23 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

23 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Mart 1937 | İki genç artist: Barbara Peppe ve Bruce Cabot Hollivuttaki yıldızlar Amerikinn meşhur. ressamların- dan Azadia Neun'an, geçenlerde Hol- Yivutu ziyaret etmiştir. Ressam artisi- lerden bir çoğile görüşmüş, bunlar hakkında tetkikat yapmıştır, Azadia ressam olduğu kadar meşhur bir psi- keoloğ'lur. Bir insanın yüzüne bakın- ca ahlâkmı, tabiatini keşfeder. - Bu- nun için Hollivuttan döndüğü zaman gözeteciler etrafın. sarmışlar, artist- er hakkındaki düşüncelerini sormuş- rdır, Ressam, gazetecilerin sualleri- ne cevap vererek demiştir ki: Hollivatun en dikkate şayan çehresi Marion Dayvisdir. Marlon. ile diğer yıldızlar arasındaki fark derhal göze batar. O, artistler arasında en ince ve er yüze meliktir. Onun kadar bersak gözlü ve ifadelerle dolu bakışlı tek bir yıldıza reslamadım. Onun yüz hatlarının mükemmeliye- tini geçecek tek bir kadın bilmiyo- rum, Clark Gable en sevimli şahsiyete maliktir. Clarkı sevmemek kabil de- gildir. Onun ne kadar çocuk ruhlu ol- duğunu derhal anlıyablirsiniz. Paul Mani en hassas çehreye mü- Tiktir. Onun çehresi derin keder, ve vahşi saadet çizgileri İle çizilmiştir. Joan Crawford en entelektüel başa maliktir Simone Sim Tengiz kadımd llivutum en esra- . Evet Hollivutun en esrarengiz kadını Greta Garbo değil Simone Simond Simone bir çocuk yüzüne maliktir. Dünyada bir çocuk- tan daha esrarengiz ne vardır? Jean Harlow en çok seksapele malik olan yıldızdır. Bu, iddia kabul etmez bir hakik, ! Errol Finn en güzel erkektir. O Yklizların elbise- leri ne yapılır ? Filim şirketlerinin bütçe- erinde mühim bir fasıl Sinema. yıldızları için mütemadi- yen yeni elbiseler yaptınlır. Bir yık dız bir filimde giydiği elbiseyi . başka bir filimde giyemez. Acaba 'bu elbise- ler ne olur?. Bir yıldız filimde giydiği elbiseyi beğenirse parasını vererek elbiseyi salın alır. İşine gelmediğini görürse stüdyoya bırakır, Stüdyo bunları, zanneğidiği gibi, satılığa çıkarmaz. Ufak tadilât yaparak ikinci, üçüncü derecede roller yapan artistlere verir. Bundan sonra gene ufak tadilât ya- pılır, elbise figüranlara tahsis edilir. Yıldızlar bir elbiseyi ancak bir fi- dimde giymekle beraber: elbiseler en ağır kumaşlardan yapılır. Bunlann ekserisi Fransaya sipariş edilir ve fi- Um gösterilmeden bu kumaşların sa- tıbğa çıkarılmaması için fabrikelar- Ja mukavele yapılır. Bu sebeple elbi- 8e faslı filim şirketlerinin bütçelerin- de mühim bir yekfin tutmaktadır, hiç bir şeye aldırınaz, atılgan, korku- suzdur. Bunlar en güzel erkeklerde bulunacak evsaftır Carole Lombard Hollivutun en lüks şahsiyetidir. O, insana beyaz bir acemi kedisini hatırlatır. «Carole'ü görünce orşideler, elmaslar, kürkler, kadifeler Aklınıza gelir, Masallardaki efsanevi saraylara ait ihtişamları düşünürsü- nüz, Mirna Loy tipik Ameriken kızının timsalidir, Mirmi Amerikan mecmu- alarmın kapaklarında gördü- günüz o güzel, açık kalbli, güler yüzlü, şık Amerikan kız- larını canlandırır, Klodet Kolber en canh, en turçın yık dızdır, Ateşli insanlar! Katile kızarak beyaz perdeye ateş etmiş! Meksikalılar çok ateşli insanlardır. Erkeklerin çoğu tabanca taşır. Halk polis filimlerine bayıldığından Meksi- kada en çok zabıta filimleri gösterilir. Geçen hafta küçük şehirlerden bi- rinin sinemasında bir polis filmi gös- terilirkon seyircilerden biri bir kati- le kızarak tabanı © iş ve b yaz perdeye rine o miştir Meksika hükümeti bu hâdise üze rine halkın sinemaya tabanca ile gir- mesini yasak etmiştir. Tabar.cası olan sinemaya girerken bunu vestiyere bi- rakmak mecburiyetindedir. Sinema haberleri Pariste Fransız ihtilâline dair bir filim çevrilecektir. Bu filim için bü- yük hazırlıklar yapılıyor. Fred Astaire ile Ginger Rogers yakında yeni bir filim çevirmeğe baş- hyacaklardır. Filmin adı Stepping Bighdir. wiştir, Bunun Üze- mış, polisler yetişe Loretta Yung Ramona filminden bir sahnede B .. .. . üyük bir Fransanın en meşhur sinema ve sahne artistlerinden Signoret göçen hafta Pariste, bir ameliyat neticesin- de ölmüştür. Signoret'nin vefatı her tarafta teessür uyandırmıştır. Çünkü kendisi büyük bir artist olduğu kadar iyi bir insandı. 25 senedenberi gerek sahnede, . gerek filimlerinde dalma muvaffakıyet kazanmıştı. Signoret 1878 senesinde Marsilya da doğmuştur. Daha bir yaşında iken sahneye çıkmıştır. Bir piyeste yeni doğmuş bir çocuğa ihtiyaç hasıl olduğundan Signoret bu rol için sahneye çıkarılmıştır. İkinci defa sahneye çıkış bundan 7 se- ne sonradır. O z4- man 8 yaşında © lan Signoret sah- Yukarıda Hollivutun yeni yıldızlarından İrene Hervey, aşağıda Shirley Temple son çevirdiği filimden bir sahnede artist öldü lına koymuştur. 15 yaşında iken Pâr meyi çok sevmiş ve artist olmağı ak- ına koymuştur. 10 yaşında iken Paw rise giderek konservatuara girmiştir. Signoret tahsilini bitirdikten son- ra bir çok yerlere başvurarak İş ara mıştır. Fakat hiç bir tarafta iş bular madığından Marsilyaya dönmeğe ka- rar vermiştir. Bu sirada meşhür An- toin imdadına yetişmiş, kendisine ufak roller vermiştir. Bu rollerde gö$- terdiği muvaffakıyet - üzerine yavaş yavaş ileriliyerek nihayet (tanınmış artistler sırasına girmiştir. Signoret 30 senedenberi Fransıs sahnesinde bir çok mühim tipleri can- landırmıştır. Çevirdiği filimlerde pek çoktur. Artistin çehresini değiştir. mekte pek büyük mehareti vardı. Bunun için Signoret her filminde başka bir adam zannedilirdi. Artist som zamanlarda ekseriya baba, yaşlı adam rolleri yapıyordu. Bunların: hepsinde büyük muvaffa- kıyet göstermiştir. Signoret 58 yaşında ölmüştür. Ce naze merasiminin pek sade olmasını vasiyet tttiğinden cenazede ya'mız âilesi erkânı ve çok yakın bir kaç dos- tu bulunmuş, kimse çelenk gönder» memiştir. Cenaze Paristen Marsilya ya nakledilerek orada defnedilmiştir, Signoret'nin vefatile sinema âlemi kıymetli bir uzvunu kaybetmiş olu- yor, Bütün artistlerin dostu Hollivutta terzi Adrian el üstünde gezdirilir Hollivutta zinona yıldızları çok münzevi yaşarlar, bilhassa yabancı- larla temas etmekten çekinirler. Ar. tistler bir kaç grupa ayrılmıştır. Her grup kendi aralarında toplantılar yas par, başkalarile görüşmez. Muhtelif gruplara ayrılmış olun yıldızların müşterek bir dostları var- dır. Bu da meşhur terzi Adriandır. Bütün büyük yıldızlar elbiselerini "Adriana diktirirler, Kendilerine. yakı- şacak modeli bulan hep bu terzidir. Hollivutia hemen hiç kimse ile gö- rüşmiyen Greta G:rbonun konuştu- ğu ve ziyaret ettiği yegâne adam Ad- riandir. Hattâ elbise diktirmediği za- manlar bile bazın siri konüşmak için terzinin dükkânına gider. Adrian Marlene Ditrieh ile de cok $ıkı dosttur. Artist, yeni elbise yap- tırdıkça terziyi yemeğe davet cd ona kendi elile pişirdiği bir nevi yi murta yemeğini çikarır. Terzi yim gin pişirilmesinde"i itinaya bakarak elbisenin ne derece beğenildiğini ate lar, i Hollivuttaki yıldızlar arosımlia en güç bise beğenen Ciavdette-Colberte tir. Her şeye «peki» diyen e Carole Lombard. iniş. Tabii bu iki ertist te Adrianın baş dostlarıdır. i |

Bu sayıdan diğer sayfalar: