30 Eylül 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

30 Eylül 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 4 Bulgar Manevraları dün bit- ti. Bugün geçid resmi yapılacak Sofya, 29 (Radyo) — Bul- gar manevraları devam ediyor. Dün gece ve sabaha karşı, hakiki muharebe - tecrübeleri yakılmıştır. Bu esnada motöri- ze edilmiş bütün kıtaatla tay- yareler faaliyette bulunmuştur. Manevralar, Harbiye Nazırı General Lokofun — idaresin- dedir. Bulgar Kralı Boris, sabık ve lâhik nazırlarla bütün ateşe- militerler, bidayettenberi ma- nevraların Gereyan ettiği sa- hada bulunuyorlar. Manevra- lar, bu akşam sona eriyor. Yartın (bugün) büyük bir geçid resmi yapılacak ve ordu Kral Boris - tarafından teftiş olunacaktır. İngiliz kabinesi Dün toplandı ve muhtelif meseleleri tetkik etli Londra, 29 (Radyo)— İngi- liz kabinesi bugün toplanmış ve Birinciteşrinin 26 ncı günü açılacak olan avam kamara- sında kral tarafından irad edi- lecek nutük etrafında — tetki- katta bulunmuştur. İngiliz kabinesi, Hariciye Nazırı B. Eden tarafından Cenevre müzakereleri - hakkın- da verilen izahatı dinledikten sonra, Nyon konferansı neta- yicile Çin - Japon hâdiseleri- ni de tetkik eylemiştir. İhtilâlci İspanyada Faşist teşkilâtı ŞanSebastiyen, 29 (Radyo) — İhtilâlci İspanyanın herta- rafında Faşist teşkilâtına baş- lanmıştır. Kız Talebe Yurdu bu sene de açılacak İzmir Kız Talebe Yurdu, geçen sene olduğu gibi bu sene de açılacaktır. Şimdiden hazırlıklara başlanmıştır. Yurd idare işleri, Cumhuriyet Kız Enstitüsü moda öğretmeni Bn. Aliye Doğana teklif edil- miş, kendisi de bu teklifi kabul etmiştir. Yurdda talebenin derslerine büyük ehemmiyet verileceği gibi, mekteblere gidiş ve ge- lişlerinde de öğretmen neza- retinde hareketleri temin olu- nacaktır. Biribirini garalamışlar İsmetpaşa bulvarında Hüse- yin oğlu kahveci Kurban, Mus- tafa oğlu Cevdet ve Rıza oğlu Osman, arabaya binmek me- selesinden kavga etmişler ve biribirini — çakile — yaralamış- lardır. tesinden mühim bir sual soruyor. İki devlet arasında harp olduğu takdirde diğer devletlerin ne yapa- cakları soruluyor. lspanya meselesıetrafında müzakereler oluyor Cenevre, 29 ( Radyo ) — Uluslar Sosyetesi — konseyi; bugün, Fransa Hariciye Na- zırı B. Delbosun - riyasetinde aleni bir toplantı yapmıştır. B. Delbos, koönseyin yeni azaları, İran, Irak ve Belçika hükümetlerini, — delegelerinin şahsında selâmladıktan sonra, ruznamede mevcut meselelerin müzakeresine geçilmiş ve ip- tidat maddelere muhtaç dev- letler için tanzim olunan proje, alâkadar komiteye — havale olunmuştur. Konsey, öğleden sonra hu- susi bir içtima yapmış ve Amerikadan Uluslar sosyetesi genel sekreterliğine gelen mü- him muhtıra müzakere — olun- muştur. Amerika, iki devlet arasın- da harb ilân edildiği takdirde Uluslar sosyetesine dahil dev- letlerin ne yapacaklarını sor- maktadır. Konsey, Amerikanın bu muhtırasını teksir etmiş ve hükümetlerinden fikir sormak üzere bütün devletler delege- lerine birer suret vermiştir. Cenevre, 29 (AA.) — İs- panya ihtilâfı hakkındaki mü- zakerelerin müeyyidesini teşkil edecek olan karar sureti pro- jesinin tanzimine memur ko- mite saat 17,30 da toplan- miştir. İngiliz murahhas heyeti bir metin tevdi etmiştir. Bu me- tinde ademi müdahalenin mu- halaza ve takviyesi hususunda ısrar edilmekte, işin akamete uğraması takdirinde meselenin heyeti mecmuasının yeniden nazarı itibare alınması lâzım- geleceği beyan olunmaktadır. B. Delbos İngiliz metnine müzaharet etmiştir. B. Delvayo bu metni mü- zakere esası ölmak itibarile reddetmiş ve İspanyanın mü: racaatına esas teşkil eden şu beş noktayı ileri sürmüştür: 1 — Alman İtalyan te- cavüzünün vaki olduğunun ta- nıması, 2 — Milletler cemiyeti ta- rafından bu tecavüze nihayet verdirecek bir şekilde mese- lenin müstacelen - tetkiki, 3 — Müktezi harb malze- mesinin mübayaası hakkının iadesi, 4 — İıp:nyol olmiyan mu- hariplerin İspanyadan çıkarıl- ması, $ — Akdenizde kabuledil- miş olan cemiyet tertibatının İspanyaya teşmili. Müzakerat icra edildikten sonra İspanya murahhasının bu sabah saat 9 da Valânsiya hükümetinin bu beş notaya müteallik olarak yapabileceği azami fedakârlıkların hududu- nu gösteren bir projeyi tan- zim etmesi karar altına alın- mıştır. Cenevre, 29 (A.A.) — Mi letler cemiyeti asamblesinin siyasi komisyonunda İspanya meselesi etrafındaki müzake- relere devam edilmiş ve B. Delbos bir nutuk irad eyle- miştir. B. Delbos İspanya hüküme- tinin beynelmilel vaziyete za- rar verecek mahiyette fikirler ileri sürmekten içtinab eyle- diğini kaydeyledikten sonra Fransız hükümetinin İspanya işinde Avrupa menfaati için tatbikinde ilk teşebbüs yaptığı siyasetin. mülhem — olduğu prensipleri şöyle izah etmiştir: —İspanyol anlaşmazlığı dola- yısile en önce ortaya konan mesele şu olmuştur: Muhasımlara şu veya bu ta- raftan yapılan silâh ve mü- himmat tedariki yarışının in- kişafına müsaade etmek man- tıki midir? Değil midir? Ve bu sulhun ve hatta bizzat İs- panyanın — menlaatine midir, değil midir?. Hükümetlerinin şeklini ve veçhesini tayin etmek keyfi- yetinin yalnız İspanyollara ait bir mesele olduğu ilân edile- rek İspanyayı ikiye ayıran mü- cadeleye her türlü müdaha- lenin karışmasını bertaraf et- mek süretile Milletler Cemi- yeti paktının herhangi bir prensibi ihlâl edilmek şöyle dursun bilâkis aza devletlerin siyasi istiklâllerine tealluk eden 10 uncu madde hükümlerine tam bir surette riayet olun- muştur. Bunun üzerinedir. ki, prensib itibarile paktın en sadık surette tefsiri demek olan ademi müdahale siyaseti kurulmuştur. Bu ademi müdahale siya- seti sayesindedir ki, Avrupa -— 65 — ettiği şeyleri bu güzel şiddetle tenkit ediyordu. Lid- ya, bu suretle Borisin en bü- yük kabiliyet ve mazhariyeti- ni hiç addediyor, demekti. — Lidya.. Mübahasemizin bu şekil alacağını ummuyor- dum. — Yani fikir ihtilâfımızın çoök geniş olduğunu mu söy- lemek — istiyorsun? Şu halde anlaşmamıza imkân yoktur. — Hayır, hayır! Ve, bir müddet dargın bir halde baktı: — Pek âlâ, mesele ve mü- 'nıkıııyı burada keselim. Gizli Cihangir Nakleden: F.ğemsoddln Bonlloîlu kadın | Çünkü asabımın çok yoruldu- | ğunu hissediyorum. Sonra na- sil uyuyacağım. Boris, hafif bir ıslık çaldı ve genç biryerli kadın geldi. Bu kadın, çok sıcak kanlı ve oldukça güzeldi. Lidya bu kadına dikkatle baktı ve: — Çok güzel ve cazib bir kadın.. Dedi. — Evet, kendi cinsi dahi- linde söylediğin gibidir. Boris yerli kadına: — Bayanı dairesine götür! Emrini verdi, Lidya, elini Borise uzat. tı ve: — Geceniz hayır olsun! Dedi. Boris, Lidyanın uzattığı eli hürmetle ve resmi bir şekilde öptü. Lidya, yerli kadını takib ederek ilerledi ve bir kaç adım attıktan sonra — ken- dini bir odada buldu. Bu oda, lâozıın odasının hemen ayni iıdı. Lidya, odada istirahat et- mek istedi. Fakat dimağı bu harikalarla — şiddetle meşgul idi. Bunun için tekrar Borisle anı;mek ihtiyacımı — hissetti; — Lidya.. Sana prestiş edi- yorum. Beni kendi fikir ve telâkkilerine tedricen - bağlı- yorsun. Bazı hususatta senin sulhun muhafazası mümkün olmuştur. Maamafih şurasını da kabul etmek lâzim ge- lir ki, ademi — müdahale taahhüdleri tatbikatta tahrif edilmiş ve birçok ademi mü- dahale taabhüdleri ihlâl olun- muştur. Fransız hükümeti namına söylüyorum ki, bu vaziyete bir nihayet verilmelidir. Fran- sız hükümeti ademi müdahale siyasetini tehdid eden tehli- kelere karşı herkes tarafından kat'i ve müessir tedbirler ve taahhüdler alınmasından ve İspanyanın siyasi istiklâli ile tamamiyeti mülkiyesine hür- met edileceği keyfiyetinin zı- man altına konulmasını temin için mütemmim gayretler zar- fında yeni sebebler bulmak- tadır. Bugünkü vaziyet artık daha fazla devam edemez. Avrupayı — yeni taahhüd ihti- mallerine karşı garanti etmek kâfi değildi. Ayni zamanda mesuliyeti kimde olursa olsun mazide yapılan taahhüd ihlâl- lerinin netayicini de ortadan kaldırmak icab eylemektedir. Bu vaziyet İspanyada harb eden yabancı gönüllülerin geri çekilmesinin hususi bir müs- taceliyet ile lüzumlu olduğunu göstermektedir. Eğer Fransız hükümeti bu gayretlerinde muvallakıyete — varmaz — ise vaziyetin — heyeti umumiyesi pek tabii olarak Asambleye tevdi olunacaktır. Müşahede edeceğimiz ihlâl- leri cezalandırmak - kat'iyyen mevzubahs değildir. Fakat bu ihlâllerin yeniden vukuagel- mekte devam eylemesini kabul etmek te ayni zamanda mev- zubahs olmıyacaktır. Avrupadan ve sulhtan hâlâ ümitlerini kesmiyenlere yardım için komisyondan ve bu ko- misyonda temsil — edilmekte olan hükümetlerden tam bir müzaharet talep ederim. B. Delbosdan sonra söz alan İngiltere murahhası Sir Eliot ademi müdahale anlaş- masının esaslı hedeflerinden birine vasıl olmuş bulunduğu- nu ve bu suretle anlaşmazlığın Avrupaya sirayet eylememiş bulunduğunu kaydettikten son- ra sözlerine şöyle devam et- miştir: haklı olduğunu tasdik ediyo- rum artık. Görüyorum ki sen bana çok şeylerde rehber ola- bileceksin. Dedi. — Boris, herşey böyledir. Yapılan işler ne kadar büyük ve mükemmel olursa olsun insanların umumunu da hoş- nud etmesine imkân yoktur. Allan bile yaptığı işlerle ya- rattığı insanların umumunun bir noktada ittihad ettiğini görmemektedir. Nerede kaldı ki, senin gibi kendi fikir ve reyine bağlı bir cihangir. Borisin yüzüne bariz bir istihza rengi taşıyan fakat tatlı bir tebessümle baktı. — Lidya, —görüyorum ki çok açık konuşuyorsun, — Tabit cihangirler gibi, değil mi? —Vaziyetin vehametini tak- dir ediyoruz. Eğer ademi mü- dahale taahbütlerindeki ihlâl- ler iki taraftan da - fazlalaşa- cak olursa ademi müdahale siyasetini yeni baştan tetkik eylemek icab edecektir. Fakat Eğer bu siyaset bırakılacak olursa Aurupanın daha tehli- keli bir vaziyete sürükleneceği muhakkaktır. Fransız murahhasının beya- natına tam surette iştirak edi- yorum. Vaziyetin takviyesi için İtalya hükümeti nezdinde bü- tün gayretlerimizi sarfetmekte- yiz. Sulha hizmet etmiş olan ve halen de hizmet etmekte bulunan bir siyasetin baltala- masın! icap ederim. B. Eliotdan sonra söz alan B. Litvinof ta demiştir ki: — Ademi müdahalenin bey- nelmilel hukukta gayri meşru bir vaziyet teşkil eylediği mu- bakkaktır. Fakat eğer Sovyet. ler birliği beynelmile! bukukun bu yeni tefsirlerine iltihak ey- ledi ise bunu sırf dünya sulhu menafii namına iki büyük Av- ropa devleti ile iş birliğini idame için yapmıştır. Bu ade- mi müdahale siyasetinin sulhu kurtarmış olduğu söyleniyot. Ben bundan emin değilim. Zira ademi müdahale sayesin- dedir ki, asiler, dahili harbe devam edebilmelerini mümkün kılan yardımlara mazhar ol- muşlardır. Ben eminim ki, E- ğer İspanyol —cumhuriyetine daha geniş yardım yapılacağı bildirilmiş olsaydı, hedeflere erişilir ve ademi müdahale muvaffakıyetle neticelenirdi. O zaman ayni zamanda İspanya istiklâli ve Avrupa muvazene- si de muhafaza edilmiş olurdu. Sen Çuko Sahar hükümet reisliği- ne mi seçiliyor? Pekin, 29 (Radyo) — Mu- kaddema Hoppey Sahar siyasi meclisi reisi bulunan Sen Çuko bir müddettenberi bulunduğu Tokyodan bugün buaraya gel- miştir. Bu adamın, Japonya tarafından yeni Sahar hükü- meti reisliğine getirileceği söy- leniyor. — Şu halde... Benim bu büyük teşekküllerimin, beşeri- yete karşı yaptığım — işlerin sence hiçbir ikiymeti yoktur. — Hele... Hele.. Büsbütün böyle değildir. Ben nihayet bir kadınım, hem de diğer kadınlardan daha ziyade ka- dın! Bunun için bayatı, her- kesten daba başka görürüm. Belki de güzel bir kır çiçeği, kuvvetli ve istediğim gibi bir kucaklaşma belki de benim için bütün makinelerinden da- ha kıymetli ve manalıdır! Boris, Lidyaya hayret ve hatta biraz da korku ile bak- tı. Uzun bir zaman böylece baktı. Lidya önünden ı:ık- |Amerika hükümeti, Uluslar Sosye-7Z8Va Kumar oynatan kahveler Üç kahve kapatılacak Tepecikte Kâğıthane cad desinde kahveci Bekir ile di rekli kahve müsteciri Fettal ve Kemer köprüsü üzerindi kahveci Alinin kahvehanele rinde kumar oynattıkları v menfaat temin ettikleri habe alınmış, tutularak suçlarını itir etmişlerdir. Bu kahvehanele kapattırılacaktır. 72 liraya Sahip olmak istemiş Gazi bulvarında Menemenl celeb Hüseyin oğlu Rasim pantalonunun cebine koyduğı 722 Jirayı bindiği otobüst düşürmüştür. Otobüs şoför muavini Bekir oğlu İsmail, bı parayı bulduğu halde tesahul ettiğinden ve zabıtaya habe) vermediğinden tutulmuştur. Pantolon hırsızlığı Osmaniye caddesinde Ömel oğlu Süleyman ve arkaşı Şa kir, bir hafta evel terzi Rıza mın dükkânında kaybolan pan tolonu çaldıkları şikâyet edil diğinden tutulmuşlardır. Makarna fabrikasında kaz Alsancakta Tahsin Piyale makarna fabrikasında bir ka- za olmuştur. Ameleden Ragıb oğlu Ayvaz, her nasılsa elini hamur makinesine kaptırmış ve yaralanmıştır. Yaralı işçi Memleket hastanesine kaldırık mıştır. Yaralamış, kaçmış Karantinada köprü mevki- inde otobüs biletçisi Tevfik, müşteri meselesinden - İhsan oğlu şoför Haşmeti - bıçakla kolundan yaralıyarak kaçmış- tır. Zabıtaca aranıyor. Başından yaralamış Fevzipaşa bulvarında eski Selânik Bankası binasında Hamza oğlu 12 yaşında Kad- ri, Hasan kızı 50 yaşında Ze kiyeyi nalınla başından yara- lamıştır. Bıçak taşıyanlar Kemerde Muhiddin ve Ga- ribde birer bıçak bulunmuştur. Kolunu ısırmış Hilâl civarında —Mustala Hayri kızı Havva ve kızı Fat- ma, bir çocuk meselesinden Mustafa kızı Ümmühan Aliyeyi döğmüşlerdir. Aliye de Fat- manın kolunu ısırmıştır. Taarruz ve tehdid Kuruçay mahallesinde Şaban oğlu Ramazan, sarhoş olarak Fazh karısı 30 yaşında Emi- nenin evine taarruz ve kendi” sini tehdid ettiğinden tutul- tulmuştur. tı, hızlı hizli yürüdü. Solda bir kapıyı açtı. Burada keskin bir güneş ışığı vardı. Burasi Borisin çalışma dairesi — idi: Arz üzerinde bu çalışma dai- resine benziyen bir müesses€ yoktu. Buraya giren herhangi bir kimse çok büyük bir hay” ret içinde kalır; mevcud bin" bir şekil makine ve aletlere bir mana bile veremezler, Boris, üzerinde bir - takım mihaniki şekiller bulunan ge niş bir masaniın önünde dur du. Gözleri sanki bu makine” lere muhtelif hareketler

Bu sayıdan diğer sayfalar: