1 Mart 1987 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 12

1 Mart 1987 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eni bir buruna kavuşmak ya da yüzünün derisini gerdirmek gibi düşüncelerle bir kez flört etmiş olan herkes sihirli bir küreye de sahip olmak is- temiştir mutlaka. Bu küreye bakıp ““Ameliyat- tan sonra görünüşüm nasıl olacak?”” sorusuna şimdiden bir yanıt verilebilseydi, bu konuda karar almak da kolay ola- caktı. Bilgisayar işte bu rüyayı kısa bir süre sonra gerçekleştir- miş olacak. Hastalar cerrahın bıçağına kendilerini teslim etmeden önce, yeni yüz hatlarının alacağı şekli gerçekten görebileceklerdir. Amerika'da sansasyonel bir tarzda kut- lanan bu yöntemi ilk kez ünlü plastik cerrahi uzmanı Dr. Barry Weintraub uyguladı (Los Angeles'da). İşin şaşırtıcı yanı şu idi: Sisteminin temel taşını tamamen normal bir IBM XT oluşturuyordu. Buna ek olarak özel grafik yazı- Bilgisayarda depolanmış çeşitli “ideal” cilt tiplerinin karşılaştırılması yoluyla, müşteriye uygun düşen bakım programı hazırlanıyor ve müşteriye takdim ediliyor. lımı ve bir video-kamera gerekmekteydi. Hastanın gelecekteki kendi yüzünü görmesi ise şöyle mümkün oluyordu: Monitör üzerinde hastalar kendi yüz hatlarının nasıl değişikliğe uğradığını izleyebiliyorlardı ve dahası yüzlerinin düzeltilmesine bizzat yardımcı olabiliyor- lardı. Güzellik bilgisayarına el atma cesaretini gösteren ilk kadınlardan biri 23 yaşındaki Amerikalı Holly Floren idi. Floren'in yüzü video-kameraya alındıktan birkaç saniye sonra bilgisayarın monitöründe belirmişti. O, uygun bir program ve bir ışık kalemi aracılığıyla grafik çizelgesi üze- rindeki video resmi değiştirmeye başlayabilirdi şimdi. Okul döneminden bu yana kendisinde hoşnutsuzluk uyandırmış olan burnunun şekli kendi gözleri önünde değişikliğe uğ- ruyordu yavaş yavaş. Burnu daha yumuşak ve düzgün hat- lara sahip oluyordu. Bilgisayar “*öncesi/sonrası'” resimle- rini yanyana gösterdiği zaman Floren adeta büyülenmişti. Yaşamı boyunca ilk kez olarak ameliyattan artık hiç kork- muyordu. Neler hissettiğini şöyle dile getirmişti: ““Birden kendimi bütünüyle güvence içinde duydum; çünkü müda- haleden sonra görünümümün nasıl olacağını tam olarak biliyordum. Tabii bunun yapılabilmesi Dr. Weintraub'un cerrah ellerinin, bilgisayarın önerisini tamı tamına gerçek- leştirebilecek kertede mahir olmasına bağlıydı. ““Star”” gazetesinin tıp sayfası redaktörünün bu deneyi konu alan yazısına göre, Dr. Weintraub estetik cerrahide gayrı ciddi ve bilmecemsi tahminler yapıldığına dair çıka- rılan söylentiye son vermeyi başarmıştır. Aynı yazı, gele- cekte geçirecekleri güzellik ameliyatları sonuçlarından mem- nun olmayan hasta sayısının herhalde azalacağından söz etmektedir Anılan doktor bu arada yüzlerce hastasını ameliyata ha- zırlarken bilgisayardan yararlanmıştır. Doktor bu ameli- yatların sonucuna ilişkin olarak şunu söylemektedir: “Ame- liyat olanların hepsi daha sonra yaptığım işten memnun kal- dıklarını bildirmişlerdir.”” Doktorun yaptığı işin yalnızca burunları düzeltmekle sınırlı olmadığını da belirtmek ge- rekiyor. 58 yaşındaki bir bayan hasta şunları söylüyor: “Ameliyattan müthiş bir korku duyuyor, ama yüzümün derisini de mutlaka gerdirmek istiyordum. Ne var ki, ame- liyat sonrasında yabancı bir yüzün aynadan bana bakma- sını da istemiyordum.” Dr. Weintraub ise onun ekrana yan- sıyan yüzündeki birçok derin kırışıklığı birkaç saniye için- de yok ediverdi. Durumu gören hasta ameliyatı kabul et- mişti ve şöyle diyordu: ““Gerçi on yıl daha gençleşmıştım ama gene de hâlâ kendim olarak kalmıştım.” Kayıp Çocuklardan Güzel Kadınlara Dr. Barry Weintraub kendi güzellik bilgisayarını New York'taki Cornell Tıp Merkezi'nde Federal Polis (FBI) ile birlikte kaybolan çocukların araştırılması programında ça- lıştığı sıralarda geliştirdi. Kaybolan çocukları araştıranlar doktordan çocuk yüzlerinin zamanla nasıl bir değişiklik gösterdiklerine ilişkin bilgi istiyorlardı. Bu yola başvurma- larının nedeni ise şuydu: Kaybolan çocukların ana-baba- larının ellerindeki resimler çoğunlukla yıllar öncesine aitti ve çocukların bulunmasında artık işe yaramıyordu. Keşke bilgisayar beş yaşındaki bir çocuk yüzünü on yaşındaki du- rumunda gösterebilseydi... Bilgisayar gerçekten de başardı bu işi. O zaman Dr. We- intraub'un aklında şöyle bir düşünce doğdu: Aynı yöntem estetik cerrahi alanında da herhalde uygulanabilmeliydi - tabil tersine bir yol izleyerek-. Weintraub'un keskin görüşü sayesinde (ameliyat edile- ceklere ait) fotoğraflar üstünde rötuş yapma ve kurşun ka- lemle yetersiz taslaklar çizme işleri artık gereksizleşiyordu. Bilgisayar daha hızlı, çok daha kesin çalışabildiği gibi, has- taların da kendi değişiklikleri konusunda bizzat etkin ola- bilmelerinden kaynaklanan önemli bir psikolojik etkiye sa- hipti. Elbette bu elektronik imkânlar kişileri dürüst olma- yan davranışlara da itebilir ve yeni bir tehlikeyi beraberle- GN commodore Z N A İ 12

Bu sayıdan diğer sayfalar: