27 Mayıs 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

27 Mayıs 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN AVCISI Yazan: M. TURHAN 5 Kaftnra biçimsuliği, hesapta yanlışhk Lpılmasma sebebiyet vereceği için itina istermek lâumdı. Bu sebeple efendi, ığdaş kurmaktan vazgeçerek dizüstüne ılmişti ve mezüreyl, Nadire'nin önü de •kası da, çıkık olan kafasına iyice yaştınnak, kafanın mesabasını bihakkın sbit etmek istiyordu. O, ba işle uğrasırsn çirkin kızın soğruk mavi gdzleri annn makada ilişti ve kendi namına yaIı olan sarfı gördti. Posta ile geldiği üzerindeki puldan anşılan bir mektup, «Nadire HanımefenHzretlerine» ibaresile kendisine hüretkârane, tazimkârane, tebcilkârane ıtap eden bir mektup?. Çirkin kızın zih[ altfist olmuştu. Mucizeli bir el, sanki talerini güzelleştirmiş, yanaklarına >nk vermiş, dudaklannı nazikleştirmiş. ;miklerine nermin ve dolgun bir deri içirmiş gibi haz ve hayret içinde idi. üreğinde balecanlar, göğsünde infilâkr duyuyordu. Terzi ksm: çocuklar, besleme Nevcivan, anha ve minha Turk'tur. Karanfil de halisülâyar zencidir. Ben bunlann kafaları arasındaki farkı arıyorum. Seni hangi tarafa koyayım? Türk değilsin, zenci değilsin. Ben de Rum'un. Nesimi Efendi, sağ elinin şehadet parmağını, başmın hizasına kadar kaldırdı: Lâ, lâ, lâ! dedi sizin beşerî ırklar, medenî ve vahşi kavimler arasında muayyen bir mevkiiniz yoktur. Siz, Rum'ca konuşursunuz, fakat Rum değilsiniz. Matmazel Aleksandra Diplaraku'nun gözlerinde müstehzi bir lem'a titredi: Ya neyiz efendim? Hiç bir şey, yahut sade bir kalabalık! Aman efendi bazretleri, nasıl olur? Dilimiz var, dilimiz var, istuvarimiz var, literatıirümüz var. Bize kuru kalabalık denilir mi? m tbtiyar, iki diz üstüne geldi, yumrukDemesini müteakıp babasının: larını kasığına dayıyarak kollarını te Haydi kalk. Sıra bizitn hanımın! kavvüs ettirdi: Dfye bağırdığını işitmemişti. Mini mini Bana bak terzi! dedi Hacı Hafız »zieri, mahnt zarfm üstünde sabitleşti Nesimi Efendi ne söylerse doğrudur. halde dizüstü oturup duruyordu. Ne Çünktt bilerek söyler, düşünerek söymi Efendi, çirkin kızın tuhaf bir taler, her kelimeyi tartarak söyler. Buna lyyür içinde alık alık bakındığını, sık sen de inanmalısın, iman getirmelisin. k soluduğunu gorünce haykırdı: Aleksandra, tehevvürünü hazmederek Ne oluyorsun be, güzellik müsabaeğlenmek istedi: ısına girdiğini ml sanıyorsun, korkma, Hay hay efendi hazretleri. Sizin ni öyle sıkıntılı imtihanlara sokmam, büyük bir savan olduğunuzu bilirim. nin numaranı eben alnına yazmış. Ne Fakat «Rum yoktur» diyiverdifiniz için linir, ne aşuıır. Haydi sallanma da ayaşaşaladım. Kendimden şuphe ettim Söı kalk. Kızmdan farkı, yirmi beş. yaş büyük zünüze bakınca ben «yok» oluyoram. nuüctan ibaret bulunan Dürdane Ha Var ve yok! İşte beni, düşündüren bu. ım, diftiz ağzında karanlık bir tebes Uzun, yavrum, uzun. Bu mes'ele Ira, teerttbe mevkline dizlerini koyar çok uzun. Müfterinin ölçüsünü alıp m Nadire, mahir bir hareketle makada makasa yapışmaya benzemez ki. İşin ınaştı re «kleptoman» ıztırabile, adeta içinde tarih var, felsefe var, tababet ivTİmef'ur bir meharetle zarfı aldı. Ne var, varoğlu var. Ben bunları sana naral Efendi, kansının başını ölçmekle: sıl anlatayım? rri kız, namarayı okumaya hazırianDürdane Hanım, sık sık esniyor; Niıakla, Nimetullah ile Karanfil, Efendi metullah Efendi, yumuşak kıllı sakalIn gfiltinç ölçülüşüne bakmakla mesgul cağızını karıştırıyor, Nevcivan düşünüduklan İçin bn hırsızlığın farkında ol yor, Karanfil kalfa, efendisile çene lamışlardL Yalnız Nevcivan, neş'eli yarışına çıkan terzi kızının bu cür'etine «lerile hâdiseyi görmüş ve hafifçe kaş alıklaşarak için için bir şeyler gevelirını çatnuştı?. Nadiren'nin muvaffaki yordu. Nadire Hanım, ortada yoktu. :ti ba gülüşle bittabi haleldar otmadı Babasının münakaşaya dalmasından : matmazel Aleksandra: istifade ederek yavaşça savuşmuş, ta 43! vanarasına kapanarak biraz evvel çalDtye tebliğ vazifesini ifa ederken Sü dığı mektubu hecelemeye girişmişti. ıri Beyin mutavrel mektubu, ait olduNesimi Efendi, karısının ayakta sal• eie geçmiş bulunuyordu. lana sallana esnediğini, oğlunun yüNesimi Efendi, mahnt kitabın kenan zünde de uyku alâmetleri belirdiğini ft kaydettiği rakamlan yüksek sesle görünce onlara izin verdi: skrar ediyordo: Haydi siz odanıza gidin, beni şu S4, 48, 46, 66, 43! kızla yalnız bırakın! Matmazel Aleksandra, cüveli cilveli Dürdane Hanım, oğlunu beslemesini, ırıtarak: ve siyah kalfayı ardına takıp çıktı. Ge Efendim dedi benimkini ölçmediveze ihtiyarla eglenerek biraz vakit geb. Tetmişük rhUyar, göziüğünü gene al çirmek, yanm gündeliği olsun iş görın* luldırdı. İçinde kim bilir ne fasit meden almak, Matmazel Aleksandra üşânceler kaynıyan kafasını rizasile Diplaraku'nun hoşuna gidiyordu. BinaIçtfirmek istiyen rum kızını nzun uzun enaleyh, Nesimi Efendi ile başbaşa Tavrum dedi ba ölçülerin bir se kalmca, şuhane gülümsedi: »M, bir de gayesi var!.. Bizün hanımla Mabadi var 3ehir ve Memleket haberleri Ademi salâhiyet Cumhuriyet 21 ivıayıs Siyasî icmal Makdonald ve Loit Corc tngiltere'de Mr. Makdonald kabinesinin gayet tehlikeli bir buhranda bulunVali B. aleyhînde PoMsler arannria Akıl hıfsıhhası ce ması Gandi'yi, Hindistan'daki vahim hadisatı gölgede bırakmıştır. tngiliz ve mîyetindeL ki dava görülmedi yapılan müsabaka cihan efkârı umumiyesi Makdonald kablnesinin mevkiinde kalıp kalmıyaeağı Atıcılık Yeni bir teşekkül Sulh mahkemesinin salâhiyeti haricinde gördügü dava yakın bir vilâyete nakledilecek Beyoğlu 2 inci sulh ceza mahkemesi dün saat 10 da, şoför Hamdi Efendi tarafından Vali vekili ve Şehremini Muhittin B. aleyhine açılan darp ve hakaret davasının rüyetine devam etmistir. Mahkemede müddei ile vekili Mustafa Hayri ve Muhittin B. in vekilleri Necati ve Ramiz B. ler hazır bulunuyorlardı. Muhittin B. gelmemişti. Hâkim, Muhittin Beyin vekillerine sordu: Muekkiliniz nerede? Celbi için geçen celsede müddeiumumiliğe yazılmasına karar vermiştiniz. Ondan sonra ne oldugundan haberdar deçiliz. Hâkim, buna ait Müddeiumumilikten çelen evrak olduğunu söyliyerek kıraatini emretti. Müddeiumuminin itiraznameri Geçen celsede Muhittin B. in zorla celbinin tekidine karar verilmesinden sonra müddeiumumî muavini Bürhan Beyin imzasile İstanbul Asliye 3 üncü ceza dairesi riyasetine resen verilen itiraznamede Muhittin Bev hakkında Beyoğlu sulh Z inci ceza mahkemesince derdesti rüyet olan davanın tetkik ve rüyeti vazife haricinde iken muhakemeye devam hakkında 17 mayıs 930 tarihinde ittihaz olunan karar kanuna uygunsuz görulduğü serdedilerek ceza kanunu ahkâmına çöre valilerin memuriyet ve vazifelerinden mütevellit ceraimden dolayı tahtı muhakemeye alınmaları lâzım geldiği takdirde bulundukları vilâyet merkezine yakin merkezi vilâyet mehakimi adliyesince istintak ve muhakemeleri icra kılınacağı musarrah olmasına ve Muhittin B. in ise isnat olunan suçu islediği bilfiil Valilik vazifesini ifa etmekte bulunmasına binaen bu itirazların asliye mahkemesi reisine ait bulunmasına mebni Beyoğlu Sulh 2 inci ceza mahkemesinin bu hususta ittihaz ettiği kararın feshile rüyeti davanın mezkur mahkemenin vazifesinden hariç olduğu ve evrakın müddeiumumiliğe iadesine karar itası istida olunuyordu. Birincilîgi Emin, ikinciliği tbrahim üçüncüliiğü Talât Efendiler kazandılar Cemıyet daha ziyade grençliğin ruhî ve terbiyevî emrazı üzerinde çalışacak Yeni teşkil edilen Türkiye Akıl Hıfzıscıhhası Cemiyeti ilk içtimaını dün D. Fahrettin Kerim Beyin riyasetinde aktetmiştir. Bu içtimada cemiyetin yeni mesai programı hazırlanmıştır. Programa göre cemiyet tamamile ilmî ve terbiyevî mahiyeti haizdir. Azası emrazı asabiye ve akliye mütehassısları ile ruhiyatçılar, terbiyeciler, içtimaiyatçılar, hapisane etihaası, tabibi adliler ve mektep doktorlarından mürekkep olacaktır. Cemiyet çocuk ve gençlik ruhiyatı ile iştigal edecek, hayatın muhtelif devirlerinde dimağın neşvü nemasını tehlikeye koyacak âmilleri tetkik ederek onlara karşı tedbirler arastıracaktır. Memleketi mizde çocuk zekâ mikyasını tesbit edecek ve gayritabiî çocuklar üzerinde tetkikler yapacaktır. Bu tetkikat hakkında Türk'çe neşrivat yapılacak, ayrıca «Akıl hıfzıssih hası» namile bir mecmua da neşredilecektir. Dr. Fahrettin B. bu hususta demiştir ki: « Bu cemiyet ilk defa (1908) senesinde Amerika'da tesis edil • miştir. Bugün Amerika'nın hemen her şehrinde subeleri, hastaneleri, müesseseleri ve poliklinikleri var* hr. Bizde de bu poliklinikler açılacaktır. Hükumetimiz teşekkülümüze azamî müzaheret vadetmiştir. Ahiren Vaşington'da bu cemiyetin birinci beynelmilel kongresi toplanmıştır. Biz de teşekkül ederek faaliyete geçtiğimizi bu kongreye bildirdik. Temmuzda umumî bir kongre aktedeceğiz.» Yeni cemiyetin heyeti idaresinde Mehmet Ali Haşmet, Hıfzürrahman Raşit, Dr. İhsan Şükrü, İbrahim Zati, Cevat Zekâi ve Hüseyin Kenan Beyler bulunmaktadır. Miisabahaya girenlerden bin Bundan bir müddet evvel bütün polis merkezlerine merbut polis memurları arasında atış müsaba kaları yapılmıştı. Bu müsabakalarda birinci çıkan altmış memur arasında dün Topkapı'da atış birin cilikleri müsabakası yapılmış ve bu suretle İstanbul polisi içindeki birinciler tayin edilmiştir. Müsabaka polis erkânı ve bazı ümerayı askeriye huzurunda yapılmıştır. Müsabaka Topkapı'da surlar üzerinde yapılmış ve 25 metre me safedeki kale üzerine konulan ni şangâha ateş edilmiştir. Bu müsabakalara birinci şube müdürü İb rahim, muavini Ziya, ikinci şube müdür muavini Şakir Beyler de iştirak etmişlerdir. Feci bir inhidam tBtrtnct nnh'tadan mabaffl Muhıttin B. Cem.J Pş. [Birinci sahifeden mabaitl Emanetin halka her hangi bir teklif tarhına hiç bir salâhiyeti olmadığını söylemeği zait addede • rim. Sermaye tedariki için ekmek fiatlarının kırk para yiikseltilmesi noktai nazarı bugünün rejimine asla uygun olmadığını da kendilerine hatırlatmak isterim.» Taksim meydamndaki faaliyet münatebetile Emanetin bir tebliği Taksim meydanı ile bazı belediye işlerinde son zamanlarda görülen faaliyetin şehrimizde toplanacak seyyahin kongresi azasma bir cemile için yapıldığı yazıhmstı. Emanet bu faaliyetin halka bir hizmetten baska bir cihete matuf olmadığını bildirmektedir. Vilâyet ve Şehremaneti bu hususta bir tebliğ neşretmiştir. Bu tebliğde deniliyor ki: «Ecnebi seyyahların memleketimize celbini temin için her nevi vesait ve faaliyete tevessül etmenin ve memeleketimizi mümkün ola bildiği kadar iyi ve güzel göstermeğe çalışmanın çok meşru ve çok güzel bir şey olduğunda kimsenin tereddiit etmesi caiz değildir. Maamafih gerek Taksim meydanı ve gerek Yalova yolları ve saire üzerindeki faaliyetin ecnebi zevata olduğa kadar daha ziyade memlekete ve memleket halkının hizmetine matuf olduğunu Şehremaneti ve Vilâyet işlerinde en sahîbi salâhiyet söz sahibi sıfatile muhterem halka alenen ilân ve beyan eylerim.» îler ve misafirliğe giden iki maam enkaz altında kalmışlardır. tnhidam esnasında evde bulunan I yaşında Anopel ismindeki çouğa bir tesadüf eseri olarak hiç ir şey olmamıştır. Diğer amele sr ile kadınlar enkaz altında kanır içinde baygın bir halde kalmışırdır. Bu kanh facia üzerine halk âdise mahalline toplanmış ve vaiyetten Kumkapı oolis merkezi aberdar edilmiştir. Polis merkezi »eyazıt kulübesinden imdat i$te liş, kulübe de vaziyetten Emaneti aberdar etmiştir. Emanet itfarye lemurlanm ve tanzifat amelelerii hâdise mahalline göndermiştir. aralılar bu vesaitle enkaz al ndan çıkarılmiflardır. Erkek yaılılar Cerrahpaşa, kadın yaralılar laseki hastnesine nakledilmişler ir. tnhidam ecnasmda amele Yoz atiı Boğos, Yozgat'h Lutfik bila«ta çok ağır ve ifadeye »ayriluktedir bir surette yaralanmış ırdır. Naarullah Efendi, Armanak e Madam Vartanoş ile Sürpik te Idukça ağır turette yaralanmışlarır. Bu evin yıkılmatı Kumkapı ve >edikpasa arasında oturan bütün ütleaile dolmuatur. Yıkılan evin alkı endişeye düşürmüs ve o ciardaki caddeler kesif bir halk anındaki 86 numaralı ev de mai inhidam görüldüğünden dün ıhliye edilmiştir. Rivayetlere na aran Nasrullah Efendi Fransız lektebine ait olan bu evi mektep jaretini haberdar etmeden gizli urette tamir ettirmekte imif. SefaıretOerds Belçika »mfiri Hastanedeki yarahlann yaraları Evvelki gün Ankara'dan gelen Belçika ok ağır olmakla beraber hayatlan sefiri Baron Sökler, mezunen memleketine gitmek üzeredir. shlikede değildir. Merkezlerden seçilen altmış memur içinde dünkü müsabakada baş atıcılığı, 98 numara ile MakriUçüncü cezanın karart Müteakıben 3 üncu cezanın bu husus köy merkezi mürettebatından 3493 ta verdiği şu karar okundu: numaralı Emin Efendi kazanmış • « İtirazname münderecatı kanunen muvafık bulunduğundan muterizTînbih ttr. fkinciliği Polis müdürlüğü depo kararın feshine ve evrakın en yakin Vi memuru 2748 numaralı tbrahim, ülâyet merkezi mahkemei asliyesine irsal çüncülüğü de alova merkezinden olunmak üzere muddeiumumiliğe tevdi222 numaralı Talât Efendiler kaine karar verildi.» • Müddeiumumilik, bu kararı Beyoğlu zanmışlardır. 2 inci sulh ceza mahkemesine tebliğ ederek evrakı davanın irsali lüzumunu bildiriyordu. Bu evrak okunduktan sonra müddei vekili itiraz ederek dedi ki: « Bu karardan bir defa biz haberdar değiliz. Tabii bu karan tariki kanuniden geçireceğiz. Muhittin Bey Şehremini fakat Vali vekilidir. Karar doğru değildir.» Akşam gazetesinde Va Nn B. Necati B. Bizce soylenecek bir şey benim kadın erkek kavgasında kayoktur. Mademki müddeiumumilik bu dın kefesine ağır bastığımı söylitarzda itiraz etmiş, ittiba zaruridir. Mustafa Hayri B. Muhittin Bey bi yor. Kadın maskülinistlerinin zuzatihi Vali değildir. Müddeiumumilik bu hurunu temenni ediyor. Va Nu B. yolda yanlış hareket etmistir. Bizim için lisan mütehassısı olduğu için «maskanuni yollar açıktır. külinist» kelimesini ibdada salâhiNecati B. Biz mahkemenizde vazife yettardır. Fakat bu cereyanı ya noksamndan itiraz etmiş değiliz. Asliye Mahkemesinden sadır olmuş bir kararın ratmada yayan kalacak zannedebu mahkemede tetkik ve münakaşası rim. Zavallı mağdur erkeklerin hali manasızdır. Evrakın bermucibi karar pürmelâlinden yana yakıla bahsemüddeiumumiliğe tevdiini talep ederim. Mustafa Hayri B. Müddeiumumilik diyor. Erkekleri «para yapma maValiyi ihzara çahşmakla mahkemeyi sa kinesi», «mükellefiyetleri omuzunlâhiyettar görmüştür. Şu fiil vazifeden da taşıyan mağdur mahluk» diye mütevellit mi. değil mi? Bu maznunun tavsif ediyor. Kadının evde huzumes'eleyi tenvir etmesinden sonra anlaşılabilir. Bunun için de teşkili tarafeyn runu, giyeceğini, zevkini tamamlamak için akşama kadar değirmene lâzımdır. Necati B. Vazife mes'elesinde iti koşulmuş bir beygir gibi yıpran razımızı zamanı gelmediği için bugün de masına acıyor, da «aman Allahım, yapmış. değiliz. Müddeiumumiliğin kara bizi kurtaracak maskülinistler ihrına bizim gibi mahkemenizin de ittibaı san et!» Diye, avuç açmış dua ezaruridir. diyor... Karan' Neticede hâkim şu kararı tebliğ etti: «Çok hacıların çıktı haçı ziri « Suçlu Muhittin Beye isnat edilen bağalde»... Biz Va Nu B. in ne darp ve hakaret hâdisesinde suçlunun kadar derviş olduğunu biliriz... vazifei memuriyetinden mütevellit olmadığı müddei vekili tarafından iddia Hele kadınlar erkeklerin büyü huolunmasına ve işbu hâdisenin vukuu es kukuna sahip olduktan sonra cümnasında suçlunun Vali vekili sıfatını ha lesi ile dervişliğini bir kat daha gösiz bulunmasına ve Valiler hakkında mev teriyor. zu müsaadat ve ahkâmı kanuniyenin Bütün bu gürültü patırtıların. Vali vekillerine dahi teşmili emri zanırî kadınlar birliği denen oyuncak müve tabiî bulunmasına mebni mülga usulü cezaiye kanunu muvakkatine müzey esseselerin, kadınlara hak denen yel madde mucibince suçlunun bulundu uçurtmaların, hangi fezalarda ve ğu Vilâyet merkezine en yakin merkezi vilâyet mehakimi adliyesince muhake ne için uçtuğunu o bizden iyi bilir. Evlerinde kuştüyü yastıklar üsmesi icra olunmak üzere tetkiki mahkememizin vazifesi haricinde göriilen işbu tünde erkeğinin getirdiği para ile dava evrakmın mercii kanunisine sevki gününü eden, erkeğin omuzlanm zımnında müddeiumumiliğe tevdiine kaçökerten kadına taan ediyor. rar verildi.» Ne hakla?... Eğer rolleri değiştirirsek, erkekler içeri, kadınlar dıPamuk mahsulümüz Adana, Mersin havalisinde tetkikat ya şarı... Erkekler kuş tüyü minderlerpan bir ihracat taciri verdiği malumat de, kadınlar iş ve makina başında.. ta Adana'nm geçen sene 140 bin balye Feminist dostu erkekler bu vazi • mahsul yapıp 120 bin balyesini sattığını yetten şikâyet edecekler mi?... söylemiştir. Bu seneki pamukuk rekol Kadınların makinelerini kırarak tesi 200 bin balyeden fazla tahmin edil demir çubuklarla erkeklerin üstümektedir. İş yalnız ihracatın intizama raptına kalıyor ki bu nokta çok mühlm ne saldıracağına eminim... Fakat dir. mes'elesile son derecede meşgul bulunuyor. İngiltere'de kabinenin değişmesi bu devletin cihanşümul siyasetinde büyük bir değişiklik peyda edecektir. Bu tebeddulden her memleket müteessir olacaktır. Yarınki çarşamba günü Avam kamarasında muhafazakârlar, hükumetin işsizlik politikasından dolayı kabineye ademi irimat kararı verilmesini teklif edecekler. Bu teklif Makdonald kabinesinin yaşayıp yaşaraıyacagını tayin edecektir, Mr. Makdonald bu müddet zarfmda mevkilni kurtarmak için iki şık görüyor: Ya işsizlik mes'elesinden dolayı Sir Mosley'in kabineden çekilmesi üzerine büsbütün isyan eden Amele fırkasının sol cenahı ile uyuşmak, yahut liberaller ile yeniden pazarlığa girişmektir. Çarşaraba günü Amele fırkasının radikal ve koyu sosyalist olan sol cenahı kabine aleyhine rey verecek yahut bitaraf kalacak olur ise Makdonald hükumeti devrilecek ve yerine muhafazakârların ve Baldvin hükumetlerinden birini tercih edecek olur ise kabinenin mevkil kurtulmuş olacaktır. Mr. Makdonald'ın mevkiini kurtarmak için ikinci çare liberaller ile uyuşmaktır. Liberaller ile Makdonald hükumeti arasındaki eski ittifak ve samimiyetin son zamanlarda artık devam edemediği anlaşılıyor. Mr. Makdonald intihap kanununun tadili mes'elesinde liberallerin arzulannı tervice bizzat razı olmakla beraber Amele fırkasının icra komitest bu fikirde değildir. Diğer taraftan muhafazakftrlar intihap kanununun tadili mes'elesinde Iiberalleri memnun etntege haur bulunduklarına muhafazakâr garetelerde işaret ediliyor. Bundan başka Loyt Corc Amele fırkası arasında tefrika çıkarttığından hükumete muzaharetini şimdi çok pahalı satmak istiyor. Loyd Corc intihap kanununun tadilinden başka işsizlik mes'elesindeki liberal fırkasının programmı Makdonald kabinesinde işsiılik mes'elesile alftkadar nazır Mr. Tomas'a kabul ettirmek istiyor. Makdonald hükumetinin devrilip devrilmemeEinde Loyd Corc'un her halde büyük tesiri oİKcaktır. Loyd Corc'un gelecek intihabatta liberallerin şimdikinden daha riyade muvaffak olacağına kanaati var ise hükumeti devirmeğe çalışmakta tereddüt etmiyecektir. Aksi takdirde Mr. Makdonald ile itil&fa yanaşacaktır. Makdonald kablnesinin mevkii büsbütün ünıitsiz değildir. Mısır ve Hint gibi gayet karışık mes'eleleri şimdiki müşkül mevkiden çıkarmağa muhalif frrkalarpek arzukeş depldir. Hiç olmazsa bu mes'elelerin halline kadar muhaliflerin kabineye nefes aldırmaları muhtemeldir. Velhasıl İngiltere mühim vekayiin arefesinde bulunuyor. Muharrem Feyzi IDDB Kadîn Maskülinistler erkekler Allahui emri, peygamberin kavli gibi Eyüo sabri ile diğermeni çevirmede devam ediyorlar.. Eve bir kadın kapatmak, bir kadını parasile esir etmek zevki o kadar büyük ki • tabiri mazur görün bu hamakati maalmemnuniye, hatta bahadırcasına kabulleniyor lar... O halde Va Nu B. e ne oluyor?... Cemahiri Müttehidede kadınlar saltanatı varmış. Erkekler alâman diyecek, hale gelmişlermiş. Bunu söyliyen roman muharriresi iyi bir fantazi yapmış. Orada elâman çeken erkekler de bizimkilerin cinsinden.. Fakat kadınlarla ayni makine başında ve ayni sofrada hayat süren bir sınıf var ki, işte hak ve müsavatı onlar istiyor ve onlar alıyor. Bir Amerikan muharriri bir hikâye yazmış. Bu eserde diyor ki: «Ben bir makine icat ettim. Bu makine ile zaman içinde seyahat imkânını temin ettim. Bu makine ile 3000 sene sonraki zamana gittim ve o devirdeki insanların hayatını gördüm. Burada kadınlar dev gibi iri cüsseli, erkekler karınca gibi küçük mahluklardı. Kadınlar saltanat sürüyor, iş hayatını, siyaseti, her şeyi onlar idare ediyorlardı. Er kekler kadınların karşısmda kor kuyorlardı. Ben iri cüsseli erkek olduğum için kadınlar beni kendi cinslerinden addettiler. Bu suretle yanlarına yaklaştım. Fakat benim erkek olduğumu anlaymca o zamana kadar benim gibi iri cüsseli er keği görmedikleri için saltanatımı hemen kabul etti ler.» Turîng kulüpleri kongresi Dahiliye Vekili kongreyi açmak için şehrimize geliyor Beynelmilel Türing klüpleri kongresi murahhasları cuma günü şehrimize geleceklerdir. Kongreyi Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey küşat edecektir. tlk içtima Dolmabahçe sarayında aktedilecektir. Murahhaslar şehrimizde bulundukça müteaddit ziyafetler verilecektir. Bu meyanda İs tanbul Matbuat Cemiyeti de Tarabya'da Tokatliyan otelinde bir ziyafet ve bir suvare dansan verecektir. Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey Türing klüpleri kongresini küşat etmek ü«ere perşembe veya cuma günü şehrimize muvasalat edecektir. Şükrü Kaya Beyin burada üç gün kalacağı bu müddet zarfında Vilâyete ait işlerle de meşgul olacağı haber alınmıştır. Res/ni küsatta bulunmak istivenler Türkiye Turing klübüne intisap eylediği tarihtenberi hissei ianesini tesviye edenlerle 1930 senesi hissei ianesini tediye ile yeniden intisap eylemiş olanladan 31 mayıs cumartesi günü saat 14 te Beynelmilel Turing klüpler ittihadı 1930 kongresinin Dolmabahçe sarayında icra kılınacak resmi küşadmda hazır balunmağı arzu edenlerin perşembe akşamına kadar müracaatla dühuliye varakalan almaları Türkiye Turing klübünden bildiriliyor. Amerika'lı tayyareciler Bel^rat'a gittiler Ankara'dan avdet eden Amerikaiı tayyarecilerden Mr. Farger, Dnlail ve Konov, dün sabah saat 7 de Yeşilköy'den Edirne Belgrat'a hareket etmişler ve teşyi edilmişlerdir. Heyete riyaset eden Major Hol ve Mr. Golding şehrimizde kalmışlardır; bugün bahren hareketleri muhtemeldir. Memleketimizdeki Arnav"*'Iarm niifus tahriri yapılacak Va Nu B. e burada maskülinist Arnavutluk'ta tahriri nufus yapılmak kadınlar temenni edeceğine, bu sinirli makine ile bu meçhul bel üzeredir. 29 mayısta şehrimlz Arnavut konsolosanesinden de tstanbul'dakl bedeye uçmasım tavsiye ederim. kâr Arnavuflara Arnavutluk'ta aliesi oCİCİ ANNE lan Arnavut tebeasının tahriri nüfusu yaprfacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: