21 Ocak 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

21 Ocak 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

Sayfaya ait küpürler

 Düyunu umumiyede Paristen bildirildiğine göre düyunu umumiye hamille meselesi , reis intihabı için içtima etmiştir. Meclis 3
 meselesi | nazaran, Afgan n lıca sebep, Amanullah | ah liyi sakal kesım ebar € Pmiş. Eski kafalılar, sakalın çeneden...
 Süt işi Fiatlar eski haddine tenzil edile— bilecek mi? Şehremaneti, süt muayene merkezlerini yarımndan itibaren açmağa karar
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—. “ten Cevat- beyi cvvçlâ idama, — karar, verinişler. -P Çalli Gardiyan kapıyı kapatıp 21 Kânunusani 1929 Sahife 2 Mezl TAKŞAMDAN AKŞAMA Dünyanın en büyük Sultan Hamidin sakalı Sakal, san zamanlarda meselesi haline / geldi: nazaran, Afgan isyanındaki - baş- hıca sebep, Amanullah Hanın, aba-| kiyi sakal kesmiye icbar elmesiy- miş. Eski kafalılar, sakalın çeneden gitmesini, dinin elden gitmesi sanmışlar: “Aman Allah, Amanullahtan, Aman - Allahl- diyerek - silâha şarılmışlar. Musolininin hoşuma giden cümlesi vardır: “Sakal, asiyailiğin; sakabızlık avrupailiğin timsalidir!,, demişti.. Afgan isyanı da, bunu bir kere daha ispat etti. Dünkü “CUMHURİYET, refi- kimizde, mebusumuz ve üstadımız Ahmet Rasim bey efendi, zarif üslüplariyle, “sakal,ım Şarkta, esas- İr bir zihmiyet meselesi teşkil ettiğini ne kadar muvafik bir tarzda gösteriyorlar. Üstadın sakal mezuu etrafın- daki fıkrasımı okuürken, Dil Encü- meni azasından Ahmet Cevat bey hocamın talebeliği zamanına dair daima anlattiğı bir menkabeyi hatırla dan. Ceyat bey, Harbiyenin son sınıfında — okumaktayken — Genç Türkler teşkilâtına — mensupmuş. Bir gün, hafiyenin biri, curnal Teftişatl taharriyat!... Bir çek arkadaşlariyle beraber, Ahmet) Cevat beyin üzerinde de Paristeki fön Türklerce neşredilen ,Meşveret, | uŞurayı Ümmet” gazeteleri zubur eylemiş. “Vay efendim! Sen, Velinimeti Biminnetimiz, Şevketlâ Padişahır miz Efendimiz Hazretlerinin nan ve nimeliyle perverde olasın da, “bir de üstüne üÜstük bu evrakı Ş #ata Fizan —menfasına — nefye Genç mahküm, Yıldızdaki tev- kifhânede, havasız, güneşsiz yalvzır yam da: l <.ı’...l.. açmam! Ge- ant geberi- dermiş.- Z— Sus! Beni günüha sokma! gidermiş. Ve bu, her gün, böylece Nihayet, günün birinde, gardi- yan, müteessir bir halde, içeriye girerek, pencereyi de açmış; Cavat Muhiddin bey Emanetin yeni sene bütçesinde yapılacak Şehir işleri ve Emanet teşkilâtı hakkında izahat vermek üzere Ankaraya giden Şehremini Muhid- din Beyin sah ve ya çarşamba günü şehrimize avdeti bekleniyor. Müuhiddin bey Dahiliye vekâle- letinden bazı evamir ve talimat aldığından şehrimize gelir gelmez Bunların tatbikine başlanacaktır. Yeni sene bütçesi bazı şubeler- ce hazırlanmıştı. - Muhiddin bey şayet ankaraya gitmemiş olaydı 1929 senesi bütçesinin - tetkikine başlayacaktı. Ancak, Vekâlet, zamanın ihti- yacma göre şehir işlsrime istikamet vermek arzusunda bu- kunduğundan bütçenin bu esasa göre tanzimi lâzım gelecekir. Tahlisiye memurlari Tahlisiye müdüriyeli memurları, aralarında bir sendika tesisede- ceklerdir. Bundan başka Tahlisiye memurları hayat sigortasına kayd- Ayni zamanda memurlar maaş yerine Üücreti şehriye alacaklar tekaüdiye namile tevkıfat yapılmayacaktır. YENaTANMANÜLSeDERAAAAARAmAKÜAREREmAnn | beye yiyecek içecek de getirmiş: — Meyer bakkan varmış, ağlum! -demiş- Sultan Hamidin fena olduğunu —ben de — gözlerimle gördüm. Müzurayı okuyasın ha? , diyereke )— ae gördümbokelım? —— Genç inkilâpçı, heltami ar| dıyan ÖnemleRteR adati ten, Müsavatsızlıktan, hürriyetsiz- Jikten demvurmuş! Hayır !! Gardiyanın Abdülha- mitten şikâyeti, tamamiyle başka bir. yüzden: — Oğlum! Ben, her cuma, se- Tâmlığa gider; Sultan Hamidin yüzüne yakından bakardım. Bir kaç seferdir. dikkat ettim: Çene- sine doğru sakalı beyazlaşmaya başlamıştı. Lâkin bu hafta, o be- yazlar yok olmuş. Sordum, soruş- turdum : Meyer boyamıyor. müy- muüş sakahm ? ... Tummu Sakalım boyasın ha. Tuunul.. Yere batsın!... Yere batsın! Artık bem de seninle beraberim! İşte size bir zihniyeti Ve işte şark siyasetinde sakalın pek büyük mevkü olduğuna par- lak bir misall (Vâ - Na) 21 kânınusani 929 Tarihin kaydettiği en büyük sefahat ve en büyük rezalet, işte o gece cereyan etti. Kleopatraya bu teklif hiç de acaba doğru mu söylüyor; yaksa bafi bir maksadı rm var diye tereddüt gösterdi. Fakat, serdarım mükerrer israr- ları üzerine razı oldu. Boru çaldılar. Bütün Romalı ve Mısırlı asker- -ri, Antunnla Kleopatranın emir- i üzerine sıraya dizdiler. Genç kadın, bunların arasından, daha seçti ... Bu on beş kişi, çadıra getir sefahat ve en büyük rezalet, işte © gece cereyan etti. Antuaz, ancak on altıncı erkek olarak Kleopatranın koynuna gir- | diği zaman, onun âsap tevettürünü kendininkinin — derecesine inmiş buldu. İlŞEHİR HABERLERİ | Konservatuvar Emanet büyük bir müsabaka açacak Şehzade — başında — yapılması tasavvur — edilen Konservatuvar binası için bu sene bir proje ihzarı düşünülüyor. Konservatuvar binası en mütekâmil ve asri bir şekilde yapılacaktır. Emanet bina- nin inşasr için maruf mütehassıs- ların reyine müracaat edecektir. Emanet konservatuvar projesi hakkında evvelâ Türk mütehassıs- ların fikrini alacak, müteakiben ya bir müsabaka açacak ve ya konservatuvar ve tiyatro inşasında mMaruf mimarlara, yeni Gazi köp- rüsünde olduğu gibi, müracaat edecektir. Cemiyeti umumiyei Belediyenin içtimar Cemiyeti — Belediye çarşamba inü toplanacaktır. İçtimada 1928 senesi Emanet varidat ve masra- fının kat'i hesabı tetkik edilecek- Cemiyeti Belediye tetkikatını bir aydan evel ikmâl edemiyecektir. Yeni Cemiyet mart bidayetinde başlayacaktır . Şubat nihayetinde şimdiki Cemiyeti Belediye kanuni müddetini bitirmiş olacaktır. Halk fırkası yeni Belediye aza namzetlerini şubat zarfında tespit edecektir. Şimdiki azadan ekse- “risinin tekrar namzetlikleri kona- | caktır. İ | — Evkaf sularının varidatı Evkaf suları hakkında Şehrema- netile Evkaf arasındaki —ihtilâf bükümetten gelen bir emir üzerine vsuğam l oldukları , musazralı bule. 'nan varidat Emanele devredilecek, diger hususat ile alâkadar varidat ta telrik olunacaktır. Bu emre rağmen Fwkaf müdü- riyeli henüz ba Yaridatı Emanete devretmemiştir. Halbu ki, Emanet Su işini bu sege zarfında kat'i olarak intaç etmeye karar vermiştir. Emanet bu seneki imar ve in- şaat tahsisatının mühüm bir kıs- aot sulara sarf edecektir. ihsan Abidin bey İktisat vekâleti ziraat müsteşarı Ihsan Abidin B. dün Ankaraya Mtalyan darülfünun talehesi geliyor. Mesacero degli İtalyanı gazete- sinin beyanına göre yakında Milan darülfünun ialebesinden bir grup hrimize gelecektir. İtalyan da- rülfünunlular elyevm Bükreştedirler TRtimal, sevgilisini on beş er- kekle beraber seyrederken onun da âsap gerginliği artınıştı da, muvazene seviyesi bu yükselme neticesinde hasıl olmuştu. Bu cihetler meselenin felsefe tarafı. Asıl muhakkat olan cihet şu ki, Antuan, Kleopatra ile yalsız kal- | diğı zaman, artık zevk almaz oldu. Klcopatra da öyle... Romalılar tarafından keşfedilen ji, böylelikle, Mısırda, son had- dine ulaştırılmış bulundu. ğ İskenderiyeye avdet ettikleri zaman, artık, arjinin şekli taayyün etmişti . Erkeklerle beraber, kadınlar da alıyorlardı. Antuan, bunlardan - bazısını, Kleopatranın gözleri önünde sevi- yor, okşuyordu. Iki âşıkta hıskançlıktan eser kalmadı. meclise Süt işi Fiatlar eski had- dine tenzil edile- bilecek mi? Şehremaneti, süt muayene mer- kezlerini yarından - itibaren aç- mağa karar vermiştir. Emanet levazım dairesi dün muayene alât ve melzemesini mubayaa etmeye başlamıştır. Süt fiyatları son günlerde şikâ- yetleri celbedecek derecede pa- halıdır. Müflis süt . şirketi - faaliyette bulunduğu zaman süt bir kaç elden geçer ve halk sütü 35-40 kuruştan içmek mecburiyetinde bulunurdu. Süt müstahsilden 23 kuruşa alınırdı. Şirketten ser bayıa, ser bayıdan bayilere kadar elden ele geçen sütün fita her devrinde bir kaç kuruş çogalırdı. Şimdi, şirket iflas etti, Emanet sütleri, biç bir ücret almaksızın muayene edecektir. Arada artık şirket, ser bayi ve sair namlarla mutavassıt kalmamıştır. Buna rağmen sütcüler, elan, tuttarabildiklerine göre 35, hatta 40 kuruşa kadar süt satıyorlar. Bu çok aşikâr bir ihtikârdır. Emanet İktisat müdüriyeti mu- ayene merkezleri açıldıktan sonra süt işlerinde ihtikâr olup olmadı ğını tetkik edecek ve müteakiben, Emanet luzum görürse âzâmi bir Hat koyaçaktır. Şurasını da ilâve edelim ki T gel TOğTUYA İ-elit—şirketi — teşlir—cdilmezden MA evel süt perakende olarak kışın 30, yazın 25 kuruşa satılırdı. Emanet hiç olmazsa halka eski fiatla süt içirtmek Tutfunu yapabilsin. Domuz sürüleri Bu günlerde civar — köylerde fazla domuz sürülerine tesadüf ediliyor. — Bilhassa Terkos - gölu ivarında görülen domuzlar avcıları fazla meşgul ediyor. Dün bir avct grubu bu civarda dolaşırken — bir. damuza — tesadüf etmiştir. Domuz avcılarrın ateşi altında terkosa kaçmıştır. civarda bulunan bir kaç avcıda bu domuz avcılığına iştirak etmiş, bu suretle avcıların mevcudu yirmiye baliğ olmuştur. Akşama kadar yirmi avci bir tek domurla uğraşmış. “Nihayet domuz itlâf edilmiştir. Domuzlara karşı köylerde bir mücadele başla- maştır. Bu hayvanlar köylerdeki mahsrlâsı mahvetmeki el gider kum kalır , darbı meseli fehvasınca, meclise alınan askerlerin orada bulunma- lart ancak bir geceye inhisar edi- yor; bir kere dışarı çıkanlar, bir daha avdet etmiyordu. Klcopatra , eskiden, - birlikte erkeklerin hepsini öldür- âdet edinmişti. Lâkin, Antuan, bu usulün as- kerler arasında tatbikini asla mu- vafık görmedi. Hem ordunun azalacağından, hem de isyan filân zuhur edeceğinden korkuyordu.> Kleopatranın, muaşaka esnasır kana olan ihtiyacı ise, meclisin ortasında bazan harp esirlerini, bazan köleleri ve cariyeleri muh- telif işkencelere maruz brakarak öldürmekle tatmin olunuyordu. Hasılı, askerleri öldürmemek, prensip suretinde kabul edilmişti. Lâkin bu prensipten, Antuan ve Kleopatra aleyhine tayyaresi Bir seferinde 100 kişi taşıyabilecek *Taymis, in Milan muhabiri bil- diriyor: Dünyanın en büyük tay- yaresi, İtalyada inşa edilmekte olup ikmal edilmek üzeredir. Bu tayyarenin muhte ve banisi yor Gianni Caproni Askeri maksatla inşa olunan bu tayyare kakkında mevsuk bir menbadan şu malümatı aldım: Tayyarenin sikleti 15 ton ha- müle taşıyabilecektir. Tayyare yekdigerine merbut 6 makine ile mücehhezdir. Her ma- kine 1000 beygir kuvvetindedir. sürati 120 mil olacaktır. Tayyare 70 saat uçabilecek ka- dar benzin taşıyabilecektir. Tayyarenin genişliği 163 irtifar 40 ve tulü 73 kademdir. eger bu tayyare yolcu nakline tahsıs edile- cek olursa takriben 100 kişiyi taşıyabilecektir. İnşaat 18 aydanberi ediyor. Büti aksamı imâl edilmiştir. Şimdi Maggiora gölü civarında toplanıyor. Kışın fena havaları geçtikten sonra ilk tecrübeleri icra olunacaktır. ÜTT Yazı makineleri Bursada resmi devairde, muha- beratın yazı makinelerile yazılma- sı için şayanı dikkat mesai sarf edilmekte olduğu bildiriliyor. eti merkeziye henüz dak- tilograf fabrika acenteleriyle muta- bik. kalmadığı cihetle vilâyata yazı makineleri sevk edilememiş- tir. Mamafi, bütçesi müsait olan vilâyetlerdeki devair rüesası mü- teferrika kısmından iktisad ederek birer yazı makisesi almaya baş- Tamışlardır. Istanbuldan Bursaya - bu vaziyet üzerine - elliyi mütecaviz daktile hanım gitmiş ve resmi devairle sair müesseseler müracaat elmiş- lerdir. Bursa maarif idaresi ayrıca daktilo sitajiyeri olarak bir çok hanımlar almıştır. Bursada muhaberatın makine ile temini için hummalı bir faali- yetle çalışılmaktadır. Düyunu umumiyede Paristen bildirildiğine göre düyunu amumiye bamille meselesi , reis intihaht için içtima etmiştir. Me lis 3 fransız, 2 alman ve bir bel- çikalt azadan mürekkeptir. Reis İranstx aza arasından İntihap ediles* cektir. Bundatı sonra tevzi edilecek ilk kupon için müzakere — cereyan edecektir. Bu kupon — Türkiye tarafından verilecek paradan başka vereceği parayı da ihtiva Örjiye - iştirak eden askerler, Melike ile serdarın meclisinde ne yaptıklarını, kaba saba bir lisanla rasgele anlatıyorlardı. Bu dedikodu, Romaya gitti. Esasen Rama, — Klcopatranın, Antuanın arkasına, bir ordu ile düştü ğünü baber alımı Senatörler, buna, ilk önce, son derece hiddetlenmişlerse de, sonra, Antuanın, mağlüp olmasına yakın, sırf Kleopatranın yardımı saye- sinde kurtulduğunu haber aldıke ları zaman, hiddetlem sükün buldu, böylelikle, Kleopatraya üsnü nazar bile meye iye başlamıştı. Yalnız, Oktavi (Antuanın karısı ve Oktavın bemşiresi Oktavi) mes kadar | raktaydı, telâştaydı, endişedeydi. Diyordu ki: Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: