13 Şubat 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

13 Şubat 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 Bir mukayese Milli istiklâlden sonra milli ida relerin ve Türk memurların işlettikleri müesseselerle, Şarka mahsus ecnebi...
 Kar, boyuna yağıyor; bu gidişle daha da yağacak, sokaklar — kapanacaktır . Şehremaneti, elindeki kırık dökük vesaitle bu karı
 Kadriye hanıma g nde rilen meıiîubun metni Mevkuflar ihtilâtt yeniden tahkikat K Tevkif edildiklerini Kadriye hanım ve rüf
 erimeğe Kar dün gece yarısımna — kadar ” devam etti gece yarısından sonra şimal rüzgârı kesildi, hava lodosa çevirdi....
 Dolapderede Zabıta ve belediye memurları garip bir tecavüze uğradılar Müskirat ve zabıta memurları dün Dolap derede Koçonun
 Rasat merkezinin bu sabahki tebliği Hararet yükseliyor, yağmur yağması ihtimali vardır Yeşilköy ra sat merkezin den verilen
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— lerinin, Şarkta kendilerine inhisar “Günün Haberleri Her gün 8 sahife Sene 11 — No: 3715 ÇARŞAMBA — 13 Şubat 1929 Fiatı 5 kuruş Hava lodosa Bir mukayese Mülli istiklâlden sonra milli i relerin ve Türk memurların işlet- tilderi müesseselerle, Şarka mah- sus ecnebi idarelerin işlerini muka- için kar yağmasını difercilik, bankacılık gibi den, ecnebilerin ve tatlı su frenk- ettirdikleri işlerde,Türkler çok be- ceriksir, kabiliyetsiz addolunurdu. Sırf Türklertarafından işletilen - Anadolu Devlet Demir yollarının | intizamı onları hayrette bıraaktı. | Şimdi, her hangi gayrı tabit bir vaziyette, aramızdaki farkı daba iyi anlıyoruz. Muhakkaktır ki şarkta çalışan frenk idareli ve | onların ecnebi ve ya “tatlı su , memurları, Türklerin yanında çok aşağıdır. İşte Şark şümendiferleri. Kar biraz fazla yağdı, yollar kapandı, bütün Avrupa trenleri, | | tanbul sokakları çamur içinde idi. Herkes karın erimesinden isti- yollarda saplandı, kaldı. Kaç gü dür karlâr içinde saplı kalan bu trenlerin yolcuları nihayet -kendi paralariyle- bir vapur tutarak,bin müşkülatla buraya — gelebildiler. Böyle bir vaziyette, kumpanya memurlarının, kazazede yolculara nasıl muamele ettiklerinden bura- istemeyiz, — Frenk | n , — hudutlarımız dahilinde azgınlığı, nezaketsizliği kendilerine ahlâk kaidesi olarak afabul eden bu adamlar, yolcular 'Tın günlerce kar altında kaldığını az görerek, istasyon / telgrafları e Ca DN yeme lerini de menetmiştir. Eğer Al- pullu şeker fabrikası olmasaymış Tüks treni diye ilân edilen Semplon katarı yolcuları soğuktan ve aç- lıktan öleceklermiş. Düşünmeli ki bu — trenler İsviçreden itibaren, büyük karlı dağları, Sırbistan ve balkanlar İ kar memleketlerini aşarak geliyor, bir kaç metro kar içinde saplanıp kalıyor? Bu bal, bu şü mendiler şirketinin beceriksizliğini, teşkilât noksanını gösterir. Ana- dolu hattında neden böyle şeyler hiç olmıyor? Kendi kendimizi daima tenkit || ederiz. Fakat, maazallah, Şark | Demir yollarını idare eden insan- lar, İstanbul Şehremanetinin başın-| da olsaydı, irde, şimdi | her kes, kardan evinde kapalı | kalmış, bütün insanlar açlıktan, ve hareketsizlikten ölmü Allah hiç bir işimizi, Şarka mahsus ecnebilerin eline düşür- mesin, olanları da kurtarsıni- N.S Dolapderede Zabıta ve belediye | memerları garip bir tecavüze | uğradılar Müskirat ve zabıta memurları || dün Dolap derede Koçonun dük- kâmaı ararlarken garip bir teca- vüze uğramışlardır. Dükkân aranılırken birdenbire Koçoya - bir hal olmuş ağzından köpülkler akarak memurların rine atlamış, önüne geleni ısırma- ün başlamıştır. Aynı zamanda zabıtaya hakaret eden bu adam muayeneye gönderilmiştir. tül Hava lodosa çepvirecek Rüzgâr kesildi karlar erımeğe Sokaklar bele kadar çamur ve su içindedir, bütün evler akıyor. Kar dün gece yarısına — kadar > devam etti gece yarısından sonra şimal rüzgârı ke- sildi, hava lodosa| çevirdi. Günler- den beri şimal rüzğarının tesiri ile kaskatı ke: len karlar erime- ge başladı. Bu 'nin önünü temiz- lemeğe çalışıyordu. Kaldırımlar eskisi gibi çok kay- miyordu. halk, sokaktaki murhiş: | çamura rağmen havadan mem- nundu. karın erime beraber şehirdeki binaların çoğu akmağa başladı. Sokakların temizlenme zamanı âelmişüır. Eğer kar bir müddet aha yerde kalacak olursa daha ziyade eriyecek, İstanbul yarı beline kadar çamura batacaktır. Tramvay seferleri Tramvaylar bu sabah bazı hat- lardaki ilk seferlerine vaktinde başlamışlar, bir müddet arabalar hareket edel işlerdir. Ancak Maçka, Beşiktaş araba- ları raylar üzerinde ki karların erimesinden dolayı bir saat fasıla Rasat merkezinin bu sabahki tebliği Hararet yükseliyor, yağmur yağması ihtimali vardır Yeşilköy ra- sat merkezin- den verilen ma lümata göre bu gün hava ka- palı olacak rüz gâr İodosa çe- virecektir. Ya- gmur ihtimali çoktur. — Hara- derecesi gittikçe artmak tadır. Bu sabah hâraret zait bir idi. Şimdiye ka- dar yağan ka- rın irtifat bazı retin j verlerde 3 bazı yerlerde — 1,50 metrodur. Babı Âli karşısında dağ gibi yükselen kar başladı yığınlarından biri ile hareket etmişlerdir. Bu esnada bir iki defada elektrik ceryanı kesil- Tişi edeckleri sırada Taksimde Stad- | yomun önünde 186 numerolu bir araba karlara saplanmış ve müna- kalâtı tamamile inkitaa uğratmış- tar. Bu arabanın arkasındaki oto- mobillerde tramvay hattından başkâ — yol . bulamadıkları — için hareket — edememişlerdir. 20 dakika kadar sarfedilen gayretten Solra yel açılabilmiştir. —— istanbulun temi bırakıldı | Bu sabah havanın daha/ müla- | vim olmasına roğmen Şehrema- | neti yolları temizlemekle ” ciddi bir surette meşgül — olmamış- tır. Ancak 5-10 amele köprü üzerinde, ve Beyoğlunda karları temizlemek için — uğraşıyorlardı. Anlaşılan Emanet yolların açıl- masını ledosa bırakmağa karar vermiştır. (devamı ikinci sahifede) biraderi bey T yalamma devam göndenlen mebtap baklanda Kar, boyuna yağıyor; bu gidişle daha da yağacak, sokaklar — kapanacaktır . Şehremaneti, elindeki kırık| döhük vesaitle bu karı kal- dirmamaz. Mazurdur. Böy- le müstesna zamanlarda, | halk belediyeye yardım Kadriye hanıma göne , rilen mektubun metni Mevkuflar ihtilâttan mer menedildiler, yeniden tahkikat icrasına başlandı Tevkif edildiklerini yazdığımız | liğe teşebbüs etme. Kendini dü- Kadriye hanım ve rüfekası ihtilât- | şünmekle beraber babanı, ananı, tan menedilmişlerdir. Tahkikat | kardeşlerini de gözünün önünden, ile birinci ceza azasından Hikmet | düşüncelerinden tefrik etme. An- bey meşgul olmaktadır. Kadriye | lıyor musun Kadriye?Maksadımın Hanım Ankaraya gittikten sonra | ne olduğunu pek iyi idrak edersinl Faik için orada neye teşeb- büs edeceğini bilmem, yakuz — hat alınmaktadır. Mektubun metni | sana iki üç kelime ile dün'ak- şudür: şamki — vakayü bildirmek. iste- Kadriye kardeşim; rim. Tabü senin bu husustaki Senin birdenbire kimsenin mu- vafakatını almağa lüzüm görme- den kalkıp gidiverişine canımın sıkıldığını söylemeğe hacet yok. Pek âlâ bilirsin ki karar verece- şeylerde muvaffak olmal E;. de elimden geleni yapma; hazırım. Lakin senin gibi deli tabiatlı olmamağa gayret ederim. Ne ise olan oldu.. Arzun yerine geldi. Ben dün akşam uzun — uzadıya / düşünüp hayatını tetkik edip kendi kendi- me muhakeme ettim. Seni haklı görecek epice noktalar buldum. Fazla üzüldüğüne ve çok sıkılıp bir kaç gün uzaklaşmayı, kafanı dinlemeni hoş görüyorum. Yalınız sana söyliyeceklerime kararına ve zati muhakemeye müdaheleye hiç birimizin hakkı yoktur. Senin sekiz trenile gideceğini kendisine telefonla söylemiştim ve zannediyorum ki istasyona kaz dar zahmet edebilirdi. Gelmedi! Biz de ablamla beraber avdet ttik. Ablam o gün eve giderken ben çarşıda kendisine rast geldim. İdevamı ikinci sahifede) Ebenin hatıratı'

Bu sayıdan diğer sayfalar: