28 Eylül 1906 Tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 1

28 Eylül 1906 tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MAKEDONYA MES'ELESİ Makedonya meselesi bütün matbuatın yine bugünler dilindedir. Her kazadan bir ses çıkıyor. Kıyamet Türkün başına oluğuna şübhe yok. Fakat her nedense, iş menfeat, yani paylaşmak noktasına gelince mesele çatallaşıyor. Avrupalılar da, Şarklılar da herkes kendi hesabına göre birer nazariye kesiyor. Nalıncı keseri gibi herkes kendine yontmağa çabalıyor. Papagal malum. Bu manidar, gülünc resim her hafta en mühim vaziyet veya hadise-i siyasiye ne ise onu tasver ider. Bu hafta Papagal bile Makedonya meselesinin aldığı gülünc rengi tasver ediyordu. Makedonya'yı bir kıza teşbih teşbih ile, Avrupalılara paylaştırırken, Bulgar ve Rum gibi küçük milletleri karşıdan sıra bakdırıyor. Hakikaten şimdi hesab bu merkezde. Buna aklımız irmege başladı.Bakınız Makedonya Komiteleri Reisi meşhur Zançef "Politişe Korespondans" [Politische Korrespondenz] gazetesi muhabiriyle bir mülakatında geçen gün ne söylemiş. Zançef demiş ki: [Makedonya Mes'elesinin gayrı halli içün, asayişi muhal ihtilaller para itmez. Makedonya meselesinin bir suret-i münasibde halli içün, gürültüsüz, patırdısız, siyasetkarane davranmak zamanıdır. İhtilalin şimdi lafı bile abesdir. Zaten Makedonya'da yeneden bir ihtilal kaldırabilmek içün birçok seneler hazırlık yapmağa, paraya ihtiyac var. Bulgar komitelerinin şimdeden sonra Makedonya'da tutacağı meslek, ancak Rum komitelerine karşı mukabele-i bilmisilden ibarettir.] Zançef'in şu ifadesinden ne anladınız? Bizim anladığımız şu ki, mesele şimdi yeşil masaya düştü. Mes'ele yeşil masaya düştü ama, kıyameti Bulgar ve Rum komiteleri koparırken, parsayı Avrupa toplayacak. Avusturya gözünü dört açmış, İngiltere kıvım kıvım kıvranıyor, Rusya ise nefesi kısılmış ses bile çıkaramıyor. Şimdi bu büyük balıkların hangisi çabuk davranırsa, büyük lokmayı o yutacak. * * * Meşhur Sarafof dahi, geçen gün Zayt (Zeit) gazetesinin bir muhbiriyle mülakatında demiş ki: [Makedonya'da ahval hep vahimdir. Fakat bu vehametin devamını her nedense Avusturya kendi hesabına muvafık görüyor ve o suretle Balkan milletleri üzerindeki nüfuz ve ehemmiyetini gaib idiyor.] Gospodin Sarafof hala kimyadan bahs idiyor. Balkan milletleri üzerindeki nüfuz ve ehemmiyet lafından acaba Avusturya'nın kesesine hiçbir şey girer mi? Boş laf. Avusturya Yeni Pazar'a girsin de, Makedonya'yı benimsesinde de, ondan sonra Balkan milletleri anı sevmeyecekmiş, herifin umurunda mı? Biz Şark milletleri yekdiğerimizi boğazlamakda devam ideduralım, boşu boşuna ahmakcasına birbirimizi yiyeduralım, Avrupa'nın da bekledigi bu degil mi? ----ooOoo----

Bu sayıdan diğer sayfalar: