26 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

26 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Ka kimse önleyemeyecektir. "Te Halk randı bu söylentiler de- vam edip giderken, bu hafta An karada bir, Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanlığı konusunda hâlâ bir manevra sahasının kaldığını li- mit ediyordu. Halbuki Başkentin diğer bütün çevrelerinde Genel Kur- may Başkanı Orgeneral Cevdet Su- nay, devletin en yüksek makamının tek adayı sayılıyordu. Bu konuda haftanın başında, Demirelin ateşli muhaliflerinden olan bir AP millet- vekili: — Adam yok, kardeşim! Biz, Başbakanlık | için dahi adam bulamı- yoruz. Nerede kaldı, Cumhurbaşka- nı bulmak!.. Onun için, Sunayın Cumhurbaşkanlığına itiraz eden ol- muyor" dedi. Sonra da ekledi: "— Ama, Sunayı biz teklif ettik, tabii.." Bu, son günlerde bütün AP'lile- rin ortak eda ve konuşma tarzıdır. Genel Kurmay Başkanı - Orgeneral Cevdet Sunay, gün geçtikçe, AP'li- lerin üzerine daha fazla titredikleri ve kıskandıkları Cumhurbaşkanı a- dayı haline gelmektedir. AP'lilerin ısrarla yaymak istedikleri hava, Su- nayı tamamen kendi inisyatifleri ile ve hiç kimsenin tesirine kapılmadan aday olarak benimsedikleridir. Bu- nun sebebi, seçimlerdenberi milli irade nutku atan ve "ne istersek ya- parız" diye seçmene çalım satanla- rın aynı seçmenin karşısında kaba- dayılığı kurtarma meraklarıdır. Oy- sa, herkes bilmektedir ki, şu anda Sunay, Türkiyede üzerinde bütün siyasi partilerin o birleştikleri aday- dır ve bugünkü olağanüstü şartlar mevcut olmasaydı, bu birleşmenin içinde AP bulunmıyacaktı. Bu olağanüstü şartlar, Demire- lin sorumsuzca gidişinin yarattığı huzursuzluk bulutlan, AP içindeki kaynaşmalar ve AP'nin bir parato- nere son derece muhtaç duruma düşmesidir. AP, bu şartlar içinde, Sunayı Cumhurbaşkanı adayı ola- rak benimsemenin kendisine birkaç ferah gün sağlıyabileceğini görmüş ve bunu kabullenmiştir. Halbuki mirel, Sunayı AP'nin aday olarak benimsemesinden birkaç gün önce, "bir şey olursa hep beraber bata- rız" şeklinde, panik kokan lâflar e- den bir Başbakandır. Gerçekten de, AP'nin Sunayı Cumhurbaşkanı adayı olarak benim- semesi ve Cumhurbaşkanı Gürselin 26 Şubat 1966 ağır koma durumunda herhangi bir eğişiklik olmaması ve bu durumun biraz uzaması, ortalığa nisbi bir fe- rahlık sağlamıştır. Tabii bunda, CHP'nin, gergin olan havayı daha da gerginleştirmekten kaçınan dik- katli tutumunun da. tesiri ya Bütçe müzakerelerinde CHP, nilenin hilâfına, daha yumuşak Sö rünmüştür. Seçim hazırlıkları Parlâmentoda o Cumhurbaşkanlığı Meselesi, böylece gündengüne il- gi toplama kuvvetini kaybetmekte- dir. Bunun başlıca sebebi, Sunayın dışında bir adaydan ciddi olarak YURTTA OLUP BİTENLER ilk turda oy vermeyeceklerdir.." a, o zaman da Sunay a- daylığını geri alır..' Sunayın tutumu ise ağırbaşlı bir beklemedir. Milli Birlik Grupundan bir senatöre Genel Kurmay Başka- nının "Memleket vazifesidir, kabul edeceğim" şeklinde bir cümle söyle- diği yolundaki haber, Sunay yönün den gelen tek haberdir. Genel Kur- may Başkanı, sessizliği korumakta- dır. Başbakan da bu konuda, kendi- sine bir manevra sahası muhafaza etmek için bir açıklama yapma- makta kararlı görünmektedir. Ga- Bedava avukatlar Amerikada, Amerikanın en aydın ve ileri bazı insanları, nüfuzlu senatörler Başkan Johnson'un Vietnam politikasını tenkit ediyor- lar. Aaa! Bizim sağ cephenin irili ufaklı ne kadar borazanı varsa, o Fenikler menikler, Bediiler Tekinler adamlara bir veryansın ediyor- lar ki deme, gitsin. Sanki mübarekler, Johnson'un Teksastaki ahır- larının bekçileri! Size ne, yahu? Amerikalının amerikalıyı tenkidine de mi siz ka- rışacaksınız? Oradaki ortanın soluna komünist demek de mi size dü- şüyor? Sovyetler eler iki yazarın ayıp bir tarzda muhakemesi yapılı- n düşünen bütün kafaları bir a içindeler ve yor. prolikiolar ykdırlilar. Gerçek aydın namusu Ya, bizdeki kriptolar? Onlar da komünist mahkemenin Ssavcısı- nın gönüllü yardakçıları. Kahve döğücünün hınk diyicileri.. Ayıp usu- lü savunamadılar mı, onu yermeden "Ya, bizdeki?" diyorlar. Bizde- kinin aleyhinde olmak, oradakinin aleyhinde olmamak için sebep mi? Çetinlere, için sebep İlhanlara bakılırsa, hiç olmazsa ağızda lâf gevelemek İşte bunlar da, bizim iki ucumuz. İki ucu bu olan yaka kolay birara- ya gelir mi bahsedilmemesidir. Gerçi haftanın başında Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tanselin ismi koridorda şöyle bir dolaştırıldıysa da, bunun, AP'li- lerin kendilerini avutmalarından ileri bir anlam taşımadığı anlaşıldı. Sunay tek aday olunca da konu he- yecanını kaybetmektedir. e Mesele bazen tartışılmakta ve görüş ayrılı- ğı ancak şu noktalarda çıkmakta- dır: "— Sunay ilk turda seçilir" "— Hayır, ilk turda seçilmez, AP liler, ilerde seçmene, 'Sunayı bize si- lâh zoruyla seçtirdiler' demenin im- kânını elde bulundurabilmek için zetecilerin geçen hafta içinde sOr- ukları bir soruya Demirel, "Bu k nuda en son konuşacak adam be- nim" demiştir. Bu "Son Söz" Iâfi çeşitli latifelere yol açmaktadır. Sessizlik uzamakla beraber, ar- tık işin kuvveden fiile çıkmasının hazırlıkları da başlamıştır. Memduh Tağmaçın 1. Ordu Komutanlığına tayinine dair haber bunun Örneği o- larak kabul edilmektedir. Gelen ha- berlere göre, 1. Ordu Komutanı Re- fik Yılmaz, Turaldan boşalacak o- lan Kara Kuvetleri Komutanlığına tâyin edilecektir. AP Temsilciler Meclisi ve Genel 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: