21 Aralık 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

21 Aralık 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖZÜN GELİŞİ : : : : Kısaca Einstein nazariyesi! tn bir münasebetle Meşhur Adamlar Ansiklopedisini karıştırırken çevirdiğim sahifelerden birinde, Alman fizik çâlimi Einstem'in büyük boyda bir resmi gözüme çarptı. Öyle tannediyorum ki aösiklopedileren meraklı kitaplardandır, İnsan onlarda aradığı bir şeyi buluncaya kadar bir çok şeyleri de oku- maktan kendini alamaz. Arzusile Almanyayı terkedip Amerikaya göç eden meşhur âlim Finsteaw'in meşhur nazariyesinden bahsederken ansiklopedi şöyle diyor: “Onun asıl şöhretine sebep olan nazariye (zamanın izafiliği) adını tasır, Bu nazariye yamanın mutlak bir şey olmadığı ve Keçişinin de daima aynı şekilde bulunmadığı iddialarını ortaya , Kürmektedir. Ancak yüksek riyaziye bahislerine istinad eden bu nazariyeyi, burada, üç beş satır içinde izah etmek kabil değildir. Ansiklopedinin Einstein o nazariyesini kısaca izah etmekte Bösterdiri imkânsızlık bana, pek muhterem bir dostumuz tara- fından nakledilen bir fıkrayı hatırlattı: Büyük Fransız riyaziye âlimi ve devlet adamı Painlevâ Başvekilken bir aksam, bir baloda bulunuyormuş. Bir aralık etrafını saran genç ve son derece şık hanımlardan biri kendisine demiş ki: & — Çoktanberi yüksek muhitlerde (Einstein nazariyesi) de- nilen bir şeyden bahsedildiğini işitiyorum. Fakat kime sordumsa bu nazariyeyi bana izah edemedi Kinstein nazariyesinin ne olduğu . Siz büyük bir riyaziyecisiniz. inu bana lütfen bir kaç kelime | KUŞ BAKIŞI: Napolgâonun sözü Napoldona: #Harp içini en lüzum- lu şey nedir?» diye sormuş i düşünmeden şu cevabı vermiş: — Evvelâ para, sonra gene para, #onra gene paral. Napoldonün bu sözlerinin doğru- luğu bu harpte bir kere daha sabit! olmuştur. Muharip devletlerin har-| bin o iptidasındanberi (sarfettikleri para milyarları geçmiştir. Masraf,! azalmak şöyle dursun, gün geçtikçe | artıyor. İngiltere e Nezareti tarafından o neşredil rakamlara göre İngiltere günde 12.876.000 İn- giliz lirası sarfetmektedir ki Türk İparasile 65 - 70 milyon lira etmek- İtedir. İkinciteşrinin son haftasında ki sarfiyat 90,134,000 İngiliz lira sını bulmuştur. Bir hafta evvel 172.350,000 Tira olduğuna göre gün- İde iki buçuk milyon İngiliz lirası bir fazlalık vardır. Almanyanın harp masraflarının da bundan pek üyağ lolmadığı, İtalya ile birlikte belki bu miktarı da geçtiği tahmin edileb” lir Harp masrafının bu kadar yüksek | folması orduların. iaşesinden ziyade harp malzemesinin büyük miktarda sarfedilmesinden ileri gelmektedir. Z urhlı silâhan büyük teknik mü- tehasssı general De Gaulle Londrada bir Fransız lejyonu top” lamıştı. Bu generalin tasavvurlari birçok Fransızları teredlüd içinde bırakmıştı. Bunlardan bir kısmı va- tanın bu elim santlerinde en birin- ci vazife Fransanın birliğini muha- faza etmek olduğuna hükmetmiş, bir kısmı ise mütarekeyi tarımaktan imtina ederek general De Gaulle'in hareketine iltihak etmiştir, Londra ile Fransanın yeni hükü- met merkezi Bordo urasında açık- tan açığa karaılıklı ithamlar yapıl muştır, Bu münakaşaların doğurd. ğu lüzumsuz acı hislerden derin teessür duydum. İtidale sevketmek için iki tarafa da tavsiyelerde bur İunmuştum. Lâkin bir fayda vers ere artik münhâsıran kendi üdafaasını tanzru etmeği rdu. Mayısta İngilterenin sevkedilmek için kâfi de- recede iyi teçhiz edilmiş fırkaları yoktu. Lâkin haziranda İngiltere bir milyondan fazla asker temin mişti. Bu milyonluk ordu Almanla rm bir ietili ordusunu Kusşı İngiltee renin topraklarını o müdafaa için âfi derecede hazırlanmış - bulunu- yordu. İlk defa Kanadaklar ve Avüstral- o İle anlatır musınız?,. Painleve, uzun söze takalı olmadığı görülen küçk hanıma: -— Anlatırım, dei gayet basit! Meselâ farzedelim ki, sizin İki saal sonra bir randevunuz var. Sevgilinizle Obuluşacaksınız. Fakat ona bir an evvel kavuşmak n o kadar sabırsızlanıyorsu- nuz ki geçmesini beklediğiniz bu iki saat size dört saat gibi gelir. Gene farzedelim ki, sevgilmizle buluştunuz. Fakat onunla ancak ik! sant başbaşa kalabileceksiniz. Siz bu iki saatin geçtiğini o ka- dar farketmezsiniz ki sevgilinizle beraber kaldığınız iki saat size iki dakika imiş gibi gelir. Küçük hanım, işle Enstein nazariyesi!,, Bir büyük nazariyenin gene bir büyük adam tarafından ya- pılan bu izahı, âlim olmamayı nefislerine yediremiyenler için cidden şayan istifadedir. İki portakal bir kaç milyonu kurtardı ! madığı halde yanmamış olduğu hay- yetle görülmüş ve bunların sahiplerine teslimi. edilmiştir. Bu kasanın muhteviyatı yanmama- m garib bir tesadüf eseridir: Yangın çıkmazdan evvel veznedar öğle yemâ- $i için sabahleyin evinden getirdiği *ki portakalı kasaya koymuştur. Por- takalların rutubeti. kâğd paralarm kavrulmasına mâni olmuştur. Romanya kasabalarından fikan bir büyük yangı kası ve civ Paraların , rdikleri kasalar ıldığı va“ m içindeki Bu görül- az kald iri çelik kasaları rin hep kül oldi man gayc küğd parsl Müştür. Yalnız #üçük tasarru! sahiplerinin Baraları muhafaza edildiği kasadaki | Büraların kasası pek mükemmel ol- Amerikada Ainerikadan bildirildiğine göre Hal- “Çüvutun yanındaki Los Angejes'te, ha- Yaların karma karışık gitmesinden Molâyı büyük bir grip salgını çikmış- (Sr: Hastalık çok - tehlikeli bir vüsat Almıştır. Gelen haberlere nazaran “Erip salğınma tutulanların adedi 56 (bini Yülmuştur. Mount Sinay hasta “esi doktorlarının ve haslabakıcıları- (tin ekserisi de bu salgına tutulmuşlar- . Mekteplere devam eden çocukların Jan Kub | Dünşi grip salgını yüzde otuzu gripten hastalanmıştır. Yalnız bir mektepte hastalanan ço- cukların adedi 1400 ü, hasta öğret. menler de 800 fi bulmuştur. küm 2,109 mahkümden 400 0 de grip- ten muztariptir. Şimdiye kadar 70 ki- si ölmüştür. Pasifik Okyanusundaki diğer Amerika şehirlerinde de giip salgını vardır. elik öldü dan pek mutena bir viyolanist idi Kemanındın dökülen nağmeler, bü- yük bir rikkat ve hassasiyetle inlerdi. son zamanlarda #sö elinde zomatizmadan murtarip ol- tihetle, memleketi" Bohsayaya yağın en büyük viyolon!sterin- den biri olan Jar, Kubelik 60 yaşmda olduğu halde Bohemyada ölmüştür. ( Kubetik yalnız büyük bir voyölenist (değil, aya zamanda maruf bir beste- #Kâr idi, Kubelik 1880 senesinde Prag civa- a nda küçük bir kambada doğmuştur.| Jan Kubelik, İstanbulluların da #me evvel buradan kemanile çık-| meçhulü değildir. Sekiz on sene evvel Muş ve bütün dünyada büyük bir şöh-| şehrimizi Tet etmiş ve burada ver» t kazanmıştır. diği bir kaç konserle musiki sevenleri Kubelik: Sarasate, Kreisler sınıfın- İ mestetmişt: aaa a . Muhtaç talebelere yardım İstanbul okullarında okuyan yok-|88012 Jira | sarfetmiştir. İçi çocuklara yardım cemiyetleri başka kongrede | hayırsevenlerden İirliği 940 yılı kongresini dün par-Jpara yardımından başka ticaretha” vilâyet merkezi binasında akdet-İnelerden yiyecek, giyecek talep e İğiştir. İttifakla tasdik edilen idare |dilmesi ve bunların imuhtaç çocuk” İN erin vb hap oaivelle | Jah <dğiakla doğmaya bet Bine göre birlik 1939 - 1940 devre- (linde ileri sürülen bir teklif ie ilkokullarda okuyan yardıma | bul. edilmiştir. Yukarıdaki “Mihtaç çocukların ihtiyaçlar için!dünkü toplantıda alınmıştır. pa ka. sesim le Los Angeles hapishanesinde mah-| Aulan gülleler, denize dökülen ma- 'Yalılar İngilterede bizzat harbet yinler, mitralyi piyadelerin meğe hazırlanmışlardı. İnzilteredeki kullandıkları mühimmat müthiş bir |yolların boyunda ve şehirlerde umur. yekön tutmaktadır. Bir müddet kul-İmiyet üzere müstahkem mevkiler lanıldıktar sonra toplarm aşınması tesis edilmekte idi tayyarelerin © sakatlanmas:, o bütün) Fransadaki müthiş teciübelerden İbu malzemenin yenilenm icap İders alan İngiliz baş kumandanlığı ettiriyor, Bü yüzden techizat masta- 'siyil ehaliye o Almanlar terafından fı durmuyor. İngilterenin ber hangi bir tarafına Fransanın eski Teslihat Nazırı B. | hücum yapıldığı tekdirde yer ve Dautry büyük sanayi erbabındandı, | yurdlarını terketmemeleri ve lüzu- İAz zaman -iş başında bulunmaklâ pu halinde mitralyöz ateşile yol İberaber Fransız harp sâni larda peyda olan düşman askerlerini sik etmişti, Bü zatın veri #meleri için emir vermişti, a göre 7,5 luk bir top 10-15 bin! İngilterede her köyde Alman pa- Diraya mal olmaktadır. Bir sahra raşütçülerine karşı harekette bulun» İtopçu alayının techizatı (toplar, ba'mak üzere mahalli birer müdafaa taryis dürbünleri, mühimmat) 2 mil- iyon liradan aşağı değildir. Ağır bir| tank taburunun malzemesi 4-5 mil- yon liraya mal oluyor, | ten- rakam» | temi General Deniz. Bir tümer bir saatlik hücumda 150 - 200 bin liralık mühimmat ve İbeüzin sarfeder. Durmadan ateş İeden tayyare dafi toplarından bir kısmı 12 dakika bu suretle ateş et: | İtiklen senta işe yaramaz hale gelir. | | Ta dali 7,5 luk bir topun bir şiddetli atımı 150 isadır. Bir kile-| metrerelik bir cephede beş dakika» lık bir mamia ateği 10 bin liraya malolur. İ Bu rakamları gördükten sonra Napoldona hak vermemek kabil midir? KÜÇÜK HABERLER & Osman isminde bir sürücünün idaresindeki araba. dün Arapcamlin- de Bekir isminde birine çarparak aya- | gından yaralanmasına sebeb olmuştur. Fransanın yeni Süriye few- | Polis yaralıyı hastaneye Kajdirmsıİeydde komiseri General Deniz'in İ ambar: yakalanmıştır. İ AN iletiye tzekek im Sofyaya vasıl olduğunu ve İstan- atistanın 4 dta- gesi B Çiki Mararitana gitmiştir. )PU tarfkile Suriyeye gideceğini Türk tearet heyeti de sali günü lma-İdün Sofyadan gelen o telgrafa nimızdan ayrılacaktır, Türkiye ile Ma-|atfen yaamıştık. General Deniz caristan arasındaki ticari münasebet- | ayy Kalieinab Defi mori ierin esasları karorlaşırken B. Çikl de |evvelce Maginot hazır bulunacaktır, et ameeslnden İbr: minde biri, dün Pındıklıdan & İ sotür Ahmedin idaresindeki taksinir İ sadinesine uğryarak yaralanmış, po i bs tarafından tedavi için hastaneye | Kaldırılmıstar. zabıtaca yapıla neta üç şoför sa bir şoförün pa kumandanı idi. İstanbula ge- | i gün henüz belli değidir. Günün Ansiklopedisi Avlonya 4 Nesi Avlonyanın İngiliz donanması İ rafınden bombardıman edildiğ diriliyor Avlonyanın Slavean © Avlona, Valona, Ârnavutçası, si mi taşıyan bölge. i olan bu sehir Adriya kendi adını taşıyan kör edir. 9000 nüfusu vardır. 53460 kişi mülürsüz pl İcerays çaptarılmı ken inip bilen on dö İ birer zira para cezası | | | yürür. | İtulyancas den de| Vloradır. miştar, © İnin merkez İtikte, v fez üzerind Bütün bölzenin nüfusu Makara fiatleri Fiat mürakabe k ui tesbit edhen mâkara finilerini dün slâka- darlara bildirmiştir. 158 metre siyah , Bu şehrin bir ailesi Osmanlı! im- beyaz tüfekli makaraların 15 numa-), 50 iİrin be em raları 19 kuruş, 40 - 50 numazaları ga | porstorluğunun ve rnavutluğun ta- kuruş, 24 muzlayaları 12 kam Tpa | binde meşhurdur. Vlora hanede- metre ziricirli siyah ve beyaz maka. | pi bu havalinin asilzadeleri oldukları aların 16 - 20 numaraları 20 kuruş |iSin bizde de «Avlonyalış diye şöh- 24 - 50 numaraları 18 kuruş. renküiler |ret almirstı.. aleinmum 18 kuruş üzerinden satıla- ses 1914 de * tedavi grupu kumandanı, sonra Marsi- ii Bundan! caklır, i olrlanda limanlarında | tedbirler İ Dublin 20 (AA) — Setbes.Irlanda e müdafaa nezareti neşrettiği bir emirname İle garp sahillerinde bul İnan Galway Silgo kon Itıma alm hanları “askeri r. Bu Karar, her- hani bir istilâ teşebbüsüne karşı t: kip edilmekte olan Oh n tedbirlerinden biri ole: olunmaktadır. Fransanın sukutun, beri bütün sahil boyunca hususi mü- | dafan tedbirleri alınmaktadır. 'Tem- İmuz bidayetindenberi Dublin, Cork Biegotown, Drietantry ve Loughswliiy Jimanları tamamen askeri kontrol £)- tana alınmıştır, Yanyada doğdu, ! için gittiği San Remo'da öldü, Ge | zi Osman paşanın kâtibi, Konya va: | isi ve Rumel islâhat komisyonunun | reisi idi; 1902 de sadrâzam, 1909, da Dahi 1911 de âyan| kim bir zattı, olan İsmail Kemal 1848 de Avlonyada doğdu ini 1912 de Arnavutluk n etti Arnavutluğ onda konleransında tanınmasına kadar muvakkat hükümeti idare ct Vlora ailesi, Gördös fatihi paşaya mürtehi olür, Bunlar Ans- doludan gelip o havaliyi. fetheden kumandanların ahfadıdır. 28 teşrinisa- ve i endişe 3 İkan memleketleri FRANSA harbi nasıl kaybetti? İngiltere, Fransiz or- dusunun mağlübiye- tinden yılmadı, ken- dini müdafaaya hazırlandı Amerikaya giderken Oran hâdisesinin va- purda nasıl haber aldık? aştu, İngilterenin her tarafında bir azim ruhu hüküm sürüyordu. Frans ordusunun mağlüp olması ve İngilterenin kendi emniyetinin teb kede kalman İngilte, yıldırım darbesi tesi kin İngiliz milleti bi yeni gö cesaretini kaybetmemiştir. tehlikeyi şuur ve idrâk'ken- disinde yeni kuvvetler doğurmuştur. i Amerikaya hareket 2 Temmuzda İngilteredeki Fran- sz eskeri heyeti beni askeri vazife- lerden terhis etti. İngiltere ile Fran- #a arasınde. hiç bir muvasala ve ir- tiba İğer taraftan zamanda Harvard üniversitesinde bir konferanslar vermeği evvelce taah- İbüd etmiş bulunduğumdan Ameri kaya gitmeğe karar verdim. Bindiğim vapur İngiltereden Ka- İnadaya çotuklar kafilesini götürü yordu. Geminin güvertesinde binler ce çocuk, geminin ve dolayısile kendilerinin muhafazası için yerleşe İtirilmiş olan topların etrafında oy- nuyorlardı, yakın bir sira *İrak köpükler kalmamış olduğundan ve di-|) Gemiye saffıharp kruvazörü Re venge ile i akat edi yordu. Dünya haberleri iki güverte arasında duvara anılan bültenle yol. culara bildiriliyordu. Bir sabah bun- da Şimali Afrikada Oran civarm- daki Merselkebi'de İngiliz ve Fran sız donanmaları arasında bahri bir büyük muharebenin vukubulduğu nu bildiren müthiş haberi okudum. Haftalardanberi o benim peşimi bırakmıyan belâ ve musibetlerin en korkuncu “bu haber olmuştur. Aslen Fransiz olmakla beraber yi hedenbeti İngilterenin samimi des tu idim, Bü haber karşısında #nas ile babası birbirinden ayrılmış bir evlâd vaziyetine düştüm. Yüreğim; vicdanıma: «Haklı el- sun, haksız olsun gene vatanim- manasını ifade eden İngili darbımesel. My Country“tight or Wrong diyordu. Lâkin “akhselimin. siddetle ve Fransız se Müztm nilletleri . ve edi birbirine bu kadar olan İngiliz arasında peyda olan bo kati alâksdar yordu. acı acı şikâyet Güvertenin korkul deki denize ve yanı başımızd bizi beraber sakinane mesafe kat zin yanımdan geçiyorlardı. da birdenbire ismi nin bana söylemiş İ duğu şu sözler hatırıma geldi «-— Dünyada neler olursa olsun biz, bizim gibi sadık kalan dostlar rımızı hiçbir tunutmıyaca- gız.» Bu esnada Revenge'in kulelerin den birinden bir alev işarı rıldadığı gözüme ilişti. Ke barp gemisi ziyadar nokta ve çizgi- lerle bize anlaşılmıyan bir mesaj veriyordu. zaman Tuna nehrinin donmasının tesiri — İhracat maddelerimizin vaziyeti | Son günlerde Tuna nehrinin bazi İyerlevinin o donmasını, dış tcaret i 'mizde bir hadise diye kaydedel nehrinde buzlar n felce uğraması Acaba Tuna teşekkülü, nakliyatı, »izi ne dereceye kadar alâkadar edebilir? Bu susle cevap vermek ıçin, bu bahis üzerinde biraz dur- mak lâzımdır. Normal ticaret yollurı, bilhassa deniz yolları kapandıktan sonra ih- racat eşyamızın mühim bir kısmı Tuna yolile sevkedilmekteydi.. Bu yol vasıtasile bizden mal alan mem- Jeketler Macaristan, Almanya, İs- Iviçre, * Çekoslovakyadır. | Nakliyat en ziyade, limammıza gelen Macar bandıralı Tuna vapur. Tarı ile yapılmaktadır. Bilhassa Ma- 'caristanla yaptığımız ticaret, bu Tu- na vapurları vastasile kabil olmak- İsveçe ihracat yaparken, maj- ;larımız Turanın son iskelesine ka- Idar vapurlarla nakledildikten sonra İoradan demiryoluna aktarma edile- İrek, Stettir Timanına kadar sevk- edilmekteydi. Nehir nakliyatı; kara nikliyatina nisbetle ucuz olduğu için, Tuna ye- lu ihracat eşyamıza en müsaid Ze“ len bir ticaret yoluydu. riz lar ne, ihracat eşyası y ai tedbirler ne olabilir? Pek tabi olarak, biz, bu satırları yazmadan evvel de, ihracat tacirleri bunu dü- şünerek, ona göre harekele geçmiş- lerdir. Netekim birkaç gündenberi ihıncat malları, Sirkeciden vasonla- iza yükletilmektedir. Daha doğrusu buna imkân aranmaktadır. Çünkü İkâf: derecede de vagon yoktur. Bazı tacirler de, mallarını Bulgu" istanın Burgaz İlmanına sevkede- zek, orada demiryollarına teslim et- mektedirler. Acaba, Tuna yolunun donması, yapabilir? Henüz bu tesirler hak” kında kati bir hüküm vermek doğ- ro değildir. Fakat Tunanın buzalar işinde kalması, bizden ziyade, ikti- sadi mukadderatı Tunaya bağlı olan memleketleri alâkadar eden bir hadisedir. Balkan madde alan / edebi memleketlerinden bam İmanya bu hadiseden Macaristanın Bal- ve Türkiye ile olan ticari mübadeleleri azalabilir. İsviçre bile kismen olsun bu hadise-| den müteessir olabilir, Bize gelince, Tuna yolu, Türkiye- nin yegâne ihracat yolu değildir Akdeniz yolu vasıtasile Yunani tan, Suriye, Filistinc, cenup liman: Jları vasıtasile Mistra kadar ihracat mevcuddur. o Karadeniz yolu vastasile Köstence, Burgaz, Varna limanlarına yapılan catla, Basra yolu, İstanbul - Odesa yollar im da, dış ticaret münascbetlerimiz- İde büyük roller oynamaktadır. Bu itibarla, Tuna yolunun don masi, bizi fazla alâkadar eden bir hadise diye telâkki edilemez. İhracat maddelerimizin vaziyeti . Bu hafta içinde İstanbu! İmanın: dan yapılan ihracatın kıymet itiba- rile yekünu 3 milyon lirayı tecavüz İetmektedir. Tuna yolu donmadan evvel, Macaristan reye olan ih- röcalımız srtmıştı. Meselâ hafta içindeki günlerden birinde, 130 bin alık ihracatımızın 94 bin lirasi yalnız İsviçreye idi, Bu malların ek- serisini tiftik, susam, o kuzu derisi, yağlı tohunular gibi maddeler teşkil etmekteydi. Macaristana gönderilen eşyası arasında da “fındık, tiftik bü- yük bir yekün tutmaktaydı. Hafta liçinde kuzu derisi, kuru imkânları ihracat sveçe de İsmeyva gönderilmiştir. İ İsveç fabrikaları, kuzu derilerin İden eldiven, pilot ceketi yapmak- tadırlar İsveçlilerin daha fazla mal geleceğinden. bahsedil- mektedir. Roman; arasında yekün ya gönderilen mallar rtakal dikkate değer bir muşta. Neticede, portakal ihracatı nsa tabi tutulmuştur. Fa» İkat mandalina ihracatı serbes oldu- İğu iğin, bu maddenin ihracatı ört- muştır. İstanbul muntaka ticaret mü” dürlüğü, mandalina ihracatının da lisansa tabi olup olmıyacağını Tica- İret Vekületinden sormuştur. “Henüz İbu swale cevap gelmediği için ihra- Bunlardar” Ferid 'paşa 1851 'de ihracatımız üzerine me gibi tesirler cat hararetle devam ediyor. Hüseyin Avni Hastanın davetine gitmemiş mi? Beyoğlu Belediye hekimlerinden biri Galatai i bir hastanın davetine icâ- bet etmediği içla hastanın bir müddet İsonra öldüğü iddia edi iştir, Bu X- dia üzerine Belediye iye müdür- iğü müretalşi İşe el koymu Hekimin diasine sl ? un öldüğü haber verildiği için İ hekii ni gi öç lüzum görmemiştir Sh ettişi, şikâyet edildiği gibi hekimin devet vukuunda Hastanın İlmdadına koşup koşmadığını tahkik İedecektir, AŞ e

Bu sayıdan diğer sayfalar: