1 Mayıs 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

1 Mayıs 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hiç de tatmin edici karşılıklar verebi- lecek durumda değildir. Tetikte bekleyenler Kibris türklerinin Adadaki Birleşmiş Milletler, kuvvetlerinin (oOtutum ve davranışları (o karşısında (o duydukları kırgınlık, doğrusu istenirse, hiç de hak- ug sız değildir. Aldıkları buyruk gereğince kendilerine ateş açılmadıkça silâh kul- lanmayan bu kuvvetler, rumların türk- lere karşı giriştikleri saldırılar karşı- sında seyirci kalmaktan öteye gide- memektedirler. o Çeteci rumlara, Bir- leşmiş Milletler askerlerine dokunma- dıkça rahatça, türklere saldırmak fır- satı vermekten başka bir işe yaramayan bu buyruğun Barış Kuvvetinin Ada- daki etkisini ne kadar azalttığı, rum- ların Saint Hilarion dağlarında türk- lere karşı yaptıkları saldırılar sırasın- da bir kere daha açıkça ortaya çık- mış bulunmaktadır General Gyani bu hafta, Kıbrısta- ki türk temsilcileriyle yaptığı konuş- malarda durumdan dolayı kendisinin sorumlu olmadığını bildirmiştir. Hint- li generalin söylediğine göre (Barış Kuvvetleri Genel Sekreter Thant'dan emir almaktadırlar, aldıkları emir ise budur. O bakımdan teşebbüsler Lefko- şede değil, Birleşmiş Milletlerin Ge- nel Sekreteri nezdinde (o yapılmalıdır Genel Sekreter bu çeşit açık askeri hareketlere, bayağı savaşlara müdaha- le için emir verirse Barış Kuvvetleri bunu elbette tatbik edeceklerdir. Ko- mutana bakılırsa uzun zamandır ha- zırlanıp Oo tertiplenmiş taarruz Barış Kuvvetlerini gafil avlamış ve bu ken- dileri için sürpriz olmuştur. Barış Kuvvetlerinin gafletinden za- ten hiç kimse şüphe etmemektedir. Tanrıdan ümit kesilir mi? Geride bıraktığımız hafta içinde bir yandan Kıbrıstaki çarpışmalar de- vam ederken, diğer yandan arabulu- cu Tuomioja da Atinada yunan idare- cileriyle görüşmeler yaptı. İyimser yaradılışlı Tuomioja Pa- zar gecesi Lefkoşeden Atinaya geldiği zaman, kendisini hava alanında karşı- layan gazetecilere pek iyimser bir de- meç veremedi. Aksine biraz karamsar olduğunu bile gizlemedi., Finli arabu- lucuya göre Türkiye ile kıbrıslı rum- ların görüşü birbiriyle taban tabana aykırıydı ve durumun birçok bakım- dan tehlikeli olduğu gizlenemezdi. Gerçi Pazar gecesi basına verdiği demeçte karamsar konuşan Tuomioja Pazartesi gecesi Atinadan ayrılırken yeniden devamlı iyimserliğine okavuş- muş görünüyordu ama, yunan idareci- leriyle yaptığı iki günlük konuşmalar- da hiçbir kesin sonuca ulaşılamamış- tır. Bu görüşmeler sonunda ortaya çı- kan tek önemli gerçek, yunan hükü- metinin artık Kıbrıs rumlarıyla tam bir kader ve işbirliği yapmaya kararlı olduğudur. Papandreu, finli diplomat- la Atina dışındaki yazlık evinde yap- tığı iki uzun görüşmede, Tuomioja'ya Kıbrıs o anlaşmazlığının o Makariosun Atina ziyareti sırasında yayınlanan on noktalı bildiriye uygun bir şekilde çö- zülmesi gerektiğini anlatmaya çalış- mıştır. Bu on noktalık bildiri, bilindi- gi gibi, rumların Kıbrısta çıkardıkla- rı gürültünün dönüp dolaşıp bir elle- nizm sevdasından çıktığını açıkça or- taya koymaktadır. Oysa türk hüküme- YURTTA OLUP BİTENLER lenler hem bu teşkilâtın, hem de o- nun | numaralı adamının ne zor şart- lar altında çalıştığını farketmekten kendilerini alamadılar. Dirk Stikker, Avrupanın 15 karılı kocasıdır ve karı- larının her biri ötekinden kıskançtır. Onun için babacan hollandalı her adı- mını dikkatli ve bin tedbir alarak at- mak mecburiyetindedir. Stikker Ankara ve Atinaya, tabii Kıbrıs dolayısıyla NATO'nun bu ka- nadında husule gelen tadsız durum yü- zünden geldi. Ama bu, açıkça söylene- medi. Zira Kıbrıs, resmen NATO'nun kapsadığı bir devlet değildir. Bundan dolayı resmi tebliğlerde bin dereden bin su getirildi. Efendim, Genel Sek- İnönü ve Stikker "Ne olacak, söyle bakalım!" tinin ne kuru gürültü dinleyecek, ne de bir ham hayâl yüzünden kaybede- cek zamanı vardır. Tuomioja da bu- nu gayet iyi bildiğine göre, eğer yu- nan görüşünde türk isteklerine uygun bir değişiklik olmamışsa, ikide bir or- taya sürdüğü iyimserliğini yaradılışın- dan başka birşeye bağlamak kolay de- ğildir. Nato Sakal ve bıyık hikâyesi B' hafta, NATO Genel Sakreteri Stikker'in Oo Ankaraya ve Atinaya yaptığı seyahatin hazırlanış tarzını bi- reter iki üye Türkiye ile Yunanistanın iktisadi, askeri, siyasi meselelerini in- celeyecekti. Bu konuda Ankara ve Ati- na yetkilileriyle görüşecekti, NATO'yu ilgilendiren konulan konuşacaktı. Bel- ki bu arada, Kıbrısa da temas edile- cekti! Tabii buna hiç kimse inanmadı ve Stikker hem Ankarada, hem Atinada sadece Kabrıstan doğan durumu ko- nuştu. Sulh güvercini pözantesi Ml Esonboğa Hava a- lanına inen NATO Genel Sekreteri Stikker, basın elan. "—Şu anda çok güç bir durumda- AKİS/11

Bu sayıdan diğer sayfalar: