17 Ekim 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

17 Ekim 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 C. Halk fırkasının programı Recep beyin dün verd we ığı büyük bir alâka ve dikkat ile dinlendi Halk umumi kâtibi Re fırkası
 Yunan heyeti reisi M. Papanastasiyu ne diyor? Yunanlılar tarafından hazırlanan dostluk projesinde neler var? Murahhasların
 Çallı ile bir saat.. “Bu dakikada bana Kor veyler Rasinler vız gelir!,, Sanate yenilik ve eskilik diye yapılamaz bir tasnif
 Bayrak çekme Yarın muhriplerimize bayrak çekilecek İtalayada inşa edilen torpido muhriplerimizin pazar günü şehrimize...
 ebepsiz taarruz! Birahanede atılan tabanca sokaktan geçen iki kişiyi yaraladı Dün gece Şişhane yokuşunda bir birahanede 5...
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ka ayan gri DE e k Japon hükümeti Cemi- yeti Akvamdan çıkacağını bildirdi. AKŞAM Fransız başvekili dün' Amerikaya müteveccihen hareket etti. Sene 14 — No: 4677 Tahrir telefonu : 21686 CUMARTESİ — 17 Teşrinievvel 1931 idare telefonu: 21434 Fiatı 5 kuruş mücadele C. Halk fırkasının programı Recep beyin dün verd o... 1ŞI konferans büyük bir alâka ve dikkat ile dinlendi Halk fırkası umumi kâtibi Re- j cep bey dün sa- bah Ankaradan şehrimize gelmiş ve öğleden sonra darülfünun kon- ferans salonunda bir konferans ver- miştir. Konferans Halk fırkasının programının iza- hına dairdi. Sa- lon çok kalaba- lıktı. Oturacak yer kalmadığın- dan bir çok kim- seler .konferansı ayakta dinlemiş- lerdir. Recep bey ip- tida fırka nizam- namesinin fırka mensnplarına yüklettiği ( vazifelerden o bahset- miş, sonra asıl proğrama geç- miştir. Recep bey fırkanın prog- ramını şu kelimelerle izah etmiş- tir : Cumhuriyetçilik, miliyetçilik, — halkçılık, devletçilik, lâiklik, inkı- âbçılık ... Recep bey bundan ra hülâsatan demiştir ki: —Cumhuriyet geçirdiğimiz büyük neticesinde | istihsal olunan milli kazançların en kıymet- lisidir. Fırkamız Cumhuriyetin, milli hakimiyet mefhumunu en iyi ve en emin surette temsil ve tatbik eder devlet şekli olduğuna kanidir. Mili hakimiyet o mefhumunun, başlarında bir hükümdarın bulun- duğu bazı devletlerde mevcut olduğu hakkında fikirler vardır. Gerçi hükümetin yalnız meclislere karşı mesul olması, devlet işlerin- de sözün mecliste bulunması böyle birşey ifade edebilir. Fakat bu nazariye ve milli hakimiyet fikrini esasından yaralıyan bir arıza teş- kil eder. A 3 Bir Millet ne kadar yetişmiş olursa olsun hükümdarlık saray- larının zörarlı nufuzunu devlet 5 işlerinden büsbütün söküp çıkar- mak kolay bir şey değildir, bu vaziyeti kendi hayatımıza tatbik “ ile bir netice çıkarabiliriz: Meşrutiyetin birinci hükümdarı 31 Mart faciasının faili idi. İkinci hükümdar zati iradeden mahrum zavallı, şuursuz bir hasta idi. Üçüncü hükümdar millet ve mem- leket aleyhinde düşmanlarla bir- leşen, hiyanetinin cezasından o zamanki düşmanlarımızın himayesi altında ecnebi memleketlere kaç- pi suretile kurtulan bir bedbaht idi. Osmanlı imparatorluğunun türk milletine en ağır zararlar ve yük- ler bırakarak yıkılmasını hazırlı- yan sebeplerin başında saltanet idaresini görmek doğrudur. En ağır şerait içinde yeni ve müsta- kil türk devletinin doğmasına sebep olan cumhuriyet (o idaresinin tesirini “ kabul etmek doğru bir görüş olur. amiller arasında da | C. Halk fırkası umumi kâtibi Recep bey Beşeriyet | artık hükümdarlık idaresi şeklini yalnız zararlı değil, ayni zamanda milli şeref için en ağır gören bir seviyeye yüksel- miştir. Bütün dünya cumhuriyete gidiyor. Milliyetçilik Cumhuriyet halk fırkası Tür- kiyenin yaşaması, ilerlemesi ve bakası için milliyet vasfında en büyük Oo kuvveti (o görmektedir. Fakat bu fikirde bazan kaba bir gurur halini alan ve dünyanın ileri gidişi muvacehesinde küskün bir infirada yol açan sıkı hot- binliğe o fırkamız telâkkilerinde mahal yoktur. ) Fırkaca Türk milleti büyük beşeriyet ailesinin bir uzvudur. Yalnız o müstakil (o hüviyetimizin mahfuz kalması için her nereden gelirse (gelsin ( beynelmilelcilik ceryanlarına kapılmanın milli felâ- ketler doğuracağına kamiz. Fırka esaslarına göre ( Millet; dil kültür ve mefküre birliği ile biribirine bağlı vatandaşların teş- kil ettiği bir siyasi ve içtimai .beyettir. Dil birliğinin milliyet fikrindeki ehemmiyeti meydandadır. Kültür birliğini, maziye beraber bağlı olmak, zengin ve müşterek bir hatırat omirasına sahip olmak, geçmiş zamanların acı ve tatlı hayatını beraber yaşamış, ümitleri beraber beslemiş, büyük eserleri beraber yapmış, büyük müşkülleri beraber yenmiş; olmak tavzih edebiliriz. Bundan başka, doğru manada millet fikrini tamamlamak için; beraber yaşamak yolunda müşterek arzu ve muvafakatta samimi olmayı pafazasına müşterek fedakârlikla | ve sahip olunan mirasım mu- ( Devamı ikinci sahifede ) Yunan heyeti reisi M. Papanastasiyu ne diyor? Yunanlılar tarafından hazırlanan dostluk projesinde neler var? Murahhasların oturduğu Tokatlıyan otelinin kapısına Balkan birliği Şehrimizde bulunan murahhasları dün muhtelif yerleri gezmişlerdir. Murahhas heyetin reisi M. Papanastasiyu bir aralık | İstanbul gazetecilerini kabul etmiş ve: — İlk konferans Atinada yapıl- dı. Bu birinci tecrübeden anladık Balkan (devletleri aralarındaki ihtilâfları O ecnebi bir devletin müdahalesi olmadan da hatlede- bilirler. İşte gayemiz budur. Yunan | bayrağı asılmıştır İlk konferansta çetin meseleler | mevzuubahis edilmişti. Bu konfe- | ransdada bazı teferruat hakemlik ve dostluk meseleleri konuşulacaktır . Eger milletler arasında bir anlaşma olursa ara- mızdaki ihtilâfların halli için bir emniyet | “uzlaşma,, komitesi teşkil edece- | giz. Bu komitenin kararını kabul | etmeyen bir (devlet “Lâhey,, mahkemesine verilecektir. | (Devamı ikinci sahifede ) | olursa o Çallı ile — bir saat.. “Bu dakikada bana Kor- veyler Rasinler vız gelir!,, Sanate yenilik bir tasnif Ne zannettiniz ya.. Benim sa- raylarda oturan dostlarım var... nanmazsanız Fındıklı (sarayına gidip bakın.. Meşhur o ressam Çallının ikametkâhı Fındıklı sara- yıdır.. Ne zaman Çallıdan bahse- dilse şu fıkra hatırıma gelir : Çallı bir gece * bir “meseleden dolayı karakola gitmiş.. Biraz keyiflice imiş.. Komiser sormuş : — İsmin ne?. — Çallı. Tuhaf bir isim.. Komiser Çallı- nın aklından şüphe etmiş.. Ne iş yaparsın. — Akademisiyenim. Ammada garip sanat.. Şüphe | artmış.. — Nerede oturuyorsun... — Fındıklı sarayında. Bunun üzerine Çallı'nın deli olduğuna şüphe edilmiş ve hemen kendisi bir yere kapatılmış... Bu fıkranın doğru veya yalan olduğunu bilmiyorum.. Ancak Çallı'nın Fındıklı sarayında otor- masını kimsenin aklı kesmez.. Her nedense bizde bir sanatkârı henüz bir saraya yakıştıramıyorlar. » .» Saraya gidince - ne yapayım hakikaten saray, ismini değiştire- mem ya - güzel bir genç kız ve eskilik diye yapılamaz Çallı bir Mısır heykeli yaparken , > : ıslıkla çaldığı pari jotemi kesti.. Çallı,yı sordum. — Göndereyim!, “diye yukarıya fırladı.. Biraz sonra Çallı ile sarayın bahçesinde, deniz kena- rında bir aşağı bir yukarı dola- şıyoruz.. Bir aralık: ( Devamı altıncı sahifede ) Bayrak çekme Yarın muhriplerimize bayrak çekilecek İtalayada inşa edilen torpido mubriplerimizin pazar günü şeh- rimize geleceğini yazmıştık. İki gemimize o gün oğleden sonra merasimle (Obayrak çekilecek , muhripler ertesi günü Eğe vapu- runu Marmara açıklarında istikbal edeceklerdir . Bayrak çekme merasımi hak- kında donanma kumandanlığından şu tebliğ gönderilmiştir: “Kocatepe ve Adatepe muhrip- lerimizin sancak çekme merasi- minde hazir bulunmak -üzere ku mandanlığımızca evvelce davat edilmiş bulunan zevatı kiramın 18/1. Teş/931 Pazar günü saat 13 de Dolmabağçe önünde Hami- diye kruvâzörüne - teşrifleri. rica olunur.,, Sebepsiz taarruz! Birahanede atılan tabanca sokaktan geçen iki kişiyi yaraladı Dün gece Şişhane yokuşunda bir birahanede 5 genç çocuk bira içerlerken hariçten tanımadıkları bir adam yanlarına gelerek kendi- lerile kavga etmeğe başlamıştır. Bu meçhul mutaarrız bir aralık tabancasını çekerek çocukların üzerine üç el ateş etmiştir. Çıkan kurşunlar sokaktan geçmekte olan Alman mektebi talebesinden Sami isminde 16 yaşında bir çocuğun bacağına isabet etmiştir. Diğer bir kurşun da gene yol- dan geçmekte olan 13 yaşında Saim isminde bir çocuğu baca- ğından yaralamıştır. e Çocuklar hastahaneye götürülmüşlerdir. Mu- taarrız, vakayı müteakip kaçmış- Bir kız çocuğu dünyaya gelen bir pederin aklından geçen şeyleri.

Bu sayıdan diğer sayfalar: