4 Mart 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

4 Mart 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İsmet Paşa Harp Okulunda Talât Aydemirle karşı karşıya. “İsmet Paşa Aydemirin. adını duymuştu. ii ve niyetlerinden haberdardı. Aydemir, bir gün İsmet Paşanın Harp Okulunu ziyaret edeceğini duyduğunda şaşırdı ve telâşlandı. Eniştesi kendisini neden öpüyordu? Bu, İsmet Paşanın meşhur Aça" tabiriyle "suçluların telâşı" idi. Aydemir, selâm duran subayların üçüncüsüdür. partiler kendi içlerindeki müfrit unsurları tas- fiyeye başladılar. Komutanlar şimdi, gerçekten bu hücumlardan rahatsızlık duyan subayları- na "İşte, tecavüzleri Hükümet önleyecek güçte. Bize ne oluyor? Bizim müdahalemizi gerekti- ren bir sebep yok.." diyebileceklerdi. İsmet a 20 ve 21 Şubat günleri de Ge- nel Kurmay Başkanıyla temas etti. 20 Şubat akşamı büyük bazı komutanlar İstanbulda, Ka- sımpaşada toplanmışlardı ve bir hareketin kar- vadi olduklarım tesbit edip bunu karara bağ- amışlardı. Bu toplantıya katılan Tansel dö- nüşte neticeyi Sunaya, Sunay da İsmet Paşaya bildirmişti. Sunayın inancı, Ankaradan başka yerlere tâyin edilenlerin, yeni görevleri başına kuzu gidecekleriydi. Buna mukabil juntacılar da son hazırlık- larını yapıyorlardı. Hükümette gözlerine kes- tirmiş oldukları ve temas kurdukları Bakan- lar vardı. Bunlardan Avni Doğan sivil Başba- kan diye düşünüyorlardı. Talihsiz Avni Doğan bu hayal peşinde bunlarla İstanbulda, esraren- giz havalar içinde, ta Belgrat ormanlarında giz- li toplantılar yapmış, bir ihtilâlci kesilmişti. O- nun menaceri rolündeki bir gazeteciyi juntacı- 18 lar Ankaraya getirmişler, yeni temaslar kur- duruyorlar, tansiyonu arttırıyorlardı. Bir başka çevre, Hükümetin AP. kana- dıydı. Bu kanattan bazı kimseler hâlâ İsmet Paşanın oyun oynadığını, hiç bir şey olmayaca- ğını, 27 Mayısın intikamının rahatlıkla alınabi- leceğini söylüyorlar, "Niçin af a a nuz?" diye kafa tutuyorlar ve Orduya sövüp duruyorlar, tansiyonu arttırıyorlardı. 22 Şubat bu hava içinde gelip çattı. "Gitmem de, gitmem!" A nkaradaki juntacılara 20 Şubatta İstanbul- da alınan kararın memiş olmasına imkân yoktur. Eğer bunlara 22 Şubat sabahı, Ankara dışında tâyin edildikleri görevler teb- liğ edilmeseydi bunlar pek âlâ hareketi bir de- fa daha tehir ederler, daha müsait anı bekler- ler, gene ordunun üst kademelerini ikna yolla- rını denerlerdi. Fakat Ankaradan ayrılmaları demek, hayal ettikleri kudret mevkilerini elle- rinden bir defa daha kaçırmaları demekti. Za- ten Talât Aydemir, Dündar Seyhan gibileri 27 ayısı kendi eserleri sayıyorlar, bunun üzeri- ne başkalarının oturduğu inancını taşıyorlar-

Bu sayıdan diğer sayfalar: