4 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

4 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ Kongreler "Ağacılık"a devam Doğulu (görünüşlü esmer adam, kürsüden, uz profesör ve konu ile ilgili A gelen ka- labalık yüksek memurlar topluluğu- na Türkiyenin tarım meseleleri hak- kında Hükümetinin görüşlerini, elin- deki metinden okuyarak, anlatıyor- du. Kâğıdın ortalarında bir yerler- de yutkundu, konuşmasına birkaç saniyelik bir ara verdi. Sonra göz- lerini metnin alt kısımlarında gez- dirdi ve suya sabuna dokunmayan bir yerinden okuyarak konuşması- na devam etti. Konuşan, Demirel tarafından keşfedilmiş meçhul kıymetlerden biri, AP'li Tarım Bakanı Bahri Dağ- daşdı. Olay, geçtiğimiz hafta içinde An- karada, cephesinde Atatürkün "Ha- yatta en hakiki mürşit ilimdir" söz- leri bulunan Dil ve Tarih »Coğrafya Fakültesinde, Türkiye Ziraat Mü- hendisleri Teknik Kongresinde geç- ti. Kongrede, türk tarımının bütün meseleleri ele alındı. Gündemde, ünlü uzmanlar ve profesörler tara- fından hazırlanarak kongreye sunu- lan onbeş yeni raporda bu mesele- ler hakkında -binanın cephesinde yer alan Atatürkün sözlerine uygun şekilde- haysiyetli ve bilimsel bir ta- bana dayanan tavsiyeler yer almak- taydı. Raporların en Önemlileri, o Prof. Reşat Aktanın başkam bulunduğu bir komisyon tarafından değerlen- dirilmiş olan, "Toprak Reformu" hakkındaki rapor ile, Doç. Dr. Ziya Gökalp Mülayim tarafından hazır- lanan "Tarım Sektöründe Vergi Me- seleleri" konulu rapordu. Bu rapor- lar o derece önemliydi ki, basın mensupları, Kongredeki teknik ko- nuşmaların saatler boyunca tartışıl- masını izlemek zorunda kaldılar, bu konulardaki konuşmaları kaçır- mamağa çalıştılar. Gazeteciler önceden, raporları *Toprak Reformu hakkındaki rapor ilk günler basından gizli tutulmak istenmiştir- didik didik (etmişler, nereden ne çıkacağını yakalamağa çalışmışlardı. Gayretler boşa gitme- di Kendilerine bu konuda, biç şüp- hesiz, Tarım Bakanı Bahri Dağdaş yardımcı Bakanın, elindeki metinden bazı bölümleri anlattığını sezen basın mensupları, birkaç da- kika sonra, AP Hükümetinin, mem- 4 Aralık 1965 VE MALİ leket için en önemli konulardan bi- ri hakkında ne iyilikler düşündüğü- nü öğrenmekte güçlük çekmediler: AP, toprak reformunun kıyısından bile geçmek istemiyordu. AP'li Ta- rım Bakanının toprak reformu hak- kındaki gayriresmi görüşü, AP'li Ba- kanların izleyecekleri politikada gü- decekleri amaç, toprak reformunun hiçbir şekilde yanında değildi. AP Hükümetinin bu konudaki görüş ve inancı, Güneyli pamuk ve çeltik a- galarıyla, Karadenizli fındık ağala- rının ve ihracatçıların hakimiye- Bahri Dağdaş Samyeli tinde bulunan Ziraat Odalarının gö- rüş ve inançlarından bile ge- riciydi. Olayları ve olaylara karışan kişileri izleyen "akıl", bunun neden böyle olduğunu şüpheye yer bırak- mıyacak bir sağlamlıkla gözlerin o- nüne sermektedir. Eskiye rağbet ols 10 Ekim mında. önce, Top- rak Reformu konusunda birtakım "cambazlıklar" yaptığı halde, işleri yüzüne gözüne bulaştıran bir başka Tarım Bakam vardı. Bu Bakan, hiç de akıllı sayılamıyacak bir taktikle, SAHADA Hükümeti ös Em durumda bı- rakmış, eformu Tasarısı hakkında, Ziraat Odalarındaki ağa- ların görüşlerine çok benzeyen bazı yeni görüşler ileri sürüvermişti. Li- deri Alicanın marifetiyle AP'nin dü- men suyunda görünmeyi sempati toplayıcı bir politika sanan YTP'nin meşhur Bakanı, görüşlerini, Ziraat Odalarındaki ağaların gö- rüşlerinin basında yer aldığı ve Ziraat Odalarındaki bazı uzmanla- rın, bu görüşlere tahammül edemi- yerek istifalarını verdikleri günler- de ileri sürüyordu. Ziraat Odaları, Toprak Reformu Kanun Tasarısında demokrasiyi, ai- le düzenini, siyasi hürriyetleri, "kut- sal mülkiyet" hakkım zedeleyici, hattâ bunları ve dolayısiyle rejimi tehlikeye düşürecek hükümler bu- lunduğunu İddia ediyor, "Öyle bir reform olmalı ki, aileye dokunma- sın, vatana, millete dokunmasın, re- jime dokunmasın, bugünkü sosyal düzene dokunmasın. Büyüklükleri ne olursa olsun, düzenli işletilen ta- rım işletmelerine hiç dokunulma- sın. Yarıcılık yararlıdır, dokunulma- sın. Kiracılık mı? Ona da dokunul masın" diyordu. Ziraat Odasındaki ağaların, "top- rak mülkiyetindeki adaletsizlik, şe- hirlere yerleşen ağaların doğurduğu ekonomik erozyon ne olursa olsun, ağalara dokunmayın" demesi tepki- lere yol açtı. Tam bu günlerde, Ta- rım Bakam Kapanlı, Ziraat Odala- rındaki ağaların bu tekliflerini kılı- fına uydurup, daha yenir yutulur bir şekle sokarak, Tasarıdaki deği- şiklikler arasına alıverdi. "Düzenli işletme, tarımda verim, dağıtımda önce devlet arazisi, sonra bataklık- lar, sonra şu dağdaki, sonra filân tepedeki araziler topraksız köylüye dağıtılmalı, kooperatifçiliğe de boş- verilmeli" gibi değişiklikler karşı- sında Ürgüplü, "Hükümette boyle bir şey görüşülmemiştir. Bu, Hüki metin görüşü değildir, Bakanın ia rarıdır" demek zorunda kaldı. Ka- panlı ise, yenir yutulur hale getirdi- gini sandığı teklifleri büyük tepkile- re yol açınca, "Efendim, bunlar Hü- kümetçe tespit edilmiştir" yollu te- villere girişti. Balık baştan kokarsa.. yeni Tarım Bakanı çen haftaki durumu gerçek- ten yürekler acısıydı. e Dağdaş, Kongrede neler konuşulacağını, ne- lerin ele alınacağım yetkili memur- ları vasıtasiyle bilmekteydi. Muhte- Dağdasın, ge- 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: