21 Ekim 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 42

21 Ekim 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 42
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR giden ekipte bir Hamdi'nin dışın- da, futboldan kazanç sağlamayan futbolcu yoktur. Bu uyarmalardan çok sonra ken- dine gelen Milli Olimpiyat Kurulu, Meksika Olimpiyatlarına bir yıl ka- la, Amatör Milli Futbol Takımının bugün profesyonellerden kurulu ol- duğunu kabul edip, olimpiyatlara katılmama karan almıştır. O tarihte bu takımın kimlerden kurulu ola- cağını ne bilmektedir? Önümüzde uzun bir süre varken, Milli Olimpiyat Kurulu Futbol Fe- derasyonunu uyarıp, amatörlerden kurulacak bir takımın Meksika'ya gönderilmesini isteyemez iniydi? Hepsinden önemlisi, Milli Olim- piyat Kurulu amatör spor dalları- nın hemen hiç birinden Meksika'ya sporcu gönderilmemesine karar ve- rirken olimpiyat kurallarını ayaklar altına almıştır. Baron Pierre de Coubertin, olimpiyat oyunları kuru- lurken amacın, ulusları spor bağıy- la birbirlerine yaklaştırmak olduğu- nu söylemiş, olimpiyatlara katılma- nın bir sporcu için en büyük onur sayıldığını, asıl amacın kazanmak değil, olimpiyatlarda yarışmak ol- duğunu bütün dünya uluslarına du- yurmuş, daha doğrusu bu ilke bü- tün uluslarca kabul edilmiştir. Bugün Milli Olimpiyat Kurulu, Meksika'da kazanma ihtimalimiz ol. madiği gerekçesiyle orayı boykot etmektedir. - İki klik şimdi, birbirlerinin bu açıklarından faydalanmaya çalışı- yarlar. NACİ ERTEZ 42 OLİMPİYATLAR Düğün evinde hazırlık Fant - Romeu, Fransız Pireneleri üzerinde, 2 bin metre yükseklik- te, birkaç bin nüfuslu, küçük bir kasabadır. Ama, kasabanın belediye başkanına göre, Font - Romeu'nün nüfusu on yıl sonra 30 bini aşacak- tır. Sebep, olimpiyatlardır. 1968 yı- lında, Font - Romeu'den binlerce kilometre uzakta, Mexico'da yapı- lacak olimpiyatlar... 1965 ortalarına doğru, Fransa'" nın, spor işleriyle uğraşan Bakanı Maurice Herzog, Eğitim Bakanlığı ile anlaşarak bir karara varmıştır: Bir spor lisesi kurulacaktır. Derhal projeler yapılır, hazırlıklar başlar. Tesislerin inşası için ayrılan para, 100 milyon lira civarındadır. Hedef: 1968 Olimpiyatları! 1968 eme ilgililerin be- lirttiğine göre şimdiye kadarkile- rin en hareketlisi olacaktır. Tokyo'- da yapılan son olimpiyatlardanberi rekortmenler yeni ve alışılmamış idmanlara başlamışlardır. bu sefer karşılarında, şimdiye ka- dar, karşılaşmadıktan bir engel bu- lunmaktadır: Oksijen eksikliği! Bi- lindiği gibi, Mexico, 2 bin metre yükseklikteki bir yayladadır.O yük- lardı! miyormuş. seklikte ise havadaki oksijen mik- tarı daha azdır. Deliler gibi hazırlananlar İste, Font - Romeu 'nün 1968 Olim- piyatları' için seçilmesinin sebebi budur. Fransızlar, Amerika ve Sov- yetlerden geri kalmak istememiş- ler, Font - Romeu'deki spor sitesi- ni yapmışlardır. Ocak 1967'de açı- lan bu tesislerin yapımı sırasında 400 bin metreküb toprak taşınmış, 30 bin metreküb beton dökülmüş, oyun sahalarının suyunu akıtması için 50 kilometre uzunluğunda boru döşenmiştir. Font - Romeu, aynı zamanda bir eğitim merkezidir'de... ' Fakat asıl amaç, Fransız rekortmenlerin o- limpiyatlara hazırlanmasıdır. De Gaulle, bu hazırlanmanın en iyi şe kilde olmasını istemektedir. Hele Amerikalıların, antrenman merkez- lerini Mexico ile aynı hava şartları- na sahip bulunan Albukerk'e ta- şıdıkları şu günlerde... Fransızlar ve Amerikalılar olim- piyatlara bu şekilde hazırlanırlar- ken, Sovyetler de boş durmamakta- dırlar. Sovyet atletizm takımı, ça- kendilerinden beklenmeyen bir kur- nazlık göstermişler, en kabiliyetli birkaç genç atletlerini, hava şartla - rına alışmaları için, Mexico Üniver- sitesinde okumaya göndermişlerdir! Olimpiyatlara eloğlu da, işte böy- le hazırlanmaktadır. YAKIŞIR MP? Şua kr Faruk, Mümin, Burhan... Bunlar ve A- r Milli Takımda yer alan bütün futbolcular, Orhan Şeref Apak'a göre amatördüler. Gazeteler, bu futbolcuların profesyonel olduklarım yazmakla Orhan Şeref Apak'ı sabote ediyorlar, kasıtlı yayın yapıyor- k, her konuşmasında "sabote" ve "kasıtlı ya- yın" kelimelerini kullandı, kendini bu yolda savundu edenin alnını karışlarım' demedim" şeklinde konuşu- T. Demek ki, amatörlerin profesyonelliği ispatlana- bilirmiş. Demek ki, gazeteler bu yayınlarında kasıtlı değillermiş. Demek ki, Orhan Şeref Apak sabote edil- Sormak gerekir: — Bu demeçler, sorumlu bir kişiye yakışır mı?" AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: