29 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

29 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Günlerin getirdiği Yurttan Reformlar Haftanın başlarında Ankarada Siya- sal Bilgiler Fakültesinde yapılan bir seminerde "Tapula- ma Kanunu" ile "Tarım ve Toprak Reformu" meseleleri tartışıldı. Fakültenin Profesörler odasında toplanan bilim adam- ları, profesörler, plâncılar ile politikacılar zaman zaman hayli sertleşen konuşmalar yaptılar. Seminerin başlarında, konuşmaların ağırlık merke- zini “1274 sayılı Arazi Kanunu" nun yürürlükte olup ol- madığı meselesi teşkil etti. Yargıtay Başkanı Recai Seç- kin, Medeni Kanunun bu kanunu ilga etmediğini ve bu sebeple Arazi Kanununun yürürlükte olduğunu söylerken, Galip Esmer tamamen aksi vir tezi savunarak son derece ilgi m bir konuşma yaptı sayın Yargıtay Başkanının ve Adalet Bakanının birbirine Zıt olan görüşlerini gazetelerde (o açıklamaları, biz tatbikatçıları tereddüde sevketmiştir. Arazi Kanunu yürürlükte ise, Ankarada Radyoevinden Kavaklıdereye kadar sıralanmış olan evlerin, apartmanların ve binala- rın yıkılması gerekir. Zira bu saha, bir arazi-i emriyedir. Arazi Kanununa göre arazi-i emriye sahalarına bina ya- pılamaz. Ayrıca bu bölgede yapılan ipotek muameleleri- nin iptal edilmesi icab etmektedir" dedi. Esmerin konuşmasında ileri sürdüğü fikirler bir tür- lü sonuca bağlanamadı. Seminerde üzerinde durulan bir diğer mesele de ta- rım reformunun mu, yoksa toprak reformunun mu Önce yapılması gerektiği meselesi oldu. Bu konu ile ilgili olarak Devlet Plânlama Teşkilâtı uzmanlarından Faruk Erdem, bugünedek tarım reformu mu yoksa toprak reformu mu diye bir fasit dairenin et- rafında dönüldüğünü ve bu sebeple boş yere zaman har- candığını, toprak reformunun hiç bir hazırlığının ya- pılmamış olduğunu ileri sürerek: — Tarım reformu diye bir şey yoktur. Tarım politi- kası ve toprak reformu vardır. Tarım politikasının başa- rılı olması için toprak reformu şarttır. Toprak reformu yapmazsanız, tarım politikanız iflâs eder. Toprak refor- adıkça, tarım reformu adı altında yaptığınız . işlemler hovardaca bir israftan başka bir şey değildir. Bunlar için kitap okumağa lüzum yok, biraz sağduyu sahibi olmak yeter. Fakat ille tarım reformu di- yenlerin bir arka düşünceleri vardır" dedi. Tapulama Kanununun toprak reformuna tesirleri konusunda bir konuşma yapan Doçent Safa Reisoğlu isi AKİS/4 Akisler bu kanunun Cumhurbaşkanı o tarafından geri, çevriliş sebepleri üzerinde durarak kendince daha mutedil bazı hal çareleri tavsiye etti. Seminerde okunan Cumhurbaşkanının veto gerekçe- sine göre Tapulama Kanunu yurtta hukuk istikrarını te- sisten uzak, eşitsizlik getirici hükümler bulunan bir ka- nundur. Seminerde ayrıca milletvekilleri ve Tabii Senatörler de söz aldılar Haftanın başlarında İstanbul Sanayi Odası tarafından bir bildiri yayınlanarak. Odanın, yeni vergi kanunları ve teşhir sistemi karşısındaki tutumu açıklandı. Bildiride Sanayi Odası, İnönü Hükümetinin vergi politikasını desteklediğini belirtmektedir. Bildiri kısaca şöyledir: "Vergi tadil tasarıları içinde kaçakçılığı önleyecek bir tedbir olarak sevkedilen vergi ilânı müessesesinin tat- bikatında çok hassas davranılması lâzımdır, önleyici ted- birler alınmadığı takdirde Tanzimattanberi memleketi- mizde yer etmiş bulunan jurnalciliğin bu vesile ile çok kötü tezahürlerine maruz kalabileceğimizi unutmamalı- yız. Cemiyetimizi moral bir çöküntüye götürebilecek yer- siz ve asılsız ihbarda bulunanların o cesaretini kıracak müeyyidelerin de kanun tedvini sırasında maddeler ara- sında bilhassa yer alması gerekmektedir. Diğer taraftan vergi kaçakçılığını" önleyebilmek için aleniyet tedbirinin asla kâfi olmadığı, piyasada kaçakçı- lığın özellikle muayyen sınıfların Oovergi muaflığında ve faturasız ticarete imkân veren sahalarda aranması lâzım geldiği kanısındayız." Bayındırlık — Uzaya uzaya yılan hikâyesine dö nen İstanbul Opera Binası inşaatı nihayet 1965 yilda hizmete girebilecek. Binanın inşaatına ilk olarak 1946 yılında İstanbul Belediyesi tarafından başlanmış, ancak Belediye bütçe- sinin hayli açık vermekte oluşu ve mali oimkânsızlıklar sebebiyle bir türlü tamamlanamamıştı. Yıllarca Taksimin en göz alıcı noktasında sırıtan yarım beton direkler da- ha sonra Bayındırlık Bakanlığı (o yetkililerinin dikkatini çekmiş ve inşaatı bu Bakanlık devralmıştı. Aradan geçen uzun süre içinde bina için yeniden keşif yapıldı, projeler bugünkü modem mimari, sahne, ve tiyatro tekniğine göre yeniden hazırlandı. 75 milyon lirayı bulacak olan inşaatın gerekli fi-

Bu sayıdan diğer sayfalar: