10 Nisan 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

10 Nisan 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(KATDOTY, TTROKEAMM I /l Hitler Ne Istedi,İngiltereLehistan Dış Anadolu'nun Tarihi Tefrikası ! | p İ 4 — Wonra nihayet cepheye Tefrika No. 21 M. AYHAN Salak Nıhayet Çıkageldi. Ve Mağaraya Girince, Olub Bitenleri Anladı.. Elleri daha fazla titremeğe başlamıştı. Baygınlık geçirmek- te olduğunu anladı. ve daha scele davrandı. — Salak yetişseydi, çok Iyi olacaktı! Kızın kolunu sarmıştı. — Bittl! Diye seslendi ve sonra göz- lerinin içinde derin, koyu bir karanlık doğduğunu, biraz son- ra başının da bu karanlık için- de kayboldağunu anladı. Gözlerini açınca, baş ucunda iri bir gölgenin durduğunu gör dü- Mağaranın ağzından — bir aşık süzülüyordu. Ateş tazelen- — Salak, Salak, sen mlsin? Diye seslendi.. — Benim ya, benim ya! Ne- dir. bu başımıza gelen uğur: suzluk? Genekiz, postekilerin üstün de yatıyordu., — Demek c mavar bastı sizi öyle mi? — Öyle.. Meğer burası bir gcanavar İni İmlş.. Gencekız, derin derin İnledi. Salak ona doğru İğildi. Sonra Aybeye baktı : “ — Ben -dedi. göçebeyim. Yıl: lardanberi dağda, bayırda dö göştüm, kılıç oynattım, kalkan parçaladım. Fakat böyle mert bir kız görmedim Aybey.. Delikanlı, parmağını dudak. larına götürerek İşaret etti : ANADOLU üüü Günlük Siyasal Gazete Sahip ve Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri | müdürü: Kemal Talât KARACA Tdarehanesi: İzmir - İkinci Beyler sokağı C Halk Fırkası binası içinde Telgraf: İzmir - ANADOLU Telefon: 2776 » Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ: Yıllığı 1200, Aln aylığı 700, Üç aylığı 500 kuruştar. Yabancı memlekotler için senelik e aböne ücreti 27 liradır, Heryerde 5 Kuruştur, ünü geçmiş nüshalar 25 kuruştar. ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR duha ne kadar devam edebilir. Biz kendi aramızda: oo — ÜUzadi. <diyorüz. — çok Cuzadı. Buonun neticesi de © nlsbette fevkalâde olacak. i d ”» Nablus'ta üç gön İstirahatten sevke / dildik. Cepheye her yenl asker, — heryeni zabit gelince, oruda osanki — hissedilecek — derecede ; bir ferkalâdelik oluyor. Adeıı cep KA SA ddi durgun sudür ki, bir N lüz ki, #iyah gözlerini açarak etrafına bakındı ve iktalal de tanıdı * — Oh, ne tatlı bir rüya gö tüyordum.. — Neydi Yakar gördüğün? Genekir fçini çokti : — Hiç! Dedi. Sonra Salak'a döndü : — Ne vakit geldi — Sabaha karşıl.. Burasını buluncıya kadar akla karayı seçtim, Siz şimdi biraz dinle- Bin, öldoğünüz yerde kalın.. Ben yaralarınıza bakayım. Salak mağaraya girdiği vakit canavarın leşinin yanında kan. lar içinde yatan iki genci gör- müş ve herşeyi anlamıştı. Yakar'ın yaraları sarılmıştı. Fakat Aybeyin yarası bakımsız, | kalmıştı. Vakit, öğle vaktidi. Güneş, sık ormanjarın üstünde bol bir ışıkla yayılıyorda. Aybey, Salak'la beraber ma garanın ağzına kadar gelmişti. — Anlat dedi Salak, o gün ben vurulduktan sonra neler oldu? Salak, mağaranın sağ tarafın. daki kayanın dibinde ateşi yak- moğa çalışıyorda : — O gün seni Hintli peh- Hvanla karşı karşıya bırakmış- tım. Bir aralık başımı çevirince ne göreyim? Sen, müdhiş bir kılıç darbesi yimiş olacaksın ki, başlığının kayışları kopmuş, at- tan yuvarlanıyordun.. Ben de darda sıkışmıştım. Dört kişi beni sarmışlardı. Bir Bara atıp bunların arasınden ayrılıp sana doğru gelmek e- tedim, Hintli pehlivan da yarelı görülüyordu. Hamlem boşuna gitti. Kar- şemdakiler atlarını İyi kullanı- yorlardı. Yarıp geçemedim, Bu aralık, at üstünde bir kız gördüm, Elinde yalın bir kılıç vardı. Sen, up uzün yatı- yordun. Eintli Pehlivan da atından yuvarlanmıştı. Her ta: rafı kan içindeydi. Sürüklene- rek sana doğru geliyorda, Han- çerini çekmişti. Yazan: Orhan Rahmi*Gökçe yeni gelenler, buraya atılmış birer taş gibi, bu durgunluğu bozuyorlar. Cephedekilerin asıl aradıkları yeni arkadaştır.. Diğer bir cepheden değil, şebirlerden, — İstanbul'dan, İz- mir'den, — şuradan, — buradan gelme yeni arkadaş.. Sağdan, —soldan — bir — sual yağmura başlıyor: — Memleket ne âlemde? — Halk sıkıntıda mı? —K nasıl? Aramızda epiyce mesafe var: di, Deli gibi oldam : Çünkü seni kurtarmak im- kânı yoktu. Muhakkak öldürü. Tecektla. GCördüğüm genekız, atnı O tarafa sürdü ve ben : — İşte, ikinci düşman da çıktı, çattı! Derken, kılıcın havada — bir dalre çizib Hiatlinin başına indiğini gördüm. Seni o kurtarmıştı: Yaşşa sslan kız! Diye bağırdım. Aklım başıma gelmişti. Bu kız kimdi, nere den çıkagelmişti, senl ne diye kurtarmıştı; bilmiyordum. — Se- nin kurtoluşun bana yeterdi. Sevincimden — öyle — saldırıyor. dam ki, bir aralık etrafıma bakınca, basımlarımdan üç ta- nesinin yuvarlanmış olduğunu gördüm. Diğeri de kaçmıştı. Karaboğa, asıl kervanın dur duğu yeri sarmıştı. Atlarla ko- şüyor ve kervanın ortasında ayakta duran üç cengüvere dur: madan ok atıyorduü. Ben sana doğrüu koştum.. Genç kız attan İnmiş; seni kı- mıldatmıya çalışıyordu. Yanına — vardım. Ellerini, ayaklarını öpmek İstedim: — Kurtardın onul Dedim.. Ses çıkarmadı.. Son- re sordam,. — Sen onlardan değilmiydin, neydin bu gencin İmdadına yetiştin? — Ben onlardan — değilim dedi- ben esir bir Türk kızı: yım,. Ba yiğitin çarpışmasını uzaktan görüyordum. — Hintli pehlivamı da tanırım, Yaman bir devdir. Yiğit onu atından aşağı yuvarlamıştı amma — ken- disl de tehlikeye düşmüştü.. Koştum, bu yüzünü ilk gör: döğüm yiğide küçük bir yar: dim ettim. — Arkasn var — 23 Nisan Çocuk haftasının başlangıcıdır. GT BOT A LA A — Pahalıliık, açlık var mı? Şeker, gaz İhtikârı nasıl? — Kadınlardan çoğu sukut etmişler. Doğru mu? Bunlara aytı ayrı. cevab vermek hakikaten zordar, Be: zeket versin ki, biz, sadece: — Irak cephesinden — gell: yoruz.. Diyor ve kurtuluyoruz. Bu cevab, onları hiç te memnun etmiyor. Birçoğu: — Yeter öyle ae arkadaş, cepbe değil mi -diyorlar- biliriz onu,, İşte en — civcivli yerin: deyiz.. t Biz burada beşon İzmir'li bulunuyocuz. Uzun samandan beri buralarda bulunan arka- daşlara bakıyorum: Tamamen değişmişler.. Eski rubi hâletlerinden eser kalma. Ne Düşünüyor? — Başı 1 inci sahifede — marasında vereceği Izahatın İa giliz politikası hakkında yenl beyanatı İhtiva etmesi muhte- mel değildir. İngiliz hükümetl Avrupanın teskini için alınması icab eden tedbirler hakkındaki söyliyecek. lerini Streza konferansında bil. direcektir. İngiltere'nin yeni mükellefiyetler taşıyan bir usu- le muvafakat etmetine hiç h: timal yoktur. İngiltere uluslar kurumu tarafından temsil edi len barış Rİistemini takviyeye devam edecektir. Makdonald Bulunacak: Londra, 8 ( A.A ) — Bay Eden'in rabatsızlığı dolayıslle Streza konferansına bizzat bay Makdonald'ın gitmesine muhak- kak nazarile — bakılmaktadır. Başbakanın seyahatine ald ka. rar bu sabahki kabine toplan- tısında alınacaktır. İngiliz Heyeti: Londra, 8 (A.A) — Sir Con Saymon, bay Eden'in ziyaretleri sayesinde elde edilmiş olan neticelerin küâffesine şimdi ta mamile — vakıf ve bu baptaki vessik elinde olduğundan, ka- bine, Avrupa'nın nazik vaziye tibi tetkik etmek, İngiliz siya tetinln esas hatlarını — karer laştırmak ve Streza konferan- sına gidecek İngiliz heyeti âzam- ni tayin eylemek için bu sabah toplanmıştır. — Heyete İştirak «decek zevatın kimler olduğunu bugün Avam kamarasında Sir Con Saymon -ki bittebi heyete dahildir. tarafından — bildirile- cektir. Amerika yanaşmıyor: Vaşington, 9 (A.A) — Ha- rlelye nazırı bay Huül - Ameri- ka'nın — Streza — konferansına müşabid göndermiyeceğini söy- lemiştir. Amerika hükümeti müzake rat cereyan ve İnkişafı hakkın- da Londra, Paris ve Romadaki sefirleri vantasile beraber ola- caktır. İngiltere siyaseti: Londra, 9 (A.A) — Parlâ: mento — mahfellerinin — fikrine göre, İngiltere kabinesi Avru: pu'nın şarkına aid mıntakavi misaktan — dahs umumi bir emniyet slstemi İçin Stroza konferansında, haya kuvyetle- rinin tahdidi esasına müstenid geniş bir hava yardım plânı teklif edecektir. Tagiltere'nin — yüklenebilece- gİ teahhüdlerin hududunu tayin etmek | mümkün — değilse de, mevzuvbahs — misakın — Avrapa beri geçen hayat, kafalarında, rüblarında, tablatleri üzerinde derin İzler çizmiş, — tesirler yapmış.. Harb ve cephe, üdeta yeni bir — zabit, yeni bir nefer yaratmış.. Daha doğrusa yeni bir Insan tipl kurmuş.. Bu tipin mazarındu bayatın hiçbir. ehemmiyet ve kıymeti kalmamıştır. Ben bile öyleyim.. Kendi kendime şöyle diyorum: — Biz, denize düşen bir çürük tekne gibiyiz. Artık tesadüflerin elinde yaşıyoraz. Birgün, bir fırtıma İile bir sahile çarpmak tehlikesi — var.. Fakat bunu İstemiyor, — İstemi- yoruz. Buna mukabil, bu — tekne için, tesadüfler elinden kurtul- mak ümidi var mı? O da yok. eski muhariplerden — hiç birini İstisna etmiyecek umumi bir mahiyette olacağı zannedilmek- tedir. Şimdi mes'ele Almanya bu misaka İştirak etmediği takdir. de diğer devletlerin takib ede ceği hareketl bilmektir. Mev cut itibarlara göre Almanya bu projeye İltihak ettiği takdirde İngiltere'nin askerlik sahasında kendiside tam bir müsavat ta- mımağa hazır. bulunduğudar. Bununla beraber alâkadar bü tün bükümetlerin iİçtimaından evel bü busuşta Strezada hiç bir kerar verilmiyeceği keyde- dilmektedir. Vaziyet İyi Mi? Parla 9 (A.A) — Gazetelerin beyeti umumiyesl Streza kon ferandan evel vaziyeti memnu niyet verlel bir şekilde telâkki etmektedir. Insanlık Teh- likeli Yolda.. — Baştarafı 1 inci sahifede — Bir milletin ülkü ve emelleri değişmedikçe onun hattı hare ketini de değiştirmeğe İmkân olamaz. Bezı Avrupa memleketlerinin İngiltere'ninkilerle taaraz eden ulusal ülkülerini anlamak lüzu- munu kaydettikten sonra B. Baldvin sözlerini şöyle netlice- lendirmiştir: Silâhların azaltılmasını gör. mekten hentiz ümid kesmenin ve o da silâhlarını tahdit etmek İstediğini açıkça söyleyinceye kadar Almanya'yı istimzaçtan fariğ olmuyacağım. Ancak gerek Almanya ve gerek başka her. bangi bir memleket bu şeyleri tetkik etmok İstemiyocek olursu o zaman vaziyetln güçleşeceğini teslim ederim, Tagiltere harbe istekli değil. dir. Bir harbin çıkmasını İste- miyo-. Ve eğer mütearrızın kim olduğunu tayin etmek - suüretile harbin önüne geçmek imkânı oluyorsa Avrapa'da hiçbir za- man harb zahur - etmiyecektir. İngiltere'nin berhangi bir teca- yüzün vukuuna meydan verme mek suretile bütün Avrapa ile beraber kendi rolünü ifa ede- kanastim vardır. Ve gene kanlimki salhu temio etmenin en İyl çeresi uluslar kurumu- nun müzaharetile müşterek bir emniyet slstemi vücuda getie- mektedir. Muğla Şehir İIşleri Muğla, 8 (A.A) — Belediye meclisi şehrin yeni plâmını tet. kik için beş kişilik bir komis- yon ayırmıştır.. Komleyon ça- hışmıya başlamıştır. Yani ne öleceğimize, ne de geriye dönerek eski hayatı bulub yaşıyabileceğimize kanliz. Kemal diyor ki: — Artık cemiyet hayatımı da unuttuk. Konfür namına en küçük birşeyimiz yok.. Ra- bat, temiz bir oda yüzü gör- sem, kapısının eşiğini üç defa öpeceğlm. — Sus Kemal, sus.. cephede birinci günümüz. Daha ne kadar kalacağımız meçhul.. Hayallerin — yarısını — sonraya bırak.. Kemal- gene çehresini buruş- tarda. Yarım saat sonra tekrar sordu: — Şey be, Nazım!. — Ne var Kemsl? — Sen sinema artistlerinden kimleri tanır ve seversin,. Suslin bu çeşidi karşısında Siyasası Neye Dayanıyormuş? — |— — Başı 1 inel sahifede — Bu gözete mütalealarını ge vam ederek diyor ki: — Barici siyaset tal ki bötün teşebbüslerimiz 87 ğıdaki Öç unsuza İstinad edef" Bizzat kendi kuvvetlml olan İtimad hissi, normal kölf şuluk münasebetleri ve ak! miş olan ittifaklar. Leh elyesetinin bu osnslaf gözöününe getlirilince Şark sakının Lehistan tarafından V bul edilemiyeceği kolayca laşılır. Bay Eden'in ılylJ münasebetile İngiliz gazeteleri” de - görülen mütalealar noktai neazarımızın İngiliz - kârı umumiyesi tarafından *” Taşılmış olduğunu — göst tedir. Yunan İsyanı Karşısında Tür- kiyenin Durumu" — Başı 1 İncl yüzde — dan gönderilmiş olan — kı ma telgraflarını —mevai ederek diyor ki: f “Millt bayramımız n:ı; betile dost Türkiye İsmet İnönü ile Diışişleri Bi kanı Tevfik Rüşdü Arat” çekmiş olduğu bararetli lama tolgrafları Elen mll süreti mahsusada etmiştir. Bu — katlulayış ruhunda derin akisler dırmıştır. Çönkü, bunlar, kü kahraman düşman, samimi, sadık dost ve iş beraberliği yapmış bir tan gelmektedir. y" Uşak Asliye Hukuk ıı)* mesinden: i Uşağın Karasağaç m: den Lâzoğla İbrahim'in Gedizli İslümoğlu Ali het Elmas aleyhine açtığı davası - dolayısile — mi namına çıkarılan davetiye batabı Elmas Uşaktaki gühim terkederek - İzmirt miş ve İzmirdeki Ilııdl* anlaşılamamış olduğundan tiyenin ilânen tebliğine V€ hakemenin - 6.5.935 müsadif pazar günü sast taliktne karar verilmiştir- rar mucibince müddesley? masıf muhakemesinin olduğu günde Uşak asliyt kük mahkemesinde harif Tunması ilân olunur. 1 bir kahkaba attun: — Galiba -dedim- sen mışsın... Şimdi bunları ©' hatırladın? Omuzlarını silkti: — Hiç -dedi. hiçl.. Burada vakit nasıl lür?.. Burada ne - ile edilir?. — Siper — tamirl, temizliği, elbise, kıyafet | zimi.. Bütün bunlar, kısa bir zaman içinde " labilecek şeylerdir. Gene larıma sarıldım., Ben bü ları yazarken bulanık, ufaklarda güneş artık Bir çölde guruba sannediliiği kadar ıl“'" Hildir. d Ufak bile artık lerini - kaybetmiştir. | — Sonu var — —— p v DA

Bu sayıdan diğer sayfalar: