4 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

4 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GEÇEN HAFTA DÜNYADA DOĞU - BATI — Birleşik Amerika ile Sovyetler Birliği arasındaki uzay yarışı geçtiğimiz hafta sonunda ilk bilinen kurbanlarım verir- ken, öteyandan amerikan, İngiliz ve sovyet temsilcileri de, Moskova- da, uzayın uluslararası çatışma konusu olmaması ve yalnızca barışçı amaçlarla kullanılması amacıyla yeni bir anlaşma imzalıyorlardı. Bu anlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Londra ve Washingtonda da törenler yapılmış ve içlerinde Türkiye de bulunan yüze yakın ülke anlaşmanın altına imzalarım koymuşlardır. Yapılması Birleşmiş Mil- letler Genel Kurulunun son toplantılarında kararlaştırılan ve taslağı orada hazırlanan bu anlaşma gereğince uzaya her türlü çekirdekli si- lâhın sokulması yasaklanmakta ve uzayın ancak bütün ülkelerin ya- rarına kullanılabileceği, hiçbir devletin ne uzay, ne de gidilecek yıl- dızlarda tekelci egemenlik iddiasında bulunamayacağı belirtilmekte- dir. 1963 çekirdekli denemeleri yasaklama anlaşmasının yapıldığı Spi- ridonov Sarayında imzalanan bu yeni anlaşmaya Fransa, Çin Halk Cumhuriyeti ve Amavutluğun katılmaları beklenmiyor. Hatırlanaca- ğı üzere, kendi başlarına bir çekirdekli güç sahibi olmaya çalışan Fransa ile Çin Halk Cumhuriyeti, 1963 anlaşmasına da katılmamış- lardı. ENDONEZYA — Geride bıraktığımız hafta içinde Endonezyada bütün çanlar Başkan Sukarno için çalmaya başlamıştır. Geçen yıl ik- tidara iyice yerleşen General Suharto, bilindiği gibi, Endonezyada orduya ve sağcılara dayanan yeni bir düzen kurarken halkın büyük bir bölümünce hâlâ ulusal kahraman sayılan Başkan Sukarnoya dokunmamış, yalnızca Başkanın 1965 darbe denemesine adları ka- rışan yakınlarını temizlemekle yetinmişti. Fakat 1966 yılının ortala- rından başlayarak, sağcı öğrenciler, bu denemenin tertipçileri ara- sında Başkan Sukarnonun da bulunduğunu ve bu bakımdan iş ba- şından uzaklaştırılması gerektiğini ileri sürmeye koyulmuşlardır. Öğrencilerin ve öteki sağcı kuruluşların gittikçe artan baskısına da- yanamayan General Suharto, geçen hafta, Başkan Sukarnodan isti- fa etmesini istemiştir. Fakat, ortalıktaki belirtiler, Başkanın oturdu- ğu koltuktan kolay kolay ayrılmaya niyetli olmadığını gösteriyorlar. Bunun içindir ki General Suhartonun eninde sonunda kuvvet kullan- mak zorunda kalmasından korkuluyor. Eğer Başkan Sukarnoya kar- şı kuvvet kullanılırsa, Endonezyanın yeni bir iç savaşın eşiğine gel- mesi işten bile değildir. Çünkü, büyük kentlerde ve sağcılar arasın- da itibarını yitirmiş olmasına rağmen, özellikle başkentten uzak böl- gelerde Sukarno hâlâ ulusal bir kahraman olarak görülmektedir ve üstelik, 1965 darbesinden sonra temizlenmeyip hayatta kalabilen sol- cular da Sukarnoyu hâlâ kendileri için bir teminat olarak görmeye devam etmektedirler. JAPONYA — Geçtiğimiz hafta sonunda yapılan Japon seçimlerin- de, Başbakan Satonun Muhafazakâr Partisi kendisinin, bile bekleme- diği bir başarıyla gene çoğunluğu sağladı ve yirmi yıldır oturduğu iktidar koltuğunu başkalarına bırakmadı. Oysa, yıllar yılıdır süren rüşvet ve ihtilas feryatlarından, çeşitli kararsızlıklardan ve İç bölün- melerden sonra, Muhafazakâr Partinin bu seçimlerde büyük kayıp- lara uğraması ve sosyalistlerin bazı kazançlar sağlamaları bekleni- yordu. Fakat öyle anlaşılıyor ki Çin Halk Cumhuriyetindeki karışık- lıkların Japonyada yarattığı heyecan iç politika kavgalarından ağır basmış ve Pekine bağlı sosyalistler, muhafazakâr yönetimin bütün bozukluklarına rağmen halkın güvenini kazanamamışlardır. Pekine bağlılığın bu talihsiz cilvesine uğrayan sosyalistlerin bundan sonra bu bağlılığı sürdürüp sürdürmeyecekleri, tarafsız gözlemcileri şim- di en çok düşündüren sorudur. BUNLAR DA OLDU 4 Şubat 1967 Bizim hoca bina okur Başkan de Gaulle Wilson'ın bütün bu düşüncelerle ortaya attığı Or- tak Pazara katılma isteğine kesin bir cevap vermiş değildir. Bazıları- na göre bu isteği geri çevirmediğini bakılırsa de Gaulle Ortak Pazar ka- pısını İngiltereye aralamış, bazıları- na göre de ne kadar süreceği bilin- meyen bir sürüncemeye bırakmış- tır. İşin doğrusunu söylemek gere- kirse, de Gaulle'ün İngilterenin Or- tak Pazara katılmasını pek isteme- diğini bilmeyen artık kalmamıştır. Başkan de Gaulle'e göre, eğer İngil- tere katılırsa Ortak Pazar gerçek anlamını kaybedecek biçimde o ge- nişleyecek, bir ekonomik birlik ol- maktan çok geniş bir serbest tica- ret bölgesi niteliğini alacaktır. He- le İngilterenin peşisıra İskandinav ülkelerinin de geleceği düşünülür- se, de Gaulle'e hak vermemek mümkün değildir. Fakat de Gaull'ü asıl korkutan şey, Ortak Pazar kapıları açıl- dığı takdirde İngilterenin kendi- siyle birlikte Avrupaya amerikan etkisini de getireceğidir. Başkan de Gaulle bu etkiden kurtulmak için NATO'nun askeri örgütünden çekilecek kadar ileri gitmiştir. Du- rum böyleyken Ortak Pazarın kapı- larını İngiltereye açıp bunu bir ke- re daha geri getirmeyi, elbette iste- meyecektir. Çünkü, Başkan de Gaulle'e göre bugün Londra diye bağımsız bir başkent yoktur, olsa olsa Washingtonla işbirliği halinde çalışan ve onun kararlarını uygula- yan bir İngiliz hükümeti vardır. İşte bütün bu düşüncelerledir ki, de Gaulle, Başbakan Wilson'a ge- ne kesin bir cevap vermiş değildir. İngilterenin Ortak Pazara girişini, Roma anlaşmasının bütünüyle ka- bulü ve İngiliz parasının değerinin ayarlanması gibi Wilson'ın kolay ko- lay razı olamayacağı şartlara bağ- lanmıştır. Bu durumda, vuslatın başka bahara kaldığını söylemek yanlış sayılmamalıdır. Operatör Doktor MUZAFFER ARGUN Kadın Hastalıkları Mütehassısı Tel: 1279 43 (AKİS — 41) 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: