11 Nisan 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

11 Nisan 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Belediye yeni varidat membaları bulmak için çalışıyor Almanyanın hava kuvvet- lerini artırmak istemesi İngilterede telâş uyandırdı maa —— ————— —— e — si ÇARŞAMBA — 11 Nisan 1934 Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) Cenevrede mühin Belediyemiz yeni varidat ,..... yelm Karesi membaları teminine çalışıyor uzun bir vapur yolculuğu Muhiddin bey tramvay meselesinden Balığı gören, karayı gören Kristof Ko- mühim müzakereler | Şarki Türkistan yolunda başka bu işle de meşgul olmakta Nafıa vekâletile tramvay şirketi arasında cereyan eden müzake- reye iştirak etmek üzer€ Anka raya giden vali ve belediye reisi Muhiddin bey ve arkadaşlarının bu seferki seyahatine beledive mahafilinde büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Çünkü Ankarada yalnız tramvay işleri değil, evvek ceyazdığımız gibi, Periye ban- kasile yapılan istikrazın tasfiyesi müzakeresi, obelediye varidatı meselesi vardır. Belediye, o varidat meselesine büyük ehemmiyet veriyor. Vali Muhiddin bey, bundan evvelki Ankara seyahatinde belediyenin mali vaziyetini alâkadar vekâlet- lere izah etmiştir. Belediye bütçesi seneden sene- ye azaldığı icin esaslı bir iş gö- recek varidat temin edilemiyor. Belediye, imar işine bir an evvel başlamak için bugünkü şehir varidatını bir kaç misline çıkar mağa lüzum görmektedir. Bu va- ridatın ne gibi şeylerden ibaret olacağı hakkında vali Mu- hiddin bey tarafından bir cetvel hazırlanmıştır... Vali bey... bu seferki seyahatinde alâkadar vekâ- letlere içap eden izahatı vermek üzere fen işleri müdürü Ziya hukuk işleri müdürü Muhlis, iktiz a işleri müdürü Asım Süreyya am de birlikte Ankaraya gö- ştür, Dabiliye vekâleti, yalnız İstan- Muhiddin bey Esrarengiz bir ölüm Şark değirmenleri tahlil memuru Kemal bey odasında ölü olarak bulundu Hasköy polis merkezi esraren- | giz bir ölüm vakasının tahkikine başlamıştır, Vaka" etrafında aldı- | ğımız malümat şudur, Hasköyde Şark değirmenlerinde “tahlil memuru Kemal bey son zamanlarda akşam (geç vakte değirmende kalarak işlerile Na olmaktadır. vvelki gece ailesi geç vakite ann beklediği halde Kemal yın eve gelmediğini görünce eni değirmende meşgul bulun- b ğunu anlamış ve bir hayli daha ekledikten sonra yatmıştır. Sabahleyin “Kemal beyin hâlâ we gelmemiş - olduğunu gören ailesi son derece merak ederek erkenden © zabıtaya © müracaat etmiştir. © Derhal tahkikata başlıyan za- bıta memurları değirmene gitmiş» ler ve kapıcı ile beraber Kemal beyin çalıştığı odaya çıkmışlardır. “Buuduğu Odanın kapısı kapalı olduğu için | memurlar bir kaç defa vurmuşlar, zorla | içeriden se8 çıkmayınca kapıyı açmışlardır. Polisler içeriye girdikleri zaman Kemal beyin odanın ortasında ölü olarak yat- tığını görmüşlerdir. Derhal keyfiyet zabıta dokto- runa ve müddeiumumiliğe bildi- rilmiştir. Doktor tarafından yapr lan muayenede Kemal beyin boy- nunda ip yaralan ve ezikler bu- görülmüştür. > Kemal beyin bir iple boğulduğu anlaşık maktadır. Ceset morga kaldırılmış, zabıta bu esrarlı ölüm vakası etrafında tahkikata başlamıştır. M. Yevtiç gelecek salı geliyor Yugoslavya hariciye nazırı M. Yevtiç gelecek salı günü Kon vansiyonel trenile şehrimize gele- cek, ayni akşam esksprese bağ- lanacak hususi vagonla Ankara» ya gidecektir. bulun değil, bütün belediyelerin varidatını çoğaltmak üzere Yen! bir belediye vergi ve resimleri kanun lâyihası hazırlamıştı. Fakat haber aldığımıza göre bu lâyiha- nın ibtiva ettiği esaslar; balka büyük bir yük teşkil edeceği için vekâlet, esaslı tadilât yapmak süzere, İâyihayı yeniden tetkik edecektir. Istanbul varidatınm çoğaltılması için vergiyi çoğaltmaktansa, elk yem şehrin elinde olmıyan bir takım menfaatleri şehir hesabına temin etmenin daha faydalı ola- cağı temin ediliyor. hükümet Muhiddin beyin fikrini esas itibarile kabul ettiği için vali beyin bu sefer müsbet neti- celer elde ederek şehrimize ge- leceği muhakkak görülüyor. | | Gazi Hz. dünde | kıtaatı teftiş ettiler Hava kuvvetlerinin yapılan tatbikatında hazır bulundular Izmir 10 (A.A.) — Reisi- üzerinden Samsun dağlarına kadar bir tenezzüh yaptılar. yurdular. Güzergâhın muhtelif nokta. İlarında ordu kıtaatından bazı İ larını teftiş etmişler ve hava İ kuvvetlerinin yapılan tatbika- K gında hazır bulunmuşlardır. Bütün istasyonlarda ve te- halkın ve köylünün coşkun te- | zahürlerini selâm ve iltifatları ile karşılamış ve ayrı ayrı ha- tırlarını sormuşlardır. Bir ev çöktü Bir amele öldü, beş kişi yaralandı wi Vm — oray biyeli lele Kşça köyünde . çalışırken yağmurdan muhafaza için iltica ettikleri bir ev damının çökmesile altında kalmışlardır. Bunlardan ; Ükkâş çavuş oğlu Mehmet ölmüş ve Ömer çavuş 7 gi Hüseyinin de başı kırılmıştır. oca Osman oğlü Bekir, Yusuf öğlü Ali, Höseyin oğlu n ve Ahmetoğlu Mehmet de ağır surette yaralanmışlardır. Saat 20 de İzmire avdet bu- | vakkuf buyurdukları yerlerde ( Şehrimize gelen haberlere göre | cumhur Hz. bugün sabah saat Yi | 10 da İzmirden Selçuğa, ora | dan da otomobil ile Kuşadası Karaçi (Hin- distanda) (Şar- ki Türkistana gi- den hususi mu- habirimizden) — Şarki Türkista- na seyahatimin ikinci merhalesini teşkil eden Hin- distana gitmek için İskenderiye» den bir İtalyan vapurile hareket ettim. K Portsat Sü- veyş kanalında çok şirin ve işlek bir limandır. Kanalın en büyük ve en işlek noktası bu limandır. “Süveyş kanalını geçtikten son- ra Bahriahmer, türkçe tâbirile ee boyu, çatal başı gibi umumi manzarasile kabuksuz bir salyan- gozu andıran bu deniz, zannedil- diği gibi kırmızı değildir. Deniz ! çok sakin. : Vapurun güverte yolcuları ara- sinda, Portsaitten binen on Hintli de vardır. Bunlar, vapura yemek- ass nn er — Acaba ?... — Evet, geçen sene burada harap bir köy vardı!... dır a gibi «Balık, balıkl»diye bağırır ve.. Karaçıda deniz kenarında gezinti mahalli lerile beraber binmişler, hattâ yanlarına yolda pişirmek için on beş tavuk ta almışlardır. Bunlar- dan her biri nöbetle on kişinin müşterek yemeklerini, hattâ co- Kızıl denize girdik. Haritada ipin- | yeni dedikleri ekmeği de pişiri- yordu. Bu kafile arasında biri ka- dın,,dördü erkek olmak üzere beş müslüman da vardı. Mecusi ile müslüman hintliler, ayrı ayrı ye mek pişiriyorlar ve yekdiğerinin yemeklerine katiyen el dokundur- muyorlardı. Çünkü müslümanla- (Devamı 4 üncü snhifedel

Bu sayıdan diğer sayfalar: