14 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

14 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Eylül 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA m Türkçe meselesi ikinci on yılın kapısına yaklaşırken... Harf bayramına yaklaşıyoruz. Arab yazısını terk eliiğimizin onuncu yılı oluyor. Bu münasebetle, » muhtelif şekil- rde ve parça parça - söylediğimiz fikirleri, buraya bir kere daha top- lamak istiyorum. Bir karilmden, şöyle bir mektub aldım, (ki kendisile hemfikirim): Bir kaç gün evvel, kullandığınız (Nu vel) kelimesine çatam karilerinizden bir- ne verdiğiniz cevabı pek beğendim. El- bette ki (otomobil) e (zatülhareke) de- Mmiyeceğiz. Amma... Benim sinirime dokunan şey, ba gibi &enebi kelimeleri illâki asıllarındaki te- Miffuzlarile dilimze almaklığımızdır. Bü- mem anlatabildim mi?.. Dleseli (motör) ve (atölye) kelimeleri. Ne kadar sinire dokunan, ne kadar insanı çileden çıkaran #eyler... Fransızlar bu kelimeyi (moteur) yazmışlar ve bunu kendi Hisanlarındaki telâffuza göre okumuşlar diye, mutlaka biz de mi öyle okuyacağız? Bu kelimeyi her millet, kendi telâffuzuna uygun bir yekilde kabul etmişken (meselâ İngilizler pek âlâ «motor», İtalyanlar emolere» ya» #iyor ve öyle okuyorlar), biz ne diye ile Fransızların telâffuzunu kabul etmekte gülünç bir tehalük gösterelim? Ve ne için (motor) ve (atelye) demiyelim? Başka milletler bunda daha ileri gidi- Yorlar, ve meselâ İtalyanlar, İransızcada (expansion) | kelimesini, mutlaka dilleri- hi tırmaladığı için olacak, Cespanzlene) şektinde yazıp öyle okuyorlar. Buna ben- zer daha bir sürü misal gösterebilirim. Böyle iken, sizin de pek güzel izah etti- Biniz zaruret dolayısile dilimize ka- bul ettiğimiz ecnebi kelimeleri, bilhassa fransızcayı gözönünde tntarak asılların- daki telâffuzu muhafaza etmek İsteyi miz yersiz olmaz mı? Bunları lisanımı daki telâffez kaidelerine mümkün oldu- ğu kadar yaklaştırmağa çalışmak daha doğru değil midir?.. Bilmem amma, şive mize pek uygun gelen (motor) ve Çatelye) demek dururken, ağzı büze büre (me- tör) ve (atölye) demeğe yeltenmek, ba- na - tabirimi mazur görüm - biraz züppe- ce geliyor. Muazzam bir mesele karşısında- yız. kültür âlemimize haykıralım... — Gramerimiz yok.. Gramer is tiyoruz! İkinci on yılm içinde, Türk harf- İerile yazıyı tamamile doğru yazmak İstiyoruz... İtiraf edelim ki, bugün hâlâ bir çok sözlerin şöyle mi, böyle mi yazılması lâzumgeldiğini bilmiyo- ruz. Tereddüde düşünce başvuracak bir merciimiz yok.. En dikkatlileri- miz bile bir sahife evvel «sayfa», sonra «sahife», derken «sahifa» yaz- mak tehlikesine maruzdur. Bir de bu gramere dayanan ka- tiyen şaşmaz, yepyeni bir lügat is- tiyoruz. Kamusu alâma, ansiklope- dilere karşılık olacak ügatler isti- yoruz... Muazzam bir tercüme, mu- halledat kütübhanesi istiyoruz... İtiraf edelim ki, acele yazmak lâ- zımgeldiği zamanlar, stenografi ma- hiyetinde arab harflerini kullanan eski nesil mensubları ortadan kalk. mış değildir. Hattâ işittiğime göre, $öyle bir hadise bile olmuş: Bir mü- meharetile birinci gelen evsafı haiz genç bir daktile sırf bu kârı kadim yazıyı madığı için işe alınmamış. Öy- leyse, mutlaka yeni stenografinin tamimi lâzımdır ki, bu gayri tabii. lik ortadan kalksın, Sonra, kaligrafi meselesi... Devlet defterlerin bile, asırlara yadiğür ka- lacak kayıdları, kargacık burgacık, kendimizin de okuyamıyacağımız bir şekilde yazıyoruz... Hüsnü hata riayet te şiarımız olmalı... Ve nihayet, bunlara istinaden, — Sigara hakkında türlü tefsirler, rivayetler vardır bay Amca... Bumu, ikinci on yılın eşiğinde, | | ŞEHİR HABERLERİ Halka kredi Halk sandığı için hazırlığa başlandı İstanbulda kurulması kararlaşan Halk sandığı hazırlıklarma başlan- mıştır, Halk sandığının birincisi An- karada faaliyete geçmiştir. İstanbulda ikinci sandık teşkil edilecek ve iki şe- hirdeki sandıkların çalışmalarından elde edilen neticelere göre diğer bü- yük şehirlerimizden başlanarak, bu sandıkların adedi çoğaltılacaktır. Halk sandığı kredi temin eden mü- esseselerdir. Bunlardan en çok küçük esnaf islifade etmek imkânını bula- caktır. Esnaf cemiyetlerinin Partiye bağlanması Esnaf cemiyellerinin Partiye bağ- İanması hakkındaki karar bütün €s- naf cemiyetleri umumi heyetleri ta- | rafından tasvib edilmiş ve nizamna- ! melere bu hususta bir fıkra ilâvesi işi bitirilmiştir. Keyfiyet, İstanbul Halk Partisi kanalile merkeze arzedilecek- tir. Bir tenekeci balkondan düşerek yaralandı Hahcıoğlunda oturan tenekeci Sa- muecl, madam Anastasyanın balkon çinkolarını tamir etmekte iken yedi metre yükseklikten düşmüş muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanmış- tır. Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. Göçmenler | Bugünlerde iri vapur geliyor Romanya ve Bulgaristandan gelen 3000 küsur göçmenin yarısı Trakya» ya, yarısı da Çorum, Niğde ve Yoz- gada yerleştirilmiştir. Kiralanan iki vapurdan biri Köstencede, diğeri Varnada muhacir almaktadırlar. Bu vapurlar bir haftaya kadar limanı- muza gelecekler ve Romanyadan ge- len göçmenler Trakya, Bulgaristan muhacirleri de Anadolunun muhtelif yerlerinde iskân edileceklerdir. Bu sene Bulgaristandan gelecek göçmen adedi 8000 dir, 12,000 göç- men de Romanyadan gelecektir. Bul garistanla henüz bir itilâf yoktur. Göçmen nakliyatinın bir anlaşmaya istinaden yapılması için gelecek $8- ne müzakereye başlanacağı haber alınmıştır. nar başta muallimlerimiz, yüksek mek- teb mezunlarımız, memurlarımız ol- mak üzere, bütün halktan pürüzsüz bir türkçe istemeliyiz... İkinci on yılda daha binlerce ve binlerce vatandaşın ümmilikten kur- tulmasile beraber, işte bu keyfiyet değişmelerini, bu tekâmülleri de di- liyoruz. Bugünkü vaziyette türkçeyi - sırf kendi dikkatile ve şahsi çalışmaları neticesinde - doğru yazanlar par- makla gösterilecek kadar 07.. Öyle ki, onlara rasladıkça hayretle: — Aman me mükemmel bili- yor! - diye şaşıyoruz. Sanki bildikle- ri japonca imiş gibi... (Vâ - Nü) Bay Amoa 'Tütüncetide |, .. Sigaranın elde tutuluşundan, | Haklı şikâyetler “Bakımsız ıhlamura iki adet lâmba koymakla aydınlatalım,, Şu sıralarda Belediye İstanbu- Tun muhtelij yerlerine bin aded elektrik: Limbası koymağı karar altına aldığı malâmunuzdur. Biz Ihlamur halkının sizlere çok bi- yük ricamız var. Semiimizin cn lüzumlu yerlerinde elektrik yok- tur. Bu yilzden buranın mahalle sakinleri geceleri çok sıkıntı çek- mektedir. Gecenin zifiri karanlığında evi- mize güçlükle gidiyoruz. Önümüz kaştır, kışın daha fazla zahmet çekiyoruz. göz gözü görmiyecek bir hal alıyor. Beşiktaştan evlerimize gitmek ve o karanlık yerlerden geçmek bilhassa iş sahibi olan bayanlar için Kkorkıludur. Zaten bozuk olan yollarımızın üstüne bir de moloz dökmüşler, bu moloz yığın- larının üstünden düşe kalka evimize güç gidiyoruz. Elekirik lâmbasının konacağı yerin birisi Süslü karakolun tam Köşesidir. İkinet lâmbanın konacağı yer ise o yolun biraz ilerisinde mahal ye girmeden tam mescidin ön: dür. Belediyenin koyacağı bin Iâmbadan iki adedinin de bizim istediğimiz yerlere konmasını di- Zerim, M. Erioe Küçük yankesici Bir kadının cebinden para çalarken yakalandı 12 yaşında Si- irdli Ahmed oğ- Ju Osman adın- da küçük bir yankesici dün, tramvaya bin- mekte olan Kâ- İ ğıdhane köyü- nün Almaton 80- kağında 14 nu- maralı evde otu. ran ölü Osman kızı Ayşe Cemile, “© nin cebinden beş lirasını çalarken Ahmed oğlu Osman cürmümeşhud halinde yakalanmıştır. Osman para elinde iken polis ikinci şube üçüncü kısım memurları tara- fından yakalanmış ve para alınarak sahibine verilmiştir. Küçük yankesici cürmümeşhud mahkemesine verilmiştir. Kendisinin yankesiciliğe yeni başladı- ğı anlaşılmıştır. Azami tenzilâtlı kam madde listesinin tedkiki bitti Teşviki sanayi kanunundan © İs tifade eden sanayi müesseseleri için hazırlanan üzamt tenzilâtlı ham mad- de listesi, noksan madde olup olma- dığının tayini için sanayiciler tarafın- dan tedkik ediliyordu. Tedkikler bitmiş ve sanayiciler lis- teye bazı İlâveler hakkında mütalâş- larını muhtevi bir rapor hazırlamış- lardır. Bu rapor yakında Ankaraya gönderilecektir, « Dumanının havaya sâvruluşun- dan mahnnlae çıkarırlar... | mektedir. İleride - dar ve vesait gire- Temizlik işi Belediye yeni sistem 220 araba daha yaptırıyor Belediye, Fatih tamir atelyesinde yeni sistem 120 çöp arabası yaptır- mıştı, Yakında daha 220 arabanın yapılışı bitecek ve bunlar da kulla- nılmağa başlanacaktır. Bu arabala- rın dış kısmının alüminyum ile kap- latılması da düşünülmektedir, Maa- Mmafih Belediye bu vesaiti de şehrin müstakbel vâziyetine uygun görme- miyocek sokaklar müstesna olarak - evler ve apartımanlardan alınacak göpler için kamyon tedarik edilecek ! ve eldeki atlı arabalar kenar mahalle- lere hasredilecektir. Yeni kamyon te- dariki için 939 bütçesine tahsisat ko- nulması düşünlmektedir. Belediye temizlik işi kadrosunu yüzde on nisbetinde arttıracaktır. Bu- | nun için gelecek seneki kadroya tah- sisat konulucaktır. İstanbul yolların- dan mühim bir kısmı asfalt ve moza- yik parke olarak inşa edildikten son- ra bu yolların temizliği modern vesa- itle temin edilecektir. Şimdiki vesalt de eski kaldırımlı sokaklara tahsis edilecektir. Bir boyacı üçüncü kattan düşerek yaralandı Beykozda oturan Ligor isminde bi- ri, Şerif adında birine aid evi boyarken üçüncü kattan düşmüş, muhtelif yer- | lerinden yaralandığından Nümune hastanesine ine yatırılmıştır. irtifak hakkı Belediye ile Taj Tapu dairesi arasındaki ihtilâf henüz halledilemedi Tapu ile Belediye arasında öte denberi halledilemylen bir mesele var. dir: İrtifak hakkı, Muhtelif parçala ra ayrılan arazide ifraz edilen arsa- lar arasında «İrtifak hakki» na isti- naden yollar ve geçidler yapılmak- tadır. Belediye, bir arazi üzerine yol ve geçid açmak münhasıran Belediyeye aid kanuni bir hak olduğunu ileri sürerek Tapu İdaresinin bu tarzda ifraz yapmasına muarızdır, Netekim bundan bir müddet evvel bir zata aid bir arazide ayni şekilde ifraz yapılmış ve Belediye 'Tapu idaresile arazi sahibi aleyhine mahkemeye müracaat etmiştir. Belediye, geniş bir sahanın İfraz edilebilmesi için gerek | eski, gerek yeni yapı ve yollar kanu- nuna göre mektep, karakol arsaları- nın tefriki lâzım geleceğini ve açı- lacak yolların istikametini, genişlik ve uzunluğunu tayin etmek hakk& nm münhasıran. Belediyeye âid ol- duğunu; 'Tapuca yapılan “ifrâzlarda (irtifak hakkı) olarak yola “ayrılan arazinin şehire bir teberrü mahiye- tinde olacağını iddia etmiştir. Bu dava, bir çok safhalardan geç- tikten sonra temyiz mahkemesine gitmiştir. Temyiz mahkemesinin ve- receği karar üzerine arazinin ifraz muameleleri ve Tapunun İfraz dola- , yısile (İrtifak hakkı) ayırarak yol açıp açamıyacağı prensip olarak hal. ledilecektir. .. Ben de şunu merak ediyorum, o çalışanlar mı çok içerler, yoksa işsizler mi?,, Avcılara dair Memlekette avcılığa karşı rağbet göze çarpacak derecele artıyor. Bizde günden güne, mevsimden mevsime kulabalıklaşan bir avcı kütlesi var, Bu seneki avcılar bayramında İs- tanbul avcıları ile şöyle uzun üzün hasbihal etmeği faydalı buldum. muhakkak ki en iyi, en güzel spordur. Devlet te bu sporun halk arasında adamakıllı kökleşmesini istiyor. Avci lığın daha ilerilemesi için ne yapmalı? kere avcılar bugünkü fişek fiat- lerinin pek pahalı olduğuna kaildir- ler. Pişeğin en ucuzu 7 kuruştur. İyi fişekler 12 kuruşa satılmaktadır. Av- cıya bir atış 10 - 12 kuruşa mal olu- yor. Halbuki ava teşvik ettiğimiz ve yeni yehi silâhı eline alan bir ave için çok fişeğe ihtiyaç vardır. Bu itibarla mem- lekette avcılığın ilerilemesi için evve- lâ fişek fintlerini ucuzlatmak İâzım- dır. Sonra av tezkerelerinin çıkarılması için uzun muamelelere, pek uzun tah- kikatlara ihtiyac gösteriliyor. Bazı av- cılar av mevsiminin ortalarında tez kerelerini ellerine alıyorlarmış. Bu da nazarı itibara alınmalıdır. Bunlardan başka avcılığın aşağı yukarı en kesafetli mıntakalarından biri olan İstanbulda avcılar arasında büyük bir ikilik vı cılar «Avcılar Birl «Avcılar Kurumu» namı altında top- lanmışlardır. İki grup ta avlanmak, av sahası içim büyük masraflar etmektedirler. Mese- lâ Avcılar Kurumu Çobançeşme mın- takasını 800 liraya kiralıyor, burada avlanıyorlar, «Avcılar Birliğin ise Ka- likratya o ciyarını büyük bir para ile tutmuşlardır. Bir grup ötekinin ara- zisinde avlanamıyör. Masraf, iki kol. dan, dağılıyor ve çoğalıyor. Avcıların birleşmeleri hem masrafı azaltacak ve vücüde gelecek birlikle daha iyi işler | görmek kabil olacaktır. Sonra avcılığa en ziyade rağbet edenler, başta Ermeniler olmak üzere Rum ve Musevi vatandaşlarımızdır. Bir atış müsabakasına girenlerin isim listesine şöyle bir göz gezdirecek olur- sanız Ahmed, Mehmed gibi isimlere nadir tesadüf edersiniz. Halbuki av bozuk sinirleri yerine getiren, bugün medeniyet yüzünden gayet az yürü yen, az hareket eden insanlar için en güzel spordur. Avcılar arasında neşe. siz, nüktedan olmıyan tek bir insana raslamazsınız. Meşhur ve tanmmış nüktedanların çoğu avcıdır. Avcılar bayramında Çobançeşmede ogünne nükteler savrulmuyordu. Meselâ bir doktor avcı, yürüyen do muza aleş ediyor, vuramıyor. Derhal etraftan nükteler: — Doktor domuza acıdı... — Doktor pek insani düşünür ca- Dam... Yahud bir avcı başından geçen va- kaları anlatırken biraz mübalâğa yo Tuna sapacak olsa etraftan çıngır çın- gır tabak çanak vuruluyor. Bu avci lıkta âdettir, Biri mübalâğa yaptı mi ya çıngırak çalarlar, yahud böyle ta- bak çanak çıngırdatarak onu ikaz ederlermiş... Av insanın neşesini arttırıyor. Mem. lekette esaslı bir av propagandası yap» malıyız. Hikmet Feridun Es B. A, — Bayanların sigara iptilâ- sına bakılırsa ikincisi olsa gereki.. ez eri ZA Yİ en mi

Bu sayıdan diğer sayfalar: