3 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

=5 3 Temmuz 1931 Cumhuriyet KÜÇÜK KÖŞE: SON TELGRAFLA Meclis müzakeratı Arazi, müsakkafat veraset vergileri pazartesiye Meclisten çıkıyor Ankara 2 (Telefonla) Mech* bugün 2 de toplandı. Bir tefsir tez keresi müzakere edildi. Ruznamede mektep pansiyonları lâyihasımn i • kinci müzakeresi vardı. Bütçe En cümeni, başka bir kanuna taallui»u dolayısile müzakerenin cumartesiye taliki hakkındaki teklifi kabul e dilmiş ve ceUe cumartesiye talik olunmuştur. Veraset ve intikal, müsakkafat ve arazi vergi kanunlarının ikinci müzakeresi pazartesi günü ikmal edi • lecektir. Bütçe Encümeni bugün Nafıa Vekili ve Devlet Demiryolları Umum Miidürünün huzurile demiryollar inşaat müdiriyetinin bütçesini müz? • kere etmiştir. Maliye Encümeni bugün kazanç vergisi lâyihasınm müzakeresine clcvam etti. Pek yakında tetkikini ikmal ederek lâyihayı Bütçe EncÜTie nine verecektir. Muamele vergisini müzakere e • decek olan Muhtelit Encümen cu martesi günü tetkikatına başliya caktır. ı Boğaziçi ((Seîne); nehri Değildir! "Yılmaz,, macerası! Dün Bey Ankara'dan gelen Celâl Nuri esrar perdesinî kaldırıyor? IHEM 1MALINA MIHINA Yankesicilik şerefini bozan adam ! Bir yankesici ilk defa bir adam öldürüyor. Halbuki devairden palto, kümesten tavuk aşıran en zayıfla rından tutunuz da sehirlerde, ku yumcu dükkânlarını soyan, banka kasalarını delen, konakları boşal tan müthiş hırsızlara ve dağlarda köyleri basan, yolları kesen eşkiyaya kadar muhtelif şirirlerin en ne/aketlisi, en terbiyelisi yankesiciWdir. Yankesicilik, hırsızhğın nefis san'atı, yankesiciler de, hırsızların san'at • kârıdır. Halkın sesi! Eskişehir gençliği vatan haini Arif Oruç'un neşriyatmı tel'in ediyor Cumhuriyet gazetesi Başmuhariri Yunus Nadi Beyefendiye Eskişehir 2 temmuz 931 Gazi düşmanı ve vatan düşmanı Arif O • ruc'un efkâri teşviş ve hakikati tagIit için kopardığı velveleye kar«ı actığınız yüksek cidali takdir ve şükranla takip ediyoruz. Milletimizın en tehlikeli harp yıllarında necıp bir cemaatin menfaatlerini üç beş serkerdenin menfaatlerine fedadan çekinmiyen ve bugün de utanmadan hürriyet alemdarlığına kalkan Arif Oruç muhitimizin yabancısı deği! dir. Her Eskişehir'li onun iğrenç rancera ve sergüzeştlerinin hatırasını kalbinde nefretle taşımaktadır. Dunılııpınar zaferini nihayet bir (bir ke lime okunamamıştır) diye tasvir eden bu vatansız serseri on sene ev velki kirli hayatımn safahatını düsünürse artık bu topraklarda yaşa mak hakkını da Türk'lükten doğan bir civanmertliğe medyun olduğunu iyi takdir eder ve etmesi lâzım gelir. Mücadelenizle yakından alâ kadar olan Eskişehir'lilerin bu acık ve merdane hislerini izhar etmekle en medeni bir vazifeyi ifa eyledifimize kaniiz efendim. Eskişehir C. H. Fırkası Osman, Belediye reisi Kâmil, Ticaret Odası reisi Kâmil. Idman yurdu reisi Faruk, Ziraat Odası reisi Ahmet. İster dostça, ister duşmanca, ister {Birinci Sahifeden mabait) muhaüfçe olsun. Her türlüsünde sanı muhtevi bir mektuptur. rih olmanın kendine mahsus bir saGazetenin bana ait olmadığına mimiliği, bir civanmertliği vardır. dair daha ilk günlerde yazılmış fıkMeternik, Taleran usul ve üslubu ye ra vardır. Meselâ Yılmaz'ın 7 inci rine Kemalizma, Façizma, Leniniznüshasında da gazetenin Celâl Nuri ma gibi tok düsturlar ve sarahatler Beyle hiç bir münasebeti olmadığı kaim olmuştur. sarahaten kaydedilmisti. Bundan Açık konuşmanın bir faydası da sonraki neşriyatı dahi gazete ile azihinleri bulandıran vesilelerle mey lâkam olmadığım teyit ediyordu. Bu dan vermemiş olmasıdır. Meselâ bihakikati görmek istemiyen gözlere zi tek fırkacılıkla itham edecek • nuru basar ihsan etmek elimden gellere karşı verecek cevaplarımız sa mez. rihtir. Tesekkül eden başka fırka ve Hele bahsedilen 6 nisan mukaveteşekkül edecek muhalif fırka ne fır lesinden sonra 26 mayıs tarihlı Yılkasıdır. Lâik Cumhuriyetçi değil mi? mar'daki şu şaheseri okuyunuz: Yahut bu yaftayı taşımıyor mu? H. Fırkasının Tekirdağ meb'usu Mana farkı kalmıyor. Ama biraz liCelâl Nuri Beyi Yılmaz'ın siyasetine beralmiş, yahut yarım yamalak şu müessir bir vaziyetten: mevcut muve bu imiş. Maddei asliyenin, hamukavelelerin fevkine çıkarak defet run bir olduğuna göre tek fırka asıl tiğimiz andan itibaren dir ki haki fırkadır. Içtimai, iktisadi fikirlere katleri gördüğümüz gibi yazmağa nizamlara ayrılan bir fırka olsa ne basladık.' ise. Onu da biraz düşnürüz. Hayat Mal sahibi, hatta şerik isem nasıl ve cemiyet sartlarımızı mütalea eböyle defedilebilirim? Demek ki ben derİ7 de ondan sonra ya evet, ya hayır deriz. Sıcaklar Amerika'da şimdiye kadar 766 kişi öldü Nevyork 1 (A.A.) Bir müd • dettenberi Amerika'da hüküm sür mekte olan sıcaklar gittikçe artmaktadır. Şimdiye kadar 766 kişinin öldüğü ve bir çok hayvanatın telef olduğu haber verilmistir. Detroit'deki Fort fabrikaları dokümhanesi sıcakların artması yü zünden muvakkaten faaliyetini tatil etmiştir. Bu dökümhanede çalişan işcilerden 240 tanesinin tedavi altına alınmasına lüzum görülmüştür. Bunlardan biri ölmüştür. Nevyork 1 (A.A.) Şikago'da gayritabiî sıcaklar başlıyalıdanberı 126 kişi ölmüştür. Bir çok vilâyet lerde ekinler tamamen yanmıştır. Dakote çekirge hücumuna uğramıştır. Diğer taraftan dolu ile karışık şiddetli bir fırtına Louiviell'de mnhim hasar yapmıştır. Ağaclarla evlerin damları uçmuştur. Elektrik telleri koptuğundan şehir bir kac saat karanhkta kalmış, bir çok kimst yaralanmıştır. Selânik hâdisesi Cezrî harekâttan sonra sükun iade edildi Selânik 1 (A A.) Yahudi mahallelerine yaklaşacak şüpheli şa hıslara karşı silâh kullanmaları için askerlere emir verilmistir. Zabıta şehrin merkezindeki sokak ve caddelerde dolaşarak komünistlere a teş açmıştır. Komünistler dağılıp kaçmışlardır. Adliye ve hava isleri nazırı Selâniğ'e gelmişlerdir. Atina 2 (Hususi) Selânik'ten gelen son haberlere nazaran, hükumetin ittihaz ettiği fevkalâde tedbir sayesinde huzur ve intizam iade edil miş, herkes isi gücile mesgul olma ğa başlamıştır. M. Veııizelos, ittihaz edilen tedabirin bu seri ve müessir neticesinden beyanı memnuniyet eylemiştir. Kâğıt ihtiyacı Ankara 1 Sıvas meb'usu İb • rahim Aiâettin Bey Fırka grubuna verdiği bir takrirde hükumetin kâğıt ihtiyacını nasıl temin ettiğini sor maktadır. Mahkemelerin tatili Ankara 2 Mahkemeler, hâ kimler kanunu mucibince 20 tem muzda yaz tatiline başlıyacaklardır. Bir tayyare diiştii 5 kişi öldü Hamilton; ^Ontario. 1 (A.A.) Bir tayyare Hamilton karargâhtnda yere düşmüştür. Bu kaza neticetinde 5 kişi ölmüştür. ses çıkarmadım. Oral bana baktı, ben sadece yavaşca Hakkın varmış, dedim Fakat bu kadar, yalnız bu kadar. Ni çin böyle oluyor demekte ne senin hakın var, ne benim. Ellerini omuzlarıma koydu ilk defa canı yanmışların sesi ile gözlerime söyledi: Senin için belki öyledir. Fakat benim için? Senin için de öyle... Hayır! dedi. Öyle degılÇünkü ben seviyorum. Sen her hangi bir hikâyenin, bir roma nın dış tarafındasın, binaena leyh sana vız gelir. Fakat ben onun ta kendisiyim. Oral'ın bu yaralı sesine hür met lâzımdı, bu sesi ben haya tımda çok duymuş ve tanımışımdır, onun için sustum... Kanunlarımız her hangi bir fırkanın teşekkülüne müsaade edebi lir. Buna kimsenin bir şey demeğe hakkı yoktur. Ancak yaşayıp yaşa mamasına meydan vermek veya vermemek hakkı da bizimdir. Bunun se I İstanbul birinci ticaret mahke bebi aşikârdır: Biz inkılâbı kül te lâkki ediyoruz ve kül halinde ileri | mesi sabık aza mülâzimi ve elyevm Gördüs hukuk hâkimi bulunan Cegötürmek istiyoruz. Engellere ta mil Beyin İstanbul'da ifayi vazife hammülümüz yoktur. Sırf muhale e«nasında tütün tacirlerinden Mohfet etmek için kurulacak olan fırmet Beyin iflâsına karar verilmis ve kaların hepsi birer engeldir. mallarının tatılması için Cemil B. Bu kervanı matlup olan noktaya naip teyin edilmiştir. götürmek vazifesi bizim neslimize Mehmet B., satılan tütünlerin cins verilmistir, biz o noktaya götüre ve miktarını tayin etmemek ve bir lim, bizden sonrakiler kaç çeşit fırkısım eşyayi hilâfi salâhiyet satmak, ka kurarlarsa kursunlar. bu suretle vazifei memu'resini ihmal Tenkit etmek, hücum yapmak, etmek isnadile Cemil B. hakkında yol göstermek için mutlaka bozuk şikâyette bulunmuş ise de Adliye düzen bir fırka teşkil etmek lâzım Vekâleti umuru cezaiye müdiriyti gelmez. bu hususta tayini muameleye mahal Bizim asıl istediğimiz muhalefet olmadığı hakkında bir karar vermi*veya tenkit ne derseniz diyiniz • ı ti. Fakat Kocaeli ağırceza mahkr Içimizde doğacak muhalefettir. Ken j mesi lüzumu muhakeme kararı vedi îçimizde bir tenkit ve murakarerek evrakı İstanbul Ağırceza nıahbenin peyda olmasına muhtacız. kemesine göndermiştir. Hâdiselerin içinde bulunanlar, Dün Cemil Beyin muhakemesine işleri görenlerle yakından alâkadar başlanmıştır. Tarafeyn iddia ve müolanlar elbette daha esaslı daha dafaalarını yapmışlardır. Mıiddei doğru tenkit ederler. Mehmet B. İstanbul meb'usu KavaBöyle biı» tenkide yavan manasile Ia'lı Hüseyin Beyle Nemlizade Mitmuhalefet denilemez. Fırka teşki hat Beyi şahit olarak göstermiş, bunlâtımızda, iktisadi teşkilâtımızda ısların celbi için muhakeme talik o vardır. Devlet teşkilâtımızda cıva Junmuştur. tasız vidalar vardır. Cemiyet teşkilâtımızda iktisadi teşkilâtımızda ıslerin en irsatkârlarından olmaz mı? lah olunacak eksikler vardır. He Ve böyle bir hareket haricin bilir nüz idealize edemediğimiz nokta bilmez savletlerini de tabiatile durlar ve başlıyamadığımız işler var durabilir. dır. Hiç değilse birbirimize karşı oFırkamızın içinde bu murakabeyi lan sevgilerimizde yarıklar gedikyapabileceklerin sayısı çoktur ve ler vardır. Bunlara gene kendimiz emniyet ve itimadımızı zedelemek hücum edeceğiz. bunları gene ken sizin yapabileceklerine eminiz. Bn dimiz tedaviye çalışacağız. Bu işe nun böyle olması elzemdir. Çünkü inanmıyanların bu işe karışıp taarvatanın muhtelif yerlerinde muhteruz etmelerine meydan vermek en lif havalar esmektedir. Hem biz gabüyük gafletimiz olur. zete veya fırka muhalefetlerinden ziyade havamıza dikkat etmeliyiz. Bu iş büyük iştir. Evvelâ bu işe O hava ki bazı taraflarında Türk inanmak lâzimdır. Lâik Cumhuri okzijeni gündengüne azalmaktadır. yetçiyiz demekle bu işe inanılmış Boğaziçi'ni Seine (Sett) nehri za olmaz. Daha doğrusu kendilerine nedenlerin kuruntularını kısa za inanan bizler buna inanmayız. Iyisi manda tashih için çok derli toplu mi kendi içimizde kendimizden bir bulunmak mecburiyetinde olduğu muhalefet vücut bulmahdır. Niçfn muzu biliyoruz. Bunun içindir ki tek şu tarafta ağır aksak gidiyoruz? Nefırka ve yekpare hareket taraftarıden burada şu eksiğimizi tamamlayız. Bu fikirlirimizden dolayı bize mak kabil iken ihmal edilmektedir? darılacaklar hiddetlerinde tamamen Neye şu elimizde iken ve yapılması serbesttirler. kabil olduğu halde duruyorsunuz? Diyecek bir muhalefet, muhalefet AKA GÜNDÜZ Bir hâkim Vazif esini ihmal cürmile Ağırcezaya verildi o gazeteye yazı yazraken hakikat güneşinin önüne bir set gibi dikil mişim. Bundan sonra Yılmaz dolu dizgin muhalif oldu. Bu gazete ile hiç bir alâkam olmadığını matbuata ve lâzım glen yerlere bildirdim. Tenakuzları elimle tutup size teslim edeyim: Kadri B. gazetelere yolladığı tamimde 6 nisan tarihli ikinci mukavele ile tekmil hukuku bana terkettiği zehabını veren Celâl Nuri Beyin ahiren yaptırdığım Onların parmakları havayi nesi • hukukî tetkikat üzerine bu son mumî gibi sessizce herkesin cebine gikavelede iştirakini teyit ettiğini öğrer ve sihirkâr elleri »aat, para çanrendim demektedir. tası gibi kıymetli eşyayi sahiplerine Bundan anlıyorsunuz ki bu işte ihissettirmeden yok ederler. Yankekimiz ortakmısız. Bu takdirde bana , siciler, yakalandı /nı hapse çitme cektiği son telgrafta kendisinin yal 1 den evvel üstelik dayak yimeğe tanız idare memuru olduğundan nasıl hammül etmek nezaketini de çöstebahseder? Ben ortak imişim de ga ren mütevazi insanlardır. Onların hedefi cüzdanınızdır, yoksa canınız zeteyi bırakıp gittniş isem ne için evdeğil! Halbuki Ligor, iş görürken evelce beni vazifeye davet etmemiş lini tutan bir zavallıvı bıçaklayıp v« bildiği gibi bana ve mukaddesa • öldürecek kadar azgınlık göster tımıza küfretmiştir?> mek suretile yankesiciliğin türe ve yasasına, adap ve tesrifatına tiayet etmemiştir. Yankesici esnafının, kendi san'at ve mesleklerinin haysiyet ve şerefini kanla lekeliyen Ligor ismindeki katili diskalifiye, yani yolsuz etmeleri beklenir. Fakat Li gor'un yaptığı cinayet, bundan sonra, yankesicüeri kolayca yakalanZonguldak kömür tacirleri dün maktan ve dayak yemekten kurt» Ticaret Odasına mürıcaat pderek racaktır. Zonguldak'tan kömür alacak yerli ve ecnebi gemilerin hiç bir muameÇünkü Ligor, hırsızlığı değil, faleye tâbi tutulmamalarım taleo et kat hırsızlık edip te yakalanmağı mişierdir. cezalandıran Eski Isparta adatına Tacirler limanın vaziyetj itiba uygun bir hareketlc kendini yakalırile tahmil ve tahliyedeki betaete inyanın canına kıymış ve bu ^urette zimam eden bir takım kırtasî ve idarî yankesicilerin de öyle kolayca ya muamelâtın bilhassa ecnebi alıcılar kayı ele verecek ve üste dayak yi üzerinde menfi tesir ika ederek alışyecek tehlikesiz mahluklar olma veriş etmekten menettiğini bi'rtir • dıklarını göstermiştir. Simdi, artık, mektedirler. sıkışık bir yerde, cebinizdeki cüz • Zonguldak kömür tacirleri nok danı sizinkinden başka bir elin ok • tai nazarlarını rakamlarla tavzih etşadığını hissettiğiniz zaman, evvelce tikten sonra Pire limanında da sefaolduğu gibi ini tüccariye için avni muaf iyet'n ka Kerata! bul edildiğini, Romanva'dan mazot Diye herifin suratına tokatı patalacak gemilerin hiç bir muameleye latmağa hazırlanırken aklını/a Litâbi tutulmadığını ilâve etmi J ?rtlir. Ticaret Odası bu müracaatle e ' gor'un kanlı çakısı gelecek, sesinize hemmiyetle alâkadar oimus ve evra , azamî tatlılık ve nezak<»t vererek: kı tetkik edilmek üzere Deniz Ti Beyefendi. affedervniz ama, careti raportörlüğüne havale etmişgaliba dalgınlıkla kendi cebiniz zantir. Tetkikat neticesi ınüracaat ev > nederek bendenizin cebime elinizi rakı ile birlikte Vekâ'ete bildirile • I sokmuşsunuz! cektir. Demeğe mecbur olacaksınız. Onun içindir. ki Ligor'uo cina • yeti, yan)|«sicilerin meslekî haysi • Kıbrıs'ta Lefke'li Salih Osman isyetlerini lekelemis ise de bundan sonminde bir Türk'ü öldüren yedi ru ra san'atlarını daha endişesiz bir »umun muhakemeleri neticelenmiştir. rette ifa etmelerini temin etmif, ynnı Bunlardan Savi ismindeki maznun işlerini kolaylaştırmıstıı. Bu noktaidama mahkum olmuş diğerleri be dan da istanbul yankesicüeri Li • raet etmiştir. gor'un namına loncalarında bir heykel dikseler yertdir. Kömür tacirleri Zonguldak'taki tahmil işlerinden şikâyetçi... Kıbrıs'ta bir idam cezası Irak Kralı (Birmcl sahıfeden mabaifı edeceklerdir. Kral Hz. ni hâmil tren saat 19 da Ankara'dan ts tanbul'a hareket edecektir. Muhterem misafirimiz istikballerinde hazır bulunan zevat tarafından teşyi edilecektir. Kral Hz. ni hâmil olan tren 9 temmuz saat 9 da Haydarpaşa istasyonuna muvasalat edecektir. Kral H. istasyonda İstanbul Va • lisi Muhittin ve üçüncü Kolordu Kumandanı Şükrü Nailj Pş. tarafından istikbal ve bir müfreze asker tarafından merasimi ihtira miye ifa edilecektir. Eskiden meb'usluk etmiş. Şimdi tanıdım. Hanımın adını söylediler ama belliyemedim. Ahmet Bey atıldı: Tanışırız bevefendi. Ya! öyleyse siz söyleyin. Bana çok zor göründü. İdil Hanımı tanırlar efendim. Ya bu frenk efendinin adı neydi? Biraz uzun bir şey... Vikont dö la Roşnuvar. onu da tanırlar. Koyu gri bir tayyör içinde büsbütün güzelleşmiş olan İdil gü lerek koştu: Ah! Diye haykırdı. Bir tavşan! Bir tavşan h a ! Keklikler sizin olsun, fakat tavşanı kimseye vermem. Ne hoş bir tavşan! Tombul tombul! Bir tavşan bana her vakit bir şey hatırlatır. Fakat bu tavşan şimdi bana bin bir şey hatırlattı. (Mabadı var) Yıldızlarm gazetesi! Türkçe gazeteler, diğer Avrupa ye Amerika şehirlerinde az mı, çok mu okunur, bilmem, fakat Hollyvood (Hollivut) ta en çok okutvan türkç« gazete, muhakkak, Akşam'dır. Çünkü, refikimizin her sinema sahife sinde resimleri çıkan dişili erkekli sinema artistlerinin ellerüıde daima birer Aksam nüshası görünüyor. Meselâ dünkü Aksam'da Karen Morlay ve Conchita Montenegro isminde iki artistin resimleri var. Her ikisinin elinde de Akşam'ın ayni nüs • hası . Yıldızlarm gazetesi olmak mazhariyet değil, doğrusu! az EDEBÎ TEFRİKA : 17 KOKAİN Yazan: AKA GÜNDÜZ İhtiyar şimdi, son derece şık bir genç oluventıişti. Odadan çıkarlarken son defa bir daha u • zun uzun öpüştüler. Öyle can dan sevişiyorlardı ki... İçimde garip bir hiddet hissettim. Bir hiddet ki niçin ve nereden doğduğunu tahmin edemi • yordum. Daha açıkçası bu kadar güzel bir kadmın öyle bir ihtiyann esaretine girişine kızmıştım. Ne hakkım vardı? Bilmem. Ka dmla bir alâkam var mı idi? Hayır, bilmem. Yalnız kızmıştım. Belki Oral'dan fazla sararmıştım. Seyircilerin kimi gülüyor, kimi kızıyor, kimi kıskanıyor, kimi de ahlâkî prensipler hakkında ki sa nutuklar veriyordu. Ben hiç Bir tavşan avı Kışın son zamanları yumuşa mış, adeta baharlaşmıştı, Bir kaç gün için Dikmen bağlarında o turan bir dostuma misafir git tim. Hem kafamı dinliyecek, hem avlanacaktım. Dostum, Salmanlı çiftliği sa hibi Süleyman Bey namında ntıübarek bir ihtiyardı. Dikmen'deki bağını küçük bir çiftlik ha line sokmuştu. Rakısını kendi çeker, hatta sevdiği misafir gelince yemeğini kendi elile pişirirdi. Bir taraftan Rumeli fasulyasım kaynatır, bir taraftan da eski hikâyeler, fıkralar, hatıralar anlatırdı. Akşamdan havaya baktı ve haberini verdi: Yarın, bir yaz günü ola cak. Hiç durma ava çık. Ama öğleye gel, iyi mezelerim, ye meklerim var. Sabah erkenden çıktım. öğleye doğru iki keklik ve bir tavşanla döndüm. Sırttan îner • ken baktım, köşkün önünde dört, beş kişi vardı. Süleyman Bey kollarını havaya kaldırmış, bana işaret ediyordu. Sol elinde bir gaz tenekesi, sağ elinde kocaman bir soba maşası vardı. Avdan boş dönenlere teneke çalarak şakalaşmak âdeti idi. Ben de uzaktan kollarımı kaldırdım. Kekliklerle tavşanı görünce tenekeyi indirdi. Köşkün önüne gelince hayretle selâmladım. Süleyman Bey far kında olmıyarak yanındakileri bana tanıttı: Ahmet Bey! tüccar. Bir saat evvel tanıdım. Havayı güzel görmüşler. Bir otomobil tutmuşlar. Bizi Ankara'nın en güzel yerine götür demişler. Şoför almış Dikmen'e getirmiş. Baktım buralarda acemi acemi geziniyorlar. Davet ettim. Eksik olmasınlar bir konyağımla bir çayımı içmeği kabul ettiler. Bu beyin adı da Serdar Beymis. " Kot „ muhaberatı ihracat tat Ticareti hariiye of isi cirlerimize bir kolaylık ve tasarruf vesilesi olmak üzere teigraf muhaberatı için kot usulünü tatbîk edecek bir servis teşkiline karar vermişti. Servisin noksanları ikmal e • dildiğinden yarından itibaren faa liyete geçebilecektir. Ofisin bu te şebbüsü alâkadar tacirler arasında memnuniyetle karşılanmıştır. Tica • reti hariciye of isi milli paranın tasarrufunu temin edecek ve ücretsiz yapılacak olan bu servis muamelâtından bütün tacirlerin istifadesini ümit etmektedir. Dr. Muzaffer Şevki B. Berck Plaida ın ıkat eden bevnelmılel talasoteıapı kongıesme ısnrak cden ve Farıs'tr bir ay muddetle muhtelif hastanelerde tetkıkatta bulunan doktor Mıwafler şevlci B şehrimıze avdet etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: