13 Kasım 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Kasım 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s Cumhuriyet •13 Teşrinisani f Sehir ve memleket haberleri Muhittin Beye göre Cemil Pş. Tıp Fakültesinin Et fiyatında ihtikâr yok! Ekmek nerhi Bir komisyon teşkil edildi! Değişmeli mi? Siyasî icmai Kıbrıs isyanı • Etten başka süte de nerh Eski hesapları kontnasmı istiyor Ekmek bazı yerlerde 5 Darülfünun Emini yazîSehir Meclisi dün dört saatsiirdüvehararetlioldu, Sehrimizde ilk asrî mezbaha açbuçuk kuruşa satılıyor mak için teşebbüste bulunan eski Ianlara cevap veriyor Tevfik Salim P». $iddetli tenkitler yaptı Şehreminierinden Dr. Cemil Paşa son iBirinçi Sahifeden mabait) « Ayağımdan rahatsızdım, Sehir Meclisinin hakkımda gösterdiği teveccühe teşekkür ederim. Geçen celsenin zabıtlarım okudum. Et mes'elesi hakkında izahat verece ğim, ton senelerde et sarfiyatı he • nüz tamamile tetkik ve tesbit edilememistir. tstanbul'da bir iki sene niifus miktarı tebeddül etmiştir. Bu sebeple adam başına istihlâk edilen et miktarı belli değildir. Bazı seneler fazla balık çıkıyor, bu da et sarfiyatına tesir ediyor. Daimî Encü menin yaptığı tetkike göre mezbaha resmi koyun etinde okka başına 10 kuruş on para, sığır etinde 8 kuruş 30 paradır. Gene bu mütehassıs arkadaşların söylediğine göre bu re sim, çok değildir. fiat tefavütü Şehrin her tarafındaki fiat te favütüne geiince: İtiraf etmeli ki et sarfiyatı bugünkü vaziyetinde kat'î ve normal bir şekilde değildir. Son aylarda gayritabilik te artmış tır. Hatta on beş gün evvel İktisat Vekâletinin de bu hususta nazari dikkatini celbettim. Bugün tstanbul hudutlarında bîrikmiş 20 bin koyun ve 1,200 sığır vardır. Sonra kasaplık hayvan ayrılıyor. Her hayvan kesilmez. Bundan başka bir ticaret yolu daha çıktı. Aalacaklılar para almak müşkülâtı karşısında hayvan alıyorlar. Köylüden muhtelif şekillerde de bu suretle koyun alınıyor. Bir takıtn kimseler Anadolu'ya giderek basma ve muhtelif eşya mukabilinde hayvan alıyorlar. Binaenaleyh hayvanlar bu suretle kıymetten düsüyor ve piyasaya da bir hayvan hücumu başlıyor. Bir takım kimseler bu hay vanları şehre sokarak ucuzca satı yorlar. İşte hayvan vaziyeti bundan ibarettir. Sonra şehrin muhtelif yerIerinde muhtelif fiatlarla et satıh yor. Bu yeknazarda tamamen ihtikâr manzaraaı arzediyor. istihlâk edilmek üzere piyasaya çıkarılan hayvanın va'srı bır iki derece olsaydı bu yerinde bir iddia olurdu. Fakat kasaplık hayvanlar bir cok cinslere ayrılmaktadır. Bugün piyasaya çı kan et koyun, keçi ve sığır diye üçe ayrılır. Koyun da tekrar beşe ayrılır. Bu beş cinsi de ayrı ayrı bes fiat üzerinden satılır. Bu bes cins te tekrar marya, burma olmak üzere ikiye tefrik edilir. Bu suretle bir koyun on nev'e ayrılmıs oluyor. Bu on nevi koyunda tekrar birinci, ikinci kıvırcık, birinci ikinci dağlıç diye ikiye ayrılır. Bu suretle on beş yirmi nevi olur. Belediye evvelce nerh koymuştu. Fakat bu müsmir olmadı. Çünkü halk bu etlerin cinslerini tamamen tefrike muktedir değildir. Kasap 20 türlü et satar. Kuyruğunu çıkarır, başka hayvana takar, bin türlü ameliyat yapar ve etin cinsini değiştirir. Btfnu anlamağa imkân yoktur. Etlere Belediye damgası ile de birinci diye damga vurmak iyi semereler verememiftir. Biz bu mes'elenin salim bir şekilde halline muktedir olamadık. Meselâ Adapazarı'ndan 60 okkalık sığıriarı şişirerek dana diye satıyorlar. Eğer etlerin hepsi iyi olsa Istanbul mezbahasına lüzum kalmazdı. Balıkpazarı'nda kıvırcığını 90 ve 50 kuruşa satan ayrı ayrı dük kânlar vardır. Bu dükkâtiların müşterileri de ayrıdır. Bazı kasaplar tarafından et fiatlarında ihtikâr ya pıldı&ına bendeniz de kaniim. Ekmeğe nerh koyuyoruz. Çünkü buğdayın nisbetleri malumdur. Halbuki 15 türlü koyuna nasıl nerh konur? Birde kasaplann ihtiyaçtan fazla olması bunda âmil olmakta*dır. 328 senesinde bir milyon nü fusa karşı 1,300,000 koyun kesil mişti. Bugün altı yüz bin nüfusa daha az koyun kesiliyor. Halbuki bugün şehirde 328 senesinden fazla kasap vardır. Bazı kasaplar 3 hayvan satmakla geçinmek istiyor. böylelikle eti pahalıya satıyor. Başka memleketîerde Belediyeler nerh ve havayici zaruriye icin ayrı ve büyük teşkilât yapmışlardır. Bizde yalnız et mes'elesi yoktur. Fasulya da muhtelif semtlere göre 10, 25 ve 45 kuruşa satılıyor. Meyva ve sebze de böyledir. Âcil bir tedbir olarak bir teklifim vardır. Bu işten anlıyan arkadaşlarla beraber çalışarak iktisat teşkilâtımızı tevsi edelim. Mevcut kadro çok dardır. Sonra hergün Eminönü, Beyoğlu ve Bebek cihetine araba He ucuz erzak gönderelim. Fiatlar düssün. izahatına nazaran vaziyet normal değil, hat bir şekildedir. lhtikârın mevcudiyetini makam da lisanı resmî ile tasdik etti. Anlasılıyor ki kasaplar organize vaziyettedir. Bele diye de bu kadar çok hayvan mevcut olmasına rağmen fiatları düşüremiyor. Gayriihtiyarî bir damping yapıyorlar. Kasaplar memnun.. Halk ta istifade edemiyor. Sokaklarda satılan etler fena ve gayrisıhhidir. Gene Reis Beyefendinin beyanatına nazaran fasulya ve meyvada ve diğer gıda maddelerinde de ayni pahalı • lık, ayni tağşis vardır. Demek bir mecellei tağşisat yazılacak kadar bizde umumî bir tağşiş vardır. Bütün bunlar güzel.. Fakat makam bunlara karşı çare olarak bir şey söylemediler. Bu derdin çaresi ne dir? Belediye ne düşünüyor? Âcil bir tedbir lâzımdır. Bize bu işi halletmek ya mümkündür, ya değil dir desinler. Müsbet veya menfi bir cevap versinler. Soruyorum: Acaba içimizde iktisat âlimi yok mu, bu âlim kimse çıksın. Bu işi halletsin. En iyi buğdayın okkası beş buçuk kuruştan fazla olmadığı halde ek mek fiatlarının İstanbul'un muhtelif semtlerinde göstermekte olduğu miibayenet şayani dikkat bulunmakta dır. Karaglimrük, Yedikule ve Topkapı gibi şehrin merkezine daha uzak olan semtlerde ekmek beş buçuk kuruşa kadar satılmakta, merkeze doğru yaklaştıkça bu fiat derece derece yükselmektedir. Bununla Belediyenin koymuş olduğu nerhten aşağıya ekmek satılmasının mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen İstanbul fırınlarında ekmek îçin yüksek bir nerh konulması nazarî dik • kati calip bulnmaktadır. Mahalle aralarındaki seyyar ekmek satıcılarının da nerhten çok aşağı ekmek sattıkları görülmektedir. İstanbul ekmeklerinin semt semt nefaset göstermesi de bazı fırınların buğday ununa, binnisbe daha çok su kaldıran hububat ve patates unlarını ilâve etmelerinden ileri gelmektedir. günlerde et fiatları hakkında Sehir Meclisinde geçen müzakereler münasebetile gazetecilere uzun beya natta bulunmuştur. Cemil Paşa ez cümle diyor ki: « Et pahalılığında mezbaha üc• retinin müessir olduğu şüphesizdir. Dünyanın hiç bir yerinde mezbahamız kadar ücret alan mezbaha yok tur. Bir okka etten 1015 kuruş resim alınıyormus. Bu para beş kuruşu geçmemelidir. Ete nerh konmalıdır. Avrupa belediyelerinin bir çokla rında nerh konduğu halde bizde niçin konmasın? Belediyemiz et ile beraber halka süt te temin etmeli ve süte de nerh konmalıdır.» Vapur musademesi Varna ve Hırısı vapurları davasına başlandı Bundan iki sene evvel Marmara denizinde Yunan bandırah Hrisis vapurile Bulgar bandırah Varna vapuru musademe etmiş, neticede Bulgar yapuru yirmi beş tayfa, iki Er meni ve üç Bulgar taciri ile bat mıştı. Bulgar vapurunun sahipleri, Yunan vapuru kumpanyası aleyhine b î r r a r v e I y a n dav . ." * « » ' açmışlardı. Birinci ticaret mahkemesi tahkikat hâkimliği bu tahkikati ikmal ederek davayı mahkemeye sevketmiştir. Tahkikat esnasında bir ehli vukuf teşkil edilerek kazaya hangi vapurun sebebiyet verdiği ve zarar ve ziyanın neden ibaret olduğu da tesbit ettirilmiştir. Ehli vukufun raporuna nazaran kazaya dörtte üç nisbetinde Yunan vapuru sebep olmuştur ve batan Bulgar vapurunun kıymeti de 11,500 Ingiliz lirası olarak tesbit edilmiştir. Ayni zamanda müşteki vekilleri, boğulanlar için on beşer bin Ingiliz lirası tazminat istemektedirler . , Muhakemenin ilk celsesinde tarafeyn vekilleri iddialarını serdet mişlerdiı. Muhakeme, tetkikat içuT talik edlimiştir. Dünkü akşam gazetelerînden biri Tıp Fakültesinde maliye müfettişlerinin tetkikat yaptıklarını, Nurettin Ali Beyin eminliği zamanına ait hesaplarda kanuna uymıyan bir çok sarfiyat görüldüğünü yazıyordu. Dün bu hususta Darülfünun Emini Muammer Rasit Bey gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: « Tıp Fakültesinin on senelik hesabatının teftiş edilmekte olduğunu, bu meyanda 341 senesine ait munzam bir tahsisat meselesinin şayani tetkik görüldüğünü ben de okudum. Vakıâ maliye müfettişlerinin Tıp Fakültesine ait hesapları tetkik ettiklerini biliyorum. Fakat bu gayet tabiî bir şeydir. Nitekim biraz evvel de Darülfünun muhasebesi teftiş edildi. Az çok fakültelerin de hesabatına bakıldı. Munzam tahsi sat mes'elesi hakkında malumatım yoktur. Esasen her fakültenin şahsiyeti hükmiyesi bulunduğuna ve her fa kültenin şahsiyeti hükmiyesi hâkim olduğuna göre fakülte hesaplarına Darülfünun Eminlerinin tamamen ıttıla hasıl etmeleri muhtemel değildir. Böyle senelerce evvel usulsüz harcandığı iddia edilen bir paradan Darülfünun Eimini sıfatile yalnız benim değil, hatta o zaman Darülfünun Emini bulunan Nurettin Ali Beyin de malumat sahibi olmasına imkân yoktur. Binaenaleyh yolsuz masraf yapılıp yapılmadığı ancak tahkikat ve teftişat neticesinde tebeyyün edebile » ceğinden bu bapta neticeye intizardan başka bir tarzi hareket ihtiyar olunamaz. ' Muhittin Beyin cevabı Vali Bey Sözlerim yanlış anlaşılmasın, ben ihtikârı bazı kasaplar yapıyor dedim. Sözlerimin ancak söylediğim hususî dairesinde bana atfedilmesi lâzımdır. Dünyanın hiç bir yerinde et kesilmeden yenir mi, yenmez mi diye anlaşılmaz. Sokaklarda satılan koyunları da muayeneye imkân yoktur. Bütün vatan daşları itham altında bulundur mak doğru değildir. Daha müsbet bir neticeye varmadık. Kasaplar arasında bir tröst olduğunu da kat'iyyetle bilmiyorum. Mes'eleyi henüz tetkik edisorum. Ben diyorum ki birleşelim, bu isi öyle halledelim. Anlıyan arkadaslar gelsinler, beraber çalışalım. Başka memleketlerde belediyeler hayvan alıp keserler ve halka satarlar. Çünkü onların geniş iktisadî teşkilâtı vardır. Biz de bazı tedbirler aldık, fakat müsmir olmadı. Çünkü bütçede tahsisat yoktu. Tevfik Âmir Bey Dükkânları tahdit etmekl âzımdır. Çok kasap vardır. Nerh koyacak isek tahdidi yapmak lâzımdır. irtişa mes'elesi tahkikati Ankara adliyesinde yapılmakta olan irtişa tahkikati bitmek üzeredir. Avrupa'da bulunvp ta hastalığı dolayısile ranor gönderen maznunlar dan birinin, gönderdiği raporun tavzihini Ankara Müddeiumumiliği talep etmiştir. Gelecek cevaba göre vaziyet nihaî safhaya girecektir . Ağırceza başkâtipliği Ağırceza mahkemesi başkâtibi Hüseyin Hüsnü Bey kanunî memuriyet müddetini ikmal ettiğinden tekaüde sevkedilmiş ve mahkeme zabıt kâtip Ierinden Galip Bey başkitabete tayin ednerek yeni vazifesine başlamıştır. Kıbrıs'ın merkezi Lefkoşa şeK « rinde hükumet konağının basılmasf ve yakılması ile başlıyan îsyanm hn> raya gönderilen askerî ve bahrî İngiliz kuvvetlerinin muvasalatı üzeru ne bastırılarağı hakkında yapılan tahminler doğru çıkmadı. tngilte « re'deki yeni hükumet bu isyanı bastırmakta siyasî tedbir ve tesirlere müracaat etmiyerek cebir ve şiddet ve tehdit ve tethiş yolunu tutmuş tur. Adanın mevcut muhtariyetinî tevsi etmek ve diğer cemileler gös • termek suretile halkın heyecanı tes' kin edilmemiştir. İhtimal böyle bîr tedbir zaten adanın îstiklâli yahut Yunanistan'a îltihakı hususunda ittifak edemiyen Kıbrıs'h siyasiyunu büsbütün ikiye ayırabilir îdi. tngil tere hükumeti şimdiye kadar takip ettiği müsamaha sîyasetinin yerine süngü ve bombaya istinat eden kuv< vet politikasını tutmuştur. tngiliz memurları isyan esnasında vuku bulan hasaratı ahaliye ödet > meğe kalkmış ve başpiskopos müstesna olarak idğer piskoposların cümlesini ve binlerce rahip ve diğer kimseler tevkif edilmiştir. Bu şiddet politi • kasının isyanı teskin değil bilâkis bir kat daha teşdit ettiğini görüyo ruz. Bunun bir çok sebepleri vardır. Bunlardan birincisi Kıbrıs adasının Yunanistan'a ilhakı teklifini ilk ya pan vaktile İngiltere devleti olmuş idi. Bu teklif adadaki Rum ekseri > yeti üzerinde derin tesir bırakmıştır. tngiltere hükumeti elli seneden beri bu üç yüz bin nüfuslu adayı tek bir bölük asker ile idare ederek kuvvet ve nüfuzunu göstermemişti. Bu usul Ingiltere'nin hazine siyasetine uygun gelmişti. İngiltere devleti di • ğer müstemlekelerinde imar ve temed< dün işlerine büyük ehemmiyet ver diği ve buralara külliyetli para sarfettiği halde Kıbrıs'ı ihmal etmiş ve daima burada muvakkat bir zaman için bulunduğu hisini vermiştir. A dalı Rum'ların İngiltere'ye harsen ve manen irtibatına ehemmiyet veril memiş ve bilâkis Yunanistan'a karşı temayülüne son derecede müsaade edilmiştir. İngiltere bir zaman adanın Yunanistan'a ilhakını teklif etmiş iken sonradan Fransa'nın muvafakatini îstihsal etmedikçe adayı başka bir devlete ve idareye terketmiyeceğini taahhüt ederek siyasî serbestisini tahdit etmiştir. Adalıları elli sene kendi halinde yaşamakta serbest bıraktıktan sonra son zamanlarda burada sıkı bir İngiliz idaresi vazederek bir çok adamlarm şahsî men faaflni müteessir etmiştir. Son senelerde Akdeniz'deki siyasî ve sevkelceyiş vaziyetleri çok değişmiş oldu • ğundan İngiltere Kıbrıs adasına büyük ehemmiyet vermeğe lüzum görmüştür. Bunun için bu adada en şiddetli askerî tedbir ile nüfuz ve hâ kimiyetini yerleştirmek istiyor. MUHARREM FEYZt Bir hâkim, bir kâtip... Filorya'daki Sularyom plâj mes'elesinden dolayı İstanbul ikinci hukuk mahkemesi başkâtibi Macit ve azadan Mithat Beyler evvelce Ağırceza mahkemesinde muhakeme edilmişler ve Macit Bey yediadil vası tasile kendisine tevdi edilen vazifeyî ihmalden 30 lira para cezasına, Mithat Bey de vazifei memuresini sui îstimalden üç ay hapse ve üç ay me muriyetten mahrumiyet cezasına mahkum olmuşlar ve cezaları tecil edilmişti. Kanalizasyonun zararı Geçenlerde Ankara caddesinde yapılan kanalizasvon geçitlerinden Cağaloğlu yokusunun altbaşına tesa düf eden kısım iyi bir surette yapıl madıgı *ihetle buyük bir zarara sebebiyet vermiştir. Evvelki geceki yağmur netîcesinde sular fazlalaşınca kanalizasyon bo rusu tıkanmış, suları ters istikamete vererek köşebaşındaki kitapçı dük kânı ile diğer köşedeki hurufatçı dükkânının lâğımlarını taşırmıştır. Bu yüzden kitapçı dükkânında «3000* kitap berbat olmuş ve satılamıyacak hale gelmistir. Kitapçı kanalizasyonu protesto etmiş ve «1000» lira zarar istemistir. Fiatlardaki gayritabiilik Fiatlarda ihtikâr yok Nerh koymak kabil değil Tevfik Salim Paşaya göre ihtikâr Tevfik Salim Paşa Reis Boyra Cevdet Kerim Bey Geçen sene mezbaha resminin ayakta mı, yoksa okka başına mı alınması mes'elesi tetkik edildi. Bu iş ayrıdır. Vali Beyin et mes'elesi hakkında gösterdiği alâkaya teşekkür ederim. Fakat bu mes'ele de ayrıdır. Mezbaha en bi • Temyiz mahkemesi Macit Bey hakrinci nevi eti kasaba 40 kuruşa vekındaki kararı tasdik etmiş, Mithat riyor. Biz seksene doksana yiyo Bey hakkındaki kararı da, suî niyetle ruz. Et fiatlarında gayritabiilik varve kasit cürmü ile hareket ettiği hakdır. Mes'ele kasaplann çokluğunda kındaki deliller etrafile izah edilmedeğildir. Bu iş nerhle halledilir. Et miş ve müdafaalarının reddi sebepcinslere ayrılırsa biz de cinslere nerh leri gösterilmemiş olduğundan nakkoyarız. Diğer bir çare daha vardır. zetmiştir. Acaba şehrin bazı işlek yerlerinde Bu muhakemeye dün yeniden başbirer dükkân açıp et satamaz mıyız? lanmıştır. Fakat müddeiye tebliğat Belediye kâr almasın. Mezbahadan yapılamadığından muhakeme 24 teş40 kuruşa aldığı eti 45 kuruşa satrinisaniye "alik edilmiştir. sın. Herkes eti bizden alır. Bir çok kasaplar kendiliğinden kapanır. Sehirde de ihtiyaç nisbetinde dükkân Hacivat gazetesi aleyhine Müddeikalır. Bence mes'eleyi bu şekilde umumilik tarafından bir dava açıl • hal için bir .komisyon teşkil edelim. mıştır. Davanın mevzuu, halkı ka • Komisyona bendeniz şu zevatın innunlar aleyhine teşvik etmektir. Datihabını teklif ediyorum: va, ceza kanununun 55 inci maddeMuhittin Bey reis, Hamdi, Ali Rısine tevfikan ikame edilmiştir. za, Furtonzade Murat, Daimî En cümenden Yusuf Ziya Beylerle Tevfik Salim Paşa, fsmail Şevket, Bican Doktor Fuat Sabit Bey tarafından ve Galip Bahtiyar Beyler aza olsunFridman aşısı hakkında gönderilen lar. cevabî mektubu neşretmediği için Bu teklif reye vazedilerek kabul Son Posta gezetesi aleyhine açılan daedilmiştir. Bu komisyon et mes'e vaya dün devam edilmiş ve Müddeilesini tetkik ederek hir rapor hazırIıyacaktır. umumî gazetenîn beraetini talep etmiştir. Muhakeme, karar için kal Meclis devrei içtimaiyesini ikmal mıştır. ettiği için pazar günü son içtimaın aktedilmesine karar verilmiştir. Komisyon raporunu hazırladık tan sonra meclisin fevkalâde içtimaa Sükrü çavuş isminde birini öldürdaveti münasip görülmüştür. mekle maznun Çolak Hayri ve ma nav Sabri Efendilerin muhakeme « lerine dün Ağırcezada devam edil miştir. Dünkü celsede, hâdisenin vuku bulduğu gece Hayri Efendinin evinde çalgı çalan Vitali ve Şaban isMiıbadillerin mütebaki alacaklaminde iki sahit dinlenmiştir. Bu şa rına mukabil kendilerine verilecek hitlerden Şaban âmâ olduğundan bir bonoların Maliye Vekâletince tanzim şey görmediğini, yalnız tabanca sesve istihkak sahiplerine tevzi edilmek üzere derdesti irsal bulunduğu Is • leri işittiğini söylemiş, Vitali de ilk kurşun patlar patlamaz korkup bir tanbul Vilâyetine bildirilmiştir. köşeye çekile/ek bir şey göremediğini bildirmiştir. Badehu, istintak hâkimliğince ifadeleri alınan zevatın hukuku umuraiTütün, Müskirat ve Tuz inhisar ye şahidi olarak celplerine, diğer şaları satış ve muhafaza teşkilâtının hit Suzan Hanımın zabıta marifetile tevhidi mes'elesini tetkik etmek übuldurulmasına ve maznunların göszere Ankara'da toplanan komis terdikleri müdnfaa şahitlerinin de yon mesaisini ikmal etmiş ve tevhitcelbine ve cinayetin vuku bulduğu ten müsmir bir netice elde edile hanede keşif yapılması hakkındaki miyeceğine kanaat getirildiği hak tatebîn reddTne karar verilerek mukındakî raporunu Maliye Vekâle hakeme talik edilmiştir. tine takdim etmiştir. Yajjan faydalı yagmurlar Mülhakattan gelen raporlarda yağan yağmurlar son derece faydalı olduğu ve kışlık zer'iyat için bu yağmurlardan istifade edildiği İstanbul Ziraat müdürlüğüne bildirilmiştir. Büyökdere fidanlığı Vilâyet Ziraat müdürü Tahsin Bey Büyükdere'ye giderek orada istanbul Vilâyeti tarafından Italya'dan celbedilen mütehassıslar vasıtasile vücude getirilmekte olan fidanlığı teftiş etmiştir. Bu fidanlığın çok güzel olacağı anlaşılmaktadır. Asfalt yollar mütehassısı geldi dün şehrimize gelmistir. M. Mazzi bugünlerde Ankara'ya gidecektir. İki taraf ta Ankara'da asfalt yollar inşasını ta ahhüt eden Italya'lı mühendis M. Mazzi HakhL Müskirat âmillerinin yaptıkları iskonto Dünkü nüshamızda rakılan fazla süriilen dört fabrikanm tröst yaptıklanndan ve evvelce bakkallara verdikleri % 1 2 iskontoyu % 3 e indirdiklerinden bahsediliyor ve İnhisar idaresinin müdahalesi isteniyordu. Müskirat âmillerinden b(r zat, dün bu hususta bize şu izahatı vermiştir: « İnhisar idaresi hususî fabrikalarm bazıları tarafından bakkallara verilen iskontoları fazla addetmiş ve bu fazlayı hazineye kazandırmak maksadile tam bir ay evvel somanın derecesine 4 0 san« tim zammetmiştir. Bu zam rakımn kilosunda % 8 tutar. Biz evvelce bakkallara % 1 0 iskonto bırakıyorduk. İnhisarın son zammettiği yüzde sekizi eski iskonto larımızdan indirmek icap etseydi şimdi bakkallara ancak yüzde iki vermekliğimiz lâzım gelirdi. Halbuki farkın bir kısmını biz yüklendik ve bakkallara küçük şişelerde % 3 ve büyüklerinde % 5 iskonto vermeğe başladık. Rumca bir gazete seddedildi Sabahları rumca intişar eden Avriya gazetesi, vaziyeti yeni matbuat kanununa tevafuk etmediğinden Vilâyetçe seddedilmiştir. Set kararı dün gazete müdiriyetine tebliğ edilmiştir. Hacivat aleyhine bir dava Amerîkan Sefiri Amerika sefiri Mr. Gruv bugün Ankara'dan şehrimize gelecektir. Edebiyat talebesi kongresi Yeni hevet intihap edildi Fridman aşısmdan çıkan dava Çolak Hayrinin evindeki cinayet Mübadillere verilecek bonolar flım (h Ss<a ıpfl^ıpd)® Satış ve muhafaza teşküâti Dunku kongereye iştırak eden talebe grupu Edebiyat Fakültesi Talebe Cemitiyacını temin için Darülfünun küyeti dün saat 14 te eski Türkocağı tüphanesinden müsaade almaları ve binasında senelik kongresini aktetyeni idare heyetinin bu noktaları namiştir. zari dikkate alarak faaliyete başlaCelse cemiyet reisi Etem Bey ması hakkında bir çok münakaşalar olmuş, neticede eski idare heyetinin tarafından açılmış ve divanı riyaset hazırladığı rapor tasvip edilmiştir. intihabı yapılarak reisliğe Mahir, tir. kâtipliklere Askerî Beylerle, Behiye Bundan sonra idare heyeti inti H. seçilmişlerdir. Bundan sonra idahabı yapılmış ve neticede Macit, re ve teftiş heyetlerinin bir senelik Mahir, Niyazi, Kemal, Nuri Beylerle faaliyetleri hakkındaki raporları oHayrunnisa ve Meliha Hanımlar ekkunmuştur. seriyet kazanmışlardır. Rapor muhteviyatı, bilhassa rozet Bazı samimî hasbıhallerden sonra mes'elesi ve talebelerin okumak ihiçtimaa nihayet verilmiştir. Dört fabrika arasında tröst yapmak söyle dursun, alelâde bir akit bile yapılmış değildir. Fakat bundan fazlasını vermeğe imkân olmadığı içindir ki iskontoların tayininde bir mutabakat hu< sule gelmistir. Yoksa fabrikalarm arasındaki ezelî rekabet hiç bir itilâf aktine imkân bırakmaz. Bakkalların şikâyette hakları vardır. Fakat fabrikatorların da hakkını teslim etmek icap etmez mi? İnhisar idaresinin yaptığı bu ilk zam değildir. Üç, dört senedenberi mütemadiyen kırpa, kırpa fabrikatorlara hakkı hayat bırakmamıştır. Müşür Fevzî Pş. Hz. Yüksek Erkâni Harbiye Reisi Müşür Fevzi Pş. Hz. Peykişevket torpido kruvazörii ile şehrimize gelmişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: