5 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

5 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"—Albayı ım, yolların kesildiğini, ateş açacağını nereden biliyorsunuz?" Albay Demet alana bir uçağın indiğini, ha- beri ondan aldıklarını bildiriyor. Menderes sap- sarıdır, her şeyin Bandığı gibi olmadığını far- keden Polatkan korkudan titremektedir. Zaten Polatkan hep, sonuna kadar, bu korkudan kur- tulamayacaktır. jetlerin Albay Demetin telsizi, Eskişehirde esen heyecan ve merak havasını gideriyor. Mendere- sin açıkta olması ihtilâli bambaşka istikamete sokabilecek ve onu kanlı hale getirecek bir un- surdur. D.P. Genel Başkanının bir an önce ne- zaret altına alınması şarttır. Nitekim tevkif ha- beri gelince Albay Muhsin Batur derhal bir C-47 uçağı hazırlatıyor, yanına bir albay, iki binbaşı, bir üsteğmen ve iki teğmen alıp hava- lanıyor. Herkesin üzerinde iki tabanca, sadece bir genç subayda makineli tabanca vardır. Uçak kısa zamanda Kütahya alanına ini- yor. Batur ile arkadaşlarını Albay Demet kar- şılıyor. Menderesin içerde olduğunu bildiriyor. Hep birlikte Albay Demetin ikinci kattaki oda- sına giriliyor. Odada Menderes. Yazıcı ve Üner ayakta- dırlar. Polatkan telefonla görüşmektedir, Ba- tur ve arkadaşları Başbakanı askerce selâmlı- yorlar. Menderes Batura doğru ilerliyor, onun elini sıkıyor. Bir şey söylemiyor ama, vaziyetin ne olduğunu sorar şekilde bakıyor. Batur diyor ki : "—Silahlı Kuvvetler memleket ( idaresini ele aldı. Bana verilen görev sizi Eskişehire gö- türmektir. Menderes biraz duraklıyor. Önce ihtimâl vermediği, fakat endişe ettiği bir durumun ger- -ek olduğu yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Aklındaki kelimeyi, ilk, o zaman telaffuz edi- yor : "—Yani, beni tevkif mi ediyorsunuz?" Muhsin Batur aynı kelimeyi kullanmıyor : "—Sizi, emniyet altında Eskişehire götü- receğim..." Menderes şöyle bir sallanıyor : "—Suçum nedir?" "—bBen size suç izafe etmek değilim.." vaziyetinde Bu sırada ekipteki Binbaşı, Hasan Polatka- nın telefon konuşmasına engel olmuştur. Menderes bir an düşünüyor ve sanki tesir altına almak istiyormuş gibi subayların yüzle- rine bakıyor. —Müsaade ederseniz ,ben arkadaşlarım- la bir istişare edeyim" diyor. Batur, asıl arzulananı anlamamışcasına : "—bBuyrun, edin.." cevabını veriyor. Menderesle arkadaşları "öyleyse dışarı çı- kın.." der gibi bir hava takmıyorlar. Fakat su- bayların onları yalnız bırakmak niyetleri yok- tur. Subaylar dışarı çıkmayınca Menderes bu- nu teklife cesaret etmiyor ve istişareden vaz- geçiyor. Kafiledeki Üsteğmen ilerliyor "Uça- ga binecekleri için üzerlerinde silah araması yapacağını" söylüyor. Hiç birinde silah çıkmı- yor. Subaylar Menderesle arkadaşlarım arala- rına alıyorlar, aşağıya iniyorlar. Aşağıda Men- deresin polisleri ve özel kalem memurları var- dır. Batur, memurları da uçağa bindiriyor. U- çak Eskişehire hareket ediyor. Eskişehirde sa- dece Albay Batur iniyor. Ankaradaki ihtilâl Komitesinden yeni emir gelmiştir. Menderes, Ankarada Güvercinlik hava alanına götürüle- cektir. Uçak beş dakika içinde tekrar havala- nıyor. Artık Başbakanlık sıfatı kalkmış bulunan Menderes mütemadiyen sigara içmekte, tek ke- lime konuşmamaktadır. Paketinde sigara bitin- ce sigara istiyor. Subaylar sigara veriyorlar. Sadece Tahsin Yazıcı ve Zihni Üner Albay Ba- turdan bir sual soruyorlar : "—Harekâtın başında kim var?" Muhsin Batur bildiğini söylemeyen bir in- san edasıyla : "— Her halde biri vardır" diyor. Gerçek şudur ki o an dahi -saat, dokuzdur-, Başbakanı tevkif eden adam harekâtın başında kimin bulunduğunu bilmemektedir. Tuhaf te- sadüf. Cemal Gürseli İzmirden getiren uçakla Menderesi Eskişehirden getiren uçak Ankara civarında karşılaşıyorlar ve birbirlerine telsiz- le, taşıdıkları "emânet" ler hakkında bilgi veri- yorlar. Başbakanı tevkif eden adam, harekâtın ba- şında kim olduğunu ancak o zaman öğrenecek- tir. Menderesin uçağı Güvercinlik hava alanı- na indiğinde saatler tam 9.21'i göstermektedir. Batur ile arkadaşlarının görevleri bitmiştir. Ay- nı uçakla Eskişehire dönüyorlar. "Emanet" i başkaları teslim alıyorlar. Ankaradaki İhtilâlciler, Güvercinlik hava alanında gayet sıkı tedbirlere başvurmuşlardır. Gerçek şudur ki, bir kısım Demokrat fanatik- 37

Bu sayıdan diğer sayfalar: