20 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

20 Kasım 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Yıl: 11 20 Kasım 1964, Sayı: 544 Cilt: XXXI HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA OLUP BİTENLER Millet Nasreddin Hoca hikâyesi Bu haftanın bağından itibaren mem- leketin iç politika hayatında, ge- çen bir takım hâdiseler millete, çok kimsenin yakın maziden dahi nasıl ders alma istidadından mahrum bu- lunduğunu göstermiştir. Genel Kur- may Başkanı tarafından kaleme alı- nan ve Türk Silâhlı Kuvvetlerinin ta- mamının hislerini aksettiren mektup bir "İnönü Tertibi" diye propaganda edilmek istenmektedir. Bu, İnönüye gerçekten insanüstü bir kudret atfet- mek demektir. Ama aynı çevrelerin 22 Şubat veya 21 Mayıs gibi hareketleri dahi bir "İnönü Tertibi" olarak gös- termeye çalışacak kadar akıllarım sa- pıttıkları düşünülürse bunda şaşılacak taraf azdır. Adam yokluğunda lider di- ye ortaya çıkıp başa geçen bir talkım kimseler kendilerine inanacak ve ar- kalarından gidecek kadar o safdil bu- limanları felâkete hep böyle sürükle- mişlerdir. D.P. iktidarının son zamanlarında İnönü D.P. işin zıvanadan çıkmış ida- recilerini daima, tuttukları yolun memlekette bir patlamayla neticele- neceğini söyleyerek ikaz etmiş ve ni- hayet "Artık sizi ben bile kurtara- mam" diyerek kendilerini sorumluluk- larıyla başbaşa (o bırakmıştır. Patlama oluncaya kadar İnönüyle "Patlasın da. görelim bakalım..". "Battal Gazi ordu suyla mı yapılacak bu hareket?", "Biz adamı karınca gibi ezeriz" diye alay edenler İnönünün korktuğu patlama olur olmaz "Ooo! Patlamayı o tertip- ledi.. Zaten önceden söylememiş miy- di? Kendisi tertibin içinde olmasaydı nereden bilecekti?" diye feryada baş- lamışlardır. Ama bu feryat İnönünün, kendilerini gerçekten kurtarabilmesini sağlayamamış, iş işten geçmiştir. Daha sonra, İnönünün bir çok teş- hisi M.B.K. zamanında ve 1961'den bu yana doğru çıkmıştır. Af yaygaraları- nın huzursuzluğa yol açacağını İnönü söylemiş, bu huzursuzluk belirmiştir. Bayarın ilk tahliyesindeki taşkınlıkla- rın hiç kimseye fayda vermeyeceğini İnönü söylemiş, bu taşkınlıklar hiç 6 Cevdet Sunay Ordunun sesi kimseye fayda vermemiştir. 22 Şubat, tan sonra Orduda zecri tedbirler iste- yenler karşılarında İnönüyü bulmuş- lar, İnönü kendilerine Orduyu kışlası- na sokmanın yolunun bu olmadığını Orduya güven vermenin asıl şart oldu- gunu söylemiş, bu güven o sağlanınca Türk Silâhlı Kuvvetlerinin kendisi po- litikadan uzak, maceracıların karşısına topyekün dikilmiştir. Bunlar askeri ve sivili iyi bilen onları çok yakından ta- nıyan, anlayan bir tecrübeli insanın teşhisleridir ve İnönü bu teşhislerini daima önceden, açık açık söylemiştir. Hâdiseler hemen hep İnönüyü doğrula- mıştır. Bugün memleket Sunay Mektubu ile meşguldür. Çok aklıevvel bunu D.P. devrinde Cemal Gürselin Ethem Men- derese yazdığı mektuba benzetmek ah- maklığında bulunmaktadır Gürsel Et- hem Menderese İktidardan şikâyetçi olduklarını yazmıştır. Bugün Türk Si- lâhlı Kuvvetleri, kendilerine yıkılan o İktidarın manevi mirasçısı geçinen bir siyasi teşekkülün teşrii dokunulmazlığa sahip bazı mensuplarından yağdırılan hakaretlere artık daha fazla dayana- mayacaklarını bildirmektedirler. Mec- değil, bu küfürbaz muhaliflerin siz zarar verdiklerine inandıklarını söy lemektedirler. Bir merkez tarafından tertiplenmiş olması ihtimali do hatı- ra gelen bu azgınlığın, hakarete uğ- rayanların sabırlarını bir ogün taşı- racağını görmek için bir İnönü Tec- rübesine dahi ihtiyaç yoktu. Zaten, Sunay Mektubunu bir yan dan bir "İnönü Tertibi" diye göster- mek isterken diğer taraftan bunu “Gürselin Ethem Menderese Mektu- bu" na benzetmek de tezadın ta ken- disidir. Millet gerçeği anlamıştır. Bu haf tanın ortasında mantıkla düşünebilen herkes sezmiştir ki ortada ne bir teh- dit, ne bir darba hevesi, ne rejim ve- ya İktidar aleyhtarlığı, ne de Muha- lefete karşı bir tertip vardır. Hele Ordunun gelecek seçimleri A.P. nin Kazanacağım anladığı için (şimdiden gözdağı (overmek istediği (o yolundaki tefsirler ancak tehlikeli (o delilerin ka- falarında yeşerebilecek (o nitelikte dü- şüncelerdir. o Hâdiseyi bu o şekillerde görmek hâdiseyi hiç anlamamak de- mektir. Ordu politikaya karışmak is- tese bunun tam tersini yapardı. Bir müdahale ortamının doğmamasına de- gil, doğmasına çalışırdı. A.P. müfrit- lerini teşvik ettikleri artık bilinen 21 Mayısçıların Ooyaptıkları ( gibi... Memleketin huzur içinde kalması isteniliyorsa hâdisenin, bilhassa (o "il- gililer" tarafından çok iyi anlaşılması- na şiddetle lüzum vardır. Zira demok- rasilerin en klasiğinde dahi bir mem- lekette Ordu 1 numaralı düşman ilân edilemez, askerler ohalkın karşısında diye gösterilemez, Orduya karşı teh- ditler ileri sürülemez, bütün meşru mü- esseseler ayak altına alınamaz ve ba- şarılı bir ihtilâlden intikam alma hevesleri hak olarak teşvik (edilemez. Bunlar "insan hak ve hürriyeti" de- AKİS, 20 KASIM 1964

Bu sayıdan diğer sayfalar: