21 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

21 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© AKI & Cilt : XXXVİ Sayı: 657 21 Ocak 1967 HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA OLUP BİTENLER Millet Nasırın ayağında! B' hafta, Kahireden gelen bir ta- kım haberler halk arasında çok konuşulan bir konuyu teşkil ediyor- du. Türkiye Cumhuriyetinin Dışişle- ri Bakam Mısırda, hemen hemen iktidara geldiğinden bu yana hep, şiddetli bir Türkiye düşmanlığı yap- mış olan Nasırın ayağındadır. Bu, eğer bir ziyaretin iadesi olsaydı, eğer Nasır daha önce kendi Dışişle- ri Bakanını memleketimize gönder- miş bulunsaydı tabii karşılanabilir- di. Denilebilirdi ki: "Bakınız, Nasır le dostluk yapmak isti- yor!" Halbuki bavullarını alıp yola van ilk Dışişleri Bakanı, İhsan Sabri Çağlayangildir. Muhtemelen Nasırın Dışişleri Bakanı, bu ziyare- ti iade edecektir. Bütün arap âleminde ve Orta Do- guda prestijini büyük ölçüde kay- betmiş olan, Mısırın kendine göre sosyalist diktatörü Türkiyenin Dışiş- leri Bakanım oayağına getirmekle şüphesiz bir gösteri yapmaktadır. Orada Çağlayangil mutlaka şark- kâri ikram ve izaz görecek, şerefi- ne Ziyafetler, eğlenceler tertiplene- cek, sazlar çalacak, kızlar oynaya- caktır. Orta Doğu, bunların en mü- kemmel tertiplendiği yerdir. Bu muhabbetten Mısırın Türkiyeye karşı ne dostane hisler beslediği neticesi de, usta tefsirciler tarafın- dan çıkarılacaktır. Fakat. Nasır, el- bette ki oynamakta olduğu büyük oyunu değiştirmek niyetinde değil- dir ve bu oyun onu ister istemez bir "türk düşmanlığının körükçüsü yapmaktadır. Arapların üzerinde bir tesir sahibiyken bunu tamamen bizim aleyhimizde kullanan Mısırın kendine göre ( sosyalist diktatörü, bu tesirini kaybetmişken her halde bize faydalı olacak değildir. Hazin olan, bir Dışişleri Bakanı- nın ve -ziyaretinin uygunluğunu danıştıysa- bir Dışişleri Bakanlığı- 4 İhsan Sabri Çağlayangil Ters işler nın bu kadar kaba bir oyunu farket- meyip Türkiyeyi Nasırın satranç tahtasında piyon haline sokmayı kabul etmeleridir. Nasırın temsilci- sine Ankara açıktı. Türkiyenin tem- silcisine bundan önce, Kahire yolu- nun kapalı bulunması gerekirdi. C.H.P. Dananın kuyruğu (ftanın Solu fikrine, Ortanın Solu ekibine, Genel Sekretere ve niha- yet Genel Başkana karşı isyan bay- rağı açan çomakçılar ME haftanın başında fena bir zılgıt ye hiç ummadığı bir im. Zılgıdı çekenlerden biri, olayı, sade bir ifa- deyle şöyle özetleyiverdi: "— Bu 8'ler, bizleri kelle gibi gördükleri için cesaret alıyorlar. Ne yapsalar, haklı da olsalar haksız da olsalar, biz onları mutlaka destek- liyeceğiz.. Öyle, yağma yok! Sen ba- na güvenerek boyuna, lüzumlu lü- zumsuz kabadayılık yapsan, ben bu- na razı gelmesem, ne yaparım? Ge- lirim sana 'bana güvenme', derim, değil mi ya?. Biz de bunu yaptık.." Bu sözlerin sahibi, CHP Çankırı milletvekili (o Dursun Akçaoğludur. Akçaoğlu ve 76'lar grupunda birlik- te çalıştığı arkadaşları bu haftanın başında Feyzioğlu ve isyan arkadaş- larına gitmişler, "akıllarını başları- na toplıyarak bölücülükten vazgeç- melerini, aksi takdirde kendilerini bundan böyle desteklemiyecekleri- ni" söylemişlerdir. Bu zg çeken- ler, Feyzioğlu ve isyan yoldaşlar a birde mehil tanımışlardır: 19 O- ik Perşembe günü yapılacak olan Parti Meclisi toplantısı... Bu toplan- tıda 8'ler gürültüyü kesmezlerse, ok komik bir şey olacak, çantada keklik saydıkları Grup çoğunluğunu karşılarında buluvereceklerdir. Ku- rultay sonrasının tepkilerini kana- lize etmek suretiyle ele geçirdikleri Grup yöneticiliği yetkilerini kulla- narak meşru Genel Merkezi yıprat- mak ve meşru Genel Sekreteri san- dalyesinden sökmek amacıyla isya- na kalkışanlar için çok yakında, "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oldular" denirse, şaşma- malıdır. Çünkü, Feyzioğlu ve isyan- cı ekibinin yediği zılgıdın bir imla- mı da "adem-i itimat" tehdididir. Bu tatil ne tatili? Feyzioğlunun ' 'nasıl olsa arkamda- lar" diye düşündüğü CHP Gru- punda bazı kıpırdanmalar olduğu bi- linmekteydi. Bu KE MA, Feyzioğlunun isyanının Partiyi yı ralama derecesi arttıkça hızlandığı da farkediliyordu. Ama isyancılara karşı hoşnutsuzluğun hangi nokta- ya ulaştığı tam olarak tesbit edile- miyordu. Kendilerini isyanın heye- canına terkeden Grup yöneticileri, Grupu toplamıyorlardı ki hoşnut- suzluğun derecesi ölçülebilsin. CHP Grupu, son yıllarda, Meclis tatilde bulunmadığı halde, toplantı yapma- 21 Ocak 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: