16 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cvmhuriyet mayıs ATTILA Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namtk f Sehir ve memleket haberleri ; Siyasî icmal Idarejmilleri j Darüşşafaka kongresi Harp hazırhğı artıyor Dahiliye Vekâleti Dün toplanan kongrede müessesenin bir mecmua çıkardı 2 aylık bütçesi kabul edildi Bunda büyük memurlantı mehşeleri gösteriliyor Dahiliye Vekâleti bütün valilerle vali muavinleri, mektupcular ve kaymakamların sicillerini gösterir bir mecmua neşretmiştir. Buna nazaran birinci sınıf valilerden Hasan Rıza, Stileyman Sami Beyler mektebi mülkiye; Nevzat ve Muhittin Beyler hukuk mezunudur. tkinci smıf valiler altıdır. Uçii mUlkiye, biri hukuk, biri Harbiye, diğeri rüştiye mezunudur. üçüncil sınıf valiler 17 dir. 14 ü mülkiye, ikisi hukuk, birisi de Harbiye mezu nudur. DördUncü sınıf valler 17 dir. 14 tanesi mUlkiye, tiç tanesi hukuk, bir tanesi de rüştiye mezunudur. Beşinci sınıf valiler 22 dir. 15 tanesi mülkiye, 3 tanesi Harbiye, 2 tanesi hukuk, 1 tanesi Darüşşafaka, bir tanesi hem edebiyat hem de hukuk mezunudur. Vali muavini Uctür. lkisi mUlkiye, birisi idadi mezunudur. Mektupçulardan birinci sınıf üç tanedir. Birisi idadi, diğeri mUlkiye, UçUncUsU ise rüştiyeden mezundur. Diğer mektpçuların kısmı azatm rüstiye, idadî, lise mezunudurlar. Kaymakamların ekseriyetini idadi mezunları teskil etmektedir. Maa • mafih son zamanlarda bunların yerlerine peyderpey mUlkiye mezunları tayin edilmektedir. Darüşşafaka ve Cemiyetl Ted risiyel tslâmiyenin kongresi dUn, Istâhbul meb'üs ve heyeti idare feisi Halil Bey tarafından açılmış ve kongre muvakkat reisliğine gene Hamdi Bey intihap edilerek her iki müessesenin bUtçeleri müzakere edilmiftir. Müzakere başlamadan evvel, reis Hamdi Bey, Darüşşafaka cemiyetinin reisi bulunan Başvekil ts • met Paşa Hazretlerinin azalara sel&m tebliğ ettiklerini tebliğ etmiş ve heyeti umumiye tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Bundan sonra bütçe müzakere sine başlanmıştır. Darüşşafaka hUkumetin muavenetile yaşıyan bir müessese olmak itibarile devlet bütçesi kabul edilmeden kendi bütçesini tanzim edemiyeceği için iki aylık bir bütçe tansim edilmiş ve kongrece kabul edilmiştir. BUtçe mUzakeresi esnasında hesap mUfettişlerinden tbrahim Be yin, memurin tasarruf ve muavenet sandığı teşkili hakkındaki teklifl, uzun münakaşaları mucip olmuş ve iki ay sonra aktolunacak kon • greye kadar bir nizamname yapılması ve bu müddet için bUtçeden bir miktar para tefrik «dilmesi kabul edilmiştir. Bundan sonra hesap mUfettişi tbrahim Bey tarafthdan teftiş rapdfö okutımuştur. Bu raporda cemiyetin masfaf üsUİleri, usula niuhtuebesi tenkit edilmekte ve bazı usulsüz sarfiyat yaptldığından bahsedil mekte idi. Heyeti idare namına söz alan Esat Bey, gelecek kongrede cevap verilmek üzere bu raporun heyeti idareye tevdiini talep etmiş ve kongrece bu talep kabul edil miştlr. Yeni sene Içln inhilâl eden d8rt aza için yeniden yapılan intihabat neticestnde Hafit, tzzet, Hasan Tahsin ve Fuat Beyler intihap edilmiş ve Gazi Hazretlerile makamati âliyeye tazimat telgrafları çekilmesi müttefikan kabul edilerek kongreye nihayet verilmiştlr. Cemiyetin azaları sekSz yüzü mtitecaviz olduğu halde kongreye pek az aza gelmişti. Kongrenin küşadından evvel azalar arasındaki tnUkâleme mevzuları; Darüşşafaka azalarının cemiyete çok az alâka götterdikleri ve aidnt mes'elelerinde de ihmalkâr oldukları etrafında cereyan etmekte idi. Bütçenin müsakeresi esnasında, ekser! aıaların aidatlarını muntazaman vermedikleri mevzuu bahsolmuş ve bunun için ikinci bir tahsildar ilâvesine lüzum ffösteren heyeti idarenin teklifi kabul edilmiştir. Vaşington'da toplanan cihan ticaret kongresi devletlerin teslihatı gittikçe artmakta olduğu hakikatine tekrar âlemin nazari dikkatinî celbetmistir. İngiltere • Fransa İtalya deniz itilâfının suya düşmekte ol ması terki teslihat mes'elesinin e • hemmiyeti bir kat daha artffilftır. Simdiki cihan tesllhatmın befe • riyei üzerinde tıe kadâf ağır blr yük olduğunu Müttehidei Amerika Reisicumhuru şu iörler ile tasvir etmiştir: Hali hazırda cihanın teslihata ait sarfiyatı harbi umumiden evvel ki zamanlara nisbetle yüzde yetmiş daha ziyadedir. Harbin geçtiŞine 12 sene olup umum devletler Kelloğ misakı ile harpten feragat ettikleri halde şimdi bütün dünyada beş buçuk milyon kisi silâh altında bulunuyor. İhtiyat olarak yirmi milyon muallim asker vardır.» Gariptir ki Amerika Reisicumhuru bu sözleri söylerken 600 büyük A merikan harp tayyaresi dünyanın en muazzam hava harbi manevralarına hazırlanıyorlar idi. Avrupa'da harp hazırlıkları daha vâsi mikyasta ilerlîyor. Fransa guya Fas muharebe lerinde tükenmîş olan cephane de • polarını doldurmak bahanesile alelâde bütçe harici olarak yeni teslîhat ve mühimmat için milyarlar tahsis etmiştir. Belçika dahi eski istihkâmları yerine muazzam tahkimat ve hututu mustahkeme vücude getirmek için milyarlar tahsis etmektedir. İtalya dahi harp için gayet vâsi ve şümullü bir seferberlik plânı hazırlamıştır. İtalya devleti bir harp vukuunda yalnız mükemmel surette techiz edilmiş müsellâh kuvvetlerine değil ayni zamanda inzibat ve tes kilât altına alınmış umum si • vil ahaliye dahi istinat etmek isti • yor. Bir harp vukuunda İtalya'da umum efradı millet seferberlik plânı ile evvelden kendîlerine tayin olu nan vazifelerin basında askerî bir intizam ile çalısacaklar ve askerî kanunlara tâbi bulunacaklardır. Mesell mühimmat fabrikaları amelesînden beş gün işine devam etmiyenlere firari cezası verilecektir. Diğer memleketlerde dahi buna henzer harp seferberliği plânlarmın ihzar edilmekte olduğuna nazaran simdi yalnız ordular ı^eğil belki her mi^letin bütün efradı asker gibi harp ve seferberliğe hazırlanmaktadır. Böyle bir vaziyet gayet tehllkelı olduğundan Cenevre îctimalarında Almanya • Avusturya «•"•nrük iti lâfı mes'elesi bir neticeye badandiğı takdird cihan siyaset! üzerine en ziyade teslihat mes'elesi hâkim olacaktır. 13 Roma: Parlak cepheli fakat inhidama meyyal büyük bir bina Debdebenin gerisinde görünen aciz ve zâf Yabanctların gaftett Balanür'Jehberi Hiifl ilyasett Hün'leri Avrupa'ya sevketmiş olan (Balamir) denberi Hiin rü esasının fiyaseti, vekayün tesa düflerine bağlanmıstı. Zahmet • sizce elde edilmiş küçiik muvaf fakiyetlerle iktifa ediliyordu. Hiin ismi, Şark ve Garp kavimleri arasında dehset «ahverdi. Avrupa mailesi üzerinde Sibirya ile Tuna arasında yasıyan bütün milletleri ardı ardına, önlerinden silip süpürmüflerdi. Şimdi (Hün) ler Roma ile Kostantaniye'nin ha • •*:*e1erine uzaktan. imrenerek bakıyorlardı. Asya Hün'lerinden, uzun mesafelerle uzaklaşmışlar dı. Onlarla artık münasebetleri kalmamiftı. Asya (Hün) leri de Seddi Çin'in vücudüne rağmen (Çin) Imparatorluğu dahiline hulul etmeğe çalışıyorlardı. Entrikalar, reisler arasındaki muhasedeler Hün milletini küçiik kabile lere, inkısatn ettirmifti. Müstakil kabilelerin her biri kendi hesabına çapulculuk yapıyor, yahut talip olan milletin hizmetine giri yordu. (Tuna) da saltanat türen hükümdar aileai, diğer kabileler üzerinde ancak muvakkat ve nazarî bir hüküm ve nüfuzii haizdi. Roma'nın zâfı Roma ile muahede akteden Hün Kralları, Roma tmparator larının, düşmanları kadar müttefiklerine karşı da duydukları korku ve dehşeti sezecek ve Roma'yı kendilerile birlesmeğe sevkeden, hakikî âciz ve zâf sebep lerini anlıyacak kadar dürbin değillerdi. O mağlubiyet nedir bilmyien İmparatorlugun eski haşmet ve kudreti her sahada çekilip ülul etmişti. Fakat, elçilerin kullan dıkları lisanın üslubunda, eski kcümeler, hal& icaz ve asaletini mtıhafaza ediyordu. Sefirler, eski Kayserlik murahhasları gibi, yttksekten ve tehditkâr bir belâ • gatle söz söylüyorlardı. Bu hal, ecnebiler üzerinde hâlâ müessir olabiliyordtı. Şimdi, Roma, o eski şötıreti ile Avrupa'da ve Şark'ta asırlaca devam etmiş olan propagandası sayesinde, yaşıyordu. Bu parlak cephenin önünde tevak ktıf edip onu seyredenler, onun intizatnını, salâbetini takdirden kendilerini alamıyorlardı. Fakat ifttftn bİnaya adamakılh yaklaşınca, yarıklar ve çatlaklar farkolunu yordu. Bu yalanct cephenin arkasinda, muhteşem saraylar değil, içi bof ve çökmüf odalar, yıkıl • mış duvarlar, çatlamış kubbeler vardı. Bu harabeleri nutuklann tumturakh ifadeleri, İmparator Iftnn ziynet ve aıameti gizliyordu. Roma, artık korkunç olmak va ziyetini çoktan kaybetmiş ise de, tâbileri ve düşmanları üzerinde yerleşmif olan dehşet uzun za matttfânberl devftttı etliyofdtl. Re* ma hasımlarını veiâbilerini o derece şiddetle darbelemişti ki, onlarda her türlü isyan ve istikl&l ümitlerini kırmıştı. Fakat şimdi, en küçiik bir fırtınadan bir feyezan çıkabilir, Roma'nın ecnebi lere karşı kurulmuş o mevhum •atvet kalesi bir hamlede altüst olabilirdi. Binaenaleyh, Impa * ratorluk, kuvvet yerine hiyanetin kaim olduğu bir siyasetin hileleri sayesinde ayakta duruyordu. Roma, hasımlarile harp etmektense onların ittifakını para ile satın almağı tercih ediyordu. Yabancdartn gafleti ve Roma entrikalart Kendi tefevvukundan bihaber olan ecnebiler, Roma'nın hüd'alarına aldanıyorlardı. Roma diplomasisinin, buhranlı zamanlarda, meharetle teşvik ve ihdas ettiği en âdi behanelerle aldatılarak birbirine harp ettirilen ecnebi kavimler kendi kendilerini bitirip tüketiyorlardı. Yabancı hükümdarların gön • derdikleri genç rehineler, Roma Imparatorunun has misaf iri idiler. Kayser, Roma (Raven) e gidip geldikçe rehineler de, onu, bu mekân tebeddülünde takip ederlerdi. Tecrübesiz ecnebi prensleri, kendi saraylarındaki sade Hkten pek farklı olan bu Roma şaşaa ve debdebesinden hayret ler içinde kalıyorlardı. Bu rehineler, ekseriyetle pek toy genç • lerdi. Yeni bir hayat tarzının uyandırdığı merak ve tecessüsler, nihayeti gelmez eğlenceler, İmparatorlugun kadim sevketini ayuka çıkaran muallimlerin derslerî, bu, dev gibi satvetii görünen Roma'nın hakikî âciz ve zâfım, rehineler nazarında setre medar oluyordu. Genç prensler, baba • larına mektup yazdıklan vaklt, Italya'nın güzelliğini müessesele* rin intizam ve kuvvetini, methe • diyorlar ve Roma'nın haiz oldu • ğu cihansümul nüfuz ve itiban, farkına varmıyarak, çoğaltmak tan geri kalmıyorlardı, Roma Roma propagandasınm bilmiyerek birer memuru olmuş oluyorlardı. Lâtince konuşmak, Roma muaseretine gdre giyinmek, onlarca iftihara medar oluyordu. Diplotnatların teşvikile âşikane maceralar da çeviriliyordu. Nedimeler, bütün talîmatı, entrika menbaı olan diplomatlık dairesinden ahyorlar ve gençleri, Roma'ca matlup gayeye, zahmetsizce sevkediyorlardı. Genç prensler, bilâhare tahta geçince, saraylarına rekkaseler, hanendeler ve âazendeler, şairler, terziler, berberler alıp götürüyorlardı. Böylece, ecnebi saraylarında Roma safalan tertip olunuyordu. Mabadi var Neler yiyor muşuz? Belediye kimyahanesine son bir ay zarfmda 200 kadar mevaddı gıdaiye nümunesi gönderilmiştir. Tahlil edilen bu nümunelerden 250 sinin sıhhî evsafı haiz olmadığı görülmüstür. Bilhassa un, makarna, sirke ve zeytinyağı gibi mevaddın fazla tağşiş edildiği anlaşılmaktadır. Kubilây abidesi Teberruat listesi Gazetemizin teşebbüsile ya pılacak Kubilây abidesi için aziz vatandaşların gönderdiği teberruatı liste halinde neşre devam ediyoruz. Maarifimizin gösterdiği yüksek alâkanın sayani şükran olduğunu ehem ' miyetle kaydederiz. L. fc 96 Ecnebi sermayesi Zengin bir İngiliz grupu gelmek üzere Şirket Türkiye'de 1 milyarlık iş yapmak istiyor Geçeniere "memleketimize gelen İngiliz Kraliçesîhîri kardeşi Prens «tim<>Tİ* tm Anfcara'?a'"" 6fiy»4lJ mehafili siyasiyede büyük ehemmiyetle karşılanmıştır. Hatta bu ziyaret İngiliz lirası üzerinde bile te•İrlni göstermiş ve lehlmite bir fark husule gelmiştir. Aldığımız malumata nasaratt bazı tnglliz sermayedar şirketlerl vâsi miktarda îş yapmak için şeh • rimize gelmek UzeredirUr. Bu meyanda Ingiltere'nm en meşhur demlr fabrlka v* madenlerlne sahlp elan bir şirketin müdUrü yaktnda İstanbul'a gelecektir. Bu şirket bîf kaç sene evvel memleketimizde yüz milyon İngilîz 15ralık iş yapabilmek için vâsi taahhüdata girişmek ve hemen, hemen bütün liman ve demhyollarımizı inşa etmek istiyordu. O zaman tetnasa ve müzakereye geçilememiştl. Bu defa müsbet neticeler hasıl ol ması muhtemeldir. Yapılacak : şler arasında Gölcek Iimanı ile diğer bir çok limanlar ve şimendiferler hatları vardır. Ekmek fiatları ^.« Ticaret Borsası mubayacılarından bir heyet Belediye reısîni zîyaret e derek ekmek narhınm buğday fîatları nazari itibara aîinarak"'fcönul masını istemiştir. Teklif tetkik edilmektedir. Belediyeler Bankası tstanbul Şehir Meclisi S aylık muvakkat bütçe ile 931 bütçesin de; kanunen teşekkül edecek be lediyeler bankası için varidatın yüzde beşini ayırmış, fakat bu tahsisat belediyenin yapacağı bir çok işleri aksatmışttr. 1 liralık tahsisat! Şehir Meclisinde bu sene inşası kabul edilen UskUdar hastanesi için bütçede tahsisat bulunamadığın fasıl açılmak üzere hastaneye 1 lidan ve ileride para bulunursa bir ra tahsisat ayrılmıştır. I ; Diinkü yekun 669 Erkek Ameli Hayat mektebi heyeti idare ve ta limlyesl 10 Selimiye'de topça tabura » emlrber zablti Muam' mer Bey 4 f Fener'de Runv tnektebi \ kebirl mijâŞfK Spiro Za I haradts Efcndi 2 I Rum mektebi keblri mulimi Kenan Bey 1 Rum mektebi kebirl mualHml Halit Bey 1 Rum mektebi keblri maallimi Raslt Be/ 1 Rum mektebi keblri muallimi Yorgi Torgiyaâis Efendi 1 Muallim tlya Çolis Ef. 1 Muallim Emil Karusos Efendi 1 Muallim Panayot Papakostantino Ef. 1 Moallim Nikola Vnros Efendi 1 Muallim Yani Avranitaki Efendi 0 Muallim Dimitri Aspropolos Efendi 0 Muallim Vasil Muçoflu . Efendi .. 0 10 Rum mektebi kebir Yekun 7ÖT talebesi 80 00 MUHARREM FEYZ1 00 00 00 00 00 00 00 00 00 50 90 Ford'un bir teşebbüsö Ford fabrikası tarafından imal edilen otomobillerin içine Türk ha • lıları konulması için müessese nez dinde teşebbüste bulunulmuş ve fabrikanın bu işe muzahir olacağı anlasjhMTstu. Ticaret Borsastmn vaziyeti Ticaret Borsasının varidatı azalmış, fakat masrafı kısmak için memur maaşlarında tasarruf imkânı bulunamamıştır. Borsanın bir istikraz yapacağı doğru değildir. İdare parası bittikçe Ticaret Odasından avans almaktadır. Hatta gecenlerde de 1000 lira almıştır. Borsa idare heyetile mubayaacılar arasındaki ihtilâf henüz halledilememiştir. Peşte sergisi 18 mayısta kapanacak ve burada kalan eşyamız 30 mayısta acılacak olan Breslâv sergisine nakledilecektir. Peste'de bulunan haricî ticaret ofisi müdürü Cemal Bey Breslâv sergisinde Türk paviyonuna nezaret edecektir. İ ? ' ' / , Alçak bir baba Izmir'de Civani isminde bir İtal yan mühendisinin Amelya ve Anjel isimlerindeki kendî kızlarını berbat ettiği, Amelya'nın babasından bir de çocuk doğurduğu bir müddet evvel yazılmıştı. Şimdi bu çocuk şehrimizde bir Italyan müessesesinde imiş. İzmir adliyesinin takibatı neticesinde bu alçak babanın İstanbul'da bulunduğu anlasılarak bura Müddeiumumiliğine müracaat edilmiştir. ' '' 1 ij ij ' ' ' Breslâv sergisi 71 Sen Benuva'mn sahte emlâki Sen Benuva ve Sen Jorj mektep • lerine sahte senetlerle maledilen emlâk hakkında Defterdarlık muhakemat müdiriyetinin yaptırdığı tetkikat nihayet bulmuştur. Buna nazaran bu mektepler namına vakfedilen emlâ kin bir kısmı hakikî vakıftır. Vâkıfın vefatını müteakip imza ve namı taklit edilerek diğer bazı emlâkin de bu meyana ithal edildiği anlaşılmıştır. Defterdarlık bu ikinci kısım emlâki istirdar için hukuk mahkeme • sine dava ikame etmiştir. Devlet riyasetinde istikrar rana müncer olur. Çtinkü yeni ekserijf*t ftrkası tnağlup ftrkanın lideri olafl Cumhur Reisini şef olarak ta • myamtyacaktır, ve onu iskata çalı şaeaktır. Eski Reisicumhurun teşkilâtı esasiye kanununda zikredilen dört senelik mutat devre sonuna kadar ipka edilebilmesi ancak etki Reisicumhurun hüviyetini ve xahsiyetini yoketmesi ile büsbütün silik olmağa ve yeni Başvekilin tahakkümü altında kal mağa razı olmasile mümkün olabi lir. Bu hal ise başka bir buhranın başlangıç olur ve bir Cumhuriyette iki reis mi, bir reis mi vardır? Bir reis varsa, o reis Cumhur Reisi midir, yoksa kabine reisi midir? Bu maruzatımı hariçten göstereceğim miaaller ile teyit edebilirim: Fransa'da riyaseti devlet makamında temin edilmek istenilen f azla istikrar yiizünden daima mütebeddü olan ekseriyetin reisi bulunan kabine resi il« hiç değişmiyen Cumhur Reisliği "arasında ahenk kolay kolay temin edilemiyor. Sol cenah kuvvetleri bu IBatmakaleden mabalt] tnhisar likörlerî tspirto ve Müskirat İnhisar ida resinin yeni inşa ettirdîğl likör fabrikasının kabulU kat'î muamelesi icra edilmiştir. Balkan hükumetlerinde bir likHr fabrikası mevcut olmadığından memleketimizden buralara ihracat yapılabileceği ümit edilmektedir. Fabrikalarda vişneli likörden sonra bu • günlerde çilekli HkHr de Imal edllmek üzeredir. Çok gariptir ki Tür kiye'ye ilk likör siparisini Habeşistan vermiştir înhisar idaresinin çıkaracağı li körlere azamî itina etmesi ve pek adi bir şekilde imal ettiği şaraplara benzetmemesi lâızmdır. Aksi taktirde yapacağı ihracat hem bir defaya münhasıV kalır, hem de memleketi miz aleyhinde çok fena bir reklâm ahengi, bir Kralın geleceği Umidile yapılraış olan Fransız kan'inu esasisinin sarih hükümlerine rağmen kuvvet i miinhasıran kabine reisinde temerküz ettirmek, Basvekili İngilte re'de olduğu gibi yalniz fırkanın murakabesine tâbi bir diktatör mevkiine çıkartmağa çalışmak suretile temîn etmek istiyor. Buna vusul için de ortaya attığt «değers'7. ehemmi yetsiz reis» (President Soliveau) nazariyesi ile kuvvetli adamların devlet reisliğine gelememesine çalışı yor. Fransız Cumhur Reislerinden Puvankare ve Mileran gibi zatlar, Cumhuriyet reislerini ahval ve hâdisat hakkmda bir fikir sahibi olmaktan, bir endişe taşımaktan menetmemiştir dedikçe ve ekseriyet fırkasile ihtilâfa düştükçe iskat edilmişlerdir. Umumî harbe başlangıç olan Saraybosna hâdisesi Puvankare'yi iskat tan kurtarmak için tam zamanmda yeti^en bir iş olmuştur. Müesseseler arasındaki ahenk ancak devlet reisliği, meclis reisliği ve kabine reisliği gibi devletin en yük • Fabrikaların kazanç vergrisi Taşrah hastalara yer yok Şehirdeki hükumet ve Belediye hastanelerine en ziyade hasta taşradan gelmektedir. Belediye Dahiliye Vekâletine müracaat ederek vilâ yetler ve belediyeler vasıtasile ts tanbul'a gönderilecek hasta maı • raflarının mutlaka mahallinde temin edilmesini ve tedavi masrafı veril • miyen hastaların hastanelere kabul edilmîyeceğini bildirecektir. sek makamlarının ekseriyet fırka sının elinde bulunması ile temin edilebilir. Bunun içindir ki Gazi Hz. mefsuh S. Fırka liderine yazdıkları mektupta fırkaları ekseriyette ol • dukça devlet riyaseti makamını muhafaza eyliyeceklerini alenen tas rih eylemislerdir. Devlet reisliği muhtelif iki takım arasında yapılan bir futbol maçı hakemliğine benzetile mez; o yalnız takımlardan birinin umumî kaptanıdır. Sahaya takımı • nın renklerile cıkar ve s^hadan takımının renklerile ç e K ' v ve sîlinir. VASFt RAStT Feminiz kongresi Belgrat'ta toplanacak feminizm ve amele işleri kongresine iştirak edecek olan Necmettin Sadık ve Vehbi Beyler bir iki güne kadar hareket edeceklerdir. Bu kongrede murahhas olarak bulunacak olan Seniha Rauf Hanım 17 mayısta Belgrad'ta toplanacak beynelmilel kadınlar kongresinde bulunmak üzere dün Belgrad'a hareket etmiş • tir. Fadıl Ahmet B. in bir tashihi Elâziz meb'usu Fadıl Ahmet B. bize gönderdiği bir mektupta şimendifer idaresile arasında bir müna zaa çıktığı haberinin doğru olmadığını bildirmektedtr. Teşviki sanayi kanunundan istifade eden sanayi müesseseleri kazanç vergisi vermemektedirler. Bu şekildeki müesseselerîn mü him bir kısmı İstanbul'un uzak semt lerinde bulunduğu için fabrikalar sehrin ticaret merkezlerinde birer satış mağazası açmşılardır. Fakat maliye bu bürolar için sahiplerini kazanç vergisine tâbi tutmaktadır. Bu yüzden üç bin lîra kazanç vergisi verecek olan bir mües seseden 28 bin lira vergi istenmektedir. Sanayi Bilriğinde toplanan fabrikatorlar bu hususta hükumet nezdinde teşebgüsatta bulunmağa karar vermişlerdir. Efgan sefiri Bursa'ya qitti Efgan sefiriSultan Ahmet Han dün Bursa'ya gitmiştir. Sefir ora daki Efgan'h talebeyi teftişten sonra Ankara'ya geçecektir. Ahmet Han Maarif Vekâletinin Efgan ta lebesine gösterdiği muameleden müteşekkirdir. Almanya'da tahsil güı w .. Türk T* lebe Cemiyeti dün akşam saat 17 de Tokatlıvan otelinde bir çay ziyafeti vermiştir. Ziyafette Almanya'da tahsil gör • müş gençler, kendi aralarında samimî müsahabeler yaparak güzel vakit geçirmislerdir. Çay ziyafeti

Bu sayıdan diğer sayfalar: