26 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Subat 1932Î Ctmthttriyct SON TELGRAFLAR Terki teslihat konferansmda*. Rus'Iar bütün müsellâh kuvvetlerin tamamen lağvedilmesini istediler Türkiye, Almanya ve îran'm iltizam ettikleri teklif kabul olunmadı, Ingiliz projesi kabul olundu Konferansta dünkü içtima Cenevre 25 (A.A.) Terki teslihat konferansının umumî kotnU yonu, M.Benes'i umumî mazbata muharrirliğine tayin eylemiştir. Bundan sonra söz alan M. Tardieu, 5 senedenberi Fransa'nın lüzumlu ve esaslı telâkki eylediği prensiplerin muhafazası için gayret sarfettiğini ve şimdi Alman murahhas heyeti tara fından öne sürülen prensiplerin eski prensiplerle tebdil edilmesini kabul edemîyeceğini beyan etmiştir. Konferans reisi M. Henderson komisyonla murahhas heyetler arasındaki vahdeti memnuniyetle müşahede eylediğini bildirmiştir. Bunu müteakıp, heyeti murahhasaların ekseriyeti tarafından takviye edilen îngiliz teklifi ile tam bir terki teslihatı mutazammın bulunan Sov yet projesinin komisyonun bu sa bahki celsesinde karşılaştırılması takarrür eylemiştir. Celse karşılaştırma mes'elesinden sonra bu bapta leh veya aleyhte bir karar verecektir. Komisyonun ittihaz ettiği karar lardan dolayı M. Tardieu ancak bugün akşam üzeri Cenevre'yi terkedebilecektir. savat prensibinden mülhem olmak şartile bütün müsellâh kuvvetlerin tam, âcil ve umumî bir tarzda lâğvi olduğuna kail bulunuyoruz.» Konferans, mesaiye esas olmak üzere tam ve umumî bir terki teslihat prensibinin vaz'ına karar vermiştir. yonu öğleden sonra yaptığı içtimada ingiliz murahhas heyetinin teklif ettiği karar sureti projesini İspanyol murahhası M. Madariaga tarafından ileri sürülen siyasî mahiyette esbabı mucibeyi nazari ttibara almaksızın kabul etmiştir. M. Madariaga komisyonun ekseriyeti arasını temin et mek arzusile sabahleyin yapmış olduğu teklifi geri almağa muvafakat etmiştir. Cenevre 25 (A.A.) Umumî komisyon celsesinin tekrar açılışında Sir John Simon atideki kararı oku • muştur: «Umumî komisyon, metin esas lara müstenit bir sulha kavuşmak arzusile müteharrik ve herkesle her devlet için yeni harplerden içtinap imkânını elde edebilmek hissile mütehassis olarak tam ve umumî bir terki teslihatın ancak umumî itimadı tedricen ziyadeleştirmek suretile silâhları da tedricî tenkise tâbi tutmak ile mümkün olacağına kani bulun • maktadır. Komisyon teslihat için sarfedilen faaliyetin hali hazırdaki iktisadi buhranı fazlalaştırdığma mut main olarak komisyonun temsil et mekte olduğu devletler millî siya setlerinin alenî olarak harbi kullanmaktan sarf ı nazar ettiklerini ve beynelmilel iştiraki mesai suretile terki teslihat ve sulh teşkilâtma vâsıl olmak için sür'atli ve mümkün bir inkilâba vâsıl olmakta mutabık kal • dıklarım beyan ile mes'elenin müzakeresini tenkis ve tahdidi teslihat projesi çerçevesi dahilinde ve fakat bütün heyeti murahhasaların atiyen yapılaeak müzakerat esnasında tadil teklif leri yapmakta tam ve kâmil salâhiyete malik olmaları şartile takibe karar vermiştir.» Bundan sonra umumî komisyon M. Litvinof'un teklifi üzerine müzake ratını yarın öğleden sonraya talik eylemiştir. ün Uşak'tan şehrimize İHEM Kıyamet alâmeti !.. "30,, vagon şekergeldi Şeker ihtikânnı tetkik komisyonu dün akşam raporunu Vilâyete verdi Komisyon meşgul olduğu üç, dört gün zarfında azami faaliyet göstermiş, ve bir çok defter ve kuyudatı tetkik etmiştir. Ticaret Odası ko migyon azasına fevkalâde teshilât ibraz etmiştir. Vilâyet Odaya bir teşekkür mektubu gönderecektir. hakkında yapmış olduğu tetkik ıtı ikmal etmiştir. Müdiriyet, kahve fiptlarını lüzumsuz yere arttırdıkları ve spekülâsyon yaptıkları tesbit olunan bazı ticaretaneler hakkmda bir s'\ kâyetname tanzim ederek Müddeiumumiliğe vermiştir. Dün Müddeiumumilikte, bu şikâyetnamede isimleri zikrolunan ticaretanelerin muamelâtı ticariyeierini Uşctk fabrikasımn şekerleri ve Ticaret müdiriyeti tarafından vaUşak şeker fabrikasından İstan ki olan şikâyetin mahiyetini tahkik bul piyasasına gönderilen 30 vagon şekerin kara tarikile İstanbul'a celbi etmek üzere üç kişiden mürekkep bir komisyon teşkili takarrür etmiştir. fazla masrafı mucip olacağı cihetle, fabrika bunları İzmir tarikile ve kıs Bu komisyon birisi Belediyeden, ditnen denizden İstanbul'a göndermeği ğeri Ticaret Odasmdan ve üçüncüsü de Vilâyetten olmak üzere üç kişiden muvafık bulmuş, şekerleri evvelki mürekkep olacaktır. Komisyon *za gün İzmir'den hareket eden «Saadet larının kimler olacağı henüz malum vapuruna tahmil ederek İstanbul'a değildir. göndermiştir. (Birînci sahifeden ma'bait'ı Kahve, şeker, gaz ve benzin NAL1NA MIHINA Rus projesi ve Türkiye Cenevre 25 (A.A.) Tahdidi teslihat konferansı umumî komisyonu Sovyet'ler murahhas heyeti tarafından teklif edilen projeyi tetkik et mistir. M. Litvinof noktai nazarı hakkmda izahat vermiş ve ancak bu projenin bütün silâhların emniyet ve selâmeti için filî bir teminat teşkil edeceği fikrini müdafaa etmiştir. Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey, Sovyet murahhas heyetinin teklif ettiği projeye taraftar ol duğunu, bununla beraber Türkiye hükumetinin hakikî bir müsavat gözetilmek şartile bu hususta mümkün mertebe ileri gitmeğe matuf her hangi bir teklifi de terviç edeceğini beyanatına ilâve eylemiştir. îran ve Ahnan murahhasları da Sovyet projesini iltizam etmişlerdir. Yunan murahhası M. Politis, Sovyet teklifini zamansız bulmuş, şiradiRus'lartn yeni bir teklifi lik silâhların tezyidini durdurmanm kâfi olduğunu söylemiştir. Cenevre 25 (A.A.) Terki teslinat konferansının umumî komisyonu İspanya murahhası, Sovyet projebu sabah Sovyet'lerin atideki teklifini sinin basit olduğunu söylemiş ve İnmüzakere edecektirt giliz teklifinin Sovyet teklifi ile bir leştirilmesini talep etmiştir. «Metin bir teşkilâta tâbi tutulmuş hakiki bir sulha kavuşmak hususunKomisyon Sovyet projesinin reddidaki gayrikabili *ezelzül hîsle mütene karar vermiştir. hassis olarak ve silâhların mevcudiİçtima, M. Madariaga'nın teklifi yetinin ve bunlarm her zaman için zi dairesinde yeni bir karar sureti proyadeleşmeğe mütemayil bulunması jesi kaietne almmasına imkân bırakmn mesai erbabını işlerinden ayıramak üzere muvakkaten tatil edil cak ve felâketler tevlit edecek ihtimiştir. lâflara meydan verdiğine kani buİngiliz projesi kabul olundu lunarak, sulhun teşkilâtile emnü selâCenevre 25 (A.A.) Tahdidi tesmetin teessüsüne iştirak etmek için lihat konferansının umumî komis yegâne çarenin her devlet için mü (Saadet) vapuru dün akşam üzeri İstanbul limanına vâsıl olmuştur. Sekerler bugün çıkarılacak ve varın İstanbul piyasasına arzedilecektir. Uşak fabrikasımn şekerleri Sanayi ve Maadin Bankası tarafından arzu edenlere 34,5 liradan satılacaktır. Bu suretle İstanbul'da şeker buhranı ve bu yüzden mütevellit fiat tereffüü zail olmuş bulunmaktadır. Bu komisyon da şeker komisyonu gibi evvelemirde tahlif edilecek, üç gün zarfında tetkikatını bitirerek kararını verecektir. Ticaret müdiriyeti şeker ve 'cahve mes'elelerinden başka piyasada gümrük tahdidatını ileri sürerek fiatları yükselten ticaretaneler hakkında da Ticaret Müdiriyetinin bir tezkeresi tetkikat yapmaktadır. Müdiriyet Belediyeye yazmış ol Ticaret müdiriyeti İstanbul Bele • duğu bir tezkerede piyasada fiat diyesine bir tezkere yazarak ahiren yükseltmek, spekülâsyon, ihtikâr gipiyasaya ihtiyacın fevkinde şeker vubi kanunen müstelzimi mücazat ahrut etmiş, yeni kontenjan listesinde vale tasaddi eden tüccarlarla bil de fazla şeker verilmiş olduğu ci hassa bakkal, küçük esnaf gibi perahetle bakkal, küçük esnaf ve sair kendeciler hakkında takibatı kanu • perakendecilerin şeker fiatlarını yük niyede bulunulmak üzere bunların seltmelerine sebep olmadığını, bu isimlerinin bildirilmesini istemiştir. gibi hallere teşebbüs edenler hak • Ticaret müdiriyeti diğer taraftan kında takibatı kanuniyede bulunulgaz ve benzin fiatlarını da tetkik etması lâzım geleceğini bildirmiştir. raekte ve memlekette bir benzin trüsKahve ihtikârı tü teşkîl olunup olunmadığını araş tırmaktadır. Ticaret müdiriyeti Jcahve ihtîkârı Gaz ve benzin fiatlart Bulgar Ortodoks kilisesi, boşan ma davalarına esas olmak üzere bir nizamname yapmış, bu nizamname,, nin bir maddesi şöyle imiş: «Karı, koca iki taraftan biri diğe rine ihanet ederse, bu hal, boşanmağa sebep olur; fakat flört yapmak ve öpmek ihanet sayılmaz.» ; Papazların ve reisi ruhanilerin bn kararile flört yapmak ve öpüşmek ihanet addedilmediğine göre başkalarile flört yapan ve öpüşen karı kocalar birbirlerinden ayrılamıyacakj lardır. Bu fetvadan evli kadın ve erkekler için başkalarile flört yaomak ' ve öpüşmek, haram değil, mubahtır; manası da çıkabilir. Bul sar rüesavi ruhaniyesi cok serbest düsünceli insanlarmış! Orto doksluğa ve katolikliğe nisbetle daha az müteassıp olduğu söylenen protestanlığın hâkim bulunduğu Amerika'da, bir zamanlar. filimlerde öpüsmenin menedildi?i düsünülürse Bulear paDazlarının bu bahiste ne j kadar penis davrandıklari anlanılır. Fakat flört ile öpüsmenin, kitabı ÖŞkının mukaddemesi olduğu ve bu m * kaddemenin nihayet bosanmaği mucip günahı kebair fasıllarına dayandığı düsünülürse Bulgar kilisesinin flörte ve ÖDÜ'meğe mü^amahakâr davranmakla binnetice talâklarm çoğalmasını mucio bir harekette bulundu^M da mnhakkaktır. Maamafih Bulgar papazları, başkalarile önüşen ve hele flört yapan her karı kocayı birbirinden ayırmak prensibini kabul etselerdi, o vakit te ömürleri talâk davalarını Sıalletmekle geçe>di. Bu asırda, flört muaseret ve med°niyet icaplarmdan biri olmuştur ve iste nihavet, yer yüzünde taapsubun kalesi olan kiliseler bîle ona ve hatta daha ileri giderek ÖDÜŞmeğe göz yummağa başlamışlardır... Sakın, Bulgar kilisesinin bu kararı bir kıyamet alâmeti Izmir'deki Komünistler Rüşvet alan Sirket komiseri Bir deli anası ile Kardeşini öldürdü Ankara 25 Ayaş'm Hacırecep mahallesinden Hasanoğlu Aziz e vinde eline geçirdiği bir balta ile annesini ve kızkardeşini öldürmüş tür. Aziz'in deli oldugundan şüphelenîlerek müsahc' 0 a'tına alırmi«t»r. Cenevre'deki Temaslarımız Konferans uzarsa Harî ciye Vekili avdet edecek Millet Meclisinde Hitler'in tabiiyeti Posta kanununun ikinci Mes'ele oldu! müzakeresi yapıldı Ankara 25 (Telefonla) Meclis bugün saat ikide Refet Beyin riya setinde toplandı. Londra beynelmilel posta mukavelesinin tasdikı kanununun ikinci müzakeresi yapıldı ve içtima pazartesiye bırakıldı. Darülfünun müderrisleri Hitler'i istemediler... Berlin 25 (A.A.) Adolf Hitler, nihayet «Her professeur» unvanım almakta müşkülât çekiyor. Maamafih bu, ne kendinin ne de Fransız hükumetindeki dostlarının kabahati de ğildir. Dahiliye Nazırı M. Klagges, müfritler fırkası reisinin Brunswich âli fen mektebi millî terbiye müderreisliğine tayinini kararlaştırmıştı. Salı günü sabahı Hitler'in Ber lin'deki taraftarları bu haberi Ber lin'de resmî olarak neşretmişlerdir. Fakat bu dostlar, Brunswick Darülfünunu müderrislerini hesaba katmadan harekete geçmişierdi. Müderrisler, bundan bir kaç gün evvel Reisicumhur Hindenburg'a bir sadakat • name göndermek suretile Hitler hakkındaki hislerini izhar etmiş bulu nuyorlardı. Darülfünun müderrîsleri, Brunswick devleti Dahiliye Nazırı M. Klagges'a bir mektup göndererek darülfünunu tehzil edebilecek olan bu tayinden dolayı protesto etmişler ve Şarap îçse iyi mi olur? Şarabın şişesi üç liraya... Sen acemisin de... Esnaf yıldızı Minnoş geldi. Baş kırdı, elini uzattı, sırıttı, ya • nına oturdu. Garson hemen dayandı. Minnoş: Bir şişe şarap. Dedi. Garson hemen arkadaslık etti: Yooo.. Minnoş Hanım! Bu ağa, ilk defa geliyor. Geçîci değil ki pahalı içki ısmarhyasın. Her vakit gelecek. Onun için ucuz şeyler iste. Hasan, garsona minnetle baktı. Esnaf yıldızı gülerek: öyleyse, bir koktel, dedi. Fakat Hasan gene gizli gizli dü şündü: Elli kuruş; güm! Diye git mişti. Fakat ne zararı var, bir olur bu. İki, 5ç te olsa ne ehemmiyeti var? Küçük yengenin altınları sağ olsun. Koktey geldi. Kız kolunu uzatıp Hasan'a doğru bir kavis çizdî: Şerefinîze! Tokalaşıp içtiler. Hasan bir yu dum, yıldız bütün kadehi içtL SustuIar. Hasan söyliyecek lâf bulamıyor Cenevre 24 (A.A.) «Hususî muhabirimizden» Hariciye Vekili Tev fik Rüştü Beyefendi dün Cenevre'ye gelen îtalya Hariciye Nazırı M. Grandi'yi istasyonda istikbal etmiştir. lki "* dost devlet hariciye nazırının mülâ """ Ankara 25 (Telefonla) Barut ve mevaddı infilâkiye inhisarı mükatı çok samimî olmuş ve M. Grandi rakıplığına mütekait miralay Lâtif, Tevfik Rüstü Beyefendiyi kendi oto Tuz İnhisarı mürakıplığına sabık Bamibiline alarak otele kadar bizzat hkesir meb'usu Haydar Adil Beyler getirmiştir. Hariciye Vekilimiz M. Mihalâko tayin edilmişlerdir. pulos'u da istasyonda karşılamıştır. Tevfik Rüştü Beyefendi, Cenev Ankara 25 (Telefonla) Darülre'de siyasî rical ile temaslarına defünun Tıp Fakültesî cerrahii etfal vam etmektedir. Bu münasebetle muhtelif murahhaslar tarafından hu muallimliğine müderris muavinle rinden Akif Şakir Bey tayin edilmişsusî ziyafetler verilmektedir. tir. Dün aksam Tevfik Rüştü Beye • fendi ile M. Mihalâkopulos ve M. timize avdetine intizar olunmaktadır. Matinkoviç arasında bir mülâkat olMurahhaslarımızdan Tevfik Bey bumustur. günlerde dönecektir. Konferans uzamak istidadını gösHeyetimiz geliyor terirse hükumetimizi Paris veya RoAnkara 25 Tahdidi teslihat ma elçilerimizden biri temsil edecekkonferansına iştirak eden heyetimi tir. zin kısa bir müddet sonra memleke Yeni inhisar murakıpleri fzmîr 25 Rıhtım Şirketinin eskl Dünkü akşam refiklerimizden biri, komiseri Emin Bey hakkında resmen bundan bir müddet evvel İzmir'de tahkikat icrasına başlanmıştır. Emin tutulan komünistlik maznunlarile Beyin 83,000 liradan başka şirketten alâkadar olmak üzere şehrimizde de her ay 150 lira ile 250 lira arasmda tevkifat yapıldığım, sekiz kişinin hakkı huzur namile para aldığı anla zabıta tarafından yakalandığım yaşılmıştır. Sirket bu hesabatı şubelerizıyordu. Bu hususta Polis müdürü nin yazıhane masrafı diye göstermis Ali Rıza Bey bir muharririmize de tir. miştir ki: Ehli vukuf sirket bilânçolarının ha « Bu haberin kat'iyyen asıl ve e kikate uymadığını görmüştür. sası yoktur. Bunu kat'iyetle tekzip Tahkikatı idare edenlerden Nıfıa edebilirsiniz.» Hukuk Müşaviri Avni Bey yarın baz dosyaları alarak Ankara'ya gide tzmir'deki tevkifat İzmîr 24 Komünistlerin tahkikat cektir. Emin Bey İstanbul'da mı? evrakı mevkii müstahkem divanı harİzmir Rıhtım Şirketinin eski nafıa bına verildi. komiseri Emin Bey şimdiye kadar Av rupa'da zannediliyordu. İzmir za bıtası Emin Beyin İstanbul'da ıklı Ankara 25 Kâbil Büyük Elçimiz bulunduğunu habeı almıs, burada .iranmasını bildirmiştir. İstanbul po Hikmet Beyin merkezde mühim bir lisi bu hususta tahkikat yapmaktadır memuriyete nakli ihtimalinden bahsedilmektedir. Şehrimizde de tevkifat İzmir Rıhtım komiseri istanbul'da aranıyor yapılmamıştır Ankara'da kar yağıyor Ankara 25 (Telefonla) An kara'da dündenberi kar yp*T«**adır. Kaymakamlar arasmda Ankara 25 (Telefonla) Bandırma kaymakamlığına Erdek kaymakamı Recep, Erdek kavmakamlığma Dursunbey kaymakamı Mehmet Ali, Tursunbey kaymakamlığına Ka/tal kaymakamı Kerim, Kartal kayma kamhğına Gemlik kaymakamı Hamdi Beyler tayin edilmişlerdir. Adliye Encümeninin mesaisi Ankara 25 (Telefonla) Adliye Encümeni icra ve iflâs lâyihası hak • kında vilâyetlerden gelen mütaleaları tasnif etmiş, projenin tetkikına başlamıştır. Kâbil elçimiz Hikmet Bey Ecnebüerin yapabileceği işler Ankara 25 (Telefonla) Hari ciye Encümeni ecnebüerin hangi san'atları yapabilecekleri hakVndaki lâyihayı bitirmistr. Encümen İktisat Encümeninin tadilâtını umumiyet itibarile muvafık görmüştür. Tıp Fakültesinde bir tayin bu vaziyet muvacehesinde müfritlere taraftar olan Dahiliye Nazırı imza etmiş olduğu kararrameyi yırtmak mecburiyetinde kalmıştır. Nihayet Hitler'in Berlin'deki Brunswick devleti elçiliği nezdinde bir vazifeye tayini takarrür etti. Brunswick devletinin Berlin'deki elçiliği nezdinde (hükumet müşaviri) sıfatile bulunacak olan Hitler, riyaseticumhura namzetlik koymak için îcap eden formaliteyi bundan sonra bilâmüşkülât yapabilecektir. du. Minnoş ta bulamıyordu ama ince sesle bir şarkı tutturdu. Lâf bulamıyan hovardalarla, lâf bulamıyan kızlar hep böyle yaparlar, manasız bir şarkı tuttururlar. Sarkı da bitince etraflarına bakmağa bar Iarlar. Yıldız Minnoş ta etrafına bakınırken Hasan fırsat buldu, Minnoş'a bakmağa başladı. Vay canına be! Cenabetin kızı ne de güzel şeydi! İri iri, sürmeli gözleri vardi. Küçük ağzmın dolgun dudakları kızılcık kırmızısı idi. Yanakları değirmen değirmen al ve tırnakları pembe pembe .. Hasan sinema yıldızlarını ezber den biliyordu. Fakat böyle dizdize oturmamıştı. Hem bu yıldız, başka yıldızdı, rakıyı adamın ağzına kendi veriyordu ve adamın dizinî gizlice kendi elile burku burkuveriyordu... Buruşuk bir kadın, elinde bir sepet çiçekle karşılarma dikildi: Kış günü güllerim! Kış gecesi menekşelerim var! Ağam, yıldız hanıma bir deste vereyim mi? Yıldız hanım Hasan'a sormadan Gümrükler idaresinin bir tamimî Ankara 25 (Telefonla) Güm • rükler idaresi gönderdiği bir tamimde 4000 metresi bir kilo gelen >"p!ik lere sicim, fazla gelenlere iplik denil mesini bildirmiştir. Kazanç vergisi projesi Ankara 25 (Telefonla) İktisat Encümeni yeni kazanç projesi üze • rindeki tetkikatma bugün de devam etmiştir. Encümen projenin 1420 inci maddeleri üzerinde meşgul olmuştur. Bu içtimada Varidat müdürü umu • misi Havri Bey de maliye namına hazır bulunmuştur. Bu gece âlâ kokularım var. Gül, misk, amber, menekşe, milflör, opapanaks. . Hele azıcık sür bakalım.. Sahi güzelmiş. Kaça bunların küçük şişesi?.. Esans şişesi?.. Senin için yetmiş beş kuruş olur Yıldız Hamm. A! Valla olmaz! Bonmarşeye gitsem kırka alırım. Bizi alaturka mı sandın sen? Biz her şeyi biliriz ku zum. Sen ne verirsin ? Sana Ağanın elli kuruşu var. Zarzor, yetmiş beş kuruşluk esansı elli kuruşa aldılar. Para verilince Minnoş küçük sişeyi geri uzattı: Bunu büfeye bırak. Giderken alırım. Hesap sekiz mi? Dokuz bununla. Ben sekiz biliyorum. Hafta başında hesaplaşırız canım. Bugün hafta başı. Mabadi var BOtçe Encümeninde bir lâyıha Ankara 25 (Telefonla) Bütçe Encümeni Evkaf memurlarile An kara Belediyesi memurları maaşatının tezyit ve teadülü lâyihasını bi tirmiştir. bir deste beğendi. Hasan'ın yirmi beş kuruşu daha, gene güm' diye gitti. Para verilince Minnoş çiçek demetini kadına uzattı: Bunu büfeye koy, benim oldu ğunu söyle. Giderken alırım. Bununla sekiz oldu. Unutma gülüm! Peki. Dün geceden de üç kal mıştı. Aklımda. Hafta sonu.. Garson! Ağaya bir rakı Bana bir koktel.. Biraz da meze.. Elma armut.. Rakının sayısı arttıkça, Hasan'ın muhakeme kabiliyeti eksiliyordu. Fakat olan olmuştu bir defa. Ikinci defa gelecek değildi ki .. Sivri göbekli. düş:ik bıyıklı bir adam dikildi. Elinde bir ranta vardı. Her masaya uğruyordu. Hasan'ın elinin tersine de bir cam çubukla hir şeyler sürdü. Bu bir lavantac. idi. Minnoş çıkıştı: Aman sende! Son zamanlarda hiç iyî koku getirmiyorsun ? CUMHURİYET'in edebî tefrikası : MEZAR KAZICILAR MüeUifi: AKA GÜNDÜZ ğırayım, onunla eğlen. Bak ne güzel kızdır. Sinema yıldızları iki para etmez yamnda. . Bizim dükkân onu kandırıp getirmek îçin neler yapmadı, kaç kişinin elini ayağını opmedi... Kimdir o yıldız? Adına Minnoş derler. Nah, şurada, kırmızı robalı, kesik siyah saçlı kız. Çağır bakalım. Garson, Hasan'ın on iki lira sek sen kuruşunu düşünerek dostluk Jsösterdi: Ama koktelden başka îçkî ısmarlama. Kaç paradır o? Kadehi elli kuruş. Çok pahaiı be! Ben sana arkadaslık ediyorum. Fakat Hasan hâlâ sıkıntı îçlnde îdı. Karı erkek kalkıyorlar, ortadaki boşlukta kucak kucağa oynuyorlar, oturuyorlar, içiyorlar. Birbirini öpüyorlar, çimdikliyorlar, gülüşüyorladı. Bütün dünya eğleniyordu. Fakat Hasan yapa yalnızdı. Cazbanda korkak, kızlara korkak, müşterilere korkak, hatta ahbap olduğu kara robalı garsona korkak bakıyordu. Kara robalı, koituğu beyaz pefkirli garson bunu çaktı. Kulağına iğilerek sordu: Kızlarla eğlenmek istemez mî»m? Hasan <hay babanın canına rah met!î> der gibi baktı. Garson, inaanTan gözünden anlıyan bir adamdı: Sana, dedi, esnaf yıldızını ça

Bu sayıdan diğer sayfalar: