30 Mart 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

30 Mart 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP, BİTENLER konuşmalarda A.P. li temsilciler C. H.P. ye, Ismet Paşaya hulüs çak- makta, Orduya methüsena yağdır- makta birbirleriyle (o yarışıyorlardı. Hâdiseleri ne C.H.P., ne İsmet Pasa hazırlamıştı. Ordu boşuna tahrik e- dilmiş değildi. Bütün mesul o "Koca Papaz", Celâl Bayardı! A.P. ola- rak "Koca Papaz *ı telin ediyorlar- dı. Yapılacak iş, derhal huzurun ça- resini aram. AP. nin en müfrit- leri kendilerini ve Bayarı suçlamak- ta en ileriye gidenler oldu. Hele Gök- han Evliyaoğlu, hele Gökhan Evliya- oğlu.. öyle bir güzel günah çıkarı- yordu ki... ilk sağanak bütün sahte kahramanların (o foyasını meydanı sermye yetti. A P. hatasını anla- mıştı. A.P yanlış yola girdiğini gör- müştü. A.P. tehlikeli oyun oynadı- ğını a Şimdi pişmandı. Günahkârdı. Rejimi kurtarmak için İsmet Paşanın emrine giriyordu. Ama, geç kalmış olduğunu ve memleketin sağlam kuvvetleri tara- fından ebediyen bir kara lekeyle dam- galandığını da bilmiyor değildi. Ni- tekim akıl ve basiret sahiplerinden tir kısmı, kendilerini de, memleke- ti de bu noktaya getirmiş olan ida- reci takımını bırakıp partiden çekil- meyi tercih etti. Tedbirler alınıyor İsmet İnönü, Pazartesi gecesi saat * 21'de Kabineyi toplantıya çağır- dı. Toplantı saat dörde kadar sür- dü. Y.T.P. liler Bayarla selam saba- hı kesmişlerdi. Buna rağmen, ken- di partilerinin manasız bir hal aldı- AKİS/18 gi endişesi ve kompleksi yüreklerin- de mevcuttu. Bilhassa Alican huzur- suzdu. Gerçekten Y.T.P. nin içinde- ki basiret sahipleri gidip Bayan gö- ren ve ondan bir güzel azar işiten mensuplarını bir ikinci defa kendi- leri azarladılar. Rifat Öçten bile Ce- lâl Bayarın davranış: karşısında ha- yal sukutuna uğramıştı. Hükümette konuşmalar uzun sür- da. Ama fikir mutabakatına varıl- ması güç olmadı. Bazı prensipler it- tifakla kabul edildi. En esaslı me- sele, 27 Mayısa karşı her hareketin önlenmesiydi. Bunun çareleri aran- dı. Zira bizim Demokrasimizin bir temel prensibi bu vesileyle ortaya çıkmıştı. Hükümeti'kim isterse ten- kit edecektir. Hele Başbakan, ken- disi tenkit edilince kılını kıpırdatmı- yordu. Ama nasıl Cumhuriyet kötü- lenip Padişahlık övülemezse, bugün- kü rejim kötülentp D.P. devri, zih- niyeti, idaresi ve idarecileri övüle- meyecekti. Buna ne partilerin, ne uydurma gazetelerin cüret etmesi- ne müsaade edilmeyecekti. Zira ha- diseler göstermişti ki bu memle- kette 27 Mayısı kanıyla, canıyla sa- vunmaya azimli bir kuvvet vardır ve bu kuvvet daima var olacaktır. 27 Mayıs milli bayram ilân edilecektir. 27 Mayısı yapanlara, Orduya ve Gençliğe tecavüzler kati şekilde ön- lenecektir. Tedbirler Kanunu daha sert şekilde işleyecektir. Hükümet ertesi günü bu tedbir- leri Güvenlik Konseyine götürdü. Güvenlik Konseyinde bunlar ittifak- la kabul edildi. 27 Mayısa karşı ha- yal sahiplerinin giriştikleri teşebbüs böylece, daha başlamadan boğulu- yordu. Bunda Ordu ile Gençlik baş rolü oynadı. Ş lik Gençler ilk hassasiyeti, Bayarın gösteriş yaptığı Ankarada gös- terdiler, sonra bu ruh dalga dalga bütün vatanı kapladı. Tabii istanbul, bunda çapıyla mütenasip, yani muh- teşem bir yer Devrimci gençlerin ilk protesto sesi pazar günü yapılan miting ve yürüyüşle yükseldi. Sabahleyin lanan öğrenci temsilcileri o gün saat 17'de bir miting yapılmasını ve Ba- yann evine yürüyerek kendisinin tel'in edilmesini karar altına aldılar. Saat 17 de Kızılay meydanı tıp- kı eski günleri andırır bir hava için- deydi. Gençler saat 17 de yapılacak miting için hazırdılar ve tıpkı hü- kümlü Bayarın "tenkil tenkil" diye bağırdığı iktidar devrinde olduğu gi- bi heyecanlıydılar. Miting bu hava i- çinde başladı. MR ONE rın nüvesini hep 27 Mayıs, Ordu v Atatürk Devrimleri teşkil « etti. Son. ra yürüyüşe geçildi. Dudaklarda ge- ne eski devirlerin hatıralarını taşı- yan "Gazi Osman Paşa" marşı var- dı. Yürüyüş başlayınca kalabalık birden büyüdü. Bu sırada A. P. li mi- litanlar da bir karşı nümayiş için hazırlanmaktaydılar. Organizatörleri gene Orhan Sakarya idi. Garip kı- lıklı bir takım adamlar gençlerin bü- tün bulvarı dolduran heybetli man- İzmir gençliği devrimi savunuyor Bir uçtan bir uca

Bu sayıdan diğer sayfalar: