21 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

21 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Her şeyin yenisi Sene 16 — No: 5699 — Fiatr her yerde 5 kuruş ir sw Dostun eskisi makbuldürlL. SALI — 21 Ağustos 1934 Kurultayda dü —— Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) n de kıymetli tezler okundu Hariçteki Türkler Lehistan Türklerinden bir heyet geldi Naim Hazım bey ekser arapça kelime-| Heyet âzasından Süreyya bey Şapşal kurultaya bir tez verdi İsrin esası türkçe olduğunu izah etti Naim Hazım bey tezini izah ederken Türk dili kurultayı, dün üçün- cü toplantısını Dolmabahçe sara- Yı salonunda reis Kâzım paşa hazretlerinin riyasetinde oyap- mıştır, Reisicumhur Hz. saat ön dört- te, başvekil İsmet paşa ve dahi- liye vekili Şükrü Kaya beyle bir. Ekte salona gelmişler ve müzake- #eyi takip buyurmuşlardır. Dünkü toplantıdan bir enstantane Celse açıldığı zaman, Kurultay yazkanlarından İsmail Müştak bey geçen celseye âit zabıtları okumuştur, Reis Kâzım paşa, dün- kü celsede Cafer oğlu Ahmet be- yin mevzu haricine çıktığını izah ederek, bu tezin okunmiyacaği- nı, Konya mebusu Naim Hazım beyin tezini okuyacağını söyle- miştir, Naim Hazım bey, Türk dilinin En fazla kâr getiren iş: Kadın berberliği.. Iktisadi buhrana rağmen kadın berberlerinin kazancı yüksektir .. İstanbulda en fazla kâr getiren iş nedir? Beyoğlunun en meşhur kadın berberlerinden biri şu cw vabi veriyor; — İstanbulda en fazla kâr ge- tiren sanat kadın berberli » Kadın berberleri iktisadi Tana rağmen pek iyi kazanıyorlar. Az çok meşhur bir kadın berbe- rine altı aylık ondülâsyon yaptır- mak üzere günde en aşağı 56 müşteri gelir, Altı aylık ondülâs- yonun ücreti altı liradan başlar. On liraya kadar sıkar, Altı müş- teriden alımacak para 36 liradır. Bu 36 lira asgari hesaptır, Şimdi siz diyeceksiniz ki alti aylık ondülâsyon Yaptıranlar bir daha ancak altı ay sonra gelirler. Fakat buna rağmen gene her gün iyi kadın berberlerine altı aylık “öndülâsyon için müracaat eden ,6-6 müşteri bulunur. Bir alti aylık ondülâsyonun mas- rafı bir kaç kuruşluk elektrik pa- rasından ibarettir. Geri tarafı ta- Mmamile kârdır. Bundan başka ka- dın. berberlerinin bütün kazanci günde 5-6 altı aylık ondülâsyon Müşterisine inhisar etmez. Alelâde ondülâsyon yaptırmak İçin gelenler hesapsızdır. Sonra ilhassa son seneler içinde mani- “r ve pedikür yaptıranlar pek Ziyade artmıştır. Bir çok hanımlar manikür için dükkânda sıra beklemektedirler. Yeni ve üstü tamamile açık ka- dın sandalları şimdi ayağa çıplak tıranlar da pek çoğalmıştır, Va. kıa şimdi Beyoğlunda 30 kuruşa kadar manikür, 50 kuruşa pedi- kür yapan berberler pek çoğal- mıştır. Fakat tanınmış ve müşterisini senelerdenberi tutmuş kadın ber- berleri 50, hattâ 75 kuruşa mani- kür yapmaktadırlar, Günde bir berberin 20 manikür yaptığını hesap edin. Bu şöyle böyle tanın- mış bir kadın berberi için hiç te fazla bir rakam değildir. Elli ku- rTuştan 20 manikür 10 lira eder, Alelâde ondülâsyon, saç kes me, pedikür ve saire ile iyi bir ka- dın berberinin günde kasasına gi- Ten para 60 liradan aşağı değildir. 56 sene evveline gelinciye ka- ke işler pek fevkalâde idi. L&- in dünya buhranına rai ne kadın berberlerinin di değildir. Zannederiz ki İstanbul. da eri fazla kazanan esnaf kadın berberleridir. Bundan başka büyük berberler elektrik masajları, yüz masajla. ri da yapiyorlar. Bunlardan da kendilerine epeyce bir kâr temin ediyorlar. sami dillerle olan münasebetine dair tezini izah etmiştir. Bir sa- atten fazla devam eden bu İza- hat esnasında, ekseri arapça ke- limelerin türkçeden alındığını izah eylemiştir. Naim Hazım bey bu iddiasını tevsik için muhtelif şekillerde . misaller getirmiştir. Naim Hazım bey üiyâk tah: İa üzerinde arapça (o fiille- rin tasriflerini oyazmiş, ni- (Devamı 2 nd sahifede) Inkılâp dersleri Mahmut Esat bey Ankara ve İstanbuldaki derslerini Izmirde tekrar edecek İzmir mebusu ve sabık adliye vekili Mahmut Esat bey, Istanbul ve Ankara İnkılâp kürsülerinde verdiği inkılâp derslerini İzmir Halkevinde de verecektir. Mahmut Esat beyden, İzmir Halkevine gelen bir telgrafta yakında İzmire geleceği ve 1 eylülde derslere başlıyacağı bil dirilmektedir. Bu telgraf üzerine Halkevinde . hazırlıklara U başlan- mıştır. Mahmut Esat beyin vere- ceği dersleri dört b d edecektir. Gla Zile seylâbı Maddi zarar zannedil- diğinden daha büyüktür Zile 19 (Hususi) — Evvelki gün Zilede sellerin büyük tahri- bat yaptığını bildirmiştim, Seylâp Zile için bir felâket olmuştur. Yağan yağmurlar üzerine Boyazi deresi taşarak seller Zile kasaba- sına hücum etmeğe başlamıştır. Sular evlerin alt katlarını kap- lamış, cereyanın şiddetinden ev- ler beşik gibi sallanmağa başla- mıştır. Sular bir çok ev eşyasıni alıp götürmüştür. 60 yaşında bir kadınla iki çocuk ta sele kapıla- rak boğulmuşlardır. Kasabada bir çok evler yıkıl mıştır. Maddi zarar iptida zanne- dildiğinden büyüktür. Bağlar, tar- lalar harap olmuştur, Şeker pan- carı ekilen tarlalar bozulmuştur. Dün sular çekilmiştir. İki gün- denberi sellerin tahribatını tamir igin çalışılıyor. sv ei MP ANINNN SENSE el az REM. .” Profesör Süreyya bey Şapşal (sakallı zat) ve Lehistanlı Türkler İkinci dil kurultayı müzakerele- rini takip etmek üzere Lehistan Türklerinden, profesör ve talebe- lerden mürekkep büyük bir heyet şehrimize gelmiştir. Heyet arasın- da Varşova üniversitesi profesör- lerinden doktor ve şair Zayonç- kovski, Vilno, ülümu #iyasiye ; profesörlerinden © Süreyya bey Şapşal da vardır. Lehli Türkler arasında bir çok kız talebe de vardır. Polonya Türk muhipleri cemi- yeti reisi M. Rişard Padyunas, Polonya talebe birliği reisi M. Samoreviç te heyetle beraber gel miştir, Heyet arasında başta Süreyya bey, M. Zayonçkovski olmak üze- re çok iyi türkçe (o konuşanlar vardır. Kız talebeden İrma Sveriçisko, Evgenia da çok iyi türkçe konu- şuyorlar, Dün kendilerini Beyoğlunda oturdukları otelde ziyaret ettik, Heyete riyaset eden Süreyya bey Gazete — eFloryadan Şapşal bize şu Izahatı verdi? «— Lehistanda yedi bine ya- kın öz Türk vardır. Bunlar on dör düncü asrı milâdide Kırımdan esir olarak Polonyaya getirilmiş- lerdir. Bu Türkler iki kısımdır. Bir kısmı müslümandır, 5600 kişi- dir. Bunlar türkçeyi unutmuşlar. dir. Bir kısmi da Karaim Türkleri- dir. Bunlar asıl peygamber ola- rak Hazreti Musayı tanırlar. Ve aileleri arasında tamamile türkçe konuşurlar. — Bunlar musevi midirler? — Buradaki yahudilikle, ale lümum yahudilerle bizim alâka. mız yoktur. Bizim dinimiz yari museviliktir. Biz Hazreti İsayı da, Hazreti Muhammedi de peygam- ber olarak tanırız. Halbuki di- ğer museviler böyle değildir. Son- ra bir çok musevi âdetleri bizde yoktur. Meselâ museviler et ye- dikleri gün süt ve yoğurt yemez- ler. Halbuki biz yoğurtlu kebabe (Devami 4 üncü sahifede) İstanbula et nakli yasaktır...» Çocuk — Bâbal.:. Plâj halkı nasl dönecek?...

Bu sayıdan diğer sayfalar: