6 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 37

6 Kasım 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 37
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sında da büyük rekabetlere yol aç- maktadır. Ford, Ferrari, Alfa Ro- meo, pistlerde devamlı çekişmek tedirler. Fransızların son yarış ara- bası Matra, hükümetten 12 milyon liralık bir kredi sağlamıştır. Bu çe- şit bir yarışta bütün sorumluluk pilotun omuzlarına yüklenmektedir. 24 saatlik bir yarışta, kusursuz bir makinenin rolü yüzde 75, pilo- tunki ise yüzde 25'tir. Pilot için en güç devre, yarış başlamadan önce, arabasının karşısında durup, hare- ket sinyalini beklediği o birkaç da- in süredir. Bir Fransız yarışc- 1, "İnsan, kendini, bir pelte içinde yüzüyormuş gibi hisseder. Sinirleri alabildiğine gergindir. Korkunç bir bekleme ânıdır bu. Sonra, aniden sinyal duyulur. Yarışçılar arabala- rına koşarlar. Deparı yapan, genel- likle, birinci pilottur. Bu depar sı- rasında hızın 350 kilometreye erişti- ği olur. Bundan sonra her şey kolay- dır. Pilot, artık birşey düşünemez. Kaza yapmamak içinse, tehlike i çnde bulunduğunu bir an bile aklı- na getirmemesi gerekmektedir" di- yor. Pilot Jean Pierre Baltiose ise, "Ben, saatte 100 kilometrelik bir hızla giden bir arabanın içinde La- gache ile Leonard'n esnediklerine şahit oldum. Saatte 330 kilometrelik bir hızla giden Ford Mark IV'ün AKİS içinde ise Foyt ve Gumney, kendile- rine bir bıkkınlık geldiğini söylü- yorlardı" demektedir. Bu yarışlardan biri de, her yıl, Fransa'nın Le Mans şehrinde yapıl- maktadır. Yarışın masrafı, 400 bin TL'dir. Sağlanan gelir ise 1 milyon 200 bin TL. "Le Mans yarışı, seyirciler için bir fantezi, bizler için bir sıkıntı, arabalar i için bir deneme, organiza- törler için ise kârlı bir iştir. Ama, bir yarış değildir!" diyor, pilot Je- an - François Piot. BASKETBOL Kapıyı çalan tehlike Bu ayın sonunda başlıyacak olan Türkiye Basketbol Liginde, ge- çen yıllarda olduğu gibi yine "kese- nin ağzını iyice açan" Altınordu, Galatasaray, Fenerbahçe ve İTÜ ta- kımları, şampiyonluk için mücadele edecekler. Amatör spor dallan arasında bulunan basketbolde her- kesçe bilinen, fakat gizli olarak ka- SPOR bul edilen profesyonelliğin meyva- ları bu sezon daha iyi görülecektir. para kokusu alan birçok ün- lü basketbolcu, klüp değiştirmekte bir an bile tereddüt etmemiş, ta- kımların kadrosu hayli değişmiştir. Bu arada, basketbol piyasası pro- fesyonel futbol piyasası gibi renkli olmuş, astronomik rakamlar gazete sütunlarında bile çekinilmeden a- çıklanmıştır. Türk basketbolünün bir anda ee astronomik rakamlarla şıya gelmesinden dolayı ii basketbol yetkilisi endişe i- çindedir. Henüz fazla bir geliri ol- mayan bu spor dalının geleceğin- den korkulmaktadır. Bir yetkili, basketboldeki profesyonellik konu- sunda bu hafta şöyle konuştu: — Basketbolculara çok büyük transfer ücreti ödeyen klüpler, a- caba buna ne kadar dayanabilecek- lerdir? Çünkü, bu dalda gizli pro- fesyonelliği seçen klüplerin sonu iyi olmamıştır. Örneğin İstanbul'da Modaspor ve Darüşşafaka; Ankara'- da Ankaragücü, Demirspor ve Ye- nişehir, bir zamanlar en fazla para dağıtan klüplerdi. Bugün bu klüp- ler, basketbol dalında ya zorlukla yaşamağa çalışıyorlar, ya da bas- ketbol (dalını kapatmışlardır." Yuha! Oha! nkara grupunda final hakkını elde edemeyen Vo- eybol Milli Takımımız, her yenilgiden sonra yu- halandı. Selim Sun Tarcan Spor Salonunu dolduran seyirciler, Çekoslovakya gibi dev bir takıma yenilmeyi normal karşılamışlardı. Ama İtalya'ya arkasından da İsrail'e yenilmek, seyircilerin protestolarına yol açtı. Voleybol Milli Takımımıza destek olmak ama- cıyla çırpınan, her sayı alışta âdeta yutman seyirci- ler yi ki büyük bir üzüntü içindeydiler. Voley- bol Takımımızın bu turnuvada bekleneni ver- ilç çok uzun ve hem de iddialı bir çalışmadan sonra en küçük bir başarı göstermediği bir gerçektir. Bunda, yöneticilerle a, hatalarının rolü bu- lunduğu inkâr edilemez. büyük hezimetlere rağmen bu protestoların bir pi alanına yakıştığını söylemeğe de imkân yoktur. İyi oynayamamanın üzüntüsü içinde bocalayan sporcuları yuhalamak, on- ları çökertmek ve spora küstürmekten başka ne işe yarıyabilir? Spor alanında sporcuları, başarılarında göklere çıkarmak, başarısızlıklarında yerin dibine batırmak- tan artık vazgeçilmelidir. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: