3 Haziran 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

3 Haziran 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üniversiteli Kadınlar Derneği Anka- ra Şubesinin ikinci başkanı Dç. Dr. Nermin Abadan, Aile Plânlamasına halen Ceza Kanunundaki bazı mad- delerin engel teşkil ettiği hususunu diğer dernek temsilcileriyle görüşmüş ve Parlâmentodan bunların bir an evvel geçirilmesi için elbirliğiyle ça- lışmalarına başlamışlardır. Beslenme Az para ile iyi yemek nkara Koleji Okul-Aile Birliği tarafından tertiplenen çok faydalı seri konferanslardan sonuncusu, Ko- lejin çok güzel konferans salonunda, beslenme. uzmanı Doç. Dr. Osman Koçtürk tarafından verildi. Projek- siyon ve grafiklerle de izah edilen bu konuşma ana ve babalar tarafın- dan o kadar büyük bir ilgi ile karşı- landı ki, Dr. Osman Koçtürk, konfe- rans saati dolduğu halde, gecenin geç vakitlerine kadar soruları cevap- landırdı. Yeryüzünde iki çeşit açlık vardır: Yokluk içinde açlık ve varlık içinde açlık. Her ikisiyle de mücadele edi- lebilinir. İşte Dr. Osman Koçtürk, yıllardan beri memleketimizde, "var- lık içinde açlık"'la mücadele eden, beslenmenin esasını ana ve babalara öğretmek için mütemadiyen yazan, konuşan, çalışan adamdır. Bu konuda bilgisiz bir ana ve babanın, satın al- ma güçleri fazla da olsa, çocuklarım iyi besliyemedikleri bir gerçektir. Böylece, çocukları için pek çok pa- ra harcıyan bazı aileler, çok sevdik- leri çocuklarının hayatlarını tehlike- ye sokmakta ve hattâ iyi besleneme- mek yüzünden, çocukların okuldaki başarı şansları da baltalanmaktadır. Başarılı çocuklar, çok et ve pro- tein yiyen toplumlarda görülür. Bes- lenme bilgisi, satın alma gücü olan ailelere, çocuklarını, aynı parayı sar- federek daha iyi besleme imkânını verdiği gibi, satın alma gücü az olan ailelere de, aynı masrafla, çocukları- na daha faydalı gıdalar vermeyi öğ- retir. Bu bakımdan, beslenme bilgisi, bir toplumun kalkınmasında birinci derecede rol oynar. Beslenme bilgisi, iyi ve lüzumlu gıdaları seçme, iyi ve lüzumlu gıdaları gerektiği gibi pişir- me gibi, her ev kadınının kolayca öğ- renebileceği iki esasa dayanır. Ev kadını, bu konuda bastırılan küçük rl yeteri kadar bilgi edi- nebilecekti Aile, faydalı gıda maddelerini ço- cuğa küçük yaştan sevdirmelidir. Süt, bol protein ve vitamin ihtiva eden yi- yecek maddeleri sade bir şekilde, fazlaca pişirilmeden, çeşitli operas- yonlardan geçirilmeden, sofraya ge- tirilmelidir. Doç. Dr. Osman Koçtürk, dünya- SIHIR Toplum olarak en büyük hatalarımızdan biri, bence, dünyadan habersiz yaşamamızdır. Kendi kabuğumuza çekilmişiz, dış memleketlerde olup bitenlere başımın bile çevirmeden, halleşmeye çalışıyoruz. Bu habersizlik içinde, bugün memleketimizde karşılaştığımız sosyal, ekonomik ve siya- sal güçlükleri hep kendimize has güçlükler sanıyoruz. Zannediyoruz ki dünya, hiç olmazsa ileri toplumlar, bütün bu meselelerini ohalletmişler, günlük güneşlik içinde yaşayıp gidiyorlar. Gazetelerimiz dış haberlere o kadar az önem veriyorlar ki, bunu biraz da tabii karşılamak gerekir. Oysa ki, neler yok şu dünyada!.. İnsan hak ve hürriyetleri bakımın- dan hudutsuz bir mutluluğa ermiş bir memlekette, Birleşik Amerikada, hükümetler, bütün çabalarına rağmen, henüz bazı bölgelerdeki zenci düş- mantığını söküp atamamışlardır. Bu medeniyet ülkesinde zenciye lâyık görülen muamele, gerçekten isyan ettiricidir, ayıptır. Dünyada, emek mu- kabili kazanç farkının, en fazla, insanlar arasında tam bir eşitlik yarat- mak iddiasını ileri süren ve bu uğurda insan hak ve hürriyetlerini çiğne- yen Rusyada okluğunu bilir miyiz? Geçenlerde bir gazetede gözüme iliş- ti: De Gaulle idaresinde sözde uslanan fransızlar, hükümet Cezayir şarap- larını ithal etti diye, aşka gelmiş ve dükkânlardan şarap şişelerini kaptık- ları gibi, meydanlarda kırıp kırıp atmışlar. Polis gelmiş, önce kızgınlığın geçmesini beklemiş, sonra da olayın elebaşılarını bir cipe koyup götür- müş. Bir yandan Avrupa liderliği iddiasında olan Fransa, bir yandan pa- rasını koruma çabasında ve enflâsyon endişesi içinde!.. Avrupa Ekonomik Birliği, yalnız üye memleketlerin değil, bu memleketlerdeki muhtelif züm- relerin menfaat ayrılıkları yüzünden, kaç defa çatlama tehlikesi geçirdi!.. Korkunç kazalar dünyanın her yerinde oluyor. Geçen yılbaşında Amerika- da, oyuncak satan bir mağazadaki gösterileri seyretmeye giden yüzlerce çocuk, ihmal yüzünden çıkan- yangında yaralanmış ve ölmüşlerdir. Misalleri yüzlerle, binlerle çoğaltmak mümkündür. Bunları zaman za- man hatırlamakta da fayda vardır. Çünkü o zaman, "biz adam olmayız" tekerlemesinden kurtulur ve daha olumlu bir hal çaresi arama yoluna gireriz. Evet, en ileri toplumlarda sosyal, ekonomik ve siyasal meseleler, her yönden, henüz halledilmiş değildir. Bunlar, muhtemelen, daha uzun yıllar halledilemiyecek, daha doğrusu, halledilen meselelere mukabil dalma ye- nileri çıkacaktır. Ne var ki bu toplumlar, bu meselelerini nasıl ve hangi yoldan halledeceklerini bilen toplumlardır. Çünkü bu toplumlarda, rejim- ler yerleşmiştir. -Halk ve aydınlar,- yöneticilerle beraber, ancak Anayasa- nın ışığı altında bir hal çaresi arar, çarpık ve sakat yollarda vakit kay- betmezler. Bizde son seçimlerden beri ağızlara sakız edilen, "Demokrasi yürür mü, yürümez mi?" tartışması, herşeyden evvel Anayasaya aykırıdır ve uğradığımız, nispeten ucuz atlattığımız o felâketlerin baş sorumlusudur. Elbette ki demokrasi yürüyecektir. 27 Mayıs bunun için yapılmıştır. Me- seleler ise, bu demokratik yolda çaba göstermekle, çalışmakla, hür ten- kit yolu ile düzelecektir. Bu, başarıya ulaşacak tek çaredir. Başka çareler aramaktansa, hepimizin bu inanç etrafında toplanmamız ve bunun ışığı altında çalışmamız gerekir. Anayasa bayramımız, eğer bu gerçeği unut- mazsak, bizim en büyük, en kutsal bayramımızdır. Bir yandan onu kutlar- ken, bir yandan da "demokrasi yürür mü, yürümez mi?" tartışmasına gi- rişmek manasızdır, İleri toplumların en büyük sihirleri. Anayasa olan gerçek bağlılıkla- rıdır. daki muhtelif memleketlerden misal- teşekkülün okul-Aile Birlikleri ol- ler verdi. Bu arada, radyolarımızda hâlâ eski usul yemek tarifeleri ve- ren spikerleri şiddetle Süt ve faydalı gıdalar satmıyan okul kantinlerinden şikâyet eden annelere , bu gibi şeylerle meşgul olacak duğunu hatırlattı. Anneler, gelecek ders dönümünde, kantin meselesini ele almak ve karınlarım bütün gün leblebi, simit veya çörekle doyuran çocukları faydalı gıdalara kavuştur- mak üzere kararlı görünüyorlardı. AKİS/33 tenkit etti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: