16 Mart 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

16 Mart 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hadiselere Bakış «Kıbrıs Feribotu» adlı yılan hikayesi Güney sahillerimizin biraz açığında bir ada var: Kıb- rıs! Bu adayla bütün siyasi alâkamızı bir kenara bı- rakalım. Diyelim ki Kıbrıs, bizi o bakımdan hiç ilgi- lendirmemektedir. Bir prestij oOmeselemiz yoktur, bir bayrak meselemiz yoktur, bir türk ekalliyeti meselemiz yoktur. Hatta Zürih ve Londra andlaşmaları da yok- tur, orada bir alayımız da yoktur. Gerçek bu dahi olsa, bizim güney sahillerimizle Kıb- rıs arasında bir feribot seferi kurmamız lâzımdır. Dü- şünmek lâzımdır ki biz, bu bir kaç millik mesafe içinde Türkiye ile Kıbrısı birleştirememişken yunanlılar Pire — Magosa - Hayfa hattını birbuçuk yıl önce kurmuşlardır re başarıyla işletmektedirler, çok iyi neticeler almakta- dırlar. Politika bakımından, turist bakımından.. Halbu- ki, onların yaptığına nazaran çok daha az külfetli ola- cak bir Mersin - Magosa hattı Anadoluya sayısız iktisa- di fayda sağlayacaktır. Önce, işin turistik yönü: Her turizm mevsiminde Avrupadan kopan, yahudi asıllı, otomobilli bir turist kafilesi vardır. Bunlar, kara yoluyla İsraile gitmekte- dirler. Arzuları, Türkiyeyi de görmek, oradan da geç- mektir. Ama bunu yaparlarsa, İsraile gitmek imkân- ları kalmaz. Zira İsrail ile Türkiye arasında arap mem- leketleri vardır O halde ne yapmaktadırlar? Yunanistana kadar gelmektedirler. Oradan yunan feribotuna binip Kıbrısa geçmektedirler. Kıbrısta da bir kaç gün kalmaktadır- lar. Oradan aynı feribotla İsraile atlamaktadırlar. Dö- nüş için da aynı yolu takip etmektedirler. Bu suretle iki defa Yunanistana ouğramaktadırlar. Biz Mersin - Magosa hattını açsak, bunlar arabalarıyla Mersine ka- dar geleceklerdir. Bir defa Türkiyeyi görmek istemek- tedirler, sonra bu, feribota Pireden binmekten daha ucuzdur. Mersinden Kıbrısa geçeceklerdir, oradan İs- raile gideceklerdir. Dönüşte de, gene ayni yolu seçme- leri çok kuvvetle muhtemeldir Sonra, Kıbrısta, yarım iyonik nüfusla (o kıyas- lanmayacak kadar kalabalık bir kordiplomatik vardır. Bunlar, hafta tatilini geçirecek yer o aramaktadırlar. Yunanistana gitmektedirler, İsraile (gitmektedirler. Türkiyeye geçmek kendileri için hem daha kolay, hem daha ucuz olacaktır. Onlarla beraber, Kıbrısa herkesin güney sahillerimize atlaması imkânı Zira Kıbrıs turistik bakımdan öyle fazla zengin bir kö- şe değildir. Feribot olsa, otomobilli kordiplomatik ve zenginler her hafta Türkiyede olacaklardır. Hele Kıb- rıstaki ingilizler sıkışmış kalmışlardır ve gezecek yer aramaktadırlar. Bütün bu imkânları, bir feribot hattı kuramamış olmamız heba etmektedir. Kıbrıslılar bu hattın tesisini bizden çok istemişler- dir. Son zamanlarda Ulaştırma Bakanına müracaat Mi Beni yalnız kâr ve zarar haneleri ilgilendirir!" o. zaman kendisine sorulmuştu bu hattın Anadoluya geleceği turist gru- dahil ede- P bunun bırakacağı parayı da kâr hanesine cek misiniz ? Bakan buna karşı: "-4- Hayır! Sadece feribotun getirip götürdükleri üzerinden hesap yapılacağı tabiidir" demiştir Halbuki bu, pek de tabii değildir. Zira, Hava Yolla-, rmın dış hatlarının getirip götürdükleri acaba ne ka- dar kâr bırakmakta, ne kadar zarara sebebiyet ver- mektedir? Turistlerin bırakacakları para ile Ulaştırma işlerinin getireceği para elbette ki ayrı kasalara değil, hepsi birlikte devlet hazinesine girecektir. Kaldı ki bizim Kıbnsla siyasi alâkamız vardır. Bi- zi Kıbns o bakımdan ilgilendirmektedir. Bir meselemiz, bir bayrak meselemiz, bir türk meselemiz vadır. Zürih ve Londra andlaşmalan vardır, orada bir alayımız vardır. Galiba bu kadar "var" arasında "yok" olsa, yunan- lılardaki pratik zekâ. Biraz e ve şu feribot işi üzerinde ciddiyetle dursak ne olu Kıbrıstan umumi bir görünüş Yemeyenin malını yerler AKİS/14

Bu sayıdan diğer sayfalar: