26 Mart 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

26 Mart 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS kadar doğru olduğu, büyük öğrenci kuruluşlarının devlet zoruyla DP paraleline sokulmuş sanıldığı 1960 Nisanında ortaya çıkmıştır. O za- manların Samet Güldoğanları, Ba- lıkesir Kongreleri hatırlardadır. de, kurulduğundan itibaren Gençliği karşısında bulmanın açısı- nı ve sıkıntısını e Hele par- tinin taşlanması ve AP'li milletve- killerinin dövülmesi olayları AP kurmaylarını, Gençliği mutlaka ele geçirme fikrine itmiştir. O zaman- lar AP Genel idare Kurullarında bu mesele çok defalar görüşülmüş, Aydın Yalçın,, Cihat Bilgehan ve birçok 'AP'li bu meseleleri incele- mekle görevlendirilmiştir AP yöneticileri, bu işlerde kendile- rine yardım edebilecek çok dar bir çevre bulabilmişlerdir. Bir Orhan Sakaryadan, bir Samet Güldoğan- dan, hattâ çiçeği burnunda bir üni- versite birinci sınıf öğrencisi olan Atıl çok şeyler ümit edi- yorlardı. Fakat bu çalışmalar bir- kaç fakültenin yönetim kurulunu büyük paralar harcıyarak- ele ge- çirmekten ileri geçmemiş, üniver- sitelerdeki zaten AP'li olan mah- dut sayıdaki Öğrenciye yenileri' ek- İvi Üstelik bu faaliyette AP'liler, önemli bir rakiple karşılaş-0 mışlardır: Türkeş! ürkeş, yurda döndükten sonra, milliyetçiliği fanatik ve mistik hül- yalardan ibaret sanan ümmetçilik, şeriatçilik propagandasına inan- aş ki Üzerinde etkili olmuş- Bozukluklar içinde ç türk Milli Eğitim sistemi, sayıları çok olmasa bile, daima bu tip genç- ler ve çocuklar yetiştirmiştir. Hat- tâ bugün atatürkçülüğün, devrimci- liğin ve gerçek milliyetçiliğin ne ol- duğunu farkeden çok sayıda genç ve orta yaşlı vatandaş hayatinin bir devresinde bu fanatik ve mis- tik düşüncelerden ecir. İşte bu çevre, Türkeşi, beklenen büyük lider sanmıştır. DP devrindeki Ba- lıkesir Kongresini hatırlatan Bursa Kongresi ile MTTB'nin başına geti- rilen Rasim Cinisli dahi -AP'nin bü- YURTTA OLUP BİTENLER yük desteğini görmüş olmasına rağ- men- ilk zamanlar daha çok üre şe yaklaşmıştır. Geçen yıl | şümcülere -Dönüşüm adlı derginin etrafında toplananlar- karşı Bulvar olaylarını yaratan mistik tiplerin. Muzaffer Ozdağın Bahçelievlerdeki evinde sık sık toplandıkları ve il- hamlarım buradaki konuşma ve di- rektiflerden aldıkları bilinmektedir. Türkeşin Genel Başkan seçildiği kongrenin güvenliğini sağlayanlar yine bunlardı. Ancak AP'nin fiilen iktidara gel- diği IV. Koalisyonda işler değişme- ye başlamıştır. Bu ele e aşarının en esaslı Wi “başan"nm Türkeşten gittikçe u- zaklaştığı hissedilirken, AP'nin ik- tidarla birlikte artan mali gücü se- ferber edilince, parasızlıktan iman- ları gevremiş olan bu işsiz güçsüz kimseler çark etmeye başlamışlar- dır. İman kuvveti — cüzdan kuvveti 17 seçimlerine doğru yol alınır- ken, AP ile vurguncu tipteki özel Gençliği hiç anlamayanlar Türkiyede, İsmet İnönünün son Koalisyonlar Dev- resi hariç, bütün Iktidarlar gençlik teşekküllerini hep, parayla ele geçirilebilen âletler olarak görmüş- lerdir. C.H.P. İktidarının İstanbuldaki Cevdet Kerim İncedayıları, Alaeddin Tiritoğluları o unutulmamıştır. Ama bu, o devirde gençliğin gönlünün D.P.'de olma- sını engelleyememiştir. Sonra, tek parti C.H.P.'sinin bir kötü mukallidi olmak kaderinden kendini hiç bir zaman kurtarama- mış olan D.P. gelmiştir. D.P., tam bütün gençlik te- şekküllerini birer Vatan Cephesi ocağı haline getirdi- gini sandığı gün gençlik tarafından başaşağı edil- miştir. M.B.K.'nin bir grupu Üniversiteye el atmakta ve kendilerine göre bir gençlik düzenlemeye e çalışmak- ta gecikmemişlerdir. Bunlar, sonradan diler diye bilinen gruptur. Devletin arını bu uğurda lanmışlar, fakat tasfiyeleri çam çaldığında gençliği yanlarında değil, karşılarında bulmuşlardır. Muzaf- fer Özdağın, evinde tevkif edildiğinde bir gençlik ha- reketini bekleyecek kadar hayal içinde olduğu hatır- lanacak bir olaydır. Bu geçmişten ders ii anlaşılan İnönünün ikinci iktidar devri kapanıp bugünkü devir açıldığın- da yeni iktidarı eski ” heveslerin içinde buluyoruz. D.P.'nin sokakta düşürüldüğünü bilen A.P.'liler -zaten akıl hocaları da, bu düşen Divitlerdir ya..- sokağa kendilerinin çıkaracakları bir kuvvetin peşindedirler. Bunu, çeşitli teşekkülleri ele ei suretiyle yapa- bileceklerini sanmaktadırlar 26 Mart 1966 Hayali İstanbulda tertiplenen mitinge katılan gerçek ta- lebe ve genç adedinin ne kadar düşük olduğunu gö- renler ders ve İbret almışlar mıdır, bilinmez. Gerçek -şudur ki, bir defa talebe teşekkülleri asıl talebe ve gençliği temsil Me Asıl talebe ve genç- ei eri gafil iktidarların zannettiklerinden çok yalandan ve bilgili tarzda takip etmektedirler. Bunlar inançlarını peşin hükümler halinde, kompri- me olarak yutmamaktadırlar. Hükümlerini b'zzat emr Bu hükümlerde rol oynayan para de- ğildir. Delikanlılık çağının ateşiyle birlikte, ileriye doğru gitmenin hevesidir. İlerici bir iktidarı bile kâfi bulmayan, onun da önüne geçen -ve pek de iyi yapan- bir kütlenin, üstelik geri kafalı, iptidai ve basit bir partinin âleti olarak “kullanılabileceği nasıl düşünü- lebilir? Gençlik hareketlerinin nüvesinde belki bir tertip daima vardır. Ama bu hareketler gençliğin gerçek te- mayülüne uygunsa devamlı ve canlıdır. Değilse, su- niliğinin hemen sırıtması -İstanbul mitinginde olduğu gibi- mukadderdir. . Bir 28 Nisan günü istanbul Üniversitesinin genç- leri, ertesi gün Ankara Üniversitesinin gençleri ve Mayısın 21. günü Harbiydiler hangi tertiple sokağa çıkmışlardır? Onlara para mı veren olmuştur, yoksa gençlik teşekküllerinin başları mı emretmişlerdir? Bütün bu hareketler kendiliğinden, bir zihniyete kar- tı tepki olarak doğmuştur D.P.'nin paracıklan gibi A.P.'nin paracıklarını da yazık oluyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: