4 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

4 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA şem Süleyman tarafından yaratılan bu meçhul değer, gerçekten - v e Kapantıdan farklı olarak- açıkkalpli bir tutumla, bu konuya değinmeme- yi tercih etti. Tarımla ilgili, fakat etliye sütlüye karışmayan, dağda- kileri ürkütmeyen ne varsa, hepsini sayıp döktü ortaya. Bu arada, Tür- kiyede tarımda verimin düşük oldu- gunu söyledi ve: ” Verim meselesi önemlidir. Biz Bn işi halledeceğiz" dedi. Uzmanlar ise, Hükümete, "Top- adaletsizlik ve şe reformdan başlayın" dirler. Fakat toprak reformunun a- dından bile -ne şekilde olursa olsun- bahsetmekten korkan AP, tarım meselesini, Türkiyenin milli gelirine her yıl 24 milyarlık değer yaratan ve bu gelirlerin binde birini bile vergi alanı içine sokmamanın yolu- nu bulan ağalara rağmen, gübre da- gıtmakla halletmek istemektedir. Yani "dostlar alışverişte görsün.İs- temesi bizden, vermesi Allahtan" AmerikanınA.I.D. diye bilinen Kalkınma Teşki- Milletlerarası hesabı... Tarım Bakanının bu tutumunu gören basın mensupları, iki gündür Kongreyi izlemelerinin boşa gitme- diği kanısına vardılar: AP'nin "asma köprü'lerinden birinin daha perde arkası gözler önüne serilmişti. Toplantının son gününde, geç vakit gelip, kapanış konuşması ye- rine geçen bir konuşma yapan Baş- bakan Demirel ise, Türkiyenin, bazı memleketler gibi, "derelere balık ekmesini" salık verdi. Buralara ka- dar inen, memleketin derelerde ba- lık yetiştirmekle nasıl adam olabi- leceğini, oObundan ne hacimde bir «fayda sağlanabileceğini bile düşü- nen Demirel, nedense, Kongrede de üzerinde en geniş tartışmaların geç- tiği, aydınları, köylüsü, sağcısı, solcusu ile bütün memleketin kafa- sında olan bir mesele hakkında, Toprak Reformu hakkında tek keli- me söylemedi. Rakamlarındili Bakan tarafından ele alınmayan meselelerin gözden © geçirilmesi, Türkiyenin, her alanda olduğu gibi, tarım alanında da büyük meseleler- le karşıkarşıya bulunduğunu, Hükü- AKİS metin ise "başka havalarda" dolaş- tığını göstermektedir. Bu meseleler özetle şunlardır: Prof. Reşat Aktan tarafından ha- zırlanan birinci raporda, Bakanın atladığı bir konu, sağ veya sol bir görüşe bağlanmadan, o gerçekçi ve haysiyetli bir tutumla, olanca çıp- laklığıyla ortaya konulmaktadır. "Toprak reformu tehlikelidir, lüzum s uzdur. Biz toprak reformu değil, tarım reformu Oo yapacağız. Böylesi daha salim bir yol olur" diyenlerin hatalı, aldatmaca bir yol içinde bu- lundukları belirtilmektedir. Tarım Bakanının tasvip edemiyeceği bu te- mel görüşle yola çıkan raporda, daha sonra şöyle denilmektedir: "Toprak reformu anlayışının temelinde, i konusunda vardır. Toprak reformu reformu ayrı şeyler odeğildir. bünyesi bozuk bir memleket olan Türkiyede, toprak dağılımının dü- zenlenmesini sağlayacak bir toprak reformu ile işe başlanmadan, tarım reformunun da hiçbir şekilde ba- şarılmasına imkân yoktur. Kimse- Zirai Kelimelerin "Türkle- gelece- bil bir kelâm rüşvetidir. rin kendi ekonomilerinin lâtının Türkiye Misyonu Başkanı ğine karşı duydukları güven, türk James P. Grant, son günlerde u- siyasi müesseselerine karşı gittik- mumi yerlerde bazı konuşmalar çe artmakta olan güven ile birle- yapıyor. Mr. Grant görevine baş- şince.." lâfı da bir "piyaz"dır. Mr. ladığından bu yana daima, Türki- yeye yakınlık, dostluk ve sevgi gös- Grant "Demirel geldi, artık herkes- te güven tam" inancını yaymaya termiş bir amerikalıdır. İyiniyetle tatlı, tatlı çalışmaktadır. Demirel işine sarılmıştır, meselelerimizi an- Oamerikalıların "Favorite son"ı ol- lamış ve kavramıştır. Hatta ame- duğuna göre, artık ona bu kadar- rikalı olduğunu mektedir bile.. Mr. lemekte olduğu fikirlerin esası, çenlerde Ankaradaki bazen unutabil- Graut'in bu sıralarda söy- ge- Rotary Klü- bünde yaptığı konuşmada mevcut- cık omuz verme A.I.D. Başkanının hakkıdır. a Mr. Grant'in kelimeleri ar- kasında, üzerinde dikkatle durma- mız gereken bir kaç fikir vardır ve Mr. Grant'ın dostane bir ikazda bulunmakta olduğuna şüphe yok- tur. A.I.D. Başkanı bu fikirlerini, bugünkü iktidarı sevimli gösteren | '“” 8 Kl , kilici A.I.D. Başkanı bizim kalkınma ve onu destekleyen bir şekil içinde plânımızı, bu plân kendilerine söylemektedir. 'Meselâ gibi ler mevcuttur. 1966'da Türkiye, de bulunmaktadır" 26 "İnsanlar memleketlerin de hayatların- da, geleceklerinin kendi kontrolle- ri allında olabileceği ender devre- 19 6 5 sonları ve ekonomik kalkın- ması bakımından böyle bir devre- başlangıcı, ta- Türkiye tarafından teklif edildiğin- de "Türkiyenin Batı Avrupa ve Ku- zey Amerikadaki geleneksel odost- larının "cüretkâr" ve "iddialı" bul- duklarını saklamamaktadır. Fakat plân o tarihte kendilerine başa- rıyla izah edilmiştir ve dostlarımız bunu anlamışlardır. Plânın destek bulmasının başlıca sebebi, Türki- yenin kendi kalkınmasına olan ya- tırımının en büyük iştirak payını teşkil etmesi olmuştur. Mr. Grant söylemekte menfaat görmemekte- dir ama, 1961 ile 1964 arasındaki Başbakanlığında İsmet İnönünün uyguladığı "Evvelâ biz, millet ola- rak fedakârlık yapacağız, içerden ne sağlayabilirsek onu sağlayaca- ğız, sonra dostlarımız bize yardan edeceklerdir" prensibi Oo Türkiyeye güvenin temelini teşkil etmiştir. Herkes bilir ki bu iç finansma- nın büyük kaynağı, vergilerdir. " Mr. Grant gene de şöyle söyle- mekten kaçınamamaktadır: "Kal- kınma Plânının dış finansman ih- tiyaçlarının Konsorsiyum taraf in- tan tam manasıyla karşılandığı 1965'teki sonucun Oo sağlanmasında Türkiyenin kendi kendine yardım başarılarının cesaret verici ema- relerinin büyük önemi olmuştur." Mr. Grant gerçekleştirilen yüz- de altıcivarındaki gelişme hızının "oldukça makül bir fiyat istikra- 4 Aralık 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: