P. «midelerini de- gil de kafatasçılık tatbik edenler partiden uzaklaştırıl- mışlar, fakat bu garip siyasi teşekkülde bir baş olma- dığı için en sonda atılanlar geri alınmış, hatta partinin sevkı idaresi, bir zamanlar en sert ithamlarla bunaltı- lanların eline verilmiştir. k şükür, şimdi Alpaslan Türkeş -sahi, bu zatın asıl ismi nedir?- gelmiş bulunuyor. A. P. içinde iki ta- kım vaziyetini bu sayede atmıştır. Bir A. P. çevresi Alpaslan Türkeşi -sahi, bu zatın asıl ismi nedir?- "Mem- leketin başına gaile" sanırken bir başka A. P. çevresi aynı adamı Türkiyenin kurtuluş ümidi olarak alkışla- maktadır. A. P. bu iki görüşten hangisinin taraftandır ? Ali Fuat Başgille işbirliği halindeki bu zatı sinesine basacak mıdır, yoksa o grupu terkedip eski D. P. mirasına mı tek başına talip olacaktır? Bu suale ba günlerde verilecek cevap siyaset hayatımızda pek çok karanlık noktayı aydınlatacaktır. keş bir yandan İhtilâlin ilk günle- rinde birinci plânda bulunan ve ya- pılan her şeyde birinci planda so- rumluluğu olan adamdır, diğer yan- dan Eminsu meselesinin asıl faili- dir. Emekliliğe sevkedilen genç ve kıymetli,bilhassa Albay rütbesinde- ki kurmayların seçiminde, o günle- gerektir- Istanbulcular -Hami beg!- ile beraber idare etti- ği bu yayın Emri ki Türkeşi elan bir kaç yüz kişiyi "on- binler" yaptı ve bu ” gelişi, milletin gerçek kurtarıcısına kavuşması çi gösterdi! Onun dışında, o hadisei yarattığı' tesir, dudaklarda beliren tebessümlerden ibaret kaldı. Zaten her şey öylesine yapmacıktı ki ve mizansen o kadar gülünçtü ki Tür- keş sadece, İstanbulun meşhur "po- litik lider"i, Hür Sosyalist oParti- nin lideri -ve tek üyesi- Topgülle ile kıyaslandı. Nitekim Topgülle de Tür- keşi, geldiği gün karşıladı ve ken- disini, partisine davet etti. Böylece bir üyenin iki üyeye çıkacağını dü- şündüğü gibi, kulanılan metodlar i- tibariyle de Topgülle Türkeş ve ar- kadaşlarında kendisine pek (kafa dengi kimseler buldu. Bu, Türkeşin aldığı tek davet oldu. ancak Yeni İstanbulun dışındaki bütün A P. organları. Türkeşe karsı anda bir. yaylım ateşi açtılar. içlerinden en akılsızları "O, İhtilâli yapıp bizim sevgililerimizi hapislere tıkan adamdır.." dediler. Daha bi- raz hal, yol bilenler "Türkeşin ideo- lojisiyle bizim hiç bir alâkamız yok- tur. Türkeşin İnönü düşmanı olma- AKİS/12 A.P. nin bağlarının kesilmesi ihti- mali ciddi bir ihtimal olarak bu haf- ta Başkentte çok söze konu teşkil et- ti. | Düşman kardeşler Adalet Partisi, esas İtibarıyla iki kaynaktan gelen kuvvetle kurul- muştur. Bunların birincisi ve kahir ekseriyet eski Demokratlardır, İkin- cisi ve sadece idareci tabaka arasın- da mevcut olan, Eminsulardır. As- lında, Eminsularla eski Demokratlar ateşle su gibidirler. Birincileri ikin- cilerin yanına iten sebep, üniforma- larının sırtlarından M.B.K. tarafın- dan tamamile hatalı ve basiretsiz şe - kilde alınmış olmasıdır. Yoksa, ihti- lâlin gerçekleştiği an bu askerlerin öteki askerlerden hiç bir farkları bu- lunmuyordu. Eminsulardan bir kıs- mı, buna rağmen o inançlarını mu- hafaza etmişlerdir. Ama bir başka kısmı, politika yapmak kendilerini eski (Demokratların, o sevmedikleri tipik Ocak ve bucak başkanlarının dümen suyunda bul- muşlardır. Şimdi, birbirleriyle ancak bağ- daşmaya başlayan bu kalabalık, or- taya Türkeş çıkınca büsbütün garip bir manzara göstermiştir. Zira Tür- rin "Kudretli Albay" ımın hislerinin, planlarının, tasavvurlarının ve te- mayüllerinin, münasebetlerinin bü- yük rolü olduğunu bilmeyen yoktur. Böyle olunca, iki başlı A. P, nin iki başının da Türkeşe karşı cephe almasında şaşılacak bir taraf yok- tur. öteki düşman kardeşler Ancak. Türkeşin gelişi, eğ bu kadar da olmadığını gös di. Bundan bir sure önce A.P. de | i- dareyi, bu iki sınıfın dışında bir ü- çüncü sınıfın ele aldığı bilinmekte- dir. Evliyaoğlu- Bilgiç ekibi hem es- ki Demokratları, hem Eminnsuları bir kenara atmayı bilmiş ve kendi damgasını vurmuşti keş, o ekibi de ikiye ayırmakta ge- cikmedi. Türkeşin cephesine Gükhan Evliyaoğlu, Hami Tezkandan başka Şadi Pehlivanlıoğlu da katıldı.' On- lara Tahsin Demiray da taraftar görünen bir tavır aldı. Tabii Türke- şin eski ideal arkadaşı, emekli Dok- tor Yüzbaşı ve başından ırkçılık macerası geçmiş, İhtilâlden sonra D.P. nin Samsun İl Başkanı olduğu halde eti "Kudretli Albay"ının himaye eden kanatları sayesinde kı- lına halel gelmemiş Fethi Tevetoğ-

Bu sayıdan diğer sayfalar: