23 Ağustos 1906 Tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 2

23 Ağustos 1906 tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(bulund)uğu garblılardır; onların yaldızlı bir sözden, Brütüs'ün söylediği gibi kuru sözden başka bir şey olmayan yalancı medeniyetleridir. Dünyada hürriyet ve adaletin hami'-i yeganesi olduğunu iddia eden bir İngiltere çıkar, Almanların terakkıyat-ı iktisadiyesini yani kazancını çekemez bir çare olmak üzere tutar şark milletlerinin işine gelenini okşar. İşine gelmeyenini bin fitne ve belaya sokar. Sonra bakarsınız biz zavallı şarklılar da bu desiselerin öküz gibi kurbanı oluruz, hayvanlar gibi birbirimizi yeriz. Evet kabahat garblılarda Avrupa'da değil bizde, bizim cehl ü gafletimizdedir. Bulgarlar olsun, Türkler olsun, garbdan doğru kopup gelen seyl-i bela-yı istilanın ne olduğunu hala anlayamamaklığımızda elbirliğiyle kendi menfa'at-ı sa'adetimizi muhafazaya çalışmamaklığımızdadır. * * * "Endependens (Independence) [..]" hatime-i makal ve mülahazasında vukuat-ı cariyeden dolayı hal-i hazır kabinesini mes'ul tutuyor ve diyor ki: "Bu hal-i esef-i iştimale Bulgaristan hükumet-i hazırası gayri bir nihayet vermelidir. Zira ahval-i mezkure-i müessifenin devamı, Bulgaristan'ı Avrupa nazarında fena bir mevkie düşürecekdir." ----oOo---- AFERİN GORKİ EFENDİYE Filibe Müftülüğü meselesinin ne renk aldığı ve el-yevm Mahkeme-i Şer'iyenin ve Cemaat-i İslamiye İdaresinin ne vicdan-hıraş bir vaz'ıyette kaldığı gazetemizi okuyanlarca malumdur. Müfti-yi hazır Şükrü Efendi ki bir aydan beri Hisar banyalarında bulunduğu içün Mahkeme-i Şer'iye umurunu, Şükrü Efendi'nin partizanı olmağla meşhur ve sa'i-yi bi'l-fesad olduğundan dolayı ba-fetva-yı şer'i imamlıktan matrud bir imam efendi ile kendüsini bir daha mahcub etmekten cidden sıkılamağa başladığımız bir hoca efendi Mahkeme-i Şer'iyeye devama ve kendi başlarına erbab-ı mesalihin davasını ru'yete başlarlar. Halbuki bu zevatın Mahkeme-i Şer'iye umurunu ru'yet içün Şükrü Efendi'nin partizanı olmaktan başka hiçbir hak ve salahiyet-i kanuniyesi olmadığını ve bu işin kanun-i ahlaka, Şer'-i Mübin-i Ahmedi'ye, herhalde doğruluğa yakışmayacağını yakinen bilen müftü katibi Gorki Efendi bu zevata Mahkeme-i Şer'iyede dava ru'yeti içün hakları olmadığını ve bila vazife ve maslahat Mahkeme-i Şer'iyeye bir daha gelmemelerini ihtar ederse de afif, müstakim, vazife-şinas olan müftü katibine cevaben imam efendi Şükrü Efendi'nin vekili olduğunu dermeyan eder. Müftü katibi Gorki Efendi ise tahriran musaddak vekaletnameni göster deyince partizan imam Müftü avdet etsün de o zaman vekaletimi size isbat ederim der Mahkeme-i Şer'iye kapusundan çıkar. Yahu ey din kardaşlar! Allah rızasiçün şu hale bir nazar-ı insaf atfedin. Bakınız ne günlere kalmışız. Bugün hamele-i Kur'anız, haris-i şeri'atiz diyen bir takım vicdanı siyah, ulema sıfatlı şakilerin şer ve ta'addisinden müslümanların hukuk-u diniyesini, müslümanlığın şeref-i istikametini Gorki Efendi sıyanet etmiş oluyor. Gorki Efendinin vazife-şinaslığı, insaniyeti cidden şayan-ı takdir ve şükrandır. Gorki Efendinin verdiği bu ders-i namus ve ahlak Allah verse de zümre-i eşkıyadan farkı olmayan bu nev-'i şeri'at harislerine veya ta'bir-i sahih ile şeri'at ibret olsa?.. ----oOo---- ÇOK GARIB? Dünkü Şangof'un Poştası yazıyor ki: "İki günden beri Hasköy'de Soçak nam mahalde Osmanlı ve Bulgar hududu karakolları arasında musame ('musademe' olacak) devam ediyor. İki günden beri Türk askeri bizim toprağımızda bir putka (?) üzerinde pusu almış seyyar karakollara silah atmakdadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: