1 Ocak 1989 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 24

1 Ocak 1989 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li yerlerden bakıldığından ekran okunmaz hale geliyor. Son zamanlarda LCD teknolojisin- de büyük ilerlemeler oldu ve iki çeşil ekran -özellikle birlikte- giderek po- püler hale geliyor. Süperbüküm ve gerlişikli LCD'ler az bir maliyet ve enerji harcaması ile klasik LCD ek- ranlarıyla yaşanan elverişsizlikleri or- tadan kaldırıyorlar. Süperbükümlü ve aynı zamanda geriışikli LCD şim- di en popüler dizayn ve düşük ışıkta bile ekran son derece okunabilir bir görüntü sunuyor. Ve LCD'ler her gö- rüntü için $100 ve $200'lık fiyatlarıy- la yine en ucuz düz-panel ekranları. Garz plasma LCD'yi gölgede bırakan bir düz- ekran teknolojisi gaz plasmadır. Gaz plasma adını ekranın yapısından alı- yor. Bu ekranda iki cam levha ara- sındaki bulunan neon gazı, nokta ad- resleyebilen bir ışık yayıyor. En ön- de gelen lap-top üreticilerinin çoğu LCD'yi bırakıp üstün netliği ve oku- nabilirliğinden ötürü gaz plasma'yı kullanmaya başladılar. Bununla bir- likte gaz plasmanın da bazı dezavan- tajları var. Gaz plasma ekranları LCD'ye gö- re daha ağır, kırılgan, fazla güç har- cıyorlar ve çok daha pahalılar. İlk çı- kan ekranların herbiri $3000 civarın- daydı ve gerçi şimdi fiyat $500-$600 seviyesine indiyse de gaz plasma hâ- lâ LCD'lere pahalı ve nispeten da- ha çok enerji harcayan bir alterna- tif. Ancak daha okunabilir oldukla- rından ve çok daha büyük boyutlar- da olabilmelerinden ötürü kaliteyi tercih eden ve karşılığını ödeme- ye hazır olanların seçeneği ekran gaz plasma olacaktır. Elektroışıldayan (Fosforlu) Ekranlar ELD'ler henüz ne LCD'lerin ne de gaz plasmaların popülaritesine erişe- mediler, Gaz plasmaya göre daha da- yanıklı olan ve hem plasmadan hem de LCD'den daha iyi görüntü vere- bilen ELD, aynı zamanda 5800 ve $1000 arasındaki fiyatlarla en pahalı düz-panel görüntü şekli. Aynı za- manda gaz plasmalar kadar olmasa bile epey güce ihtiyaç duyuyor. ELD'nin fiyatı neden yüksek? ELD ekranlarının özel, düz ve süpe- rince bir filmle kaplanmaları gereki- yor. Bu da bir sandvice 0.0025 mm kalınlığında mayonez sürmeye çalış- mak gibi bir şey. 24 Kristal Küreye Doğru TV'yi mümkün kılan katod ışın tü- pü veya CRT, bilgisayar kullanıcıla- rına da görüntü aracı olarak iyi bir hizmel veriyor. Hatta, okunabilirlik ve çözünürlük alanlarında rakipsiz. Dezavantajları ise sadece boyutları ve güç gereksinimi. Ne bir tanesini ya- nınızda kolay kolay taşıyabilirsinZ, ne de onu pillerle çalıştırabilirsiniz. Ancak yine de CTR'nin düz ekran- lara karşı tartışmasız bir üstünlüğü var: Renk. Düz ekranların hiç birisi renk yeteneğine sahip değil. Düz- ekran savunucuları yazının esasen siyah-beyaz renkte olması gerektiği- ni ve pek çok kitabın bilgileri renk kullanmadan verdiğini söyleyebilirler ve bu da bize düz ekranların önemli bir potansiyelini göstermekte, Düz ekranlar küçük ve hafif olup, pille çalışabildiklerinden geniş bir RAM ile desteklenmiş bir düze ekran, kipatlar, dergiler ve gazeteler için uy- gun bir gösterim aracı olarak kulla- nulabilir. Bundan sonra her sabah gazete ol- mak yerine bilgiyi düz-panel ekranı- nıza kaydedebilecek ve boş zamanı- nızda okuyabileceksiniz. Ve eğer ça- lışmak için yanınıza birkaç kitap al- manız gerekiyorsa bu kitaplar da (ta- bil o zaman önceden elektronik şek- le dönüştürülmüş olacaklar) düz pa- nelinize nakledilebilecek. Sonuçta, klasik bir kitap büyüklüğündeki bir alette yazı saklayabilecek, yazabile- cek ve eğer teknoloji gelişirse renkli grafikler gösterebileceksiniz. 6. HYPERTEXT: BURADA, ORADA VE HER YERDE Bilgiyle tıka basa dolu süper CD'leri araştıran süperiletken süper- bilgisayarlar.. Kullanıcının ayrılmaz bir parçası haline gelen ve gerektiği anda bilgiye erişmeye hazır portatif makineler.. Bu bı]gıiayarldr ne tür bılgılerı kul- lanacaklar? Belki de hepsini Bilgi devrimi pek çok şeyi başardı ve arkasından yeni bir bilgi nesli or- taya çıktı. Çok daha fazla bilgi. Her dakika ortaya çıkan yeni cilt cilt bil- giler içinde boğuluyoruz. Bu bilgi evrenini nasıl düzenleye- bilir ve kapsamlarını ihtiyaçlarımıza göre şekillendirebiliriz? Kart İndeksleri Esasen, bilginin düzenlenmesi şim- diye kadar bilginin organizasyonu- nun yapıldığı klasik yollarla başarı- labilir: Kataloglar, dizinler ve indeks- lerle. İyi ki, bilgi devrimini bu boyutla- ra çıkartan aletler aynı zamanda bil- giyi indekslemek için de mükemmel araçlar. Bir kitabın arkasında bula- cağınız sıradan indeks, bilgisayarla- rın mümkün kıldıkları indekslemenin yanında hiç bir şey kalıyor. Bu tür makro-indekslerin parıltıları İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ortaya çıkmaya başladı. Van- nevar Bush, Franklin Roosveli yöne- tmi sırasında Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Dairesinin Yöneticisi, bi- limadamlarının savaş esnasında pek çok alandaki faaliyetlerini denetleye-- rek o zaman meydana gelen olağa- nüstü bir bilgi patlaması üzerinde ilk elden tecrübe kazanan kişi oldu. Fakat Bush, ayrıca bu bilgi karma- şası !Undı. izlenecek bir yol da bul- du. "As We May Think-Düşünebil- dıgımıı Gibi” isimli bir düşsel bir makalede Bush, teknolojinin, indek- sleme problemlerini daha önce hayal edilemeyecek yollarla çözebileceğini ileri sürdü, Bush, klasik indekslerin alfanumerik olarak organize edilen konularla yapay olarak düzenlendi- ğini vurguladı. İnsanlar, bununla bir- likte, çoğu kez alfanumerik olmayan, ilgiler ve şekiller yardımıyla düşün- mekteydiler. Bu çatışmaya bir çare bulmak amacıyla Bush memex adını verdiği bir alet tasarladı. O zamanın devrim niteliğindeki mikrofilm teknolojisine dayanan memex, kullanıcıların mil- yonlarca ciltlik bilgiye hızlı bir biçim- de erişmesini sağlıyordu. Daha önem- lisi, Bush'un bu kuramsal aleti, kul- lanıcının bilgiler içinden ilgi dizileri kurmasına, başka bir deyişle bir in- deksi kendi özel ihtiyaçlarına uydur- masına imkan veriyordu. Bilgiyi Yönlendirme Bush'un ortaya koyduğu fikir son- raları bazı araştlırmacıların kafaları- nı uzun süre kurcaladı. Xerox'da Alan Kay ve diğerleri dynabook -kendisini kullanıcının ih- tiyaçları ve ilgi alanları doğrultusun- da biçimlendiren bir dinamik kitap- kavramı üzerinde uğraştılar. Yakın zamanda ise Apple'dan John Sculley, Bilgi Yönlendiricisi adını verdiği ve hayalindeki bilgisayarlı geleceğin

Bu sayıdan diğer sayfalar: