21 Ekim 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 36

21 Ekim 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 36
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

James Bond'un Ölümü ramanların en güzeli ve şeytanı, olacaktı. 007 bu sefer kurtulamayacaktı. Böylece, Fleming ondan kurtula- caktı. Eğer bu plânını gerçekleştirebilseydi belki yazar kendi hayâtını kurtarabilecek, tam hayalini kurdu- ğu "bomba gibi patlayan başarı"ya ulaştığında kalbi durmayacaktı. Ama bir tesadüf, 007'yi bu dördüncü macerasında da korudu.' Amerika'nın en meşhur zabıta romanı yazarların- dan olan ve Philip Marlowe adını taşıyan kahrama- nın yaratıcısı Ra; Chandler, 1955'in yazında Londra'ya gelmişti. Fleming kendisini ismen tanı- yordu. Victoria Sguare'deki evine, onu yemeğe dâvet etti. Yemek iyi geçmedi. Chandler suratsız bir adam- dı. Karısını yeni kaybetmiş olduğundan büsbütün huysuzdu. Yemekte hemen hiç konuşmadı. Fleming de, bu kadar şöhretli bir misafiri gereği gibi ağır- layamadığından dü. Fakat aradan bir kaç gün geçti, Fleming ünlü meslekdaşından bir mektup aldı. Ra d Chandler ha aşa ve bırak ölsün"ü okumuş, çok beğenmişti. Ki- p hakkında methedici şeyler gey Bu teşvik, Femiasi in maneviyatını yükseltti. Bundan elde ede- bileceği ticari a ir kavradı, Chandler'in iznini aldıktan sonra bu mektubu, ilân kampanyalarında kullanılmak üzere İngiltere'deki ve Amerika'daki edi- törlerine yolladı. James Bond'un pırlantalı macerası 1956 nisanın- da çıktı. Romanı Daily Express, tefrika halinde ya- yınlamak üzere satın aldı.' Kitap 12 bin 500 adet ola- rak basıldı. Casıno Royal'in 7 binlik baskısına na- zaran bir ilerleme yok değildi ama, Fleming henüz, hayalindeki astronomik rakkamlardan çok uzaktı. Mamafih, bir daha James Bond'u öldürmeyi ve ondan kurtulmayı düşünmedi. Aksine, 007'yi bir başka Philip Marlowe yapacaktı. Henüz bilmediği, James Bond'un kaderinin her hangi bir zabıta romanı kahramanının kaderinden çok daha harikulade olacağıydı. Fleming İstanbul'da Taha, "Pırlantalar Ebedidir"in baskısı ve yayınlan - ması görüşülür, tasarlanırken lan Fleming'in aklın- da James Bond'un yeni macerası vardı. Fleming'i Rusya cezbediyordu. Bir defa Rusça bili- yordu: Sonra, Rusya'yı S talin devrinde, yani rejimin en sert olduğu günlerde görmüştü. Rusya 'yla İlgili. bir maceranın konusu ise senelerce önce yazarın ayağına gelmişti. 1954 ilkbaharında, Rusya'nın Avustralya'daki ca- susluk şebekesini organize etmiş olan Albay Vladi- mir Petrof hürriyeti seçmiş, Batıya sığınmıştı. Bunu 36 yaparken esaslı bir de ifşaatta bulunmuş, Moskova'nın idare,ettiği şebekenin nasıl çalıştığı hakkında açıkla- malar yapmıştı. Diğer taraftan, Beria'nın zamanında bu teşkilâtla elinde profesyonel katiller vardı. Bir bakıma, Rus 00'ları Yani, öldürmek hakkına sahip mukabil ca- susluk teşkilâtı adamları.. Bunlar, aptalca hatalar ya- pan veya iki taraflı oynayan, yahut karşı tarafa ge- çen kendi adamlarını temizlemekle görevliydiler. Bun- ların başında bulunan bir kadından, Albay Ritkin'den bahsediliyordu. Fleming'in nazarında bu kadın albay Rus casusluk teşkilâtının en kudretli şahsiyetiydi. "Rusya'dan Sevgilerle"nin unutulmaz Rosa Klebb'i, Albay Ritkin modeli üzerine yaratılacaktır. Ya, macera nerede geçmeliydi? Fleming Londra ve Washington'u kullanmıştı. Pa- ris, fazla harcıâlem geliyordu. Daha bir esrarlı ülkeye ihtiyaç vardı. Fleming bir ara Kahire'yi düşündü. Fa- kat bu sırada geldiği İstanbul ve İstanbul'da şahidi olduğu unutulmaz bir olay yazara yeni romanının ma- hallini de verdi: İstanbul. Fleming İstanbul'a, İnterpolün bir kongresini ta- kip etmek üzere 1955 eylülünde geldi. Sıfatı, gazete- ciydi. Scotland Yard'ın en ileri şahsiyetlerinden Sir onald Howe'a refakat ediyordu Profesyonel polisler James Bond'un yaratıcısını hiç cezbetmedi. Gerçek bir defa daha, bu İskoçyalının gözünde hayalin altında kalıyordu. Onları fazla sathi ve renksiz buldu. Buna karşılık, 6 eylülü 7 eylüle bağ- layan gece İstanbul karışıp da korkunç bir yağma ile çok yer tahrip olunduğunda Fleming heyecanlanmak- tan kendini alamadı. İnterpolün kongresinde 52 memleketin polislerini görmüştü. O bir gecenin olay- ları polislerin hepsini unutturdu. Demek ki İstanbul böylesine ateşli, bu kadar, kaynayan, bir James Bond macerasına sahne olabilecek nitelikte şehirdi. Üstelik tabi! güzellikler dekorların en cazibim teşkil edecek- ti. James Bond İstanbul'a gitmeli, Ruya'yla ilgili ma- cerasını orada yaşamalı, bu esrarlı şehir "Rusya'dan Sevgilerle'ye renk katmalı Zaten Türkiye, Rusya'nın en yakın komşusu de- gil miydi? Fleming, âdeti veçhile, gene Jamayka'da geçirdiği iki ay boyunca James Bond'un beşinci macerasını ka- leme aldı ve "Rusya'dan Sevgilerle" 1956'da yayın- landı Gelecek yazı: Eden ve Kennedy, James Bond'u lanse ediyorlar AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: