27 Ağustos 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

27 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YED^'CI SFNE N" 9 2 6 5 Raşmuharrlrl YUNUS NAÜİ İDAREHANESİ: Telgraf: îstanbul Cumhuriyet Posta k u t u s u : N° 2 4 6 Başmuharrir . 2366 Tahrir mUdürü : 3236 mudurU 2365, Kitap kısmı, 4 73 J | | Düjumınmınıme kaniMnda daireiraahsnsai Cu m h u riyet Ismet Pş.nın cevabı Fethi B. Dün gazetemizebir Sıva mektup gönderdi S. C. F. Liden, gazetelert gücenmediğini bildiriyor Dünkü nushamızda «Bir hata» unvanh bir fıkra vardı. Bu fıkrada hulâsaten, Fethi Beyefendiye buyuk bir tesamuh göstererek mensup oldukları fırkaya karşı yaptıkları en şiddetli hücumlan bile neşretmek nezaketinde bulunan Halk Fırkasına mensup İstanbul gazetecilerini, yeni fırka liderinin son gunlerde kabul etmediğinden bahsetmiş ve böyle bir infialin senelerdenberi diplomatlık eden bir siyaset adamından bekIenmiyen bir hata olduğunu, kendilerine jsütunlarını acmakla buyuk hizmet et,mekte olan gasetecilerin. yeni fırkadan infial değf, .büâkis teşekkur beklediklerini kaydetmiştik. Dun Fethi Beyefendi bu münasebetle Başmuharririmize bir mektup gondermistir. Başmuharri'rimizin, nesrine muvafakat ederek, bize tevdi ettiği bu mektup aynen berveçhi atidir: Azizim Yunus Nadi Bey, «Bir hata» unvanlı fıkranızı okudum. Size soylendiği gibi muhalif gazetelere gücenmis değilim. Kaleminize pek hnrmet ederim. Fikirlerinizi, munakaşalarınızı şayanı istifade bulurum. Muharririnizi dun kabul ettim. Binaenaleyh kendisini kabul etmediğime dair ifadesi doğru değildir. Fakat kendisi bana Fahri Kemal Beyin şahsı hakkmda mütaleamı sormakla işe başladı. Bundan çok muteessif oldum. Millî mesail ortada ıken gazetelerin gene şahsiyat vadisine kapılmaları kalhımi sızlattı. Ne ÇAMŞAMBA 2 7 AGUSTOS ABONE ŞERAİTİ I MODDET: J Seneliği : 1400 Kr. ! 2700 Kr. \ 6 Aylığı : 750 Kr. | 1450 Kr. : 3 Aylığı : 400 Kr. \ 800 Kr. Insr fın o yerde namı yokmu? Serbest Cumhuriyet Fırkası umumî kâtibi Nuri Bey vuku bulan bir suale cevaben fırkanın sui istimal ile mucadele edeceği maddesini teşrih ederek yekdiğerini nakzeden cumleleri arasında «bir çok devairde rüşvet usulünün umumî bir itiyat halini almış bulunduğunu» söylemiş ve gumrüklerle posta ve telgraf idarelerini misal gostermiştir. Nuri Bey diyor ki: « Meselâ gümrüklerde kendisinden evrak ve muamele geçen her memurun beş kuruşa kadar tenezzul ettiği muhakkaktır. Bir çok ecnebiler posta ve telgraf işlerinden muşteki bulunuyorlar. Ufak derecelere kadar inen bu rüşvet âdetinin buyuk mikyasları da bulunmaeı tabiidir.» Bir çok devairde rüşvet usulünün umumî bir itiyat halini almış olduğunu soyüyen tamimi ile devletin butun devaIrini yerin dibine batıran Serbest Cumhuriyet Fırkası umumî kâtibi misal olarak tahsisen gümruklerle posta ve telgrafı paçavraya çevirmiş bulunuyor. Bu kadar kat'î ifadelerde karar kılan bu sözlerine Nuri Bey şu cümlelerle başlamıştır: Bizce tesbit edilmiş bir sui İstimal yoktur. Bu hususta meşgul olmadık. Yalnız muhakkak ve musbet olarak bir cihet varsa....» Tekdiğerini tutmıyan bu ifadelere göre hem kendilerince tesbit edilmiş bir gui istimal yoktur, hem muhakkak ve müsbet olan şurasıdır ki ortalık baştan başa sui istimal ile doludur. Kendilerince tesbit edilmiş bir tek sui istimal yuknasıl ve ne cesaretle ortalığın sui is6a timal deryası içinde yüzdüğünün muhakkak ve müsbet bulunduğunu iddia edebiliyorlar? Ve nasıl düşünmemiş bulunuyorlar ki bu ulu orta iddia muhakkak surette namuslu bir suru vatandaşı nahak yere en ağır bir isnadın çirkâpları içine atacaktır? Sozdeki bu olçusuzlük millî haysiyetimize havale edilmiş çok fena bir darbedir ki maaş namma çok hakettikleri beş on kuruş mukabicesine çalışan ve hayattakl bütün sermayeleri namus ve iffetlerinden ibaret bulunan memur atlı bir çok vatandaşla rımızın kalplerine unulmaz yaralar açtıktan sonra nihayet dönup dolaşıp bizzat Nuri Beyin de vicdanını tırmalasa gerektir. Çünkü hiç bir suretle tamir olunamıyacak kadar sarih olan bu olçusüz iddia esasen namus gibi insanlığın en kıymetli cevherine taalluk etmekte ve bu hususta musbet bir bilgisi olmıyan Nuri Bey ulu orta ithamından hemen hiç bir memuru hariç ve mustesna tutmamaktadır. P J iddiaya göre hiç olmazsa: Gümrük memuru musun, mutlaka hırsızsın! Posta ve teîgraf memuru musun, şüphesiz uğursuzsun! Gümruk memurları da öyledir a, faAat bizim her sene maaslarının darlığı iti mrile hayatlarının ıztırabma tercuman olduğumuz şu posta ve telgraf memurIarmm pek yakından bildiğimiz fedakârane hizmetlerine mukabil ortaya atılan bu ithamın fecaatine hudut tasavvur edemiyoruz. Günde sekiz saat çahşma usulü sanki dünyanm direği olacak bir kanun haline getirilmek için her tarafta yapılmış ve hâîâ yapılmakta olan gurültülere mukabil bizde posta ve telgraf memurlarının gece ve gündüz farkını âüşünmeğe dahi imkân olmamak şartile günde on sekiz saat çalıştıkları zamanlar ve mekânlar bugün dahi bir iki, üç beş değildir, pek çoktur, adeta her taraftadır ve umumidir. Buna mukabil bu ınemurların ekseriyetinin aldığı maaş bir aileyi peynlr ekmekle bile ancak ucuca geçindirebilecek kadar azdır. Gümrüklerde olsun, başka dairelerde olsun hiç sui istimal yok mudur denilirse biz yalnız bizde değil, dunyanın her tarafında her zaman az cok sui istimal ruku bulabilmekte olduğu ihtimalini lnkâr etmeyiz. Fakat üç beş kişinin sui istimal yapabilmesi ihtimalinden tutturarak bütün bir cemaat ve heyeti öyle Nuri Beyin yaptığı gibi baştan başa sui İstimal çirkâbı içinde yüzüyor göstermek ne hakikate muvafık olur, ne de insafa Biğar. Memurlarda namus ve istikamet asıliflır, sui istimal ise şaz ve mustesna teşkil eder ve ergeç kanunun kahrü tenkili He tedip olunur. Biz bu esasta Turkiye Cumhuriyeti memurlannın diğer dünya memleketleri memurlarından kendi hesaplarına zararlı bir fark gdstermiyeceklerini ve hatta namus ve iffet hususunda bizim memurlarımızın çok yerde ve çok kere daha faziletli olacaklarını kat'î bir kanaatle iddia edebiliriz. Her halde Nuri Beyin memleketimizİ9e sui lstimali adeta kanun ve kaide şeklini almış umumî bir itiyat halinde göstermesi şüphe yok ki batıl bir davadır. Bazı usullerin sakametinden mütevellit yolsuzluklardan şikâyetler nadir = 5 Kuruştur « = NDshası her yerde t t M Fethi Beyin beyanatı Başvekilimiz yarın s'a hareket edıyor Uç meb'us daha yeni fırkaya dahil oldu Fethi Bey, Fırkaya bazı sarıklılann alındığı haberini şiddetle tekzip ediyor Hariciye Vekili dün Ankara'ya gitti, 8 gun sonra döuecek S. C. F. na gırdıklerı ha ber verılen uç meb'us Refik îsmail B. (Sinop) Senih B. (B ursa) Başvekü İsmet Pş. Hz. evvelki akşam dişlerinden biraz f az laca muztarip oldukla rından Ya\otsmet Pş. Hz. Meclis Reisile beraber 7'okatliyaridan çıkarva'ya gitmekken, aşağıda B. M. M. Reisi ile Hariciye Vekili ten sarfı na Tokatliyan'da zar ederek geceyi Tokatliyan'da nehanesinde yemiştir. Otele av geçirmişlerdir. Pş. Hz. dün öğleye detlerinde Büyük Millet Meclisi kadar otelde istirahatten sonra Reisi Kâzım Pş. Hz. İsmet Pş. Hz.ni nesin« giderek difle/inin tedavisine devam etmişterdın Müsarünileyh fsmet ve Kâzım Paşalar Hz. ı refiöğle yemeğini Kâzım Pş. Hz. kaları Hf. lerle birlikte akşam üstü ve Hariciye Vekili ile birlikte Tokatlıyan'dan otomobillerle To Sami Günzberg Beyin muaye pane'ye ve oradan da Ertugrul yaSami Günzberg Beyin muayeneha( Mabadi 4 üncü sahifede Serbest Cumhuriyet fırkasının Galata'daNazh hanındaki merkezi, dun de sabahtan akşama kadar fırkaya girmek istiyenler iş arıyanlar, ne olup bittiğini öğrenmek arzusundan kendilerini alamıyan mutecessislerle dolup boşalmıştır. Bu meyanda sabık valilerden, eski cemiyeti belediye azasından, memuriyetten mahrum kalmış olanlardan, tüccardan ve diğer bazı rümrelerden hayli simalar vardı. Ziyaretciler mevanmda kadmlar da az değiidi. Koridorda dolasan Felkis ve Seniye H. nım isminde iki muallime fırkaya intisap etmek istediMerini söylüvor'ardı. \ezihe Muhlttin HTnım, bermutat veni ^rka^'a kadın aza toplamak için faalivette idi. Galip B. (Niğde Bu içtimada Ağaoğlu Ahmet Bey de bulunmuş ve mumaileyhin hazırladıgı fırkanın nizamnamesi dahilî projesi tetkik edilmiştir. Nizamnamei dahilî tetkikatı biter bitmez matbuata verilecektir. Yeni fırkanın belediye namzetleri henüı kısmen tesbit edilmiştir. Bir kaç güne kadar bu liste de kesbi kafiyet ederek neşredileeektir. Diğer taraftan fırka teşkilâtına ait faaliyet devam etmektedir. İstanbul'da Adı#le Han'm ve veni fırka Yeni fırkaya iltihak eden ikinci kadın aza Âdile Hanımefendi, Niyde'den çelen bir muallim hanımın fırkaya eirmek icin vaki olan muraeaa^ının kabul edi'»nemesi onun muva'Z'f vp maaslı m"inim olmasınf'3n "eri se'd'öir' bîlb"ki '»ndisinin ıiTetli m'ia'iirn oldueunu sovluyord'i. Italyan bahriyeüleri Dün "Piza,,da bir çay verildi. Misafirlerimîz bugün gidiyorlar Fethi Bey dün S C F nın Galata'dakı merkezme gırerken.. kadar mukaddes ve millî bir gaye için işe başladığımı takdir edenlerden olacağınıza şuphem yoktur. Bu gayeyi bırakarak bir takım şahıslarla meşgul olmağa ne takatim ve ne de hevesim vardır. Vaktiniz benimle goruşmeğe musait değilse gondereceğıniz muharrirlerin hiç olmazsa daha makul suallerle gelmelerine itina buyurursanız çok memnun olacaçım. Muvafık, muhalif durüst hareket e^en bilcumle matbuata teşekkur ettim ve gene etmekteyim. ( Mabadi 4 uncu *ahıjede Yeni fırkaya her gelen alınıyor mu? Bir ara!ık Tahsin B. (Erzurum) gazetecilerın janına gelerek bazı hanımların fırkaya girdiklerini yazmakta istical edilmemesini tavshe etti. Tahsin Beye gore, fırkaya ver '"n teklif varakaları uzerine sahipleri hakkmda tahkikat yapılacak, oııdan sonra kat'î intisapları tahakkuk edecektir. Fırkaya intisapları yazılan hanımlar mevanında Kandilli kız orta mektebi ; tab i>at muallimi Şekibe Ali ve Nudive Hu«=eyin Hanımların azahkları henuz tahakkuk etmiş değildir. 5. F. nın kapısı önünde iki hanım... açılacak merkez için eski Emniyet san dığı binası gorulmüş ise de henüz bu hususta kat'î bir karar verilmemiştir. Daha muvafık bir bina bulunursa orası istanbul merkezi ittihaz edilecektir. Fethi Bey Izmir'e gidecek SERBEST İNSANLÂR ÜLKESİNDE Davetliler zırhlımn güvertesinde Limanımızda bulunmakta olan Hâmit, İspanya sefiri Baron Ser İtalya'nın Piza mektep gemisi Ku vety Vest, Holanda sefiri Baron mandanı Kastrakane tarafından Ringers ile diğer sefaretaneler erdün öğleden sonra zırhlıda bir çay kânı ve ataşemiliter ve ataşenavalziyafeti verilmiştir. Ziyafette İtal ları ve ref ikaları ve erkân ve ümeyan sefiri Baron Aleisi cenaplarile rayı bahriyemizden bazı zevatı, İtal sefaretane ve konsolosane erkânı, yan kolonisine mensup bir çok zeŞehremini ve Vali vekili Muhittin vat refikalarile beraber hazır bu ( Mabadi 4 uncu sahifede B. namına Şehremaneti muavini ımıııııııııımıııııııımıı şeridir. Hafifmeşrepliği terviç ve iltizam olmamakla beraber böyle bütun daireetmedikçe hic bir vatandaşın namusu ile lerin kucuk buyuk butun memurlarını yerin dibine batırmaktaki fahiş muba oynamak hiç bir kimsenin ne hakkıdır, lâğayı yalnız hakikatle değil, millî hay ne de haddi... IIIIIIIMIIIIIII IIIIIIIMIHIIIIIIII1III1IIIIIII1IHIIIIII Lider Fethi Bey iki üç gune kadar yeni fırka teşkilâtını yapmak üzere İ»Dünkü ictima ve yeni fırka mir'e gidecektir. Karadeniz sevahili ve Sark vilâyetleri teşkilâtını vapmak üzere nın nizamnamesi bueunîerde hareket edeceği yazılan TahDün fırka merkezinde, Fethi Beyin riyasetinde fırkanın burada bulunan bu sin B. (Erzurum) bu hususta henüz bir ( Mabadi 3 üncü sahifede tün azasınm iştirakile ictima edilmiştir. siyetimizle de telife imkân bulunamaz. Anlaşılan yenice muhalif bir fırkaya intisap eden Nuri Bev arkadaşımız devlet memurlarını hep Halk Fırkasının memurları diye böyle ulu orta batırmağı muhalefet mesleğinin icabı olan bir politika oyunu saymış ve bö>le yapmakla tabiî çok yanlış ve pek fena hareket etmistir. Evvelâ bu memurlar şu fırka ve bu fırka mevzuu bahsolmaksızın tıpkı Nuri Bey gibi bu memleketin çocuklarıdır, ve bizim vatandaşlarımızdır. Aleyhinde tesbit edilmiş bir madde olmadıkça her vatandaş namuslu bir hem Her yerde görülebilen ufak tefek istisnalar kale ahnmamak şartile biz Nuri Bejin ulu orta batırmakta beis gormediçi Turkiye Cumhuriyeti memurlarını kendisinin arz ve teşhir etmek istediği kara ve karanlık vaziyetten tenzih etmeği ve Turkiye Cumhuriveti memurlannm kendilerine bu kadar umumî şekil ile tevcih olunan çok fena isnat ve ithamdan daima âri ve beri bulunduklarını ve bulunacaklannı alenen beyan etmeği cok kat'i ve pek mubrem bir vazife bilijoruz. YUNUS NADt Ağaoğlu Ahmet Beyin derın bir alâka uyandıracağına şüphe olmıyan kıymetli eserini bugünden itibaren derce başlıyoruz. 2 inci sahifemizde takip ediniz. Karın da yeni fırkaya girdi m i i Tabiî... Neden tabiî oluyor? Ben Halk Fırkasındanım da ondan...

Bu sayıdan diğer sayfalar: