8 Haziran 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

8 Haziran 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f DOKUZUNCU SENE No. 2904 • e Ba^muharrlrl v NADİ İDAREHANESİ: karçmmla ılaırcı « Teigraf: İstanbul Cumhuriyet Posta kutusu: N° 2 4 6; 22366 Başımıharrlr : 23236 T «hrir müdürU mUdUrti 22365. Matbaa ; 204 7 fc Cumhu lll'l \ ÇARŞAMBA 8 HAZiRAN 1932 ABO1ME Ş E R A İ T İ MÜDDET: JTÜRKİYE İÇİN HARİÇ İÇİN • Seneliği 6 Ayhğı : | 3 Aylığı i İ 1 Aylığı |~ 1400 Kr. 750 Kr. 400 Kr. 150 Kr. 2700 Kr. 1450 Kr. 800 Kr, =1 l|IIIH«>>»l»«ll«IM»»»4O«>«»M»t»»»««>«M»tltf4«»«» = 5 Kuruştur = = Nffishası her yerde lllllllllllltMIIIMIIIMIIIIIIMIIIIIIIIIIIMIMIIIIIIIIIIIIIIIIIlnil I Ismet Pş. Fırkada 3,5 Saat İzahat Verdi İtalya intibaları I lllllllllh.llllllMllllllllilllllllllllllMlllthlllllinilltlllllllllllMlllllllllllllllliniMIIIIIHIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIHIIItlllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIHItllHMIIII Fenerbahçe'nin M. Musolini'ye göre Yanan kulübü Dünya ahvali İsmet Pş. Hz. Roma seyahati hakkınj Yerine... M. Musolini bizimle hasbıhalie • da 3,5 saat süren izahat verdi rinde en ziyade dünya ahvali üzerinHalkın iştirakile asrî Dnükü Fırka Grupu de tevakkuf etti ve dünyanın muh telif işlerine kendisine has kısa ve kat'î ifadelerle temas etti. Anlaşıhyor ki umumî harp gibi biitün dünyayı sarsan büyük bir badireden sonra dünyada bittabi ve bizzarure bazı sarsıntılar olacaktı, ve olmuştur. Ancak devletlerin yanlış hareketleri bu sarsıntıları pek ziyade şiddetlendirerek adeta dünyavı tehdit edecek yeni kargaşalıklara salmıstır. M. Musolini ötedenberi olduğu gibi faizlerle konuşurken de bu mes'ele • lerde kısa, vazih ve kat'î olmuştur. bir Izmir meb'usu Mahmut Esat B. in masonluk hakj kmdaki takriri gelecek haftaya kaldı Ankara 7 (Telefonla) Fırka Grup'ı bupün saat 3 te *oplandı. îctinr» 3.5 s?at sürdü. lctîmada BasvekUin Roma seyahatine dair izahat verdiğı, İtalyan ricali ile yaptığı mülâkatlari, bu mülâkatların neticelerini ve İtalya intibalarını anlattığı anlasılmaktadır. Ismet Paçanın içtimada ttalya hükumeti tarafından bize açılan kredi ile tanzirr.i mevzuu brihsolan 3 senelik iktisadî plân hakkırda da malumat vereceği evvelce bildirilmişti. sonluk mes'elesi hakkmdaki fikrinîj sormakta, Dahiliye Vekilinin izahat vermcinl istemektedir. Mahmut E&at Beyin takriri gelecek içtimada müzakere oluna caktır. bina yapabiliriz Fcnerbahçe kulüp binasınm yanısı tahmin ettiğimiz gibi memle kette büySk ve genis teessür dalgaIarı uyandıran bir alâka havası yarattı. Hiç mübalâğa etmeden iddia edebiliriz ki dün ve bugün tstan bul'un sprotmen, münevver ve genç meclislerinde günün hararetli mevzuu bu zıya haberi ve Fener'in karsılaştığı feci yokluk ile yeni ve çetin mücadele, çalısma mes'eleleri idi. Fenerbahçe idare heyetinin hâdiseyi haber vermekle beraber müntesiplerini yakın ve gelecek muzafferi • yetlerin imana benzer ümidils takviye ederek azalara ve kulübü se venlere taze bir kudretten bahseden beyannamesi bakikaten herkese bir zîndelik vermiştir. Fenerbahçe yurdunun yanmasile tstanbul ve Türkiye sporunun iki koIundan biri, tedavisi spor bünyemiz (Mabadi 4 üncü sahifede) Tebliğ Evvelâ haksız muahedeler M. Musolini her vesile ile pek açık söylediği gibi bizlere karşı da bu ba histe bazı muahedelerin haksızlık larından mütevellit fenalıklara işaretle söze başladı. Haksız muahedeler milletlerin kalplerinde hiç sönraiyen infialler ve sıkıntılar tevlit etmiştir. Bu ıztırap bütün neticele rile devam ediyor. Bu haksız mua • hedelerin behemehrl ve bir an tvvel tadil edilmeleri lâzımdır. M. Musolini bu meyanda Türkiye'yi hatırladı, ve gülerek ilâve etti: « Siz Türk'ler bu yoldaki hak • sızlığı en radikal bir surette haU.et* tiniz, vc sıiphesiz pek iyi de yaptı • Muahedelerin haksızlıklarına munzam işler cümlesinden sayılabilmek üzere tamirat borçları ve harp borçları vardır ki memleketlerin iktisatlarmı ve maHyelerini alabîldiğine kan*tırm»ktadır. M. Musolini bu harp borçlarîle tamirat hesaplarında çok »arihtir: Üzerlerinden bir siinker geçirip bunları sadece silmeli ve yok farzetmelidir. Diğerleri meyanında şu basit sftbepten dolayı ki bafka türlü bu islerin içinden çıkmağa imkân yoktur. Dünyanın geçirmekte olduğu büyük buhrandan bahsolunurken tes lihatın tahdidi mes'elesi unutula • maz. Teslihat milletlerin omuzla • rında bugün pek ağır bir yük teşkil ediyor. Buhranın bütün bütün izaJesi değilse bile h'ssolunacak sur*stte hafifletilmesi için teslihatm mutlaka mümkün olabilen son derecelerinde tahdit ediltnesi lâzımdır. M. Musolini bu noktada yeni ve kuvvetli bir delile daha istinat ede rek diyor ki: « Teslihatm tahdidi lehine bu hadar gürültülü müzakerelere girisildikten sonra eğer bunlardan hiç bir netice çıkmtyacak olursa bu neticesizlik milletlerin maneviyatım daha ziyade bozacak ve daha ziyade sarsacaktır. Milletlerin maneivyat larının bozulmaaından ise daha büyük fenahklar çıkabileceğini derpiş etmeğe ihtiyaç vardır. Deniz tesli~ hattnın tahdidi ve Hoover morator* yomu herkesi ne kadar büyük ümitlere düşürmüş, bütün dünyada ne büyük memnuniyetlere meydan vermişti Bu işlerir. arkast gelmemesinden zuhur eden aksülâmelin fena tesirleri daha elim oldu. Simdiki teslihatın tahdidi mesaisinden mutlaka mütbet neficeler çtkarmalt.» Ankara 7 (A.A.) C. H. Fırkası Grupu bugün öğleden sonra Afyon meb'usu Ali Beyin riyasetirıde toplanmıştır. Başvekil Paşa Hz. nin îtaiya seyahati ve Türki • ye'nin münasebatı hakkında ver • diği izahat dikkatle dinlenmiştir. İki memleket arasındaki dostane münasebatın inkişafı ve BasvekUin Fırka Grupu içtimaında Mahmut Esat Bey tarafından verilen bir tak müsbet ve memnuniyet verici intibaları Fırkaca da takdirle telâkki ririn de müzakere olunması bekleolunmuş ve hükumetin siyaseti mütniyordu. tefikan tasvıp ve teyit edilerek celSöylendiğine göre Mahmut Esat seye nihaycl verilmiştir. Bey bu takririnde hükumetin ma Mahmut Esat Beyin takriri Müzede tetkikat Mman mütehassîsı dün işe başladı Cenup gümrüklerinin varidatı yükseliyor îthalâtın tahdidine rağmen alınan bu netice şayani «^îkkat görüldü Gümrükler Müstesarınm Vlühim beyanati Gümrük ve İnhisarlar Müsteşarı Adil Bey dün öğleden sonra İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğüne gide rek bir müddet mesgul olmuş, bu meyanda Başmüdür Seyfi Beyden izahat almıştır. Adil Bey Gümrükler den Müskirat İnhisar idaresine, akşam saat beş buçukta da Tütün İnhisar îdaresine gitmiştir. Adil Bey, Tütün İnhisarı müdür vekili Hüsnü Beyle bir müddet gö rüşmüştür. Adil Bey dün kendisile görüşen bir muharririmize demiştir ki: « Hususî bazı işlerim için geldim. Maamafih bu arada bazı işlerle de mesgul olmaktayım. Gümrükler teşkilâtı gümrükler bütçesile birlikte tatbik edilecektir. Bütçe Millet Meclisi Encümeninde müzakere edilmiş ve heyeti umumiyeye sevkolunmuştur. Yeni bütçe ile gümrük memurlarının terfih ve tarakkisi mes'elesi de etrafhca düşü nülmüştür. Gümrük muhafaza teşkilâtı nevakısını peyderpey ikmal etmektedir. Cenup hudutlarımızdaki muvaffa kiyetli mücadele oralarda kaçakçı» Iığın azalmasma sebep olmuştur. »Yukarıda, Ismet Paşanın Atina ziyaretine ait iki resim dercedıyoru^. /\tina'dan (Cumhuriyet) e gönderdiğimiz bu resimlerin birincisinde İsmet Paşa Hz. M. Papanastasiu ile beraber görülmektedir. Ayni grupta M. Venizelos, Yunan Meclist Meb'usan Reisi M. Sotulis, Tevfik Rüştü Bey ve sair zevat görülmektedir. İkinci resim M. Papanastasiu'nun ziyafetinden bir intibadır. Birinci plânda M. Papanastasiu'nun yanında Ismet Paşa Hz. nin refikaTarı Hanımefendi, ikinci plânda İsmet Paşa ve M. Venizelos ve ikisinin arasmda da Atina sefirimiz Enis Beyin refikaları Hanımefendi görünüyor. Bir Bulgar köyünde Türk halka hücum edildi! Köy camii ve mektep yıkıldı, kırk kız çocuğu berbat edilerek öldürüldü! Profesor Bckpard ve Muzeler Muduru Aziz Bey 4 İnhisarlar ve Gumrukler Vekâletı Musteşan Adil Bey Dünya ahvalinin kargaşalığını mu cip olan mes'eleler üzerinde göz gezdirirken M. Musolini gümrük du tıııınıııııııiHiıııııııııııııııııııınııııııııııııııııııııı varlarına çarpıyor. Her tarafta duindirmek ve milletler arasındaki ihvar, her tarafta duvar. Pek iyi herkes tilâtı kolaylastırmak zarurî ofor.» kendi kapılarını harice kapıyacak ta Ancak burada galiba Faşist Şe • bütün milletler kendi âlemlerinde finin hatınna liberal sistem geldi ve kendi kendilerine mi yaşıyacaklar? sözlerinin o manaya mahmul olma M. Musolini bu galat hareketi memasını teminen maksadımn simdiki deniyetin inkişafile zıt buluyor, dişekillere nazaran daha makul usulyor ki: 1er bulunması olduğunu anlatmak « tnianhğm terakkisi insanlar istiyerek liberal sistemi tenkit etti. arasmda münasebetlerin artmast Zaten liberal sistem tabiî ömrünü şekltnde tecelli edegelmistir. Buna yaşıyarak tarihe karışmıştır, ve hatta zıt olan simdiki duvarlı hayat, tariİngihere bile nihayet ondan vaz geçhin eereyanma muarız bir hareketmiştir. M. Mu^plini'ye göre İngiltere tir. Niçin kara yolları hergün daha liberal sisteme veda ettnek içir. geç kolay, deniz vasttaları hergün daha bile kalmtştır. Liberal sistem fenamükemmel olmuş ve nihayet niçin dı>, fakat himayeciKkte ifrata giden hava yolları açdmışttr? İnsanlar duvar sistemleri de fenadır. Milletler db'rt tarafını duvarla çevirerek bu iki fenalığın ikisi ortasını bulmağa milletler arasındaki münasebet mecburdurlar. Her millet millî istih1er daha ziyade azalsın diye sal inde beynelmilel makul münasedeğil tabiî. . Daha iptidailiğe bat ile bir nevi muvazene ve giderek mi donmek niyetimiz var? Değihe bir nevi beynelmilel muvazene bul hu manttkuz duvarlwnn teviyelerini Bir tarftan İhtisas mahkemeleri, diğer taraftan kaçakçıhkla yapılan şiddetli mücadeleler cenup hudut • larımızdaki gümrük idarelerinin varidatım şayani dikkat bir surette arttırmıştır. Memlekette kontenjan tatbikatı mevcut olmasına rağmen cenp gümrüklerinin varidatının artması şayani memnuniyet bir vaziyettir.» mak lâzımdır. Bu noktada millî ve beynelmilel istihsal ve istihlâkin muvazenesi bir elzemiyet olarak ha tıra gelmemek mümkün değildir. Filhakika M. Musolini'ye göre simdiki buhranın bellibaşlı sebeplerinden biri de istihsal ile istihlâk arasındaki muvazenesizliktir. M. Musolini bu nisbetsizliği karakteristik bir misal ile anlatmak için: * Bir insamn dört değil iki ayağı Vardır. İki ayağa dört pabaç isabet ederse bunun ikincîrini kim giyecektir?» Dedİ. Yukarıdanberi izah olunan sözler ayni zamanda ihtiyaç ile iştira ka biliyeti arasındaki sıkı münasebeti de izah eder. Bir taraftan milletle • rin omuzlarındaki yükler hafifletiYUNUS NADİ t Mabadi 2 inci sahifede i Dünkü nüshamızda Müzeler müdürlüğünün Almanya'dan getirttiği mütehassıs profesor Eckh&rd Un ger'in evveiki j;ün müzedekı vazif e sine başladığım yazmıştık M. Unger dünden itibaren hilhassa Şarki Kadim müzesindeki eserleri tetkike baslamıştır. Evvelce gene profesor tarafından tasnife tâbî tu tuimuş eserler arasmda h^nların hang zamanlara ait olduğur.u gösterecek olan etiketler eksiktir. M. Unger eserlerin mensfini tayin edecek, ondan sonra da diçe* eserlere geçeceklir. Hayatının mühlm bir kısmım asari atika işlerine vakfeden M. TJnger'in muzelerimizde çalışması mucibi memnuniyettir. Afideki uak'ayı Bulgaristan hususî mıthabirımiz yazıyor: Mayıs ayınm ilk günlerinde Buİgaristan'ın (Gornaorehovitsa) kazasının ^Kesarevo) köyünün Türk halkı ayni köyün Bulgar'Iarı tarafından pek fena muamelelere maruz Valmışlardır. Köy camisi ile mektep /ıkı'mıç beş yaşından on iki yaşına kacia'kırk kız çocuğu masum iffetlerine tecavüz edilmelerinden ölmüşlerdir. Erkekler döğülmüş, ka dınların namuslarına tecavüz edilmiştir. Dağda hayvanlarını otlatırken haksız yere dağ bekçisinin mü dahale ve taarruzuna uğrıyan köy hatibinin oğlunun, kendini müdafaa hususunda vaki olan münazeası, yukarda zikredilen elim ve feci vak'arun sebebi olarak ileri sürülmektedir. Hatibin oğlu o kadar döğül müştür ki biı kaç gün sonıa has tanede terk' hayat etmiştir.*Bu hai kaı sısında mahallî hükumet şimdiye kadar hiç bir hareket göstermemiş ve mütecasirler hak kında hiç bir icraatta da bulun mamıştır. M. V. lllllllllllllllimilllllimilll lllllllllllllllllllMtllllllllllllltllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIItllllllMIMniMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIMIllll Suda yaşamak, sudan ucuz! Gizli harp Yarın başlıyoru? GİZLİ HARP: Alman'larla Fransız'ların casusluk harbidir. Son senelerde casusluğa ait bir cok romanlar yazüdı Eserler tercume ve naklolundu. Gizlı Harp te bir casusluk serguzestidır Fakat bu casus masallarından değildir GİZLÎ HARP: Bir Fransız kadınının maceralarını anlatır. Fransa'nın meşhur amator tayyarecılerinden Mel Mathe Rıchard cephede olen kccasımn intıkamını almak ıçın casus . luk teşkilâtma girmış ve bm bir mace ra geçirmiştır Bu maceralan Fransız Erkâni Harbiyesi Istıhbarat daıresı sabık reısi binbaşı Ladovx yazmıstır 1 Bugünlerde balık olmağı o kadar istiyorum ki ?... j \\i 11 Neye hayret ediyorsun yahu? Düşün bir kere; evvelâ buz gibi denizde terlemekten kurtulacaksın, sonra da piyasada fiatları yük • seltmek için denize dökülen çiîek ve saire gibi gıdalarla bedavadan geçineceksin, fena mı? GİZLİ HARP: Abidin Daver B. tarafından tercüme edilmiştir. Yem tefrıkamızı Abıdm Daver Bey arkadaşımız temız ve tatlı uslubu ile nakle decektır Bu eserı her gun artan bir merak ve heyecanla takıp edeceğmızden eminız Yarın başlıyor. • ^ J

Bu sayıdan diğer sayfalar: