22 Mayıs 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

22 Mayıs 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mesi uygun görüldü, ve bunun için de Ali, Rıza Alp görevlendirildi. verilen yerine getirdi ve Tercüman «Fethi bu sene en iyi şe- kilde kutlamalıyız» başlıklı bir ikin- ci sayfa yazısıyla okuyucu avına çıktı. Ali Rıza Alpe göre, Fatih', Is- tanbulu aldıktan sonra İlk cami ola- rak Ayasofyayı kullanmıştı ve is- lâmiyet (o kütüğündeklL Ü aşan bir mübedin ile (o istimali —bu dediği Ayasofyanın ü haline o getirilişidir— cemaatine karşı saygısızlıktı en eski ibadethanenin müslüma maatin elinden alınması, Anayasa- nın tanıdığı vicdan hürriyetine de aykırıydı. Bugünkü bu gergin ha- vaya ve Kıbrıstaki soydaşlarımızın kanlı kıyımlarına sebep, hep bu Ayasofyanın müze olarak Koli ve bir türlü cami olarak ibadete açılmamasıydı! Ayasofyadaki müez- zinsiz minareler, rum palikaryaları- nı daha çok azdırmış, nihayet onla- ra çan kulelerini ilham etmişti. Festival başlıyor! yazının yayınlandığının ertesi gü- İd cile : ayrıl- ket ve dalgalanma görüldü. İlerici- lere göre, bu, Atatürk devrimlerine n baydı ve volurdu- rici simde ise, sevinç naraları gökleri tutuyordu. Büyük- lü küçüklü ne kadar din sömürücü- sü gazete varsa, mal bulmuş mağ- ci fatihini bekle- yen cami: Ayasofya» şeklinde man- şetlerini çektiler. Bilindiği gibi, ayni gazeteler, İstanbulun imarı konu- sunda da Menderese hararetle alkış tutmuşlar ve kendisini oFatihe ben- zeterek numaralamışlardı. Olay, iki gün sonra Meclise de aktarıldı ve bir milletvekili, kürsü- ye gelerek, Oo Ayasofyanın Oo yeniden cami olarak açılmasını ve buradan yükselecek Ezan-ı hammedi» nin bütün islâm dünyasına yayılma- sını istedi. Ayni anda yüksek okul- ların öğrenci (o kuruluşları (oarasında almış muhafazakâr gruplar da seslerini yükselttiler ve durum öyle bir hale geldi ki, kimin ne dediği anlaşılamamaya başladı. Bir kesim, ayak diriyor; Öbür kesim de ayni inatla cami olması okonusunda da- yatıyordu. o Tercümanın istediği ol- muştu. Hem hava bulanmış, hem de gazetesi ispat okuyucu sürek avına çıkmıştı. Gazetenin kurmay heyeti ile da- nışmanları (o yeniden toplandılar ve konuyu alabildiğine sömürmeye ka- rar verdiler. (oGazete seferber oldu. Kararlaştırılan taktiğe göre, ne pa- YURTTA OLUP BİTENLER Fatihin zaptettiği surlar Bilek basına olursa olsun, yetkililer konu ü- inde (o konuştur urulacaklardı. nun için de ikiyüzlü bir kılıç kul- lanılacaktı; ibadete açıl- malı mı, açılmamak mı? Soru, sı- kışıldığı zaman, o karşısındakini da- ha da sıkıştırmak için «istiyor mu- sunuz, istemiyor musunuz?» şeklin- de de sorulunca, herhangi bir çatış- madan ka açınmak için bazıları — selâ Vali <i demek zorunda kaldılar. Fakat içle- rinde fikrini her şeye rağmen açık- ça söylemekten Oo çekinmeyenler de çıktı. Şarkıcı Münir Nurettin Selçuk, Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, türk ortodoks patrikhanesi başpiskoposu Turgut Erenol, Şehir Tiyatrosu oyuncularından Vasfi Rıza Zobu, Ayasofyanın cami olarak değil, bu- günkü unda kalmasından ya- «Olsun» diyenlerin büyük çoğunluğu «mukaddesatçı» kişiler olarak tanınmışlardı. Biraz tarih... Tarihçilere göre, Ayasofyanın yapı olarak ilk açılış o töreni 12 Mayıs 360 dır. Bizanslıların «Bü- yük Kilise" adını verdikleri ibadet- hane, kısa aralıklarla esaslı değişik- liklere uğramış, sonra da çıkan büyük bir yangında harap ol- muştur. 415 yılında ys yapılan kilisenin ömrü bir yüzyıl müşse de, 532 yangınında yıkıma uğramıştır O Daha sonra ba- a geçen imparator Justinianus, Ayasofyayı hiç görülmemiş bir ihti- şamda yeniden yaptırmaya karar Kuvveti verdi. Bu işe de iki büyük mimarını, Aydınlı Antemius ile Miletli İsidoro- su görevlendirdi. «Hazreti Adem- den a görülmemiş ve görül- meyecek» bir kilise girişen iki mimar, çevresini genişletip istimlâklere başladılar. Putperesilere ait malzeme arasında elopoisde güneş mabedinden Diyana mabedine götürülmüş olan kırmızı porfir sü- tunlardan sekizi, Atina Roma, Delf ve diğer anıtların değerli sü- tunları getirtildi ve yapıda kullanıl- dı. u arada, dünyanın en ünlü mermer ocakları da Ayasofya için çalışıyorlardı. Prokonez beyar mer- merlerini, Eğriboz adası açık ; yeşil, Karyadaki Yazuş ocağı kırmızılı be- zlı, Cezayir sarı (oOmermerlerini, Mısır profirlerini, Tesalya, Lakor eski yeşil omermerlerini ve Siga da damarlı pempe taşlarını hep İstan- bula gönderdiler. Beş yıl süren inşaat süresince günde bin işçi çalıştı ve imparator . Ze- dikildi. Böylece depremlere karşı bi- naya bir denge ve elastikiyet (o ve- rilmiş oldu. 27 Aralık 537 yılında kilise büyük bir törenle açıldı m- parator Justinianus ondört at ko- şulmuş alay arabasına etrafını saray halkı, leri almış olduğu halde Ayasofyanm.- «Kral Kapısı» adı verilen büyük ka- pısının Önüne geldi e burada pat- rik tarafından ar ila Ayasofya, bay imparator AKİS/L11

Bu sayıdan diğer sayfalar: